Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/235 E. 2018/492 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/235 Esas
KARAR NO : 2018/492

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 10/07/2014
ISLAH TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … plakalı aracı ile seyir halindeyken plakası tespit edilemeyen tam ve asli kusurlu bir aracın kendisini sollayarak aniden önüne geçmesiyle aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin malül olması nedeniyle davalı … Hesabına başvuruda bulunduklarını ve davalı tarafından … nolu hasar dosyası açıldığını ve müvekkiline ödeme yaptığını ancak ödemenin eksik olduğunu, davalının bakiye tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 Sayılı Yasanın 107. maddesine göre belirlenecek 50.000 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 50.000 TL bakıcı gideri, 1.000 TL yol, bakım ve tedavi gideri olmak üzere toplam 101.000 TL maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 13/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat talebini 66.218,93 TL’ye ve bakıcı giderini 225.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun davacı tarafa 04/11/2013 tarihinde 120.314,00 TL ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davacı tarafa ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödendiğini, bu durumun kabul görmemesi halinde davaya karışan araçların kusur oranlarının tespitinin ve davacının daimi maluliyet tespitinin yapılması gerektiğini, bu incelemelerin Adli Tıp Kurumundan yapılması gerektiğini, davacının müvekkili kurumdan talep etmiş olduğu bakıcı giderlerine bağlı maddi tazminat isteğinin müvekkili kurum yönünden reddedilmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının araştırılması gerektiğini, var ise hesaplanacak tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasınına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tedavi evrakı, hastane raporları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kurulu maluliyet raporu, doktor bilirkişi raporu, aktüeryal bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, maddi tazminat ve bakıcı giderleri istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meydana gelen kaza dolayısıyla davacı tarafın ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın kusur oranlarının ne olduğu, davacının kaza sonucu maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maluliyet oranının ne olduğu , davalı tarafça yapılan ödemenin davacının zararını karşılayıp karşılamadığı ve davacının bakiye tazminat talep hakkının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Delillerin toplanmasının ardından … Trafik İhtisas Dairesinden kusura ilişkin rapor düzenlenmesi istenmiş, … Trafik İhtisas Dairesi 27/07/2015 tarihli raporunda özetle; Kaza olayının 20.08.2012 günü, saat 02.00 sıralarında davacı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile … asfaltını takiben Habipler istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın sıkıştırması üzerine direksiyon hakimiyetini kaybedip sağdan yol dışı kalarak aracını devirmesi sonucunda meydana geldiğini, kaza mahallinde yolun, orta refüj ile bölünmüş, tek yönlü, zemin asfalt, yüzeyin kuru, vaktin gece, aydınlatmanın mevcut, mahalin meskun olduğunu, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen vasıta sürücüsünün, davacı idaresindeki otomobili sıkıştırması hususu kabul edilmiş olup kimliği meçhul sürücünün bu hatalı tutum ve davranışlarının sonuç üzerine asli derecede müessir olduğunu, kendisini sıkıştıran vasıtaya karşın direksiyon hakimiyetine özen göstermeyip aracını yol içerisinde tutma becerisini sağlayamayan davacı sürücünün ise tali derecede kusurlu olduğunu buna göre, davacı sürücü …’ın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğunu, kimliği meçhul araç sürücüsünün hatalı tutum ve davranışlarının sonuç üzerine %60 (yüzde altmış) oranında müessir olduğunu bildirmiştir.
Kusur raporunun aldırılmasının ardından davacının maluliyetine ilişkin olarak … Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulundan rapor aldırılmış, … Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu 19/12/2015 tarihli raporunda özetle; Davacı …’ın 20.08.2012 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazası kazasına bağlı arızasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(3b……….65 )A %100, E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının oy birliği ile mütalaa olduğunu bildirmiştir.
… Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kurulunun 09/12/2015 tarihli raporu ile dosyada mevcut … Devlet Hastanesince verilen raporlar arasında davacının maluliyet oranına ilişkin açık çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi ve davacının maluliyet oranının ne kadar olduğu (% olarak) hususunda Genel Kurulca rapor düzenlenmesi istemiyle dosya … Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilmiş, … Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu 01/09/2016 tarihli raporunda özetle; …’ın 20.08.2012 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazası kazasına bağlı arızasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(3b……….65 )A %100 , E cetveline göre %100(yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı oy birliği ile mütalaa olunduğu kayıtlı olduğunu, sonuç olarak; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler Genel Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Davacı …’ın 20.08.2012 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazası kazasına bağlı ileri düzey paraparezi ve inkontinans arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(3b……….65 )A %100 , E cetveline göre %100 (yüzde yüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildiklerini, aralarında bağlantı bulunmadığını bildirmiştir.
Dosyamız aktüeryal hesaplama yönünden bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 24/01/2017 tarihli raporunda özetle; Davaya konu kazada plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %60 kusuru nispetinde hesaplama yapıldığını, davalı … hesabının temerrüt tarihinin 16/09/2013 olduğunu, davacının davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenerek indirilmesinden sonra talep edebileceği nihai zararının 60.749,97 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davacının uğradığı maluliyete göre bakım gerekip gerekmediği, bakımın sürekli ya da geçici olup olmadığı, geçici ise ne kadar süre ile bakım gerektiği hususlarında rapor düzenlemesi için dosya tıp doktoru bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi Dr. … 20/10/2017 tarihli raporunda özetle; Davacı …’ın trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, günlük yaşam aktivitelerini yapabilmesi için ömür boyu desteğe ihtiyacı olduğunun anlaşıldığını, dosyada mevcut aktüerya hesap uzmanının yaptığı hesaplamalar sonucunda ve Adli Tıp Raporu dikkate alındığında daimi bakım hizmeti ve kaza tarihinden bugüne kadar olan bakım hizmetlerinin hesaplandığını, bunun dışında ileriye dönük oluşabilecek organ hastalıkları ve ihtiyaç duyulan yatak, tekerlekli sandalye, akülü araç vs. sakat aracı gibi giderleri bugünden kestirebilmenin mümkün olamadığını, sağlık harcamalarıyla ilgili dosyada mevcut SGK tarafından karşılanmayan bir harcama görülmediğini beyan etmiştir.
Dosya davacı tarafın aktüeryal bilirkişi raporuna itirazları yönünden ek rapor düzenlenmek üzere aktüeryal bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi … 12/12/2017 tarihli ve 14/02/2018 tarihli ek raporlarında özetle; Plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün % 60 kusuru nispetinde hesaplama yapıldığını, davalının temerrüt tarihinin 16/09/2013 olduğunu, davacının teminatın tamamına hak kazandığı ödeme aldığı 120.314,00 TL’nin güncellenmesi sonrası talep edebileceği nihai ararının 60.749,97 TL olduğunu, davacının talep edebileceği bakıcı gideri zararının 225.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir.
Dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli …Trafik İhtisas Dairesi 27/07/2015 tarihli raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu 01/09/2016 tarihli raporu, bilirkişi Dr. …’nun 20/10/2017 tarihli raporu ve aktüeryal bilirkişi …’nın 14/02/2018 tarihli raporu çerçevesinde, meydana gelen kaza dolayısıyla davacı tarafın % 40 ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın % 60 kusur oranlarına, davacının %100 maluliyet oranına göre davacının 66.218,93 TL maddi tazminat ve 225.000,00 TL bakıcı gideri talep hakkı bulunduğu anlaşılmış, davanın kabulü ile 66.218,93 TL maddi tazminatın ve 225.000,00 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihi olan 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile 66.218,93 TL maddi tazminatın ve 225.000,00 TL bakıcı giderinin 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 19.893,16 TL ilam harcından peşin yatırılan 345,00 TL harç ile 649,70 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 18.898,46 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 23.423,14 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 345,00 TL peşin harç ile 649,70 TL ıslah harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 615,55 TL, 762,00 TL ve 210,00 TL Adli Tıp Kurumu fatura ödemeleri ile 344,65 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 3.702,10 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2018

Katip …

Hakim …