Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/647 Esas
KARAR NO : 2019/263 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şirketleri ile davalı şirkete muhtelif tarihlerde güvenlik hizmeti verildiğini, bir kısım alacaklarının ödenmediğini, dava konusu hizmet sunumu alacağına ilişkin olarak en son düzenlendiği 30/11/2016 tarih ve … seri nolu, 2.877,55-TL meblağlı fatura ile birlikte muhtelif tarih, seri no meblağlardaki 45 ayrı faturaya konu cari hesap bakiyesi alacağının 65.113,65-TL olduğunu, müteaddit sözlü ve yazılı taleplere rağmen, davalı borçlunun borcunu ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için aleyhine … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı-borçlunun haksız ve müstenidatsız olarak takibe ve borca itiraz ettiğini ileri sürerek; davalı-borçlunun … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yaptığı tümüyle haksız ve müstenidatsız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı- borçlunun müvekkili şirket lehine %20’den aşağıda olmamak üzere haksız itiraz tazminatına mahkum edilmesine ve tüm masraf ve vekaleti ücretin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının 26/02/2014 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, davacının dilekçesinde beyan ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını bu nedenle süresi içinde itiraz ettiklerini, her ne kadar müvekkili şirket ile davacı şirket arasında düzenlenmiş bir hizmet sözleşmesi bulunsa da aslında davacı şirketin, doğrudan müvekkili şirket ile bir hukuku bulunmadığını, davacı şirketin müvekkili şirketin de içinde bulunduğu iştirak şirketlerinden biri konumunda olduğu … Grup bünyesinde başkaca bir şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının bu aşamada fatura ettiği hizmetin müvekkili şirket tarafından alınmadığını, bir an için davacı şirketin güvenlik hizmeti verdiği kabul edilse dahi bu hizmetin müvekkili şirkete değil, Tatlıses Grup bünyesindeki başkaca bir şirkete verildiği sabit olduğundan haksız davanın reddinin gerektiğini, davacı şirket tarafından kesilen faturaların ya sehven ya da kötü niyetli şirket yöneticileri tarafından bilinçli olarak sonradan düzenlendiğini ileri sürerek; davacının alacağının %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmiştir. Buna göre, davacı takip alacaklısı 30/01/2014 tarihinde 65.113,65-TL asıl alacağının icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %11,75 avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, takip borçlusu süresinde yapmış olduğu itirazda, davacı takip alacaklısına böyle bir borcunun olmadığını, takibe, borca ve ferilerine itiraz etmiştir.
Tarafların muavin defterleri, yazışmalar, benzeri belgeler ve davacıya ait ticari defterler.
Bilirkişi …’ca hazırlanmış olan 12/02/2016 tarihli Bilirkişi Raporuna göre; “…davacı şirket tarafından ibraz edilen dava konusu 2010-2013 yılları arasına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve eksiksiz yaptırıldığı, kapanış tasdikinin olmadığı, davacının ticari defterlerindeki kapanış tasdiki eksikliği nedeniyle defterler bir bütün halinde değerlendirilerek 2010-2013 yılına ait ticari defterlerinin sahini lehine delil vasfının olmadığı, davalının ticari defterlerinin ibraz edilmediği, davacının ticari defterlerinde takibe dayanak faturaların kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerindeki kaydi verilere göre davacının dava ve takip tarihi itibariyle 58.401,93-TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının takibe dayanak faturasının davalıya teslim / tebliğ edildiğinin ispata muhtaç olduğu, bu nedenle aksi başkaca bir delille ispat edilmedikçe davacının takip konusu alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacının alacak iddiası hususunda nihai takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu gözetilerek Merkez Bankası verilerine göre 30/01/2014 takip tarihi itibariyla avans faiz oranının %11,75 olduğu anlaşıldığından davacının alacak iddiasının benimsenmesi halinde asıl alacağına takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği…” görüşü bildirilmiştir.
Davacının rapora itirazları doğrultusunda 12/01/2017 tarihinde düzenlenen ek raporda “dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle yüce Mahkemenin kabulü halinde, kök raporda en ufak bir hata bulunmadığı, mevcut bilgi, belge ve deliller çerçevesinde kök raporda arz edilen görüşlerin aynen geçerli olduğu, ek rapor aşamasında sunulan delillerin davacının iddiasını ispat edere mahiyette olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Maslak Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün Mahkememize hitaplı 11/05/2018 tarihli ve E.455722 sayılı yazısı ile …Gıda San ve Tic A.Ş. Hakkında bilgisayar kayıtlarının tetkiki neticesinde ödevlinin 2010- 2011-2012-2013- 2014 dönemlerine ilişkin BA Form Bildirimlerinin yazıları ekinde sunulduğunun bildirildiği yazı ve ekleri dosyaya sunulmuştur.
29/11/2018 tarihli Bilirkişi Mustafa Yıldız’ca hazırlanan raporda; “… Davacı şirket tarafından ibraz edilen dava konusu 2010- 2013 yılları arasında ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında ve eksiksiz yaptırıldığı, kapanış tasdikinin olmadığı, davacının ticari defterlerindeki kapanış tasdiki eksikliği nedeniyle defterler bir bütün halinde değerlendirilerek 2010- 2013 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının olmadığı, davalının ticari defterlerinin ibraz edilmediği, davacının ticari defterlerinde takibe dayanak faturaların kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerindeki kaydi verilere göre davacının dava ve takip tarihi itibarı ile 58.401,93-TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının takibe dayanak faturalarının ek rapor aşamasında dosyaya giren BA formlarına göre davalı aleyhine borç doğurduğu, bu itibarla ticari defter kayıtları ve takibe dayanak faturaların davalı aleyhine borç doğurduğunun tespiti üzerine davacının takip ve dava tarihi itibarıyla 58.401,93-TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda, Merkez Bankası verilerine göre, 30/01/2014 takip tarihi itibarı ile avans faiz oranının %11,75 olduğu anlaşıldığından davacının alacak iddiasının benimsenmesi halinde asıl alacağına takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
GEREKÇE;
Davacı vekili tarafından açılan dava İİK 67. Mad. Gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı şirkete verilen yazılı sözleşme gereği verilen özel güvenlik hizmetinden dolayı düzelenen faturalardan doğan alacağa ilişkin yapılan cari hesap dökümü bakiyesinden doğan alacak ile ilgili takibe borçlunun itirazının iptaline olduğu anlaşılmıştır.
Davacı alacaklı şirketin … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalıya karşı 30/01/2014 tarihinde 65.113,65-TL asıl alacak üzerinden takip başlatmış ve borçlu davalı takibe, borca ve ferilerine itiraz etmiş, itirazla duran takipten dolayı alacaklı davacı iş bu davayı ikame etmiştir.
İcra dosyası celp edilmiş, davacı tarafın ticari defterleri vesair defterler incelenmiş, davalı ticari defterleri incelenememiştir.
İtirazlar ve dosyaya giren BA formları ile nihai bilirkişi raporu tanzim edilerek hükme esas alınmaya değer bulunmuştur.
Davacı şirketin 2010-2013 yılları arasında ticari defterlerinin açılış noter tasdiklerinin zamanında ve eksiksiz yaptırıldığı, kapanış noter tasdiklerinin olmadığının tespit edildiği, ticari defterler delil olma özelliği gösterdiği,
Davalı şirketin belirlenen inceleme gün ve saatinde inceleme mahallinde hazır bulunmadığı ve ticari defterlerini ibraz etmediği,
Davacı şirketin defterleri incelendiğinde, davalı şirket cari hesabına 44 adet fatura tanzim edildiği, davalı adına 211.573,81-TL borç kaydı yapıldığı, buna mukabil 25 ayrı ödeme hareketi ile toplamda 153.171,88-TL tahsilat yaparak davalı hesabına alacak kaydı yaptığı böylece davacının 58.401,93-TL kaydi olarak davalıdan alacaklı olduğu tespit edildiği,
Davacının en son davalı adına 30/11/2013 tarihli ve … nolu faturayı tanzim ettiği dolayısıyla Kasım 2013’ten sonra taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin sona erdiği,
Davalı şirketin bağlı bulunduğu Maslak Vergi Dairesi’nden Mahkememize gönderilen davalı şirketçe beyan edilmiş takibe dayanak faturaların düzenlendiği yıllara ve aylara ilişkin BA formları, dava ve takip konusu faturaların davalıya teslim / tebliğ edilmediği yönünden incelendiği, buna göre davacının takibe dayanak faturalarının 152.745,77-TL’lik kısmının davalının kendi özgür iradesiyle vergi dairesine beyan ettiği alımlarına ilişkin BA formu içeriklerinin netlik kazandığı, bir kısım faturanın ise BA beyan sınırı altında kaldığından BA formlarında beyan edilmediği, davacının listesi yapılan faturalarının ticari defterlerine kayıtlı oldukları tespit edilmekle, takibe dayanak faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu anlaşılmakla 58.401,93-TL alacaklı olunduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davalının İtirazının İPTALİ ile davacının davasının KISMEN KABULÜNE icra takibinin 58.401,93 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacak miktarı üzerinden takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi İŞLETİLMESİNE, asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE
FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.989,43-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 786,50-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.202,93-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 6.774,21-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 786,50 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 25,20-TL başvuru, 3,80-TL vekalet harcı, 1.340,00-TL Bilirkişi ücreti ve 291,00 TL posta giderinden ibaret toplam 1.660,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 1.477,40-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 20/03/2019
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)