Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/656 E. 2018/359 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/656
KARAR NO : 2018/359

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının davalı banka (…bank A.Ş.) … Şubesi’ne 17.06.1999 tarihinde 242.816,54.-DEM (1,95583 Dönüşüm Kuru üzerinden 124.150,126.-EUR) mevduatını yatırdığını, davacının mevduatının henüz vadesi gelmeden 21.12.1999 tarihinde …bank yönetimine BDDK tarafından el konulduğu ve …’a devredildiği, daha sonra …bank ile birleştirildiği ve nihayetinde de …bank’ın … Bank’a satıldığı ve … Bank olduğunu, davacının mevduatının Yurtbank A.Ş. yönetimi tarafından …-… Ltd. adlı paravan bankaya aktarıldığını, bankaya olan güvenin kötüye kullanılarak iradesinin sakatlandığını ve havale talimatı imzalatıldığını, bu şekilde toplanan paranın …BANK A.Ş yönetimi tarafından grup şirketlerine ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini, bankaya el konulması sonrasında … kuruluşuna aktarıldığını ve bunların sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle ödenmediğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin öncelikle …asına başvurulması gerektiği kanısının sözkonusu bankanın faaliyetlerinin … otoritesi tarafından kapatılmış olması, bu konuda çok sayıda alınmış aciz vesikasının bulunması, dolayısıyla …asına takip yapmaya ve başvurunun sonuçsuz kaldığının kanıtlanmasına gerek olmadığı yönünde değiştirdiğini, davalı bankaya karşı … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile 1.000.-TL kısmi dava açıldığını, davanın … Ltd aleyhine kabul, …bank A.ş. (…bank A.Ş.) aleyhine red kararı verildiğini, bu dosyanın celbini talep ettiklerini, davalı bankanın paravan …a kurarak toplanan mevduatları kendi ve grup şirketlerine kredi vermek suretiyle tükettiğini, aslında bu işlemin “havale görünümlü mevduat toplamak” olduğunu ve müvekkiline mevduatın vadesinin dolduğunda faizi ile birlikte kendisi tarafından ödeneceğinin bildirildiğini, …’de bulunan ve bankacılık faaliyeti bulunmayan …-… Ltd. adlı bankanın davacıyı paranm geri ödeneceğine inandıramayacağına göre bir güven kurumu olan ve devlet denetimi nedeniyle güven uyandıran …bank A.Ş. yönetimi tarafından kandırıldığını ve kasıtlı olarak zarara uğratıldığını, …asının tüm işlemlerinin Yurtbank A.Ş. tarafından yapılmış olmasının taahhüt edilen faizin de yine davalı banka tarafından ödeneceğinin kabulünün gerektiğini, bu inançlı işlemin aslında bir KARZ/VEDİA akdi olduğunu, karz akdi gereğince mevduat vade sonunda faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini, …bank A.Ş.’e yatırılan mevduatın görünüşte …asına havale edilmiş gibi yapılmasına rağmen gerçekte yapılmadığını ve …bank tarafından grup şirketlerine kredi olarak verildiğinden …bank’ın alacaklı duruma geldiğini dolayısıyla davacı aleyhine sebepsiz olarak zenginleştiğini, …bank’ın böyle bir yola başvurmasının 4389 s.lı yasanın 10/1 maddesi gereğince “İzinsiz mevduat kabulü” olarak değerlendirilmesi gerektiğini, …bank ile …- Ltd. arasından aslında organik bir bağ bulunduğunu ve bunun mudiler aleyhine kullanıldığını, …bank A.Ş. eski yönetiminin “… mevduat” adı altında topladığı mevduatı banka iştiraki şirketlere aktardığı ve el konulması sonrasında … vekillerince mahkemelere verilen dilekçelerde bunun kabul edildiğini ve savunulduğunu, 27.06.2001 tarih ve 24445 s.lı Resmi Gazatede yayınlanan Bankaların Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik’in 12. Maddesinde “Bankaların kıyı bankacılığı bölgesindekiler de dahil …mali kurumlar adına yurt içinde yerleşik kişilerden mevduat kabulü amacıyla;…münhasıran bu iş için personel istihdam etmeleri bu kurumlar adına toplanacak mevduat üzerinden personele ücret, komisyon, prim vb. adlar altında para ödemek veya personele bu iştiraklerin reklam ve propagandasını yaptırmak suretiyle müşterilerini yurt dışındaki iştiraklerine yönlendirmeleri, bu vb. yöntemleri kullanarak …mali kurumlar adına mevduat toplamaları kanunun 10. maddesinin 1 ‘nci fıkrası hükmü kapsamında izinsiz mevduat kabulü sayılır. …Türkiye de kurulu bankalar, mevduatı kıyı bankacılığı dahil yurtdışındaki şubelerine, …yönlendirmek amacıyla yukarıda belirtilen işlemleri yapamazlar.” denilerek havale görünümlü mevduat toplanmasının yasaklandığını, … Ltd. adlı şirketin kurucularının …bank A.Ş. veya … şirketlerinde çalışan kişilerden oluştuğu ve kuruluş sermayesi olan 500.000.-USD’nin Yurtbank kaynaklarından temin edilmiş olduğunu, sonrasında toplanan mevduatların da …asına havale edilmek yerine …bank A.Ş. … Şube’sinde açtığı hesaba aktardığını, bu şekilde paranın kontrolünü elinde tuttuğunu, kanuna karşı hileyi hukuk düzeninin korumadığını, banka tüzel kişiliğinin oluşan zarardan sorumlu olduğunu, davacının …acılığını bilmediğini, banka yetkililerinin bankaya olan güveni kötüye kullanarak davacının iradesini sakatladığını ve kandırarak havale talimatını imzalattığını, …bank A.Ş. yetkililerinin banka şubelerine vermiş olduğu talimatlarla, …a hesabma mevduat toplanması konusunda aylık hedefler konulması ve şube müdürlerine prim vaat edilmesi, bu konuda baskı yapılmasının davalı bankanın sorumluluğunu açıkladığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.06.1994 tarih ve 11-178/398 sayılı ilamında “birer itimat kurumu olan bankalar aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özene korumak zorundadırlar. Bu konuda objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından bile sorumludurlar.” denildiğini, …bank A.Ş. yetkililerinin, …asına yatırılan mevduatların sigorta kapsamında olmadığı hakkında gerekli uyarı görevini yapmadığı gibi davacıyı yanlış yönlendirmeleri ve hileli davranışları sonucu … … Ltd. şirketinin hesabına havale edilen paraların yine …bank A.Ş. yönetimi tarafından tasarruf edilmesini sağlayarak …acılık adı arkasına gizlenerek bankalar kanununa aykırı şekilde mevduat toplandıklarını ve usulsüz kredilerle tükettiklerini, bu nedenle …bank A.Ş. yönetiminin müşterilerinin çıkarını hiçe sayarak, kendi şirketlerine kaynak temin etmek amacıyla hileli yollar kullanmak suretiyle müşteriyi kandırarak, kasıtlı olarak davacının zarara uğramasını sağladığını, nitekim davalı bankanın üst yöneticilerinin … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davada bunu ikrar ettiklerini ve … Ltd. adına topladıkları mevduatları hiçbir teminat almadan grup şirketlerine aktardıklarını ikrar ettiklerini ve kanuna karşı hile yolu kullanılarak ve bankalar aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarından hukuki sorumluluğun da banka tüzel kişiliğine ait olduğunu, dolayısıyla sorumluluğun mevduatın sigorta kapsamında olup olmaması ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, nitekim banka yöneticilerinin kendi şirketlerine aktardıkları banka kaynaklarından dolayı sanıkların tüm mal varlıklarına … tarafından ihtiyati tedbir konulduğu ve … ile yapılan protokol ile borcun ödenmesi ödeme takvimine bağlandığını, …bank … Şubesi’ne yatırılan 242.816,54.-DEM’nin (1,95583 Dönüşüm Kuru üzerinden 124.150,121.-EUR) paranın bankaya yatırıldığı 07.06.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, … bünyesinde bulunan davalı banka ve başka 4 banka olmak üzere toplam 5 bankanın …bank A.Ş. bünyesinde devir ve birleştirme suretiyle birleştirildiği, daha sonra …bank A.Ş. hisselerinin 09.08.2001 tarihinde … ile … arasında akdedilen hisse devir sözleşmesiyle …’a devredildiği, devir öncesi (09.08.2001 tarihi öncesi) işlemlerden kaynaklanan borçları ve bu borçlara ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğu hisse devir sözleşmesinin 6.13. maddesiyle …’nin üzerine aldığını, bu nedenle …’nin borcu üstlenmiş olması ve kanuni bir devir olması nedeniyle bu durumun 3. Kişileri de bağlayacağı, dolayısıyla davanın kendileri açısından husumet nedeniyle reddedilmesi ve husumetin …’a yöneltimesi gerektiğinden, Mahkemece de re’sen taraf değişikliğine hükmedilmesine, Yargıtay 11. H.D.’nin 27.09.2011 tarihli, 2010/15409 E., 2011/11016 K. Sayılı kararında;”sözleşme uyarınca bankanın devir tarihinden önceki döneme ait olması kaydıyla, devir alan bankanın maruz kalabileceği her türlü taleplerden doğacak tüm yükümlülükten ve bunlara ilişkin olarak mahkemelere intikal etmiş bulunan dava, takip vb. işlemlerin sonuçlarından …’nin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, …’nin uyuşmazlık konusu borcu üstlendiği,…anılan sözleşmenin 6.13 maddesi uyarınca bankanın devir tarihinden önceki döneme ait olması kaydıyla devir alan bankanın maruz kalabileceği her türlü taleplerden doğacak tüm yükümlülükten ve bunlara ilişkin olarak mahkemelere intikal etmiş bulunan dava, takip vb. işlemlerin sonuçlarından …’nin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, …’nin uyuşmazlık konusu borcu üstlendiği… ” bu bağlamda HMK 188’nci maddesi uyarınca “Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekimeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez” hükmüne havi olduğunu, İİK 38’nci md. gereğince de mahkeme huzurunda yapılan ikrar ve kabullerin icra hukuku açısından ilam hükmünde sayıldığını, nitekim …’nin borcu üstlenen sıfatıyla hareket ettiği yüzlerce mahkeme kararıyla sabit olduğunu, …’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Fona devredilen bankalar ile ilgili hükümleri, 107/5b-5, 107/6 ve 140. Md.’leri uyarınca borcu üstlendiğinden ve kanuni bir devir olduğundan bu durumun üçüncü kişileri de bağlayıcı olduğunu, hisse devir sözleşmesinin imzalandığı sırada geçerli olan 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14/6(b) hükmüne göre …’nin alacakları ve zararları devralmaya yetkili olduğunu, bunun borcun üstlenilmesini de içerdiğini, borcun naklinde borçlu ile borcu üstlenen arasında bir iç sözleşmeye ve alacaklı ile borcu üstlenen arasında bir dış sözleşmeye ihtiyaç olmasına karşın 4389 sayılı 14/6(b) md. göre alacaklı ve borçlunun rızası aranmaz hükmüyle …’nin hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanacak borçları (… borçlarını) üstlenmesi, gerek iç gerekse dış üstlenmeyi birer sözleşme olmaktan çıkarıp …’nin tek taraflı bir iradesi ile gerçekleştirilen tek bir işlem haline soktuğunu, bu nedenle Mahkemenin re’sen taraf değişikliğine hükmetmesini ve davayı müvekkil banka açısından husumet yokluğundan reddetmesi gerektiğini, davacının talep ettiği alacağının davacı tarafından … … Limited’e havale edilmiş bir para olduğunu, müvekkili bankadan farklı bir tüzel kişilik nezdinde alacak haline geldiğini ve müvekkili banka ile … Limited’in farklı tüzel kişilikler olmaları nedeniyle husumet yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davanın zamanaşımına uğradığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2002/13-1011 E., 2002/1047 Karar sayılı 11.12.2002 tarihli kararı dikkate alındığında zamanaşımı yönünden reddedilmesi gerektiğini, TBK 72. Ve 146. Maddeleri gereği 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle 13.03.2014 tarihinde açılan davanın zamanaşımına uğradığını, nitekim benzer başka bir davada … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/451 E., 2012/267 K. sayılı ilamında bu hususa dikkat çekildiğini, bununla birlikte davacının yanıltılması, hataya düşürülmesi ve kendisine karşı hile kullanılarak iradesinin fesada uğratılması iddiası nedeniyle BK 39. Md. uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği bu nedenle de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ve …bank A.Ş.’nin …’a devri, sonrasında …bank ile birleştirilmesi, …bank hisselerinin 09.08.2001 tarihinde …’den …’a devredilmesi, …’ın da 18.06.2007 tarihinde Hisse Satım Sözleşmesi ile … Bank N.V.’e hisseleri devretmesi nedeniyle; davanın …’a ve …’a ihbar edilmesini talep etmiştir.
… vekilinin cevap dilekçesinde; Davalı bankanın yanında fer’i müdahil olarak kabul edilmeleri talep edildiğini, davalı banka vekilinin dilekçesinde talep ettiği davalı banka ile … arasındaki hususları, dava dışı ve ancak başka bir davanm konusu olabileceği, dolayısıyla huzurdaki davada davalı sıfatının … bank A.Ş.’ye ait olduğunu, davacının …bank A.Ş. nezdinde alacağının bulunmadığını, davacı parasının … …asına havale edildiğini, …bank ile …’m ayrı tüzel kişiliklere sahip olduklarından husumetin …… Ltd.ne karşı yapılması gerektiğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, iki kurum arasında organik bir bağın bulunmadığını, organik bağın olabilmesi için bir şirketin diğer şirketin hissedarı ya da iki şirketin yönetim kurullarının aynı olması gerektiğini,…. 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/207 E., 2005/873 K. sayılı 08.12.2005 tarihli kararında pasif husumet yokluğundan davanm reddine karar verildiği, benzer şekilde İstanbul 10. AHM’nin 2009/627 E., 2011/533 K. sayılı ilamında da ayrı tüzel kişilik olmaları nedeniyle … Bank’ın sorumluluğunun olmayacağına hükmedildiğini, derdest dava ile … 5. ATM’nin 2003/1482 E., 2007/246 K. sayılı dosyası üzerinden görülen davanın 09.05.2007 tarihinde …bank A.Ş. (…bank A.Ş.) hakkında esastan, … açısmdan Husumet yoksunluğu açısından reddedildiğini, her iki davanın tarafları, konusu ve talep sonuçlarının aynı olduğunu, dolayısıyla davanın öncelikle aynı taraflar hakkında aynı konuda verilmiş kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve hile iddiaları açısından davanın zamanaşımına uğradığını, davacının hataya düşürüldüğü ve kendisine karşı hile kullanılarak iradesinin fesada uğradığının kabul edilmesi halinde bankanın fona devredildiği anın öğrenme anı olarak kabul edileceğinden 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, keza BK 60. Md. uyarınca da zikredilen zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının 242.816,54.-DEM tutarında bir alacağa davalı banka ve … kayıtlarında rastlanılmadığını, bilirkişi incelemesi ile de böyle bir alacağın olmadığının kanıtlanacağını, davacının serbest iradesiyle daha fazla getiri sağlayan kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkili bankanın bilgisi dışında işlem yapmasının veya iradesinin yanıltılmasmm söz konusu olmadığını, davacı tarafından imzalanan hesap açma ve havale talimatlarının açık, anlaşılır olduğunu, vadesiz hesaptaki parasının …asına havale ettirildiği ve paranın … kuruluşunun davalı banka merkez şubesi nezdindeki hesabına geçtiğinin görüleceğini, … türü mevduatın devlet güvencesinde olmadığı ve vergiden muaf olduğu için yüksek kar getirdiğinden tercih edildiğini, …bank yetkililerinin de müşterilerine bunu hatırlattıklarını, davacının …acılığına yönelerek girdiği riskin sonucuna katlanması gerektiğini, mevduatın …asına aktarılması sonrasında davacının herhangi bir itirazının olmamasından yapılan işleme muvafakatinin olduğu anlamının çıktığını, Yargıtay 11. HD. 2006/368 E., 2006/912 K., 03.02.2006 tarihli kararında davacının iradesiyle … kuruluşuna parasmı havale ettiğinden bahisle … kapsamı ve güvencesinde olmadığı için hükmün onanmasına karar verildiğinin belirtildiğini, 31.12.1999 tarihinde …bank A.Ş. nezdinde 117.000 adet mevduat hesabı olduğunu, … hesap adedinin ise 3435 olduğu, bu durumda kandırılmadan, yönlendirilmeden bahsedilemeyeceğini, davacının yüksek faiz elde etmek amacıyla gerekli araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum içerisine girmek yerine parasını yurt dışında faaliyet gösteren off …asına göndermesi nedeniyle oluşan zarardan davalı bankanın sorumlu tutulamayacağını, en azından kabul anlamına gelmemek kaydıyla müterafik kusurunun varlığının sorgulanması gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2008/11-400 E., 2008/429 K. sayılı ilamında müterafik kusurun değerlendirilmeye alınması gerektiğinin hüküm altına alındığını, müvekkilinin yurt içindeki mevduat hesaplarını sigorta ettiğini ve sorumluluğunun yurt içi ile sınırlı olduğunu ancak davacının mevduatını havale yolu ile …’de bulunan …asına yönlendirdiğini bu nedenle de davacının isteğinin müvekkilin sorumluluk alanı dışmda kaldığının kabul edilmesi gerektiğini, davalı … bank A.Ş.’nin ve müvekkili …’nin … Shore Ltd. nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisi bulunmadığını, davacının havale işlemini gerçekleştirdiği tarihte …alarının Bankalar Kanunu’na tabi olmadıkları ve bu tür bankaların tasarruf mevduatı sigortası kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi yükümlülüklerinin bulunmadığını, …bank A.Ş.’nin davacının talimatıyla parasını havale etmekle sorumluluğunun sona erdiğini, vekalet görevini yerine getirdiğini, sorumluluğun … Ltd’ye geçtiğini, söz konusu paranın bizzat …’e transferi veya yurt dışındaki bir başka bankaya gönderilmesi zorunluluğunun olmadığını, davacının … hesap cüzdanını aldıktan sonra bu duruma itiraz etmediğini, bunun söz konusu işlemleri benimsediği anlamına geldiğini, nitekim Yargıtay 11. HD. 2006/10663 E., 2008/2214 K. sayılı kararıyla benzer bir karar verdiğini, … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2005/102-100 K. sayılı davada bankanın suçtan zarar gören sıfatıyla müdahil konumda olduğunu, davanın bankanın …’ye devredilmesine neden olan işlemlerdeki sorumluluklarından dolayı banka eski yöneticilerine karşı açılan kamu davası olduğunu, benzer bir davada Yargıtay 11. HD.’nin 2006/7675 E., 2007/10624 K. sayılı ilamında “vadesiz mevduata devlet bankalarınca uygulanan ortalama faiz uygulanmak suretiyle tahsil tarihindeki YTL karşılığının davalıdan alınmasına” şeklinde verilen yerel mahkeme kararını onadığını, yine 11. HD. 2009/1703 E., 2010/12941 K. sayılı ilamında da vadesiz mevduata devlet bankalarınca uygulanan ortalama faizin uygulanması gerektiği yönünde karar verdiğini, … kuruluşuna gönderilen paranın öncesinde banka nezdinde vadesiz bir hesapta olduğundan, davacı ile banka arasmda herhangi bir sözleşme, vadeli mevduat faizi doğuracak bir akit olmadığından, söz konusu alacağa hesap açılış tarihinden itibaren kamu bankaları tarafından vadesiz hesaplara uygulanan faiz oranlarının uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… vekili cevap dilekçesinde; davalı tarafın atıfta bulunduğu 18.06.2007 tarihli hisse devir sözleşmesinin … Bank A.Ş. ile değil, şirket merkezi yurt dışında bulunan … Bank N.V. ile imzalandığını, buna göre kendilerinin taahhüt altına girmedikleri ancak sözleşmeden doğan hak borçlarının devam ettiğini, huzurdaki uyuşmazlığın …’e devrolunan bankaların offshore hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu tazminat davası olduğunu, onlarca bu şekilde dava olduğunu ve kesinleştiğini, …’ nin borcu üstlendiğini açıkça beyan ettiği ve hükümlerin de … aleyhine kurulduğunu ve kesinleştiğini, dolayısıyla davada asıl muhatabın … olması gerektiğini, husumet ve zamanaşımına yönelik itirazlarının bulunduğunu, esas yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ve davalının yanında fer’i müdahil olarak kabul edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Dava, davacının davalı bankanın etiler şubesine 17/06/1999 tarihinde mevduat olarak yatırdığı, 242.816,54 TL DEM mevduat alacağının davalı bankadan tahsiline ilişkindir.
Yapılan yargılamada, bilirkişi marifetiyle banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış olup, davacının davalı bankanın … Şubesi nezdinde 17/06/1999 tarihinde 14149 nolu ve 242.816,54 DEM tutarında vadeli mevduat hesabı açtırdığı, bu hesaba tahakkuk eden faizler ve nakit ilaveler ile söz konusu hesap bakiyesinin 24/12/1999 tarihi itibariyle 279.399,24 DEM e ulaştığı ve 14149 nolu 279.399,24 DEM tutarlı bu vadeli hesabın 24/12/1999 tarih ve 104777 nolu kasa ödeme fişi ile kapatıldığı ancak 24/12/1999 tahi ve 104778 nolu kasa tahsil fişi ile işlem yapılarak 17146 nolu yeni bir hesap açıldığı, açılan 17146 nolu ve 279.399,24 DEM tutarlı bu yeni hesabında 29/12/1999 tarihinde 105473 nolu kasa ödeme fişi ile ve banka memura … ın işlem yapması ile kapatıldığı ve ödeme fişi üzerinde … a ait olması gereken bir imza bulunduğu,
Kapatılan 17146 nolu 279.399,24 DEM tutarlı bu hesaptan çıkan meblağın … …’a havale edildiğine dair bir kayda banka ekstrelerinde rastlanmadığı, kiza, …. 5. ATM nun … esas ve … karar sayısı ile görüymüş bulunan davada tanzim edilmiş bululan 21/02/2007 tarihli bilirkişi heyeti raporuda da söz konusu meblağın … hesaplarına havale edildiğine dair bir tespit bulunmadığı,
Davacının 29/12/1999 tarihinde 105479 nolu kasa fişi ile Kapatılan 17146 nolu ve 279.399,24 DEM tutarlı hesaba ilişkin kasa fişindeki imzasına itirazı bulunduğu paranın kendisi tarafından kasadan tahsil edilmediğini iddia ettiği,
Bu durumda ise 17146 nolu 279.399,24 DEM bakiyeli hesaptan 29/12/1999 tarihinde çekilen meblağın davacının kendisi tarafından çekilip çekilmediğini tespitinin ancak grafolojik inceleme sonucu anlaşılabileceğinin bankacı bilirkişi tarafından belirlendiği ve grafolojik inceleme sonucu Prof. Dr. … un yaptığı inceleme sonucunda kasa ödeme fişindeki … a atfen atılmış imzanın karşılaştırma belgelerindeki kişiye ait imzalara kıyasla … eli ürünü olmadığı belirlenmiş ancak, bankacı bilirkişinin raporunda belirtildiği ve dosyadaki belgelerden de anlaşıldığı üzere, davacı … ın davalı bankanın … şubesinde 17/06/1999 tarihinde 14149 nolu 242.816,54 DEM tutarında vadeli mevduat hesabı açtırdığı, bu hesaba tahakkuk eden faizler ve nakit ilaveler ile hesap bakiyesinin 24/12/1999 tarihi itibariyle 279.399,24 DEM miktarına ulaştığı, 14149 nolu 279.399,24 DEM tutarlı bu vadeli hesabın 24/12/1999 tarihli 10477 nolu kasa ödeme fişi ile kapatıldığı, ancak 24/12/1999 tarih 104778 nolu kasa tahsil fişi ile işlem yapılarak 17146 nolu yeni bir hesap açıldığı, ancak … isimli bir banka memuru tarafından yapılan kasa tahsil tediye işlemlerine hesap sahibinin imzasının alınması gereğine uyulmadığı ve söz konusu fişlerde paranın çekildiğine ve tekrar yatırılarak yeni bir hesap açıldığına dair davacının imzasının ve hiçbir müşteri imzasının bulunmadığı, daha sonra paranın kasa ödeme fişi ile kapatıldığı, ödeme fişi üzerinde … a ait imza bulunmadığı bu durumda paranın mevduat olarak kaldığı ve dava dilekçesinde belirtildiği şekilde herhangi bir … işleminin yapılmadığı, bu nedenle davacının bu husustaki talebinin yerinde olmadığı, mevduat olarak da hesabın kapatıldığı tarih ile dava tarihi arasında BK nun 125. Maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve bu nedenle davacının davasının reddine karar vermek gerektiği,
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, banka kayıtları, denetlemeye elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporları, dosyadaki belgeler ve tüm dosya kapsamı itibariyle anlaşılmış olmakla;
Belirtilen nedenlerle:
HÜKÜM /
1-Davanın reddine,
2-Peşin alınan harçtan 35,90 TL red harcının mahsubu ile artan 6.590,95.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T.ne göre hesaplanan 29.232,62.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı bankanın yapmış olduğu 41 TL tebligat yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine ( istinaf ) başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2018

Başkan

Üye

Üye

Katip