Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1401 E. 2022/250 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1401 Esas
KARAR NO : 2022/250

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2013 yılında İş Güvenliği alanında hizmet vermek amacıyla kurulduğunu, müvekkili şirketin diğer ortakları olan … ile …’ın … ile 2006 yılından beri tanıştıklarını, çok yakın dostluk ilişkileri olan …’ün …’da çalışmak istediği için … adı altında bir şirket kurduklarını, süreç içinde diğer kurucu ortaklarla şirketin yolları ayrıldığı halde … ile …’ın şirkete ve …’e maddi ve manevi destekleri hep devam ettiğini, kuruluş sonrası ilerleyen süreçte kendisi iş güvenliği uzmanı olduğu, işi bildiği için tüm yetkilerin …’e devredildiğini, müvekkili şirketin diğer ortakları olan … ve … iyi niyetleriyle …’ü şirkette her türlü tasarrufta bulunabilmesi, hisseleri alıp satabilmesi ve karar alabilmesi için … 48. Noterliğinden tasdikli …tarih ve … yevmiye numaralı vekaletname aracılığıyla yetkilendirdiklerini, …’ün müvekkili şirketin müdürü ve ortağı iken, aynı alanda ve aynı yerde faaliyete geçen başka bir şirkete müdür sıfatıyla ortak olduğunu, aynı tarihlerde her iki şirkette müdürlük görevini üstlendiğini, diğer ortakların olaya vakıf olması sonrasında da müvekkili şirketlerindeki müdürlük görevinden istifa ettiğini, … diğer şirkete ortak olmasından önce işlerin kötü gittiği, müvekkili şirketi devretmeleri gerektiği yönünde diğer şirket ortaklarına karşı sürekli telkinlerde bulunduğunu, bu telkinlerinden istediği sonucu alamayınca da kendilerine … ile bir şirket kurduğunu ve müvekkili şirketlerini çalışmış olduğu firmalarla birlikte kurmuş oldukları yeni şirkete devretme çabası içerisine girdiğini, şirketlerinin müdürlüğünden noter aracılığı ile istifasından sonra şirketlerinin sözleşmeli firmalarının müvekkili şirketle olan sözleşmelerini …’ün firmaları gerek bizzat gidip ziyaret etmesi, gerekse araması ve şirketlerine yönelik asılsız ithamları sonucunda fesih ettiklerini ve …’ün kurmuş olduğu yeni firma ile anlaştıklarını, yapılan sözleşmelerin kendi şirket kayıtlarında mevcut olduğunu, …’ün, şirketin devrinin yapılması gerektiği ve işlerle ilgili sıkıntıların olduğu söylemlerinde Ocak 2014’ten itibaren bulunmaya başladığını, sorumlu müdür kendisi olduğundan, tüm yetkiler kendisinde bulunduğundan ve diğer ortakların kendisine güveni de sonsuz olduğundan yapılan işin kapasitesi, çalışan firmalar ve gelir gider durumları ile ilgili herhangi bir araştırmanın diğer ortaklarca yapılmadığını, …’ün müdürlük görevinden istifa etmesi ve müvekkili şirkete yeni sorumlu müdür olarak atanmasın yapılmasının akabinde yapılan araştırmada …, tam zamanlı çalışan şirket doktoru ve diğer uzmanla birlikte hareket ederek sözleşme kapsamında yer almayan bir çok firmaya müvekkili şirket üzerinden görevlendirmeler yaptığını, yapılan görevlendirmelerin gelirlerini şirket hesabına aktarmadığını, kaldı ki görevlendirmelerle ilgili şirketleri üzerinden kesilmiş bir faturanın da bulunmadığının anlaşıldığını, son aylarda yeni bir firma ile sözleşmenin neredeyse imzalanmadığını, önceki firmaların işlemlerinde ise aksamaların yaşandığı da …’ün kasıtlı hareket ettiğinin ve kendi menfaatine olacak şekilde müvekkili şirketlerini zarara uğratmaya çalıştığının bir diğer göstergesi olduğunu, …’ün, bir taraftan müvekkili şirketin sözleşmeli firmalarına şirkete olan güveni sarsıcı, görevi suiistimal ve ihmal edici davranışlar sergileyerek şirketin ticari itibarını olumsuz etkilerken diğer taraftan yeni anlaşılan firmalarla müvekkili şirketlerin adına sözleşme imzalamayıp, müvekkili şirketleri üzerinden çalışanlarını kullanarak geçici görevlendirmeler yapıp kendi kurduğu şirket lehine müvekkili şirketleri üzerinden kazanç sağladığını, …’ın, şirketin sürekli zararda olduğunu söyleyip işlere yetişmekte zorlandığını beyan ederken, aslında son zamanlarda kesilen faturaları tahsil etmediği ve tahsilâtlarla ilgilenmeyerek geliri düşük gösterip şirketi dar boğaza sürüklediğini, bütün bu süreçte aslında bütün emeğini ve zamanını şirket çalışanları ile birlikte kendi kurdukları yeni şirkete harcadığının da müvekkili şirketlerini maddi açıdan etkileyen bir diğer husus olduğunu, … ve …’nun müvekkili şirketin faaliyetlerini yahut ticari işlerini yanlış, yanıltıcı, lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülediklerini, bu anlamda bir kişinin rakibinin ticari itibarını bozmak ve onun müşterileri üzerinde olumsuz etkide bulunmak amacıyla sözde suçlamalarda bulunmasının da haksız rekabet olduğunu, bu kötülemeler nedeniyle müvekkili şirketin sözleşme yapmış olduğu tüm şirketlerin sözleşmelerini tek taraflı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın feshedip … ve …’nun kurdukları şirketle yeni sözleşme yaptıklarını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda limited şirket ortakları için bağlılık (sadakat) yükümlülüğü öngörüldüğünü, bir limited şirket ortağı, bağlılık yükümüne herhangi bir şekilde aykırı davrandığı takdirde, şirketin veya ortakların uğramış olduğu zarardan sorumlu olduğunu, bağlılık yükümlülüğü kapsamında ortakların/müdürlerin şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunmaları yasak olduğunu, ortakların/müdürlerin özellikle kendilerine özel bir menfaat sağlaması veya şirketin amacına zarar veren işlemlerde bulunması ya da sır saklama yükümlülüğüne aykırı davranması hallerinde bu yükümlülüğün ihlal olunduğunun ortada olduğunu, ileri sürerek müvekkili şirket aleyhine haksız olarak müdür ve ortak sorumluluğuna ve iyi niyet kurallarına aykırı şekilde rekabet içerisinde bulunmak suretiyle evvelce müvekkili şirketle sözleşme yapan ve bu yüzden sözleşmesini feshederek davalı ile anlaşan müşterilerden elde edilen gelir miktarı kadar ve alacak miktarları belirsiz olduğundan ve asıl alacak miktarları yargılama sırasında belirleneceğinden şimdilik ilk aşamada dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile 10.000.00- TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) maddi tazminat taleplerinin kabulüne, Mezkur haksız davranış nedeniyle şirketlerinin uğradığı manevi zararlara karşılık gelmek üzere davalının şimdilik ilk aşamada dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile 10.000,00 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili, maddi tazminat talebini 35.664,56-TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … ve davalı şirketin pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, müvekkillerinden …’ün davacı şirket … Ltd. Şti.’ne 1 Nisan 2013 tarihinde ortak olmadan önce … Müdürü olarak çalıştığını, dava dilekçesinin tam da aksine şayet …’ün …’da kendine bir çevre edinip, İstanbul’da iş açacak olsaydı, çalışmakta olduğu kurumun … şubesinde çalışmaya başlayabileceğini, dolayısıyla davacı şirket ortaklarının dava dilekçesinde beyan ettiği gibi …’in iş güvenliği firmasında çalışacak bir çevresi olmadığı ve bu nedenle …’e katkı sunması konusunda çok ısrarcı olunduğu şeklinde bir vakaa olmadığını, tam da tersine …’in ve …’ın bahsi geçen iş kolunda en ufak bir deneyimleri olmadığı ve tüm umutlarını … üzerinden kazanılacak paraya bağladıkları için bu şirketi kurduklarını, dolayısıyla bu şirketin … için kurulduğunu, …’in halen öğrenim kredisiyle geçinen bir doktora öğrencisi olduğunu ve şirketin kurulduğu günden itibaren de …’da eğitimine devam ettiğini, …’a da uğramadığını, daha da önemlisi şirket ortağı olarak ortaklık sorumluluklarını da hiçbir şekilde yerine getirmediğini, …’ın ise … Hastanesinde psikiyatri uzmanlık alanında doktor olduğunu, … tarafından şirkete dahil edilen … da …’daki görevi gereği İstanbul’daki şirkete uğramadığı gibi, ortaklık sorumluluklarını da yerine getirmediğini, bu bağlamda şirket ortaklarının şirket sermayesi olarak şirkete yatırdıkları tutar, finansman ihtiyacı hasıl olduğunda yapılan ve de nihayetinde hisse devirleri sırasında yaptıklarını iddia ettikleri ödemelere ilişkin banka dekontlarının ibrazını talep ettiklerini, davacı şirketin kuruluş tarihi olan 01.04.2013 tarihinden 03.07.2014 tarihine kadar ticaret sicil gazeteleri incelendiğinde şirket müdürünün … olduğunun ortada olduğunu, 15.11.2013 tarihinde …’ın şirkete ait hisse paylarını …’e devrettiği tarihten itibaren …’ın şirket müdürlüğüne ilaveten …’ün de şirket müdürü olarak seçildiğini, gerek …, gerekse …’ün 3.7.2014 tarihinde müdürlükten istifa ettiklerini, tam da bu nokta da açılan işbu davada şirketi temsile iki müdür yetkiliyken neden …’ın da dava edilmediği sorusunun gündeme geldiğini, …’nun davacı şirkette iş güvenliği uzmanı olarak Nisan 2014’de çalışmaya başladığını, Nisan maaşının tarafına ödendiğini ancak Mayıs 2014 maaşının tarafına ödenemeyince Haziran 2014 tarihinde istifa ettiğini, bu süreçte … tarafından aranan …’na …Ltd. Şti.’ni devralması yönünde bir teklif yapıldığını,… Şti.’nin de yer aldığı … Sitesinde 40 adet … bulunması ve Bakanlığı aradığı anlamdaki şartları sağlayacak bölgede iki adet (… ve …) site bulunması nedeniyle …’nun da düzenli maaş alamadığını, şirketten ayrıldıktan sonra zorunlu olarak aynı sitede bir işyeri kurduğunu, Mayıs 2014 tarihinden itibaren … aleyhine iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, herkesin iddiasını kanıtlamakla mükellef olduğu gibi davacı şirket ortaklarının da dürüstlük kuralına uyması gerektiğini, şirket ortaklarının sorumluluklarını yerine getirmediğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı İstihdamı Sözleşmesi, fesihname, fatura örnekleri, belirsiz süreli iş sözleşmesi örneği, ticaret sicil kayıt örnekleri, tanık beyanları, ticari defter ve kayıtlar, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün 10.02.2020 tarihli yazısı ekinde gönderilen CD içeriği, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıların eylemlerinin davacı yönünden haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil ediyor ise davacının davalılardan tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise tazminat miktarının ne kadar olduğu, davalı … ve davalı şirketin pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olup ticari defter ve kayıtların incelenmesi ve mali tespitler yönünden bütünüyle, diğer yönlerden ise, gerekçede açıklanan kimi yönlerden farklı değerlendirmelerle hükme esas alınmıştır.
Davacı …Şti. … 9. Noterliğinde … tarihinde düzenlenmiş esas mukavelesinin 01.04.2013 tarihinde … Ticaret Sicili Müdürlüğünce tescili ile kurulmuş olup, esas mukavelesi Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde 05.04.2013 tarihinde yayınlanmıştır. Kurucu Ortakları, …, …, …, …, … ve davalı …’dür. Şirketin idaresine ortak … seçilmiştir. Şirketin Sermayesi 14.000 TL olup, 2.000 TL’si …, 2.000 TL’si …, 2.000 TL’si …, 2.000 TL’si …, 2.000 TL’si … ve 4.000 TL’si … arasında paylaşılmıştır. Kurucu ortaklardan … ve …, … 11. Noterliğinde …tarihinde düzenlenmiş hisse devir ve temlik sözleşmesi ile, hisselerinin tamamını ortak …’a devrederek ortaklıktan ayrılmışlardır. …’ın ortaklık payı 6.000 TL’ye yükselmiştir. Kurucu ortaklardan …, … 10. Noterliğinde 11.11.2013 tarihinde düzenlenmiş hisse devir ve temlik sözleşmesi ile, hisselerinin tamamını ortak davalı …’e devrederek ve …, … 48. Noterliğinde … tarihinde düzenlenmiş hisse devir ve temlik sözleşmesi ile, hisselerinin tamamını ortak …’a devrederek ortaklıktan ayrılmışlardır. Kararın tescil tarihi 04.12.2013‘dür. Hisse devirler ile davalı … ortaklı payı 10.000 TL’ye, … ortaklık payı 4.000 TL’ye yükselmiştir. Şirket müdürlüğüne ise … seçilmiştir. Kuruluş aşamasında müdür seçilen …’ın müdürlüğünün ise devamına karar verilmiştir. Kurucu ortaklardan davalı …, … 32. Noterliğinde 08.05.2014 tarihinde düzenlenmiş hisse devir ve temlik sözleşmesi ile, hisselerinin 6.000 TL’lık kısmını …’a devretmiştir. Hisse devirler ile davalı …’ün ortaklı payı 4.000 TL’ye, … ortaklık payı 4.000 TL, …’ın ortaklık payı 6.000 TL şeklini almıştır. Şirket müdürü eski ortak … ve davalı …’ün müdürlük istifasından sonra, 03.07.2014 tarihli karar ile ortak … şirket müdürü seçilmiştir. Kararın tescil tarihi 17.07.2014’dır. Davalı …’ün ortaklığı devam etmektedir.
Davalı … Şti. … 12. Noterliğinde …tarihinde düzenlenmiş esas mukavelesinin 16.05.2014 tarihinde … Ticaret Sicili Müdürlüğünce tescili ile kurulmuş olup, esas mukavelesi Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde 21.05.2014 tarihinde yayınlanmıştır. Kurucu davalı … ’dur. Şirketin idaresi de, …’ndadır. Şirketin Sermayesi ise; 50.000 TL olup, tamamı …’nundur. Davalı … , … 12. Noterliğinde … tarihinde düzenlenmiş hisse devir ve temlik sözleşmesi ile, hisselerinin 25.000 TL’lık kısmını davalı …’e devretmiştir. Aynı kararla, davalı … ’nun müdürlüğünün devamına karar verilmiş ve davalı … de şirket müdürlüğüne seçilmiştir.
Davalı …, … İş Sağlığı ve Güvenliği Gnel Müdürlüğü’ne hitaben düzenlemiş olduğu 30.04.2013 tarihli dilekçesinde, davacı …Şti.’de iş güvenliği uzmanı olarak çalışmayı taahhüt ettiğini bildirmiştir.
Davalı … , iş güvenliği uzmanı ünvanıyla 07.04.2014 tarihinde davacı …firmasında çalışmaya başlamıştır, 01.06.2014’de ise davacı şirketten ayrılmıştır.
Dava dışı …, işyeri hekimi ünvanıyla 01.04.2014 tarihinde davacı… firmasında çalışmaya başlamıştır. …, 01.07.2014 tarihinde de görevinden istifa etmiştir.
Açıklanan tespitler ile, davalı …’ün davacı şirket ortağı ve aynı zamanda müdürü iken, aynı amaç doğrultusunda ve aynı faaliyet konusunda iştigal eden başka bir şirkette (davalı şirkette) ortak ve müdür olduğu, davalı …’nun ise davacı şirkette çalışırken davalı şirketi kurduğu belirlenmiştir.
Limited Şirkette Ortakların Bağlılık Yükümlülüğü ve Rekabet Yasağı, TTK’nın 613. maddesi hükmünde yer almaktadır. Söz konusu maddenin ilk fıkrasında “Ortakların şirket sırlarını korumakla yükümlü olduğu ve bu yükümlülüğün şirket sözleşmesi veya genel kurul kararı ile kaldırılamayacağı” düzenlenmektedir. İlgili hüküm emredici niteliktedir ve bu emredici özellik, ticari sır saklama yükümlülüğünün kaldırılamayacağına ilişkindir. Bu kapsamda bağlılık yükümlülüğünün mutlak nitelikte olmadığı ve ortaklara bağlama yükümlülüğünü sınırlayabilme serbestisi tanındığını söylemek mümkündür. Söz konusu serbestinin öngörülmesinin sebebi ise karşılıklı güven ilişkisi içerisinde bir araya gelen ortakların kendi iç anlaşmaları doğrultusunda şirket yönetimini sürdürmelerini sağlamaktır. TTK madde 613 fıkra 2’de ise “Ortakların şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek nitelikte davranışlarda bulunamayacakları, özellikle, kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapamayacakları, şirket sözleşmesiyle ortakların şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda olduklarının öngörülebileceği” düzenlenmektedir. Madde hükmünün geniş bir ifade ile oluşturulduğu gözetildiğinde, rekabet yasağının şirketin büyümesine engel olan, karlılığını azaltan, imajını bozan, güvenilirliğini zedeleyen, kısacası zarar ihtimali içeren her davranış bakımından gündeme geleceği ortadadır. Ortakların rekabet yasağına tabi olmalarının ancak şirket sözleşmesinde açık hüküm bulunduğu taktirde mümkün olduğu 2. fıkrada açıkça belirtilirken, aynı maddenin 4. fıkrasında ise, “ortakların yazılı onayı bulunduğu taktirde bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı fiillere izin verilebileceği” belirtilmiş ve bu konunun da ortakların iradesi ile değiştirilebileceği öngörülmektedir.
Limited Şirkette Müdürlerin Özen ve Bağlılık Yükümlülüğü ve Rekabet Yasağına ilişkin TTK’nın 613. maddesinin 3. fıkrasında, limited şirket müdürlerinin şirket aleyhine rekabet etmeme yükümlülüklerinin 626. madde uyarınca değerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir. TTK’nın 626. maddesi uyarınca “müdürlerin ve yönetimle görevli diğer kişilerin görevlerini özenle yerine getirme ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetme yükümlülüğü” bulunmaktadır. Bu kapsamda özen yükümlülüğü ile kastedilen iş ve tasarrufların ciddi bir dikkat, araştırma ve gözlem sonucunda yapılması ile karar alırken sorumlu davranılmasıdır. Şirket menfaatlerinin gözetilmesi yükümlülüğünden ise şirket çıkarlarının kişilerin ya da başka şirketlerin menfaatlerine feda edilmemesi, müdürü bulunulan şirkete herhangi bir sebeple zarar verilmesini engellemek görevi anlaşılmalıdır. TTK’nın 626. maddesinin 2. fıkra hükmünde, “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş ya da diğer tüm ortaklar yazılı şekilde izin vermemiş ise, müdürlerin şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamayacağı” belirtilmiştir. İlgili hüküm ile, rekabet yasağının emredici nitelikte olmadığı, kanuni bir yasak olarak belirlendiği ancak aksinin öngörülebileceği de ifade edilmektedir.
Şirket ortaklarının veya müdürlerinin bağlılık yükümlülüğüne ve/veya rekabet yasağına aykırı hareket etmeleri halinde uygulanacak yaptırımlar, kanunda düzenlenmemektedir. Ancak TTK’nın 644. maddesinde anonim şirketlere ilişkin bazı hükümlerin, limited şirketlere de uygulanacağı düzenlenmektedir. Yaptırımlar arasında ortaklıktan çıkarma, müdürlerin görevden alınması, yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması ve sınırlandırılması, tazminat, üçüncü kişi adına yapılan işlemlerden doğan menfaatin ortaklığa bırakılması, işlemin ortaklık adına yapılmış sayılması, mahkemeden şirketin feshinin talep edilmesi ve cezai sorumluluk halleri bulunmaktadır.
A)Somut olayda, Davalı … Yönünden, hem ortak hem de müdür olmasından dolayı davacı (limited) şirkete karşı TTK kapsamında görevini özenle yerine getirme, şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetme, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek nitelikte davranışlarda bulunmama, kendisine özel bir menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemler yapmama ve ortak sıfatı için şirket sözleşmesiyle öngörüldüyse şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınma yükümlülüğü, müdür sıfatı içinse kanuni bir yasak olarak şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunmama yükümlülüğü bulunmaktadır. Şirket sözleşmesi incelendiğinde, ortaklar bakımından şirketle rekabet etmeme yükümlülüğü öngören bir madde bulunmadığından davalı ortak …’ün sorumluluğu bulunmadığı söylenebilecekse de, aynı zamanda müdür olması sebebiyle, kanundan doğan rekabet etmeme yükümlülüğü bulunduğu ve TTK’nın 644. maddesinde anonim şirketlere ilişkin bazı hükümlerin, limited şirketlere de uygulanacağı düzenlemesi dikkate alındığında, rekabet yasağının ihlal edilmesi nedeniyle davacının davalı … Özgürden haksız rekabete dayalı tazminat talep etmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
B)Davalı … Yönünden, …’nun davacı şirket ortağı veya müdürü olmadığı dikkate alınarak TTK kapsamında bağlılık yükümlülüğü veya rekabet etmeme yükümlülüğünün bulunduğundan bahsedilemeyeceğinden hakkındaki davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davalı …’nun davacı şirkette işçi olduğu sırada davalı şirketi kurup davalı şirkette ortak ve müdür olarak bulunması nedeni ile iş sözleşmesine aykırılığın inceleme yeri mahkememiz değildir.
C)Davalı … Ltd. Şti. Yönünden, bu şirketin ortak ve müdürleri olan davalı … ve …’nun, davacı şirketle çalışan bazı firmaları ziyaret edip sonradan müdürü ve yüzde elli ortağı olduğu şirketle çalışmaları ve davacı şirketle çalışmamaları konusunda açık ve üstü kapalı yönlendirdiği, davacı şirket faaliyetlerini yahut ticari işlerini yanlış, yanıltıcı, lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülediği, bu kötülemeler nedeniyle davacı şirketin sözleşme yapmış olduğu tüm şirketlerin, sözleşmelerini tek taraflı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın feshedip davalı ortakların kurdukları davalı şirketle yeni sözleşme yaptıkları iddialarının incelenmesi gerekmektedir.
Zira, TTK madde 54 ile “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışların ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu” öngörülmüştür. Keza TTK m.55 uyarınca da “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, özellikle müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek” haksız rekabet kapsamında değerlendirilen hallerdir.
Bu kapsamda, bilirkişilerce incelenen ticari kayıtlara, İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı İstihdamı (…) Sözleşmesine, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü 24.12.2018 ve 16.01.2019 tarihli yazıları ekinde davalı …Şti.’nin …. A.Ş. ile … Ltd.Şti. arasında düzenlenmiş sözleşme kayıtlarına göre, davacı şirket müşterileri …Şti, …Ltd Şti, …Tic A.Ş, …Şirketi,… Şti, … A.Ş, ‘nin davacı şirket ile sözleşmelerini fesh ederek davalı …Ltd. Şti. ile sözleşme düzenledikleri, davacı şirket bünyesinde iş güvenliği hizmeti veren davalı … ve …’nun bu kez davalı …Ltd. Şti. bünyesinde aynı müşterilere hizmet verdiği, aynı şekilde dava dışı … de, davacı şirket bünyesinde davacının müşterilerine işyeri hekimliği hizmeti verirken, bu kez davalı … Ltd. Şti. bünyesinde aynı müşterilere hizmet verdiği tespit edilmiş olup davalı …Ltd. Şti.’nin, davacının müşterileriyle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları davacıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek suretiyle TTK 54 ve 55.maddelere aykırı davrandığı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Davacı şirket, söz konusu müşterilerine son olarak Ağustos/2014 ayı başında Temmuz/2014 dönemi (… Ltd. Şti. için Ağustos/2014 ayı için fatura düzenlenmiş) hizmetine ilişkin faturalar düzenlemiştir. Davacı şirketin davalı şirket ile sözleşme düzenlemiş müşterilerinden Temmuz/2014 (bu ay dahil) ayına kadar elde ettiği gelirin toplam 46.707,68 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf, müşterileri ile bir yıllık İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı İstihdam (…) Sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmelerin başlangıç ve bitiş tarihleri dikkate alınarak, Ağustos/2014 ayından (…Şti. için Eylül/2014 ayından) itibaren gelir kaybı tespit edilerek davacı şirketin, sözleşmenin fesih tarihi ile sözleşmenin bitiş tarihleri arasındaki gelir kaybı toplam 35.664,56 TL olarak hesaplanmıştır.
Davalı …’ün müdürü olduğu davacı şirket ile rekabet etmemesi gerekirken davalı …Şti’ni kurması, davalı … Şti’nin ise, davacı şirketin müşterilerinin davacı ile yapmış oldukları sözleşmelerini feshederek davalı … Şti ile sözleşme yapmalarını sağlaması ile meydana gelen haksız rekabetten kaynaklanan zarardan sorumlu oldukları kabul edilerek 35.664,56 TL maddi tazminatın 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyen, 25.664,56 TL’sinin ıslah tarihi olan 10/02/2022 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılar…Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karara vermek gerekmiştir.
Davacı şirketin haksız eylemler nedeni ile ticari itibarının ve ekonomik saygınlığının zarar görmüş olması karşısında tarafların sosyo ekonomik durumu, ülkenin ekonomik koşulları dikkate alınarak takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1-Davalı … hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine,
2-Davacının maddi tazminat davasının dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile, 35.664,56 TL maddi tazminatın 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyen, 25.664,56 TL’sinin ıslah tarihi olan 10/02/2022 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılar… İnşaat Ticaret Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi ve manevi tazminat davalar yönünden, Harçlar Kanununca alınması gerekli 2.777,79 TL ilam harcından peşin yatırılan 170,80 TL ile 450,00 TL ıslah harçlarının mahsubu ile bakiye 2.156,99 TL harcın davalılar …Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Maddi ve manevi tazminat davaları yönünden, davacı tarafından yatırılan 620,80 TL harcın davalılar… Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.349,68 TL avukatlık ücretinin davalılar …Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 7/1 maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar …Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 3/2 maddesi gereğince 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak eşit oranda davalılar … Ltd. Şti’ne ve …’e verilmesine,
10-Davalı … Şti tarafından yapılan 144,20 TL yargılama giderlerinden 15,78 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından maddi ve manevi tazminat davaları yönünden yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 60,00 TL tanık ücreti, 154,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.539,20 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 1.370,66 TL’sinin davalılar … Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır