Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1411 E. 2019/951 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1411
KARAR NO : 2019/951

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Maden Devri ve Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalılar … ve …’in şirket yetkilisi olduğu davalı … Ticaret A.Ş. arasında 04/02/2013 tarihinde Maden Ruhsatlarının Devri ve Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin ön rapor ve sözleşmenin geçerlilik şartı başlıklı maddesine göre, uluslararası akrediteye sahip İTÜ’nin oluşturacağı bir heyet tarafından maden sahalarında bulunan cevherlere ilişkin inceleme yapılarak mevcut rezerv hakkında ön rapor hazırlanması sağlanarak, hazırlanan bu ön raporda demir cevheri rezervinin on milyon tonun altında olması veya tespit edilen bu demir cevherinin sözleşme konusu sahaların tamamındaki mostra ve yarmalardan sistematik olarak elde edilen örneklerin kimyasal, mineralojik ve mikroskop incelemeleri sonucu FE2O2 oranının minimum %62 olması halinde alıcılar derhal herhangi bir sözlü veya yazılı bildirime gerek olmaksızın iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilecektir denildiğini, raporun tahsisi için davalı tarafın müvekkiline önerdiği İTÜ çatısı altında görev yapan iki öğretim görevlisi kişilerce rapor hazırlanmasını kabul ettiklerini ve rapor hazırlayacak ekibe toplam 59.000.TL. ödeme yaptıklarını, sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra 07/02/2013 tarihinde rapor hazırlandığını ve sözleşmeye konu sahalarda 201.600.000 ton maden rezervi olduğunun tespit edildiğini, bu rapora istinaden müvekkili tarafından … ve … vekillerine 160.000 USD ödeme yaptığını, ancak hemen akabinde müvekkilinin Kanada’dan getirttiği Jeoloji uzmanları tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmelerde söz konusu sahalarda böyle bir rezervin bulunmadığının anlaşıldığını, bunun üzerine rapor hazırlayan Dr. Müh. … ile görüştüklerini zor durumda kalan şüphelinin aslında rezervlerin çok daha düşük olduğunu ikrar ederek 14/02/2013 tarihli bir rapor daha olduğunu burada gerçek rezervin bulunduğunu beyan etmiş olup, 14/02/2013 tarihli raporda sahadaki gerçek rezervin 8.400.000 ton olduğunun tespit edildiğini, bu hususun ortaya çıkmasıyla müvekkili tarafından yapılan incelemelerde davalıların başkaca firmalara da gerçeği yansıtmayan raporlar hazırlatarak yüksek meblağlarda para tahsil ederek iade etmediklerini öğrendiklerini, bunun üzerine müvekkili ödediği bedelin iadesi için davalılara ihtarname gönderdiğini, davalıların ihtarnameye cevap vererek söz konusu meblağın iade edilmeyeceğini beyan ettiklerini, davalıların suç teşkil eden eylemleri için … CBS’ na suç duyurusunda bulunduklarını soruşturmanın … sayılı dosyası ile devam ettiğini, davalılar … ve … aleyhine … 8 İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını iş bu takipte şüphelilere tebligatın yapılamaması nedeniyle geciktiğini akabinde 24/09/2013 tarihinde davalılar tarafından takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ve iş bu davayı ikame ettiklerini, bu süreçte davalılar ile yaptıkları görüşmelerde davalıların borcun ödeneceğini taahhüdü vererek zaman talep ettiklerini ancak müvekkillerinin dava açma sürecini geciktirmeye çalıştıklarını daha sonra davalıların telefonlara cevap vermediklerini ve 2014 yılı ocak ayından beri davalılara ulaşamadıklarını beyan ederek davalıların itirazlarının iptaline takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalılar aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalılar … ve … vekili Davasında :
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar ile müvekkilleri arasında 04/02/2013 tarihinde maden ruhsatlarının devri ve ortaklık sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerinden …’in … Şirketi adına vekaleten sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmenin tarafı olmadığını, öncelikle müvekkili … yönünden davanın reddi gerektiğini, sözleşmenin ön rapor ve sözleşmenin geçerlilik şartı başlıklı 3. Maddesine göre davacı alıcılar tarafından sözleşmenin imza tarihinden itibaren 5 gün içinde maden sahalarında bulunan cevherlere ilişkin inceleme yapılarak mevcut rezerv hakkında bir ön rapor hazırlanmasını sağlayacakları ve hazırlanan bu ön raporda demir cevheri rezervinin on milyon tonun altında olması halinde davacı alıcıların sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceklerinin belirlendiğini, hazırlanacak ön raporda demir cevheri rezervinin on milyon tonun üstünde olması halinde maden ruhsatları üzerine alıcılar lehine 400.000.USD.’ lik ipotek tesis edilmesi için davacı alıcıların belirtecekleri yasal temsilcilerine müvekkili satıcılar tarafından noter huzurunda yetki verileceği ve buna karşılık davacı alıcılar sözleşme bedeli olan 3.000.000.USD.’ den mahsup edilmek üzere satıcılara 400.000.USD. ön ödeme yapacaklarının belirlendiğini, davacıların bu doğrultuda İTÜ’ne bir ön rapor hazırlattığını ve 07/02/2013 tarihli bu ön raporda muhtemel rezerv 201.600.000 ton olarak rapor edildiğini, ön rapor alınması sözleşmenin 3. Maddesi gereği tamamen davacıların yükümlülüğünde olduğunu, bu durumun müvekkillerinin sorumluluğunda olan veya hiçbir şekilde dahil oldukları bir durum olmadığını, sözleşme konusu 6 adet maden sahası dışında müvekkilleri ve aile bireylerine ait … bölgesinde başka maden sahaları bulunduğunu, müvekkillerinin Diyarbakır Kulp ilçesinde olduklarından kendi sahaları dışında ayrıca … daki başka maden sahaları ile de ilgilenerek çalışma yaptıklarını, davacıların rezerv olması durumunda tüm bu sahaları da istediklerinden, davacıların bu sefer müvekkillerinden masrafları kendilerine ait olmak üzere bölgede bu sahaların durumlarını ve yapılması gereken diğer işlemler ile ilgili ön etüt yapılmasını talep ettiklerini, buna istinaden toplam 160.000 USD masrafı geri ödemeksizin müvekkillerine gönderdiklerini bu ödemelerin sözleşme dışı olduğunu, bölgede diğer maden sahalarına ilişkin müvekkillerinin yaptığı çalışmaların karşılığı olduğunu, aksine davacıların yükümlülüklerini yerine getirmeyerek 400.000 USD ödemeyi de yapmadıklarını, müvekkillerinin maden sahalarında daha önce birçok çalışma yaptırdıklarından sahalarda rezerv olduğunu bildiklerini ve iyi niyetli olarak sahaların devri ve ipotek tesisi işlemleri için çalışmalar yaptıklarını sözleşmenin 3.Maddesine göre davacıların belirledikleri ve müvekkillerine bildirdikleri yasal temsilcilerine sahaların devir ve temliki işlemleri için vekaletname verdiklerini, ancak davacıların sözleşmede belirtilen sorumluluklarını yerine getirmeyerek ön rapor hazırlatmadıklarından ve ön ödemeyi yapmadıklarından dolayı davacıların vekillerini azlettiklerini, davacıların 07/02/2013 tarihli ön raporu almalarına rağmen farklı hesaplar içine girerek müvekkillerinden bu raporu gizleyerek rapor yokmuş gibi suçlayıcı iddialar ve taleplerde bulunduklarını, davacıların dilekçesinde belirttikleri 14/02/2013 tarihli olan ve rezervi 8.400.000 ton olarak belirlenen ön raporu bildirdiklerini ancak söz konusu raporun madenin görünür rezerv olarak düzenlendiği yani toprağın üzeri ve görünen kısımlarını içerdiğini, bu iki rapor karşılaştırıldığında rezerv farkının nerden kaynaklandığının açık olduğunu, davacıların Kanada’ dan getirdikleri uzmana yaptırdıkları incelemede söz konusu sahada böyle bir rezervin olmadığına ilişkin tespitinin hiçbir hukuki geçerliliği bulunmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemekle beraber davacıların sözleşmeye istinaden ödeme yapmış olsalar dahi kendi kusurları ile feshettiklerinden hukuken ödemeyi geri isteme haklarının da bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, icra takibinin iptaline, davacıların %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Tic A.Ş vekili Davasında :
Davalı … Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin eski hissedarı … iken şirket hislerinin %60’ı … ve … tarafından 25/05/2014 tarihinde devralındığını, devir sonrası şirket yönetiminin değişerek şirket merkezinin İzmir iline nakledildiğini, şirketin devir sonrası şirket tüzel kişiliğine ait bilgi, belge ve dökümanların eski yönetici ve diğer davalı … tarafından ihtara rağmen müvekkillerine teslim edilmediğini, müvekkili şirketin diğer davalıların işlemleri nedeniyle mağdur olduğunu, davaya konu alacak nedeniyle bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete ödeme yaptığını ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirketin kayıtlarının yeni yönetime devredilmemis olsa da banka kayıtları ve eksik belgeler incelenmesinde davacı tarafın iddia ettiği ödemenin müvekkili şirkete yapılmadığını tespit ettiklerini, müvekkili şirketin yeni yönetimi 2014 yılı bilançosunu inceleyerek şirketi devraldığını, şirketin bilançolarında davaya konu borçla ilgili bir kayıt bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyasına yapılan itiraz ile asıl alacağa, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz ettikleri görülmüştür.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
… 8.İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Sayılı Soruşturma dosyası incelenmiş, Davamızın davacıları tarafından Şüpheli sıfatı ile …, …, …, … ve … aleyhine özel Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık Soruşturma sonucunda Kovuşturmaya Yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların iddialarının değerlendirilmesi amacı ile Maden Mühendisi, Jeoloji Yüksek Mühendisi mali müşavir ve sözleşme konusunda uzman Bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmasına karar verilmiş; düzenlenen 06/05/2019 Tarihli rapor ile özetle ” Sayın mahkemenin görevlendirme kararı, tespit edilen uyuşmazlık konuları, dosya içeriğinin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda;1- Dosyada bulunan 07.02.2013 tarihli ön inceleme raporu incelendiğinde bu tür araştırmalarda uygulanan prosedürlere uygun olarak hazırlanmış olduğu tespit edilmiştir. Raporda rezerv hesaplarında abartı veya kasıt olmadığı kanaatindeyiz. Hendek çalışmalarında ve arazideki gözlemlerde cevher tabakalarının derinlikle artacağı görülmektedir. Hendeklerden ve kayaçların uzantısındaki demir yataklarına dayalı olarak hesaplanan rezerv en düşük rezervdir. Yapılacak sondaj çalışmaları sonrasında rezervlerin artacağı, bu sebeplerle davacıya karşı aldatma eyleminin, davalı tarafından gerçekleştirilmiş bir hile veya sözleşmeye aykırılığın bulunmadığı kanaatindeyiz.2- Mali kayıtlar incelendiğinde; davacılar … ve Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. ‘nin davalılar … A.Ş. ile … ‘en 150.000,00 USD ödemede bulundukları anlaşılmaktadır. Davacılar, sözleşmeye aykırılık sebebiyle bu tutarı talep etmekte ise de teknik değerlendirmede ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere sözleşmenin iptali ve bedel iadesini haklı gösterecek, kasıtlı aldatma durumunun, aykırılığın bulunmadığı kanaatindeyiz,3- Mahkemenizce aksi kanaate varılır ve davacıların ödedikleri 150.000,00 USD tutarı talep edebilecekleri kanaatine varılır ise, alacak tutarı için son rapor tarihinden dava tarihine kadar TCMB ‘nin “Bankalarca Amerikan Doları Cinsinden Açılacak Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz Oranları” tablosunda belirtilen faiz oranlarına göre 21.044,18 USD faiz hesaplanmıştır. Aynı veriler, davacıların yaptığı ödeme tarihlerine göre değerlendirildiğinde ise 22.860,62 USD faiz hesaplanmıştır.” şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür. Davacı taraf rapora itiraz ederek yeni heyet oluşturulması yönünde talepte bulunmuş ise de, mahkememizce doyanın mevcut hali ile karar vermeye elverişli olduğu göz önünde bulundurularak davacı tarafın talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı taraf özetle; Davacı … ile davalılar … ve …’in şirket yetkilisi olduğu davalı… A.Ş. arasında 04/02/2013 tarihinde Maden Ruhsatlarının Devri ve Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin ön rapor ve sözleşmenin geçerlilik şartı başlıklı maddesine göre, uluslararası akrediteye sahip İTÜ’nin oluşturacağı bir heyet tarafından maden sahalarında bulunan cevherlere ilişkin inceleme yapılarak mevcut rezerv hakkında ön rapor hazırlanması sağlanarak, hazırlanan bu ön rapora demir cevheri rezervinin sözleşmede belirtilen özelliklere sahip olmaması halinde alıcıların derhal herhangi bir sözlü veya yazılı bildirime gerek olmaksızın iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilecektir denildiğini, sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra 07/02/2013 tarihinde rapor hazırlandığını ve sözleşmeye konu sahalarda 201.600.000 ton maden rezervi olduğunun tespit edildiğini, bu rapora istinaden müvekkili tarafından … ve … vekillerine 160.000.USD. ödeme yaptığını, ancak hemen akabinde müvekkilinin Kanada’dan getirttiği Jeoloji uzmanları tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmelerde söz konusu sahalarda böyle bir rezervin bulunmadığının anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili ödediği bedelin iadesi için davalılara ihtarname gönderdiğini, davalıların ihtarnameye cevap vererek söz konusu meblağın iade edilmeyeceğini beyan ettiklerini, davalılar aleyhine … 8.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarınıx davalılar tarafın takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptaline takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalılar aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı taraf davaya cevabında özetle ; Davalı … Tic. A.Ş.; şirketin eski hissedarı A… iken şirket hislerinin %60’ı … ve … tarafından 25/05/2014 tarihinde devralındığını, devir sonrası şirket yönetiminin değiştiğini, şirketin diğer davalıların işlemleri nedeniyle mağdur olduğunu, davaya konu alacak nedeniyle bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete ödeme yaptığını ispatlaması gerektiğini, banka kayıtları ve eksik belgeler incelenmesinde davacı tarafın iddia ettiği ödemenin davalı şirkete yapılmadığını tespit ettiklerini; Davalılar … ve … davacı …’in … Şirketi adına vekaleten sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmenin tarafı olmadığını, davalı … yönünden husumet nedeni ile davanın reddi gerektiğini, sözleşmenin ön rapor ve sözleşmenin geçerlilik şartı başlıklı 3.Maddesine göre davacı alıcılar tarafından sözleşmenin imza tarihinden itibaren 5 gün içinde maden sahalarında bulunan cevherlere ilişkin inceleme yapılarak mevcut rezerv hakkında bir ön rapor hazırlanmasını sağlayacakları ve hazırlanan bu ön raporda demir cevheri rezervinin on milyon tonun altında olması halinde davacı alıcıların sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceklerinin belirlendiğini, davacıların bu doğrultuda İTÜ’ne bir ön rapor hazırlattığını ve 07/02/2013 tarihli bu ön raporda muhtemel rezerv 201.600.000 ton olarak rapor edildiğini, ön rapor alınması sözleşmenin 3. Maddesi gereği tamamen davacıların yükümlülüğünde olduğunu, bu durumun müvekkillerinin sorumluluğunda olan veya hiçbir şekilde dahil oldukları bir durum olmadığını, davacıların sözleşmede belirtilen sorumluluklarını yerine getirmeyerek ön rapor hazırlatmadıklarından ve ön ödemeyi yapmadıklarından dolayı davacıların vekillerini azlettiklerini, davacıların 07/02/2013 tarihli ön raporu almalarına rağmen farklı hesaplar içine girerek müvekkillerinden bu raporu gizleyerek rapor yokmuş gibi suçlayıcı iddialar ve taleplerde bulunduklarını, davacıların dilekçesinde belirttikleri 14/02/2013 tarihli olan ve rezervi 8.400.000 ton olarak belirlenen ön raporu bildirdiklerini ancak söz konusu raporun madenin görünür rezerv olarak düzenlendiği yani toprağın üzeri ve görünen kısımlarını içerdiğini, bu iki rapor karşılaştırıldığında rezerv farkının nerden kaynaklandığının açık olduğunu, davacıların Kanada’ dan getirdikleri uzmana yaptırdıkları incelemede söz konusu sahada böyle bir rezervin olmadığına ilişkin tespitinin hiçbir hukuki geçerliliği bulunmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemekle beraber davacıların sözleşmeye istinaden ödeme yapmış olsalar dahi kendi kusurları ile feshettiklerinden hukuken ödemeyi geri isteme haklarının da bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı tarafın davasının, 2004 Sayılı Kanunun 67.md.sinde ifadesini bulan İtirazın İptali Davası olduğu ve hak düşürücü süre içinde davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında ki ihtilafın sözleşmesel dayanağı 04/02/2013 Tarihli ”Maden Ruhsatlarının devri ve Ortaklık Sözleşmesi” dir. Sözleşmede … ve … A.Ş. Satıcı olarak, Davamızın davacıları Alıcı olarak görülmektedir. Davamızın Davalısı …’ in ise sözleşmeyi Davalı şirkete vekaleten imzaladığı görülmüştür. Davacı tarafın, gerçeği yansıtmayan sahte rapor düzenlenerek davacı tarafın dolandırılması sureti ile Sözleşme uyarınca ödenen 160.000.USD’ nin iadesini talep ettiği görülmüştür. Davalı …’in sözleşmeyi vekil sıfatı ile imzaladığı bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceği yönünde iddiası var ise de, davanın temelde haksız eyleme dayalı olarak açıldığı, davacı tarafın kendisini gerçeğe aykırı rapor düzenleterek yanıltan kişilerden talepte bulunduğu yönünde kanaat hasıl olduğundan davalı tarafın husumet yönünden red talepleri mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı tarafın ödediği bedelin iadesi talebi ; davalı tarafın sahte rapor tanzim ettirerek dolandırılmak sureti ile zararına sebebiyet verilmesi iddiasına dayandığı görülmektedir. Dava konusu ihtilafta ispat yükünün hangi tarafta olduğunun tespiti gerekmektedir.6100 Sayılı Kanunun 190.md si aynen ”MADDE 190- (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” şeklindedir. Dava konusu ihtilafta ispat yükü, davalı tarafın sahte rapor düzenlenmesini sağladığına yönelik iddiada bulunan davacı tarafa aittir. Davacı tarafın şikayeti üzerine Özel Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık suçlarına yönelik açılan soruşturmada 20/11/2015 Tarihinde ”Kovuşturmaya Yer Olmadığına” karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen Bilirkişi raporu dikkate alındığında; Taraflar arasında düzenlenen Sözleşme uyarınca 07/02/2013 tarihli ön inceleme raporun bu tür araştırmalarda uygulanan prosedürlere uygun olarak hazırlanmış olduğu, Raporda rezerv hesaplarında abartı veya kasıt olmadığı, hendek çalışmalarında ve arazideki gözlemlerde cevher tabakalarının derinlikle artacağı, Hendeklerden ve kayaçların uzantısındaki demir yataklarına dayalı olarak hesaplanan rezerv en düşük rezerv olacağı, yapılacak sondaj çalışmaları sonrasında rezervlerin artacağı, bu sebeplerle davacıya karşı aldatma eyleminin, davalı tarafından gerçekleştirilmiş bir hile veya sözleşmeye aykırılığın bulunmadığının tespitine yönelik değerlendirme mahkememizce yerinde görülmüş olmakla birlikte düzenlenen ön raporun aldatmaya yönelik olarak gerçeğe aykırı şekilde düzenlendiğine ilişkin dosya kapsamında başkaca bir delil elde edilememiştir. 6100 Sayılı Kanunun 190.md. uyarınca ispat yükü kendisine düşen davacı tarafça taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşme uyarınca davalı taraflarca temin edilen uzmanlar vasıtası ile hazırlatılan ön raporun aldatmaya yönelik olarak gerçeğe aykırı şekilde düzenlendiğine yönelik iddiası ispat edilememesi ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3.maddesi uyarınca ön raporun alınmasının davacıların yükümlülüğünde olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça başlatılan icra takibinin kötüniyetle yapıldığına ilişkin delil elde edilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi mahkememizce reddedilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;.
1-)Davacı tarafın davasının Reddine,
2-)Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin ve davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE;
3-)Davacı tarafından yatırılan 5.348,85.TL. Peşin harçtan 44,40.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile 5.304,45.TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-)Davalılar vekilleri lehine 24.742,54.TL. vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-)Davalı … Tic AŞ tarafça yatırılan 5.20.TL.harç bedelinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine;
6-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 24/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …