Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/171 E. 2018/242 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/171 Esas
KARAR NO : 2018/242
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2014
KARAR TARİHİ : 26/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı (Temlik Veren … ) vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı takip borçlulardan …Şti.nin başvurusu üzerine BDDK’nın izni ve yapılan tescil neticesinde tüzel kişiliği sona erdirilen ve tüm hakları müvekkili bankaya devrolan … A.Ş.ile davalı arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşmeler ile borçlu …Şti. tarafından kullanılan krediler nedeniyle müvekkili bankaya borcu bulunduğunu, davalılar …, …, …, …Şti. ve …Şti. müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları için kredi borçlarından dava dışı …Şti. ile birlikte sorumlu olduklarını, davalıların taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine davalılara …Noterliği’nin 08.11.2012 tarih ve … keşide nolu ihtarname gönderildiğini, davalıların hesap kat ihtarnamesine rağmen kredi borcunu ödememeleri üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası ile icra takii başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını, takibe itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalıların %20’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekilince davaya cevap dilekçesi verilmemiş olup, davalılar vekili 19/02/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Asıl borçlu şirket ile davacı arasında akdedilen “Genel Kredi Sözleşmesinin” Türk Borçlar Kanunu kapsamında genel işlem koşullarına tabi bir sözleşme olduğunu, Nitekim Borçlar Kanunu’ndaki genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin, genel nitelikli olmaları sebebiyle, aksine düzenleme bulunmadıkça tüm sözleşme ilişkilerinde uygulama alanı bulacak nitelikte olduğunu, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olduğunu, somut olayımızda da davacı alacaklı bankanın ilgili Genel Kredi Taahhütnamesinin şartları ve içeriğini önceden tek taraflı olarak, karşı tarafla müzakere etmeden belirleme imkânı bulunduğunun aşikâr olduğunu, TBK m. 21 maddesinin”Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır.” hükmünü içerdiğini, anılan sebeplerden dolayı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan sözleşme hükümlerinin TBK madde 21/1 gereği yazılmamış sayılacak olup davalıları hiçbir surette bağlamayacağını, nitekim kararlaştırılan faiz miktarının da oldukça fahiş olup kabul edilmesi mümkün olmadığını, adı geçen kredi sözleşmesi içeriğinde görüldüğü ve bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere kredi sözleşmelerinde asıl borçlu dava dışı … Şti. olduğunu, huzurda görülen itirazın iptali davasında, davalı olan müvekkillerinin ise, kredi sözleşmesinde kefil sıfatını haiz durumda olduklarını, Dava dışı, asıl kredi borçlusu olan … Şti. tarafından, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kanalıyla “İflasın Ertelenmesi” davası açılmış olup, mahkemece 17.08.2012 tarihli ara karar ile; “6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlatılmış takiplerin durdurulmasına” karar verildiğini, Somut olayda, asıl borçlu tarafından borcun ödenmemesinin sebebinin; Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilmiş olan, icra takibi başlatmama veya başlamış takipleri durdurma yönünde ki bir ihtiyat-i tedbir kararının varlığı olduğunu, bu çerçevede dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun mevcut usulsüzlükler göz ardı edilerek hatalı olarak hazırlandığı izahtan vares olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, kredi sözleşmesi, ihtarname, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava dışı …Şti ile imzaladığı, davalıların kefil oldukları genel kredi sözleşmesi nedeni ile davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından dava dışı … Şti ve davalı borçlular aleyhine 18/11/2013 tarihinde … 13.970,22 TL, … 13.970,22 TL, …Şti. 13.970,22 TL, Dibateks 10.340,51 TL, … ..Şti. 10.340,51 TL, … 10.340,51 TL’den sorumlu olmak kaydıyla asıl alacak tutarlarına takip tarihinden tamamen tahsiline kadar krediler için belirtilen oranlarda işleyecek temerrüt faizi, faizin gider vergisi, gayrinakit alacak bedellerinin tüm ferileri ile tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlular …, … ve …’ye 09/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı borçlulara tebliğ edilemediği, davalılar vekilinin 15/01/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile; müvekkili borçluların takip alacaklısına kesinleşmiş muaccel herhangi bir borcunun bulunmadığını, Bakırköy …ATM’nin … E sayılı kararı ile asıl borçlu …Şti adına verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı ile 6183 Sayılı Kanuna tabi takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlatılmış takiplerin durdurulmasına karar verilmiş olması nedeni ile takibin durdurulması gerektiğini ileri sürerek borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı müflis …Şti. arasında ve davalılar …, …, …, …Şti., …Şti.’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları ve Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davalı/kefillerin 200.000,00 TL kefalet limiti dahilinde ayrı ayrı müşterek borçlu ve müteselsil kefalet imzalarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra bankacı bilirkişi …’dan bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişinin mahkememize ibraz etmiş olduğu 20/04/2016 tarihli raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Davacı bankanın, davalılara keşide ettiği ….Noterliği’nin 08.11.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, …Şti. ile banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden muhataba verilen ve karşılıksız çıkan çekler için, Çek Kanunu gereğince Bankanın sorumlu olduğu meblağın ödenmiş olması sebebiyle muaccel hale gelen toplam 4.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren muhataplarca ödeneceği tarihe kadar işleyecek %49,5 temerrüt faizi, banka muamele vergisi ve tüm teferruatı ve diğer masrafları ile birlikte 24 saat içinde ödenmesi, aksi takdirde kanuni işlemlere başlanacağı ihtarında bulunduğu, ayrıca Davacı bankanın, dava dışı müflis şirket ile davalılardan … ve …’ye keşide ettiği Üsküdar …Noterliği’nin 30.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, …Şti. ile banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden … nolu şirket kredi kartı hesabı verildiği, 30.01.2013 tarihi itibariyle 255,00 TL borcunu 2 saat içinde ödenmesi, aksi takdirde kanuni işlemlere başlanacağı ihtarında bulunduğu ancak hesap kat ihtarı kefil davalılara tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. Yargıtay …H.D.13.04.2010 TARİH … E. … K. sayılı Kararında , hesap kat ihtarının kefillere tebliğ edilmediği, temerrüdün takip ile başlayacağı gözetilmeden, kredi sözleşmesindeki kefilin durumunu ağırlaştırıcı mahiyetteki hükümlere atıf yapılarak borçtan sorumluluğunun tespitine gidilmesinin isabetli olmadığı belirtildiğinden takip hukuku kuralları ve Yargıtay kararlarına göre, kefil davalı …, …, …Şti., …Şti ve …’in temerrüdünün (18.11.2013) icra takip tarihinden itibaren oluşması gerektiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, ispat yükü davacı banka üzerindedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 56. maddesi ile müşterinin banka ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda banka defter ve belgelerindeki kayıtlarının delil olacağını, bunlara itiraz etmeyeceğini kabul edeceği düzenlenmiş olup davacı banka kayıtları ile alacağın varlığı tespit edilmiş, davalı borçlular vekili icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borca itiraz etmiş ise de davaya cevap vermemiş, ödeme belgesi ya da herhangi bir delil sunmamıştır. Davacı bankaca, asıl borçlu şirkete sözleşmeye istinaden davacı bankanın … Şubesinden kullandırılan kredi ile borç ilişkisinin doğduğu, taraflar arasındaki Genel Kredi Taahhütnamesinin ‘kefalet’’ başlıklı 16.maddesine göre davalı borçluların sorumluluğunun doğduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay … HD 11.06.2001 tarihli, … sayılı kararı çerçevesinde, mahkememizce, davalı bankanın defter ve belgeleri üzerinde kredi sözleşmesi hükümleri göz önüne alınmak suretiyle inceleme yaptırılarak, hesabın kat edildiği tarihe kadar alacağın ulaştığı miktar ve bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar ayrıca uygulanacak akdi faiz hesaplanarak temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağın saptanması, temerrüt tarihi ile bulunan asıl alacak kefillerin kefalet limitlerinden az ise borcun tamamından fazla ise sorumluluğun kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sınırlı bulunduğu dikkate alınıp icra takip tarihinden sorumlu oldukları miktarın bulunması için aldırılan bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu anlaşılmış, Bakırköy …ATM’nin … E sayılı kararı ile asıl borçlu … Şti adına verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı ile 6183 Sayılı Kanuna tabi takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlatılmış takiplerin durdurulmasına karar verilmiş ise de asıl borçlu yönünden verilmiş olan bu kararın davalı kefiller için bağlayıcı olmayacağı dikkate alınarak davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davalılar tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazların kısmen iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuş, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçluların itirazının haksız olması nedeniyle toplam alacağın % 20 si oranına tekabül eden icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin dava ve taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davalılar tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazların,
1-A) Davalılar … ve … yönünden, nakit olarak,
a) 404-10856009 nolu kredi için; 52,55 TL asıl alacak, 21,03 TL işlemiş faiz, 1,94 TL faizin %5 gider vergisi, 17,73 TL ihtar masrafı olmak üzere 93,25 TL borç ile birlikte takip tarihinden itibaren iş bu asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar %49,50 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere,
b) … nolu kredi için; 790,00 TL asıl alacak, 450,21 TL işlemiş faiz, 22,51 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 1.262,81 TL borç ile birlikte takip tarihinden itibaren iş bu asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar %75 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere,
c) … nolu kredi için; 1.000,00 TL asıl alacak, 202,08 TL işlemiş faiz, 10,10 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 1.212,18 TL borç ile birlikte takip tarihinden itibaren iş bu asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar %37,50 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere,
d) … nolu kredi için; 1.000,00 TL asıl alacak, 36,46 TL işlemiş faiz, 1,82 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 1.038,28 TL borç ile birlikte takip tarihinden itibaren iş bu asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar %37,50 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere,
e) … nolu kredi kart hesabı için; 4,87 TL asıl alacak, 49,68 TL işlemiş faiz, 2,84 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 57,39 TL borç ile birlikte takip tarihinden itibaren iş bu asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar %90 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere, itirazların iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına,
B-Davalılar … ve … yönünden, gayri nakdi (depo talebi) olarak,
Davacı bankanın davalılar ile imzalamış olduğu, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ve 5941 sayılı kanunun 3. maddesi gereğince, ayrıca davalı asıl borçlu müflis şirketin ekonomik durumunun kötüye gitmesi nedeniyle kefil davalılardan takip tarihi itibari ile 10.135,00 TL tutarlarının davacı bankaya, faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesi talebine yetkili olduğuna, depo edilecek tutarın kanunen artırılması halinde de davacı bankanın arttırılan bedele ilişkin talep hakkı olduğuna, gayri nakit tutarı nakde dönüştüğü takdirde, nakte dönüştürme tarihinde imzalanın sözleşmenin 54. maddesi temerrüt hükümlerini uygulayabileceğine,
Dava tarihi itibariyle davacı bankanın çekler için ödeme taahhüdünün (gayri nakdi riskinin) 8.135,00 TL olduğuna,
C-Toplam alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı bankaya verilmesine,
2-A) Diğer davalılar …, … Şti. ve … Şti. yönünden, nakit olarak,
nolu kredi için; 52,55 TL asıl alacak, 21,03 TL işlemiş faiz, 1,94 TL faizin %5 gider vergisi, 17,73 TL ihtar masrafı olmak üzere 93,25 TL borç ile birlikte takip tarihinden itibaren iş bu asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar %49,50 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere, itirazların iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına,
B) Diğer davalılar …, … Şti. ve … Şti. yönünden, gayri nakti ( depo talebi) olarak,
Davacı bankanın davalılar ile imzalamış olduğu, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ve 5941 sayılı kanunun 3. maddesi gereğince, ayrıca davalı asıl borçlu müflis şirketin ekonomik durumunun kötüye gitmesi nedeniyle kefil davalılardan takip tarihi itibari ile 10.135,00 TL tutarlarının davacı bankaya, faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesi talebine yetkili olduğuna, depo edilecek tutarın kanunen artırılması halinde de davacı bankanın arttırılan bedele ilişkin talep hakkı olduğuna, gayri nakit tutarı nakde dönüştüğü takdirde, nakte dönüştürme tarihinde imzalanın sözleşmenin 54. maddesi temerrüt hükümlerini uygulayabileceğine,
Dava tarihi itibariyle davacı bankanın çekler için ödeme taahhüdünün (gayri nakdi riskinin) 8.135,00 TL olduğuna,
C-Toplam alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı bankaya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 942,60 TL ilam harcından peşin yatırılan harcın 168,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 773,80 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 168,80 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya iade edilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara (… ve … yönünden 171,31 TL ile sınırlı olmak üzere ) verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 135,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 660,20 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 652,10 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalılar yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim