Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/134 E. 2018/1378 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/134
KARAR NO:2018/1378

DAVA:DEMİBAŞLARIN İADE BEDELİ -CEZAİ ŞART-KAR MAHRUMİYETİ
FİNANSAL DESTEĞİN İADESİ( Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/04/2014
KARAR TARİHİ:20/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı ile … AŞ arasında arasında 01/04/2010 tarihli tüplü bayilik anlaşması ve 01/04/2010 tarihli ek anlaşma akdedildiğini, davalı ile yapılan anlaşma ile beraber taahhütname düzenlendiği, bu taahhütname ile davalının belirli miktarda Tüplü … satın almayı taahhüt ettiğini, bu taahhüt de göre 1.yıl aylık asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton, 2-3-4 ve 5. Yıllar için de aynı şekilde aylık asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton olmak üzere anılan tonajlarda ilave ürün almayı, bu taahhüdünü yerine getirmediği taktirde müvekkil firmanın bayilik anlaşması ve tüm anlaşma ve protokolleri tek taraflı olarak feshetme hakkına haiz olduğunu, taahhütnamenin 2. Maddesine göre davalının taahhüt ettiği alım miktarını gerçekleştirmemesi halinde eksik kalan satış imtarı üzerinden ton başına 500 USD kar mahrumiyeti ödemeyi kabul ettiğini, ancak davalının taahhütnameye göre bayilik anlaşmasının imzalandığı tarihten itibaren 3. Yılın sonuna kadar en az 612 ton …gerçekleştirmesi gerekirken sadece 397 ton …ikmali gerçekleştiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından noter vasıtasıyla ihtarname keşide ederek davalının üç bayilik yılı içerisende ikmal etmediği … için ton başına 500 USD olmak üzere kar mahrumiyeti ödemesinin ihtar edildiğini, davalının ihtara rağmen kar mahrumiyeti tutarını ödemediğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine … Noterliğinin 05/12/2013 tarih … yevmiye sayılı ihtar ile Tüplü Bayilik Anlaşması ve tüm eklerinin tek taraflı olarak feshedildiğini, ve bu fesihle beraber mülkiyeti müvekkiline ait demirbaşların iadesini, taahhüdüne uymadığı ikmal edilmemiş toplam 279 ton … nin ton başına 500 USD den toplam 139.500,00 USD tutarındaki kar mahrumiyetini ödemesini, ayrıca ek anlaşma gereğince davalıya ödenen 64.000 TL finans bedelinin iade edilmesi, ayrıca 50.000 USD tutarında cezai şartın davalının temerrüde düşürüldüğü 16/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekrar ederek, dava ve bedel arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı Vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın bayilik anlaşması ve ek anlaşma gereğince satışların geliştirilmesi amacıyla finansal destek sağlandığı ve ek protokolün tonaj ile ilgili hükümlerinin kötü niyetli olarak yorumladığını, tonaj taahhüdüne konu ek protokol’ün sözleşmeye ve … piyasası koşullarınve ve rekabet hukukuna aykırı olduğunu, bayilik sözleşmesinin tonaj taahhüdlerinin sonucu olarak feshedilmesinin rekabet hukukuna aykırı olduğunu, ayrıca sözleşmeye konu … piyasasının sürekli daralan bir piyasa olduğunu, ayrıca doğalgazın müvekkilinin bayilik bölgesinde gelişmesi üzerine daralan … piyasasında satışların düşmesinin müvekkilinin iflasına neden olduğunu, böyle bir durumda tüplü bayilik ilişkisinin sürekli belirli bir çizgide devam ettrirken davacının sözleşmeyi fesh etmesinin ticari, örf ve adete uygun olmadığını, sözleşme devam ederken piyasa koşulları altında yapılan …alımının hç de azımsanmayacak bir alım olduğu hususunun müvekkiline ihtarname ile bildirildiğini, ancak müvekkili tarafından yapılan alımların piyasa koşullarına göre makul olduğunu, kaldıkı satışların artması ve bu kapsamda karını yükseltmeyi müvekkilinin de istediğini, davacının tonajla ilgili taahhüdü gerekçe göstererek sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh edip ceza-i şart talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ton başına talep ettiği ceza-i şartın tam anlamıyla ceza-i şart olduğunu, yerleşik yargıtay içtihatları doğrultusunda mali durumun araştırılarak ceza-i şartın ticari mahva sebep vermeyeceğinin tespiti ile hüküm tesis edilmesi gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği ariyet malzemelerin müvekkiline teslim edildiğne dair iddialarını kabul etmediklerini, müvekkiline teslim edilmeyen ariyet malzemelerin bedellerinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmeyi haksız olarak fesheden davacının kar mahrumiyeti taleplerini kabul etmediklerini beyan ederek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller, düzenlenen ihtarnameler incelenmiştir. incelenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 01/04/2010 Tarihli Tüplü Bayilik Anlaşması aynı tarihli Bayilik Anlaşmasına Ek anlaşma, Taahütname incelenmiştir. Davalı tarafa ait Vergi beyannameleri celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddialarının değerlendirilmesi için dosyamız Bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, Bilirkişi heyeti vasıtası ile düzenlenen 17/06/2016 Tarihli Rapor incelenmiş, Bilirkişi …’ ın ayrık görüş bildirdiği görülmüş ;Ayrık görüşte bulunan Bilirkişi dışında ki bilirkişiler ” Davalının, yıllar itibarıyla hasılatının,2011 yılında en yüksek olduğu, 2012 yılında ise en düşük olarak gerçekleştiği ancak 2013 yılında yıllık hasılat olarak, yukarıya doğru bir ivme göstermiş olduğunu , Ancak bunun, aynı oranda yıllık faaliyet karına varmadığını, 2012 yılında; Faaliyet karının 17,922,28-TL. İken , 2013 yılı , yıllık hasılat tutarının artmış olmasına karşın, aynı oranda faaliyet karına yansıma olmadığını,faaliyet karının 18.061,82.TL. olduğunu, Yıllar itibarıyla bakıldığında aradaki 2012 yılı faliyet karının 17,922,28.Tl. Farkın sadece 139,54.TL. Olduğunu,yıllar itibari ise hasılat farkının 60.044,13.TL. Olduğunu, aynı oranda faliyet karının artmadığını,işletme faaliyet giderlerinin, hasılat artışıyla beraber artma eğiliminin yüksek olduğunu gösterdiğini, Davalının yıllık hasılat ve faaliyet karları göz Önünde bulundurulduğunda, takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere sözleşmede kararlaştırılmış olan ton başına 500r00 USD cezai şartın aşırı oranda yüksek ve fahiş olduğu ve tenkisi gerektiği, bu meblağın fahiş olduğunun sözleşmenin akdi sırasında davacı tarafından da bilinmesi gerektiği; Cezai şart talebine yönelik olarak 50,000.TL. Cezai şart talep edebîleceği, Kar Kaybı Talebine Yönelik Olarak 31.121,21.Tl olduğu, Makul Sürenin 1 Ay olduğunun değerlendirildiği, 1.795,80.TL olduğu.İade edilmesi gereken finansal desteğin 64,000,00 TL.olduğunun ” tespit edildiği görülmüştür. Ayrık Raporda ise ” Taraflar arasındaki 01.04.2010 tarihli ek anlaşma ile davalının davacıdan belirlenen miktarda …satın almayı taahhüt ettiğini;Buna göre davalının, 5 yıl süre İle her yıl için aylık asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton satın alma taahhüdünde bulunduğu, ancak bu taahhüdünü yerine getirmediği; Davacının, ….Noterlİğince 01.10.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıdan, ilk üç bayilik yılı İçerisinde yerine getirmediği taahhüdüne karşılık ton başına 500 USD olmak üzere kar mahrumiyeti ödemesi talebinde bulunduğu;Nihayet davacının, ….Noterliğin de, 05.12.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği ve dava konusu taleplerde bulunduğu,davalı tarafından 01.04.2010 tarihinde verilmiş olan, 5 yıllık asgari alım taahhütnamesi üzerine, davalının bu asgari alım taahhüdünün çok altında alım gerçekleştirmesine rağmen, davacı tarafından üç buçuk sene boyunca herhangi bir ihtarda veya talepte bulunulmadığı, sessiz kalındığı ve davalının düşük miktardaki alım taleplerinin karşılanmaya devam edildiği; davacı tarafından 5 yıllık alım taahhüdünedayalı İhtarnamenin ancak, sürenin dolmasına bir buçuk yıl kala (taahhüt tarihinden üç buçuk sene sonra) gönderildiği; bunun dahi davalı tarafından yerine getirilmemesi üzerine ise sözleşmenin 5 yıllık taahhüt süresinin dolmasından sonra feshedilmiş olduğu; davacının taahhütname süresine kıyasla, uzun süre davalının alım yükümüne aykın davranışına karşı sessiz kalmış olduğu ve bu şekilde asgari alım yükümlülüğünün uygulanmayacağı, davacının bu hakkından feragat etmiş olduğu yönünde davalıda haklı bir güven meydana getirmiş olduğu kabul edilmek gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01,2013 tarih ve E. 2012/19-670, K.2013/171 sayılı kararı ile de kabul edilmiş olduğu üzere, böyle bir durumda sağlayıcının asgari alım yükümüne dayalı hakkını sonradan ileri sürmesi çelişkili işlem ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ederAnılan sebeplerle somut olayda, takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının taahhüt tarihinden itibaren uzun süre sözleşme ilişkisine devam etmesi ve asgari alım yükümünün yerine getirilmesini talep etmemesine ve bu şekilde davalıda taahhüdün uygulanmayacağı yönünde haklı bir güven oluşturmasına rağmen, bu sürenin sonunda cezai şart talep etmesi ve sözleşmeyi ancak taahhüt tarihinin sona ermesinden sonra feshettiğini beyan etmesi karşısında, davacının bu davranışının yukarıda zikredilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında belirtilen durumun kapsamına girdiği ve bu karar doğrucusunda hukuken korunmayacağı; dolayısıyla davacının sözleşmeyi feshinin haksız fesih sayılması gerektiği ve bu haksız feshe dayalı olarak davacı tarafından ileri sürülen tüm taleplerin hukuken kabul edilebilir olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.Mali inceleme ve değerlendirmeler sonucunda ise, davalının 2011-2014 yıllarına ilişkin olarak 476.717,72-TL ila 552.455,55-TL arasında hasılat elde etmiş olduğu; bu hasılat üzerinden vergi öncesi faaliyet karının 17.922,28-TL ila 28.300,51-TL arasında gerçekleştiği tespit edilmiş bulunmaktadır. Bu bakımdan davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu ve cezai şart talep edebileceği kabul edilse dahi, davalının sözleşme İlişkisi kapsamındaki faaliyetlerinin kapsamı ve boyutu göz Önünde bulundurulduğunda, yine takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasında kararlaştırılan cezai şartın fahiş olduğu göz önünde bulundurulmak gerekecektir.” şeklinde görüş bildridiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin düzenlenen rapor ve ayrık rapora beyan ve itirazları dorğultusunda dosyamız Bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; Bilirkişi heyeti vasıtası ile düzenlenen 30/03/2018 Tarihli rapor ile özetle ”Sunulan delillerin incelenmesi ve yukarıda yapılan açıklamalar sonucunda, takdiri ve değerlendirilmesi sayın mahkemeye ait olmak üzere;” Bilirkişi Heyet Üyesi Doç.Dr…, davacının sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle kar mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı görüşünde bir değişiklik bulunmamaktadır. Davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin kabulü halinde ise; 08 12 2016 tarihli dilekçe ekinde sunulan fatura ve eki belgelerde yer alan malzemelerin davalıya teslimi edildiği ispatlanamadığmdan, davacının 3.000.-USD ariyet malzeme bedeli talebi yerinde değildir. 5 yıllık süre için yapılmış olup, 5 eşit taklit halinde her yıl davalı tarafça geri ödeme yapılacaktır, Ancak sözleşmenin bitim tarihine kadar davalı tarafından ödeme yapılmadığı, ve davacının da 3 yıl boyunca sessiz kaldığından 2 yıllık 25.600.TL. Yi talep edebileceğini, Davacının 50.000,-USD Cezai şart talep edebileceğini, Ancak, davalının yıllık gelir vergisi beyannamesi incelendiğinde ancak 5,000.-USD Ödeme yapabilecek mali güce sahip olduğunu, Bu miktarın üzerinde yapılacak ödeme, davalının mahvına sahip olacağını, Davacı, kar kaybı talebinde bulunacak olup, hesaplanan toplam miktarın 176.500.USD olduğunu, davacının 1 aylık kar mahrumiyeti talep edebileceğini 8.500,-USD olacağını ” tespit ettikleri görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı taraf taraflar arasında Düzenlenen 01/04/2010 Tarihli Tüplü Bayilik Anlaşması , aynı tarihli Ek Anlaşma uyarınca davalının taahütlerine aykırı olarak eksik ürün alım gerçekleştirdiğini bu nedenle davalı taraf ile yapılan sözleşmenin fesih edildiğini belirterek Demibaşların iade bedelinin, cezai şart bedelinin, kar mahrumiyetinin ve davalı tarafa verdiği Finansal desteğin iadesine karar verilmesini talep etmiş, Dosyamızın Tevdi edildiği Bilirkişi heyetinin çoğunluk görüşüne göre davacı tarafın iddialarının büyük çoğunluğunun haklı olduğu konusunda görüş belirttikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, dosya kapsamına ibraz edilen deliller ve düzenlenen Bilirkişi raporlarının incelenmesi ile ; Taraflar arasında ki itilafın sözleşmesel dayanağı 01/04/2010 Tarihli ”… STANDART TÜPLÜ BAYİLİK ANLAŞMASI” ve 01/04/2010 Tarihli ” … A.Ş. BAYİLİK ANLAŞMASINA EK ANLAŞMA” olduğu sözleşmenin süresinin 5 yıl olarak belirtildiği görülmüştür.Davacı tarafın davasının temelini oluşturan taahütnamenin ek anlaşmanın ekinde yer aldığı görülmüştür. Taahhütnamenin 1.Maddesinde”İlave Sevkiyat Programı” başlıklı bendinde;”1.Yıl ayhk asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton;2.Yıl aylık asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton;3.Yıl aylık asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton;4.Yıl aylık asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton;5.Yıl aylık asgari 17 tondan az olmamak üzere 204 ton” satış taahhüdü olarak belirlenmiştir.Davacı taraf, davalı adına Keşide ettiği 01/10/2013 Tarih ve … yemiye sayılı ihtarname ile ilk üç bayilik yılı içerisinde ikmal etmediği … için ton başına 500 USD olmak üzere kar mahrumiyeti ödemesini ihtar etmiştir. Davacı taraf; ….Noterliğinin 05/12/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi fesih etmiş ve dava konusu taleplerde bulunmuştur. Davalı tarafından 01.04.2010 tarihinde verilmiş olan, 5 yıllık asgari alım taahhütnamesi üzerine, davalının bu asgari alım taahhüdünün çok altında alım gerçekleştirmesine rağmen, davacı tarafından üç buçuk sene boyunca herhangi bir ihtarda veya talepte bulunulmamış, davalının düşük miktardaki alım taleplerinin karşılanmaya devam edilmiş; davacı tarafından 5 yıllık alım taahhüdüne dayalı İhtarnamenin sürenin dolmasına bir buçuk yıl kala (taahhüt tarihinden üç buçuk sene sonra) gönderilmiş sonrasında sözleşme fesih edilmiştir. Davacı taraf 6098 Sayılı Kanunun 179.md/2 uyarınca üç buçuk sene ifayı çekincesiz olarak kabul etmiştir. İhtar sonrasında da davalının eksik alımının devam etmesine rağmen davacı taraf ürün arzını çekincesiz sunmuş olmakla davacı tarafın Dürüstlük kuralına aykırı davranışı nedeni ile sözleşmeyi fesih etmesi mahkememizce haklı sebep olarak görülmemiştir.
Tüm deliller ile Davacı tarafın talepleri değerlendirilecek olursa ;
-Davacı Taraf Demirbaşların İade edilememesi nedeni ile bedelini talep etmiş ise de; Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı tarafça davalı tarafa teslim edildiği iddia edilen malzemelerin davalıya teslim edildiğini kanıtlar delil elde edilmediğinden davacı tarafın talebi reddilmiştir.
-Davacı taraf davalı tarafa sağladığı Finansal Desteğin İadesi talebinde bulunmuş ise de; Davacı tarafın finansal destek sağlandığına ve bu desteğin hangi tarihte ödenediğine ilişkin belgeyi ibraz edemediği anlaşılmakla birlikte sözleşmenin davacı tarafça haksız olarak fesih edildiği ve söz konusu finansal desteğin davalı tarafın satışlarını arttırmak amacı ile verildiği yönünde kanaat hasıl olmakla davacı tarafın bu yöndeki talebi reddedilmiştir.
-Davacı taraf cezai şart talebinde bulunmuş ise de; Yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafın taahhüt tarihinden itibaren uzun süre sözleşme ilişkisine devam etmesi ve asgari alım yükümünün yerine getirilmesini talep etmemesine ve bu şekilde davalıda taahhüdün uygulanmayacağı yönünde haklı bir güven oluşturmasına rağmen, bu sürenin sonunda cezai şart talep etmesi dürüstlük kuralına aykırı görüldüğünden davacı tarafın talebinin reddine karar verilmiştir.
-Davacı taraf kar mahrumiyeti talebinde bulunmuş ise de; Yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafın taahhüt tarihinden itibaren uzun süre sözleşme ilişkisine devam etmesi ve asgari alım yükümünün yerine getirilmesini talep etmemesine ve bu şekilde davalıda taahhüdün uygulanmayacağı yönünde haklı bir güven oluşturmasına rağmen, sözleşmeyi fesih etmesi mahkememizce yerinde görülmemiş olmakla fesih nedeni ile kar mahrumiyeti talep etmesi de dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğinden davacı tarafın talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;. 20/12/2018
1-)Davacı tarafın davasının talepleri ile birlikte REDDİNE;
2-)Davacı tarafından yatırılan 7.544,27.TL. Peşin harç + ıslah harcı + tamamlama harçtan 35,90.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile 7.508,37.TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davalı vekili lehin 17.191,26.TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 20/12/2018
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …