Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/177 E. 2018/786 K. 18.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1124 Esas
KARAR NO : 2018/834

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2018

İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/894 Esas numarası ile açılan ve bu mahkemece verilen görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların 01/09/2008 tarihli protokol ile … Tic. A.Ş’nin hisselerini devraldığını, devir protokolünde satış bedeli belirlenirken devredenlere ödeyecekleri bedelin dışında protokolün ekinde tek tek isim ve borç miktarları belirlenen toplam 1.219.958 Euro miktarlı borçları ödemeyi de üstlendiklerini, protokolün üçüncü maddesinde söz konusu borçların protokolün imzasından itibaren devir alanların borcu olacağı, bunlar tarafından ödenip tasfiye edileceği, devir edenlerin borçtan hiçbir sorumluluklarının olmadığının açık ve net bir şekilde ifade edildiğini, hal böyle iken 01/09/2008 tarihli protokolün ek listesinin birinci maddesinde banka kredileri bölümünde gösterilen … Bankası … Şubesine olan gecikme hariç 29.372,22 Euro karşılığı ödemenin davalılar tarafından yapılmadığını, tüm gecikme ve temerrüt faizi ile kredi kendi adına olan müvekkillerinden … tarafından ödenmek zorunda kalındığını, yine protokolün ek borç listesinin 4. maddesinde kurumlar ve kişiler bölümündeki müvekkillerinden … Ltd. Şti’nin 5.643,33 Euro alacağıın davalılar tarafından bu güne kadar ödenmediğini, bu nedenlerle müvekkillerinden …’ın davalılardan 69.926,44 TL alacaklı olduğunu, bunun davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini yine, müveklillerinden … Tic. Ltd Şti’nin davalılardan olan 13.435,08 TL alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili, 02/07/2018 tarihli celsede, 19/01/2018 tarihinde vefat etmiş olan …’ın yasal mirasçıları yönünden davayı takip etmediklerini bildirmiş, davacı … mirasçıları yönünden takip edilmeyen davaya ilişkin olarak, taraflardan biri tarafından yenileninceye kadar dosyanın HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, işlemden kaldırılan dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, … mirasçılarının davası mahkememizin 2018/605 Esasına kaydedilmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının … A.Ş nin eski ortaklarından olduğunu ve bu şirketin 26/09/2008 tarihli devir protokolü ile müvekkilleri tarafından devir alındığını, müvekkillerinin farklı oranlarda şirkete ortak olduklarını, bu protokole göre ek birde belirtilen borçlardan dolayı devir edenlerin sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde bir anlaşma yapıldığını, protokol birde belirtilen miktarlar için devir edenlere karşı bir talepte bulunamayacalarını devir alanların kabul ettiklerini, bir an davacının bu miktarı müvekkilinden şahsen talep etme hakkı olduğu kabul edilse bile talebin haklı olabilmesi için bu borcun davacı tarafından ödemesi gerektiğini, oysa … Bankası … Şubesine mevcut 52.870,00 TL nin davacı tarafından ödenmediğini, dolayısıyla davacı … Yıldırımın müvekkillerinden bir alacağının bulunmadığını, davacı şirketin müvekkillerine şahsi olarak alacağının bulunmadığını, müvekkillerinin davacı şirkete karşı söz konusu borcun tekeffül edilmesi ya da garanti edilmesini sağlayan ikili bir sözleşme bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan hisse devir protokolü ve protokolün ekindeki borç listeleri, ödeme dekontları, ticaret sicil kayıtları, Ziraat Bankası Ulus Şubesinin yazıları, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacılar tarafından açılan dava, 01/09/2008 tarihli protokolden kaynaklanan alacakların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde verilen 26/10/2015 tarihli 2014/144 E. 2015/746 K. sayılı ” Davacı … Ltd. Şti tarafından açılan davanın kabulü ile 13.435,08 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile bu davacıya verilmesine, Davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 17.120,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile bu davacıya verilmesine, ” ilişkin kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1752 E. 2017/4243 Karar sayılı 25/09/2017 tarihli ilamı ile “…Dava, taraflar arasında akdedilen protokolden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı tarafça, yargılama sırasında yetki itirazında bulunulmuş, mahkemece protokolün 8. maddesinde düzenlenen yetki şartı uyarınca yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü düzenlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece somut uyuşmazlık yönünden HMK’nın 17. maddesindeki şartların gerçekleşmediği nazara alınarak yetki itirazının değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ” ifadelerine yer verilerek mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1752 E. 2017/4243 Karar sayılı bozma ilamı çerçevesinde, protokolde yetki şartı bulunsa da HMK 17. maddesindeki şartların gerçekleşmediği nazara alınarak davalıların tümünün yerleşim yeri adreslerine göre HMK 6. maddesine göre genel yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davanın davacı Severler Kaplama San ve Tic Ltd Şti yönünden yetki nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın davacı … Ltd Şti yönünden yetki nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Harç, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/07/2018

Katip …

Hakim …