Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1692 E. 2020/469 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1692 Esas
KARAR NO : 2020/469

DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat
DAVA TARİHİ : 23/11/2012
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, davalının icra takibine konu ettiği senetlerin yasa dışı bahis oynatan senetlerin lehdarı … ve çevrede mafya diye bilinen … ve kardeşi … tarafından hile ile zorla alındığını, borç ödenmesine rağmen senetlerin geri verilmediğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tesbiti ile maaş haczi yolu ile ödenen paraların istirdatına, %20 tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davalı, senetlerin davacı tarafından …’ ya verildiğini, bu kişinin abisinin arkadaşı olduğunu, borcu nedeniyle senetleri kendisine verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İcra dosyası, … 2. ATM …E sayılı uyap dosyası, tanık beyanı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma ve … Karar sayılı soruşturmaya yer olmadığına dair kararı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72.maddesine dayalı … 12. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra dosyasında takibe konan senetlerden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
… 12. İcra Müdürlüğü’nün…E sayılı dosyasında davacının davalı hakkında üç adet senetle ilgili olarak icra takibi yaptığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2013/10 Esas, 2013/284 Karar sayılı 23/12/2013 tarihli kararı ile senetlerin zorla alındığı iddiasına yönelik Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen takipsizlik kararının kesinleştiği, iddiayı ispatlayacak yazılı belge ibraz edilemediği, tanık dinletme talebinin yerinde olmadığı gerekçeleri ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/9025 Esas – 2014/13074 Karar sayılı 08.09.2014 tarihli kararı ile mahkememiz kararını “… Dava; takip konusu yapılan bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin İİK’ nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi Tespit davasında birbiri ile çelişmemek kaydı ile birden fazla dava sebebine dayanmak mümkündür. Somut olayda davacı taraf takip konusu bonoların hile ve zorla imzalatıldığı iddialarının yanında ödeme iddiasına da dayanmış ve bir kısım ödeme dekontlarını dosyaya sunmuştur. Bu durumda mahkemece davacı yanın her bir iddiası üzerinde ayrı ayrı durulup deliller eksiksiz olarak toplandıktan sonra hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken sadece, hile ve zorla senet imzalatıldığı iddiaları üzerinde durulup ödeme iddiası yönünden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir…” ifadelerine yer vererek bozmuş, Yargıtay bozmana uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrulutusunda mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı delilleri toplanmış, davacının dava konusu senetlerin kumar borcu nedeniyle hile ile ve zorla alındığı iddiası yönünden davacı tanığı dinlenmiş, soruşturma dosyası ve ilgili menfi tespit davası dosyası incelenmiştir. Davacı tanığı …, “Ben eşim ile …’nın telefon görüşmelerini duydum, … aradığında eşime ne kadar para yatıralım diye sormuştu, eşim de tamam yatıralım diye cevap vermiştir, sonradan öğrendiğime göre, yatırılan para iddia ile yani kumar ile ilgiliymiş, eşimden öğrendiğime göre senet düzenlenmiş bu senedi ödeyebilmek için benim altınlarımı bozdurduk, ödemeyi yaptıktan sonra evimize haciz geldi.” şeklinde beyanda bulunmuş, davacı tanığının beyanları görgüye dayalı olmadığından tanık beyanlarına itibar edilmesi mümkün olmamıştır. … Cumhuriyet Başsavcılığına 05/08/2012 tarihinde yöneltilen davalı hakkındaki şikayet ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara yönelik itirazın … 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin… D. iş sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır. … 2 ATM … E sayılı dosyası üzerinden … tarafından … aleyhine, yasa dışı kumardan kaynaklanan borca ilişkin düzenlenen senetlere dayalı … 7. İcra Müdürlüğü’nün … ve … E sayılı dosyalarından başlatılan icra takipleri dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası açılmış ise de takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafça bildirilen ve sunulan deliller ile dava konusu senetlerin kumar borcu nedeniyle hile ile ve zorla alındığı iddiası ispat edilememiştir.
Davacının borcun ödendiği iddiası yönünden bildirdiği ve sunduğu ödeme belgeleri bulunsa da, davacı tarafından …’ya yapılan 07.06.2010 tarihinde 2.000,00 TL, 09.06.2010 tarihinde 500,00 TL, 22.06.2010 tarihinde 1.200,00 TL, 17.12.2010 tarihinde 1.500,00 TL, 17.12.2010 tarihinde 500,00 TL, 21.12.2010 tarihinde 750,00 TL, 26.12.2010 tarihinde 1.250,00 TL, 04.01.2011 tarihinde 500,00 TL, 08.02.2011 tarihinde 2.500,00 TL, 09.02.2011 tarihinde 1.000,00 TL, 23.02.2011 tarihinde 500,00 TL, 22.03.2011 tarihinde 5.000,00 TL, 29.03.2011 tarihinde 1.000,00 TL, 08.04.2011 tarihinde 1.000,00 TL, 06.05.2011 tarihinde 15.000,00 TL, 24.05.2011 tarihinde 2.000,00 TL, 31.05.2011 tarihinde 200,00 TL, 04.10.2011 tarihinde 250,00 TL, 02.12.2011 tarihinde 2.500,00 TL, 05.12.2011 tarihinde 450,00 TL, 20.12.2011 tarihinde 1.400,00 TL 27.12.2011 tarihinde 750,00 TL, 19.01.2012 tarihinde 4.000,00 TL, 15.05.2012 tarihinde 600,00 TL 21.05.2012 tarihinde 400,00 TL, 22.05.2012 tarihinde 200,00 TL, 05.06.2012 tarihinde 500,00 TL, 29.06.2012 tarihinde 1.500,00 TL, 16.08.2012 tarihinde 6.000,00 TL ödeme belgeleri ve …’e yapılan 17.07.2012 tarihinde 1.500,00 TL, 17.07.2012 tarihinde 1.000,00 TL ödeme belgeleri açıklama içermediğinden, ödemeler somut olarak dava konusu senetlere özgülenmediğinden, ödemelerin dava konusu senetlere yönelik olduğu tespit edilememiş, ödeme iddiası da ispat edilememiş, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 408,40 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 354,00 TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı …’nın yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır