Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1583 E. 2018/1328 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1583 Esas
KARAR NO : 2018/1328

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2014
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 17.10.2011 tarihli sözleşme ile davalı şirketin talep ettiği mutfak dekorasyon işini üstlenmiş olduğunu, tüm iş eksiksiz olarak teslim edildiği halde müvekkili şirketin bakiye alacağının ödenmediğini, alacağın tahsili için borçlu şirket hakkında … 11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını ileri sürerek itirazın iptaline, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi uyarınca asıl alacağa takip tarihinden işleyecek yabancı para borcunun en yüksek faiziyle birlikte tahsiline ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili 26/01/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının satmış olduğu ürünün ayıplı çıktığını, davacı şirket yetkilisince de bu hususun kabul edildiğini, ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin … 37. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarına cevap alınamadığından davacının teslim etmiş olduğu ürünlerdeki ayıpların davalı müvekkil şirket tarafından tamir edilerek faturalarının davacı şirkete gönderildiğini, bu sebeple davacının dayanak olarak gösterdiği faturadan kaynaklı olarak davalının borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde davalının davacıdan alacağı bulunduğunun anlaşılacağını, davacı şirketin faiz ve diğer taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddi ile yargılama, vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükldilmesine ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 11. İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası, 17.10.2011 tarihli Sözleşme, fatura ve irsaliyeler, ihtarnameler, tanık beyanları, ticari kayıtlar, keşif ve bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 470-486 ve İİK 67.maddelerine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının yapmış olduğu mutfak dekorasyonu işi nedeni ile davalıdan alacağı olup olmadığı, alacağı varsa miktarı, davacının yaptığı mutfak dekorasyonu işinin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp nedeni ile bedelden bir indirim yapılması gerekip gerekmediği, gerekiyor ise indirim oranının ne olması gerektiği ve davalının dava dışı üçüncü kişiye yaptırdığını beyan ettiği ayıbın giderilmesine ilişkin giderleri davacının sözleşmede belirtilen alacağından mahsup edip edemeyeceği hususlarındadır.
İlgili … 11. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu şirket aleyhine 17/04/2013 tarihinde 2.211,00 Euro asıl alacak, 100,92 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplamda 2.311,92 Euro alacağın icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/11/2013 tarihli itiraz dilekçesi ile alacaklı şirketin dayanak olarak gösterdiği fatura alacağını kabul etmediklerini, alacaklının sattığı ürünün ayıplı çıktığını bu hususun bizzat alacaklı şirket yetkilisine işin olduğu yerde sözle izah edildiğini ve alacaklı şirket yetkilisi tarafından da kabul edildiğini, talep edilen faizin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklısına hiçbir borcunun bulunmadığını ileri sürdüğü, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Sözleşme madde 4 – Mutfak dolapları, … imza karşılığı teslim alınacaktır. Alıcının bulunmaması veya teslim edilen malların özürlü, eksik veya yanlış teslim edilmesi halinde 7 gün içerisinde ihbar etmemesi durumunda mallar eksiksiz ve hasarsız teslim edilmiş sayılır. Montaj yerinin hazır olmaması durumunda da doğacak gecikmeler kesinlikle ödemelere yansıtılamaz. Eksik, hasar ve özürlü ihbarı yapılması durumunda: a) Malların arıza ve özrü giderilir b) mallar sözleşmeye uygun ayıpsız mallarla değiştirilir, hasarlı mallar geri alınarak bedellerini iade edilir.
Sözleşme madde 7 – Alıcının talebi üzerine (bedeli ödenmediği/yerinin hazır olmaması halinde) dolaplar ithalatçı firmanın deposunda bedelsiz en fazla bir hafta bekletilebilir. Bu süre mücbir sebeplere dahil değildir. Bu bekletilme sonunda mallara gelecek hasarlardan satıcı sorumlu olmayacağı gibi alıcı bu süre için aylık kira öder. Bekleme süresi azami 12 aydır. Bu süre zarfında satıcının malı teslim mükellefiyeti ortadan kalkar ve ödenmiş bedel bu cezai şart hükmü gereğince satıcının uhdesinde kalır.
Alıcı /… Şti, Satıcı/ … Ltd. Şti’ne … 37. Noteri’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, Mutfak ürününde kırıklar, ezilmeler, renk farklılıkları, projesine bire bir uymayan hataların olduğunu ve bu yapısal ayıpların giderileceğine dair 7 gün içerisinde taahhütte bulunulmasını, bunun mümkün olmaması halinde yapılan ödemenin iade edilmesini istemiştir.
Satıcı /… Şti, Alıcı/ … Şti.’ne … 25. Noteri’nin … tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile, … mobilyasının imalat işlemlerinin 17.01.2012 tarihinde bitirildiğini, müşteri montaj yerinin hazır olmaması nedeniyle mutfak dolabını 11.07.2012 tarihinde istemiş olduğunu, bu süreçte mutfak mobilyasının depolarında bekletilerek 11.07.2012 tarihinde … no.lu irsaliye ile yerinde montajı yapılarak teslim edildiğini, 23.07.2012 tarihinde firma ortaklarından … tarafından bildirilen e-maildeki ürünlerin değişimi malzemenin Alıcı firmasından ithal edilmesinden sonra montajı 10-15 Eylül 2012 tarihleri arasında yapılarak teslim edileceğini bildirilmiştir. Satıcı /… Ltd. Şti. … 25. Noteri’nin … gün ve … yevmiye numarasında Alıcı/… Ltd. Şti’ne gönderdiği ihtarname ile, 05.02.2013 tarihli … seri ve sıra numaralı toplam 3.195.83 TL bedelli ve 16.03.2013 tarihinde … Kargo tarafından … seri ve sıra numaralı irsaliyeli fatura ile kendilerine teslim edilen tamirat ve tadilat bedeli faturasını herhangi bir borcunun olmadığından bahisle kabul etmeyerek iade etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında ” Ben davacı şirkette 2002 yılından 2012 yılına kadar sigortalı olarak çalıştım, davacı tarafından davalıya satılan mutfak dolabını da ben monte ettim, montajı sırasında mutfak dolabının aspiratör sağ, sol kenarlarında parlak olması gerekirken mat malzeme gelmişti, yine fırın dolabının yan tarafında ufak bir ezilme vardı, onları tespit ettim ve mutfak dolabı ithal olduğu için 15-20 gün içerisinde yurt dışından parçalar gelince bizzat ben değiştirdim, mutfak dolabında belirttiğim şeyler dışında herhangi bir ayıp yoktu ” demiştir.
Davalı tanığı … Tanışman beyanında ” Ben davalı firmada inşaat teknikeri olarak çalışıyorum, davacı taraf davalıya mutfak dolabı yaptı, ben inşaat teknikeri olduğum için ve inşaat ile ilgilendiğim için inşaat gelen tüm malzelemeleri kontrol ediyordum, davacı tarafından getirilen dolap kolilerinin hasarlı olduğunu gördüm, daha sonra davacı firmanın yetkilileri gelip montajı yaptıktan sonra dolap kapakları açıldığında renk farkı vardı, şöyleki sipariş edilenden farklı tonlarda ve parlaklıkta gelmişti, ayrıca kırık ve çatlaklar vardı, davalı şirket bu durumu davacı tarafa bildirmesine rağmen davacı tarafça herhangi bir girişimde bulunulmayınca davalı bu eksiklikleri başka bir firmaya yaptırdı. Davacı taraf uyarılar üzerine geldi ancak eksikliklerin tamamını gidermedi, kapak ayarlarından beşini yaptı birini yapamadı, ufak tefek rütuşlar yapıldı ancak rütuşların hiçbirisi tutmadı, renk farklılığı giderilmedi, hala dolaplarda göçükler de vardı ” demiştir.
Davalı tanığı … beyanında ” …’nın yapmış olduğu mutfak işlerinde bir takım kusurlar vardı. Dolap kapaklarında bombe ve çizikler, menteşelerde sorun ve montajında çok ciddi sorunlar vardır. Ben … yapı ile iş yaptığım için bu ayıpları … yapı’ya bildirdim. 1 ay kadar sonra … yapı geldi, sıkıntılı görünen bütün hasarlar … yapı tarafından giderildi. Orjinalini bilmediğimiz için ne derece düzgün yapıldığını bilmemekle birlikte mutfak dolapları kullanılır hale getirildi ” demiştir.
Delillerin toplanmasının ardından mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında keşif ve bilirkişi incelemesine karar verilmiş, keşif sonucu İnşaat Mühendisi … ve Doç. Dr. …’dan aldırılan 28/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu uyuşmazlıkta davacının teslim etmiş olduğu mutfak dolapları işinde hali hazırda ayıbın tespit edilmediği, montaj aşamasındaki ayıpların ne kadarının satıcı ne kadarının alıcı firma tarafından giderilmiş olduğunun tespitinin yapılamadığı, bununla birlikte imalat ayıbının olduğunun taraflarca kabul edildiği, davacının/satıcının, davalının seçimlik hakkını kullandıktan sonra haksız şekilde bu talebinden döndüğü yönündeki iddiasının isabetsiz olduğu, davalının takas mahsup talebinin yerinde olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 475- Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.
Somut olayda, davalı … Limited Şirketi ile davacı … Limited Şirketi arasında 17.10.2011 tarihinde mutfak mobilyalarının satımına ilişkin bir sözleşme akdedildiği, sözleşme konusu mutfak mobilyaları davacı tarafından teslim edilmiş olup ancak keşif, taraf beyanları ve tanık ifadeleri değerlendirildiğinde dolapların montaj safhasında bazı uygunsuzlukların, dolap kapaklarının menteşelerinde ayarsızlıkların, renginde ton farklılıklarının, bombe ve çiziklerin bulunduğu, her iki tarafın da montajı yapılan mutfak dolaplarındaki ayıp konusunda mutabık oldukları, keşifte davacı tarafından imal ve monte edilen tezgah altı ve tezgah üstü mutfak dolapları, ebat olarak 3 x 3.30 m. olup görsel olarak genel görünümlerinde herhangi bir renk tonu farklılığına rastlanmadığı, dolap kapak menteşeleri, vasistasları ve çekmece raylarının çalışır durumda ve ayarlı olduğu, dolap modüllerinin genelde bütünlük içerisinde demirbaş ankastre mutfak gereçleri (buzdolabı, bulaşık makinesi, davlumbaz, fırın vb) ile uyumlu olduğu, dava konusu mutfak dolaplarının imalatında ve montajında, keşif esnasında herhangi bir ayıplı imalat unsurunun görülmediği, diğer bir deyişle şahitlerin ifadelerinin ortak paydasında buluşmuş oldukları gibi montajda görülen ayıplı imalatın sonradan giderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 475.maddesinin 1.fıkrasının 3.bendi gereğince, Davalı /alıcı, satıcıya gönderdiği ihtarname ile satılanın satıcı tarafından onarılarak ayıbın giderilmesini talep etmiştir. Alıcının ücretsiz onarım ve değiştirme hakları aynen ifa taleplerinin bir uzantısı niteliğindedir. Bu anlamda söz konusu seçimlik hak bir yenilik doğuran hak olmayıp ayıpların giderilmesine ilişkin bir alacak hakkıdır. Zira yenilik doğuran haklar bir hukuki ilişkiyi kuran, değiştiren ya da sona erdiren haklardır. Ayıbın giderilmesi hakkı ise satıcıya yeni bir yükümlülük getirmemektedir. Bu sebeple bir yenilik doğuran hak niteliğinde olmayan satılanın onarılması talebinde bulunulması, alıcının diğer seçimlik haklarının kullanması için engel teşkil etmemektedir. Satıcı cevabi ihtarnamesinde satılandaki ayıpların giderilmesi için gerekli parçaların ithal edileceğini ve ardından ayıpların giderileceğini bildirmişse de dosyada yer alan tebligat şerhinden bu ihtarnamenin adres değişikliği nedeniyle alıcıya tebliğ edilemediği anlaşılmakla ayıbın giderilmesine ilişkin davacı girişiminden davalının haberdar olmadığının kabulü gerekmektedir. Satıcı satılandaki ayıpların giderilmesi için gerekli olan parçaları daha sonra ithal etmiş ise de alıcı nezdinde gerekli parça değişimi ve tamiratın yapılması yönünde bir girişimde bulunduğu anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davalının onarılarak ayıbın giderilmesine ilişkin seçimlik hakkını kullandıktan sonra eseri alıkoyup ayıpları tamir ettirerek faturaları davacıya göndermekle haksız şekilde seçimlik hakkından döndüğü sonucuna varılamaz.
Davalının ayıpları üçüncü bir kişiye tamir ettirerek 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 475.maddesinin 1.fıkrasının 2.bendi gereğince, ayıp oranında bedelden indirim istemesi yerinde olup davalının 3.195,83 TL + 1.770,00 TL +1.425,85 TL = 6.391,68 TL bedelli tamirat ve tadilat bedeli faturalarının mahsubu ile davaya konu edilen 2.311,92 Euro ( 6.386,91 TL) alacağın karşılandığı anlaşılmakla davanın reddine, alacağın bulunup bulunmadığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 82,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 46,10 TL harcın davacıya iadesine,
Davalı vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan 88,00 TL posta ve tebligat masrafının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2018

Katip

Hakim …