Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/532 E. 2023/1017 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/532 Esas
KARAR NO : 2023/1017

DAVA : Hisse Devir Sözleşmesinin İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris …’ın vefatı ile geriye mirasçı olarak davalılar eşi …, oğulları …, …, … ve 1994 senesinde ölen kızı …’den olma müvekkili …’ın kaldığını, murisin ölümünden kısa bir süre sonra şirket işlerinin idaresi için vekaletname gerektiği söylenerek davacının notere götürülerek Ortaktan Ortağa Limited Şirketi Hisse Devri Sözleşmesine imza attırıldığını, her ne kadar sözleşme metninde devir bedelini nakden ve peşinen aldım ibaresi yer alıyorsa da, müvekkilinin herhangi bir bedel almadığını, kendisinin şirket işlerinin yürütülmesi için vekaletname verdiğini düşünerek noterdeki işleme imza attığını, murisin ölümünden sonra geçen 3 yıla yakın zaman içerisinde davalıların muristen kalan bütün malvarlığını idare ettiklerini ve müvekkiline hiçbir hesap ve bilhi vermediklerini, bunun üzerine davalılara noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini fakat davalıların cevap vermediğini, bu nedenle İzalei şuyu davası açıldığını, izalei şuyu davasına ilişkin dava dilekçeleri davalılara tebliğ edildiğinde, davalılar mirastan feragat sözleşmesinin tenfizi ve davalı …’ın mirasçılık sıfatının kaybetmesine karar verilmesi davasını açtıklarını, tenfizi istenen mirastan feragat sözleşmesinin geçersiz olduğunu, adı geçen sözleşmede …’da bulunan daire karşılığı sonucu muris … ve anneannesi …’dan kalacak miras hakkından feragat ettiğini bildirmiş fakat sözleşmede nelerden feragat ettiği açık bir şekilde gösterilmediğini, yapılan araştırmalar sonucunda edimler arasında aşırı nispetsizliğin olduğunu bu nedenle, Ortaktan Ortağa Limited Şirketi Hisse Devri Sözleşmesinin ve Düzenleme Şeklinde Mirastan Feragat Sözleşmesinin iptaline karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı asilin … 3. Noterliğinde … tarih ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi ile … 5. Noterliğinin…tarih ve … yevmiye sayılı ortaktan ortağa limited şirketi hisse devrini yaptığını, söz konusu sözleşmeleri davacı asilin kendi rızası ve şahitler huzurunda kanuna usulüne uygun şeklide yapıldığını, … 5. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ortaktan ortağa limited şirketi hisse devri sözleşmesini müvekkili davalıda yaptığını, sözleşmede belirtilen bedeli alarak hakkını davacı gibi devrettiğini, bu durumu müvekkili davalının bilerek imzaladığını, diğer davalı …’ın da bu şekilde şirket devrini yaptığını, bugüne kadar kimsenin bu durumu bilmediğini iddia etmediğini ancak davacının bunu bilmeden sözleşmeye imza attığını beyan ederek bu davayı açtığını, davacının sözleşmelerdin ilki olan mirastan feragat sözleşmesini 2005 yılında imzaladığını, limited şirket devir sözleşmesini ise 2008 yılında imzaladığını, her iki sözleşme arasındaki zaman farkının davacının iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, açıklanan nedenlerle usulüne uygun şekilde yapılan sözleşmenin iptali isteminin reddine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Hisse devir sözleşmesi, tanık beyanları, müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı …; “Davacı benim kızım olur şahitlik yapmak istiyorum, ben kızımdan duyduğum kadarı ile kızım dedesi…’ın vefat etmeden önce kızıma bir takım belgeler imzalatmış, ben bizzat herhangi bir hile, aldatma ve tehtite tanıklık etmedim, ben kızımın dedesinin ölümünden sonra yapılan devirlere ilişkin herhangi bir bilgiye sahip değilim, bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …; “Davacı benim kardeşimin eşi olur, öncesinde de davacı ile arkadaşlığımız vardı, tanıklık yapmak istiyorum dedi, bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum, davacı dedesine ait şirkette işlerin yürümesi için dedesi ve dayılarının kendisinden imza istediklerini söyledi, imza isteyen kişilerin adını hatırlayamıyorum ben çok karışmak istemesem de imza vermemesi gerektiğini söyledim ancak o da bana onlara güvendiğini bu nedenle işlerin yürümesi için imza vereceğini söyledi, ben davacıyı tanıdığımdan beri hisselerini devretme düşüncesi hiçbir zaman olmadı, ben davalılardan …’ın ismini hatırlıyorum, davacı bana daha sonrasında anladım ki davalılar beni kandırdı diye anlattı, ben davalılar ile bizzat hiç görüşmedim anlattığım bilgileri davacının anlatımı ile sahibim, ben bugüne kadar herhangi bir şirkette hissedar olmadım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …; “… benim yeğenim olur şahitlik yapmak istiyorum, …’ın hisselerini devir etmesi ile ilgili herhangi bir bilgiye sahip değilim, ben …’a herhangi bir baskı yapıldığına da tanık olmadım, ben Seher’den duyduğum kadarıyla dedesi ondan imza almış, ben kendim bizzat herhangi bir zorlamaya tanık olmadım, bilgi ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum, … yaptığı işlerin farkında olup dedesine güvenen biridir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, hile ve gabin nedenine dayalı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
… 4. Asliye Hukuk Mahkemesi …esas sayılı dosyasında 15.11.2012 tarihli 1 nolu celsede Limited Şirket Hisse Devri’nin iptali istemi yönünden davanın HMK md. 167 uyarınca tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar vermiştir. Tefrik sonrası … Esas üzerinden verilen görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememizce yukarıda yazılı esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili, muris …’ın 11.08.2008 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak geriye eşi …, oğulları …, …, … ve 1994 yılında ölen kızı Halime’ den olma davacı … (…) kaldığını, murisin ölümünden kısa bir süre sonra şirket işlerinin idaresi için vekaletname gerektiği söylenerek davacının notere götürülerek Limited Şirketi Hisse Devri Sözleşmesine imza attırıldığını, her ne kadar sözleşme metninde devir bedelini nakden ve peşinen aldım ibaresi yer alıyorsa da, müvekkilinin herhangi bir bedel almadığını, kendisinin şirket işlerinin yürütülmesi için vekaletname verdiğini düşünerek noterdeki işleme imza attığını, hile ve gabin sebebine dayalı olarak Hisse Devir Sözleşmesinin iptalini talep etmiştir.
22.06.2005 tarihli mirastan feragat sözleşmesi davacı ile murisi arasında imzalanmıştır. İş bu davaya konu 21.10.2008 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ise murisin ölümünden sonra davacı ile diğer mirasçılar arasında imzalanmıştır. … 1. Asliye Hukuk mahkemesi … esas sayılı dosyasında bu dosya davacısı olan …’ın mirasçılık sıfatını kaybettiğine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mirastan feragat sözleşmesine ilişkin ileri sürülen iddialar ile hisse devir sözleşmesinin iptaline ilişkin ileri sürülen iddialar birbirinden farklı olması ve davacı …’ın devrettiği hisselerin sözleşme tarihinde davacı adına kayıtlı olması nedeni ile yukarıda belirtilen dosyalar bekletici mesele yapılmamıştır. Davacının hile ve gabin iddiasını tüm davalılara yöneltmiş olması ve davalıların birlikte hareket ettiği iddiasına dayanması nedeni ile tüm davalıların pasif husumetin bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacı her ne kadar imzaladığı belgenin vekaletname olduğu düşüncesi ile belgeyi imzaladığını belirtmiş ise de, … 5. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı “Ortaktan Ortağa Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi”nin incelenmesinde davacının dava dışı şirket olan … Limited Şirketindeki 12.600 YTL lik sermaye ve hissesinin tamamını …’a devrettiği, davacının imzasının bulunduğu her iki sayfada açıkça ve ilk bakışta imzalanan belgenin hisse devir sözleşmesi olduğu anlaşılabileceği görülmüştür. Hile ve gabin iddiası yönünden davacı bu iddiasını ispatlar her hangi bir delil sunmamıştır. Dinlenen davacı tanıkları da her hangi bir baskı ve hileye tanık olmadıklarını açıklamıştır. Tanıkların bir kısım anlatımları ise davacıdan duyulanların aktarımı olup doğrudan bilgi sahibi olunmayan anlatımlar hükme esas alınmamıştır. Sözleşmenin karmaşık olmayıp imza anında ilk görüşte hisse devir sözleşmesi olduğunun anlaşılabilecek nitelikte olması ve hile ile gabine ilişkin iddiaların somut deliller ile ispatlanamaması nedeni ile subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 858,35 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılmış olan 588,50 TL harcın davacıya iade edilmesine,
3-Davalılar … ve … lehine 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır