Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1539 E. 2018/489 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1539 Esas
KARAR NO : 2018/489

DAVA : İstirdat (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2014
KARAR TARİHİ : 02/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı elektrik şirketinden 0390824 numaralı abonelik ile elektrik hizmeti aldığını, davacı müvekkili tarafından 01/01/2011 ila 31/07/2014 tarihleri arasında ödenen elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak bedelinin ve bu bedelin dahil olduğu tüketim bedeli üzerinden hesaplanmış %1 Enerji fonu, %2 TRT payı, %5 Belediye vergisi ve % 18 KDV içindeki kayıp kaçak toplam bedeline isabet eden farkın haksız olarak tahsil edildiğini, bu bedellerin abonelere yansıtılmasının haksız olduğunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarıyla kabul edilmiş olduğunu ileri sürerek şirketten haksız olarak tahsil edilen bu bedellerin (fazlaya ilişkin haklar saklı olmak koşuluyla) işleyecek ticari faizleri ile birlikte davacıya iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Husumet, zamanaşımı ve yargı yolu itirazları olduğunu, davanın esastan reddi gerektiğini, elektrik faturalarında yer alan bir takım kalemlerin haksız olmadığını, kayıp kaçak tahakkukunun kaçak enerji kullanımından dolayı faturada yer alan bir bedel olmadığını, bu bedelin elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak hedef oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğunu, söz konusu kayıp kaçak bedelinin EPDK kararı doğrultusunda alındığını, dava dilekçesi ekinde sunulan YHGK kararında karşı oy görüşlerinin de mevcut olduğunu, bu kararın karar düzeltme sürecinde olması nedeniyle kesinleşmiş olmadığını, bu nedenle emsal olarak alınamayacağını, davacının ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme yaptığını ve bu bedelin geri istenemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Abonelik sözleşmesi ve dosyası, fatura örnekleri, ödeme belgeleri, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin ve bu bedelin dahil olduğu tüketim bedeli üzerinden hesaplanmış %1 Enerji fonu, %2 TRT payı, %5 Belediye vergisi ve % 18 KDV içindeki kayıp kaçak toplam bedeline isabet eden farkın davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıdan alınmış olan kayıp kaçak bedelinin ve bu bedelin dahil olduğu tüketim bedeli üzerinden hesaplanmış %1 Enerji fonu, %2 TRT payı, %5 Belediye vergisi ve % 18 KDV içindeki kayıp kaçak toplam bedeline isabet eden farkın davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, dava konusu yapılan alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davaya bakmaya adli yargı mahkemelerinin görevli olup olmadığı ve davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
BK 146 maddesi gereğince zamanaşımı süresi 10 yıl olduğundan zamanaşımı definin reddine, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle yargı yolu bakımından görev itirazının reddine, davalının tahakkuk ve tahsil ettiği bedellerin varlığı karşısında davalı sıfatı bulunduğundan husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra bilirkişi Elektrik Yüksek Mühendisi …’dan mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konusunda rapor düzenlemesi istenilmiş, bilirkişi İzgi Mahkememize sunmuş olduğu 23/11/2015 tarihli raporunda özetle; kayıp kaçak bedelleri ile bu bedellerin ilişkili olduğu %1 Enerji fonu, %2 TRT payı, %5 Belediye vergisi ve % 18 KDV uygulamak sureti ile ( 01/01/2011-31/07/2014 tüketim dönemlerinde 34 adet faturalarda) davacıdan kesilen ve ödenen toplam 79.835,43 TL’nin davacıya ödeme tarihlerinden itibaren geçerli faizleri ile birlikte iadesinin yerinde olduğunu beyan etmiş, 14/03/2016 tarihli ek raporunda özetle; 2012/12-2013/01-12 dönemlerine ait faturalarla ilgili hesaplanan kayıp kaçak bedelinin 26.404,93 TL ile ek EPDK onaylı ulusal tarifelerde bulunmayan PSH (Sayaç okuma) bedelinin KDV hariç 6,69 TL olduğunu beyan etmiş, 11/05/2016 tarihli ikinci ek roporunda özetle; davalının EPDK tarafından onaylı tarifelere göre birim fiyatları uygulaması halinde bir sorumluluğu olmadığını, ancak tarifelerden farklı birim fiyatları uygulaması halinde sorumluluğu bulunduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce 17/06/2016 tarihli 6719 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 Sayılı EPK’ya eklenen geçici 19 ve 20. maddenin somut olaya etkisi yönünden inceleme yapılarak EPDK’nın düzenleyici işlemlerinin tümüne bu meyanda hedef, kayıp kaçak oranlarına göre uygunluk denetimi yapılması yönünden aynı bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mehmet Fetvacı 20/12/2017 tarihli üçüncü ek raporunda özetle; anılan faturaların EPDK birim fiyatlarına uygun olduklarını ve faturalarda görülen %1 Enerji fonu, %2 TRT payı, %5 BTV kalemlerin uygun değerlerde olup tespit edilen kayıp kaçak bedellerine dahil edilmediklerini beyan etmiştir. Üçüncü Ek Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile, “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti iletim ve kayıp kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
6719 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici madde 19 ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20 ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Dava açıldıktan sonra yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6719 Sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde, EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesi ile birlikte) konusuz kaldığından konusuz kalan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davacının dava açmakta haklı olduğu ve davaya konu bedelleri tahsil eden davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilerek yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20106, 2017/9319 sayılı, 07/06/2017 tarihli kararı aynı yöndedir) karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.406,35 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.370,45 TL harcın davacıya iade edilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 35,90 TL karar ilam harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 145,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 706,10 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avanslarının taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2018

Katip …

Hakim …