Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1370 E. 2022/310 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1370 Esas
KARAR NO : 2022/310

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2014
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 30.04.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile müvekkillerinin sürekli sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ ın kaza tespit tutanağında ve ifade tutanaklarında da sabit olduğu üzere kusurlu olduğunu, kazadan sonra müvekkillerinin uzun süre hastaneye kalmak sureti ile tedavi gördüğünü, işbu davaya konu trafik kazası sebebi ile müvekkillerinin geçimini sağlamakta zorlandığını, dava harç ve giderlerini karşılama imkanı bulunmadığını, yapılacak sosyal ekonomik durum araştırmasının ardından eldeki davayı adli müzaheret talebiyle açtıklarından bahisle şimdilik 3.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı tarafın müterafik kusurlu olduğunu, plakası tespit edilemediği iddia edilen araç sürücüsünün ve davacı olaydaki kusuru ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağı tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu olayda hatır taşıması söz konusu olduğundan davanın müvekkili kuruma yöneltilmesi de yasal olarak mümkün olmadığını, davacıya bu kaza sonucu sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmesi gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, temerrüt oluşmadığından faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 2.Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 18/04/2019 tarih, …Esas, … Karar sayılı kararı ile Mahkememiz dosyası ile birleştirme kararı verildiği ve dosyanın Mahkememiz dosyası içerisine alındığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 30.04.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile müvekkillerinin sürekli sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan… plaka sayılı araç sürücüsü …’ ın kaza tespit tutanağında ve ifade tutanaklarında da sabit olduğu üzere kusurlu olduğunu, kazadan sonra müvekkillerinin uzun süre hastaneye kalmak sureti ile tedavi gördüğünü, işbu davaya konu trafik kazası sebebi ile müvekkillerinin geçimini sağlamakta zorlandığını, dava harç ve giderlerini karşılama imkanı bulunmadığını, yapılacak sosyal ekonomik durum araştırmasının ardından eldeki davayı adli müzaheret talebiyle açtıklarından bahisle şimdilik 3.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan evvel davacılar tarafından müvekkillerine hasara ilişkin herhangi bir ihbarın bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkillerinin olay tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve müvekkilleri nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacının maddi zararının yapılacak aktüer incelemesinden sonra tespit edilebileceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, hasar dosyası, trafik kayıtları, tedavi evrakları, kusur ve maluliyet raporları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli sakatlık nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
”Bedensel Zarar” başlığı altında düzenlenen 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde belirtilmiştir. Talep edilen maddi tazminat da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, tarafların bildirmiş oldukları deliller toplandıktan sonra davacının meydana gelen kaza nedeniyle maluliyetinin olup olmadığı, var ise oranının belirlenmesi için Mahkememizin 16/02/2016 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosyamız İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 19/01/2022 tarihli raporda özetle;
“… ve … oğlu, 23/03/1996 doğumlu, …’ın 30/04/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Meydana gelen trafik kazasında kazanın taraflarının kusur durumunun tespiti için Mahkememizin 16/02/2016 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosyamız İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 03/05/2016 tarihli raporda özetle;
“Sürücü … ‘ün %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Davacı … ‘ın kusursuz olduğu, Arızalanan arıcını ittirmek sureti ile tamirciye götüren … ‘ın kusursuz olduğu, Kimliği meçhul sürücünün hatalı tutum ve davranışlarının sonuç üzerine %60 (yüzde altmış) oranında müessir olduğu” belirtilmiştir.
Alınan kusur ve maluliyet raporlarının dosya kapsamına uygun, hükme esas almaya elverişli nitelikte düzenlendiği anlaşılmakla yeniden rapor alınması yönündeki taleplerin reddine karar verilmiş, yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama, alınan kusur ve maluliyet raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava, kazanın tarafı olan ve plakası tespit edilemeyen minibüs sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle güvence hesabına, birleşen dava ise aynı kazanın tarafı olan … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğundan bahisle işletene karşı sürekli sakatlık nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olarak ikame edilmiştir. Alınan kusur raporuna göre, davacının yolcu konumunda bulunduğu araç sürücüsünün %40 kusurlu, davacının kusursuz, arızalanan aracını ittirmek sureti ile tamirciye götüren birleşen davadaki davalının işleteni bulunduğu araç sürücüsü … ‘ın kusursuz olduğu, asıl davada kimliği meçhul sürücünün hatalı tutum ve davranışlarının sonuç üzerine %60 oranında müessir olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı taraf asıl ve birleşen dava dilekçesi ile 30/04/2014 tarihli trafik kazası nedeniyle uğranılan sürekli maluliyete dayalı sürekli iş görmezlik tazminatı ödenmesini talep ve dava etmiş ise de birleşen dava davalısı açısından kazanın meydana gelmesinde dava dışı araç sürücüsüne yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığına ilişkin yapılan tespitin yanı sıra İstanbul ATK 2 İhtisas Dairesince düzenlenen 19/01/2022 tarihli raporda, davacı hakkında söz konusu kaza nedeniyle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı yönünde tespitlerde bulunulduğu anlaşıldığından davacının sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmesine yönelik asıl ve birleşen davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine,
2-a) Asıl davada Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭55,5‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b) Asıl davada davalı … Hesabı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-a)Birleşen davada Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭55,5‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b) Birleşen davada davalı …Sigorta Kooperatifi kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 19/04/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)