Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1323 E. 2018/25 K. 19.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1323 Esas
KARAR NO : 2018/25

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/06/2014
KARAR TARİHİ : 19/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket … ile davalı şirket … arasında imzalanmış olan 13.02.2011 tarihli müvekkili şirket tarafından imal ettirilen, ithal edilen ya da pazarlanan müvekkiline ait ürünlerinin, makinelerinin ve ekipmanlarının davalı şirketçe satın alınarak işletmelerinde kullanması faaliyeti olduğunu, davalı şirketin işletmelerindeki mutfak ve genel temizlik departmanlarının ihtiyacı olan temizlik ve dezenfeksiyon maddelerini ve sistemlerini yalnızca müvekkili şirketten temin edilmesi hükmünün yer aldığını, taraflar arasında imzalanan 13.02.2011 tarihli sözleşmenin 5. maddesi gereğince, davalı, satın aldığı … ürün, makine ve ekipmanların bedellerini fatura tarihinden itibaren 45 gün sonra nakde dönüşecek şekilde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı, kararlaştırılan vadede ödeme yapmadığı gibi, duyumlarına göre rakip firmalardan ürün satın aldığı bilgisi edinildiğini, bu durum üzerine sözleşmenin müvekkili … tarafından davalıya gönderilen 23.01.2014 tarihli ihtarname ile feshedilmiş olup, sözleşmenin 7. maddesine göre müvekkilinin sözleşmenin tam ve eksiksiz olarak ifa edileceğine olan inançla aynı sözleşmenin 4. maddesi uyarınca kesmiş olduğu satış destek prim faturalarını fesih tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek peşin olarak ödemeyi kabul ettiğinden, müvekkilinin davalıya ödediği satış destek primlerini geri isteme hakkı bulunduğunu,Müvekkili şirket tarafından davalıya gönderilen 23.01.2014 tarihli ihtarnamede bahsi gecen cari hesap borçlarını 13.03.2014 vadeli çek ile sözleşmenin feshinden sonra gecikmeli olarak ödediğini, bu husus müvekkili şirketin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini kanıtlar nitelikte olduğunu, Sözleşmenin 7.1. maddesi, …nın ödemelerinde temerrüde düşmesi ve başkaca firmalardan sözleşme konusu ürünlerden alması halinde müvekkili şirkete hiçbir ihtar ve ihbara hacet olmaksızın sözleşmeyi fesih ve sözleşmede belirlenen cezai şartları talep hakkı vermekte olup, davalının mal alım bedellerini ödemede temerrüde düşmesi ve sözleşme konusu malların müvekkili firma yerine başka firmadan alması nedeniyle davalıya … 11. Noterliği’nin … sayı ve … tarihli ihtarnamesi gönderilmiş ve sözleşme müvekkili şirket tarafından feshedildiğini, ancak davalı şirket tarafından bu ihtarnameye cevap verilmediği gibi bugüne kadar yapılan herhangi bir ödeme de olmadığını,..” iddialarında bulunarak; Davalı itirazının iptali ile, sözleşmenin 4.6. maddesine istinaden bugüne kadar davalıya satış destek primi olarak ödenen 12.205,54 TL’nin, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek aylık % 2,5 sözleşme ( m. 5 ) faizi ile birlikte kendilerine ödenmesine, ayrıca davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davaya konu icra takibinin haksız ve yersiz bir takip olup, talep edilen cezai şart alacağı geçerli olmayıp yasalara aykırı olduğunu, cezai şartın dayanağı olan sözleşmede cezai şart tek taraflı olarak ve alacaklı tarafça hazırlanan bir ilişki için hazırlanıp birden fazla ilişkide kullanılan matbu bir sözleşme olup, müvekkilimin incelemesi içinde yeterli imkanlar sağlanmadığını, Arada ki sözleşmede ceza-i şart tek taraflı olarak alacaklı lehine konulmuş olup, belirtilen sözleşme genel işlem koşullarının müvekkili aleyhine sınırlandırıldığını, bu sebeple alacağın dayanağını teşkil eden sözleşmenin Türk Borçlar Kanununun 20-25 maddelerine de aykırı olup, hükümsüz olduğunu, Sözleşmede ki cezai şarta bakıldığında bunun yine tek taraflı olarak davayı koruyacak şekilde sözleşmeye konulduğu, davacı taraf bakımından hiçbir cezai şartın yer almadığı tek yanlı ve sözleşme dengesinin müvekkili aleyhine bozan nitelikte olduğunu,Borçlar Kanunumuz, tazminat isteme hakkını, kural olarak borçlunun kusurlu olması şartına bağladığını, bu düzenleme ile uyumlu olmak üzere cezai şartın talep edilebilmesi de yine borçlunun borca aykırılıkta kusurlu olması koşuluna bağlandığını,Sözleşmenin 5.maddesine göre aynı zamanda yapılan geç ödemelerde … …”ya aylık %2,5 vade farkı talep hakkına sahip olduğunu, … vade farkı tutarını hesaplayacak ve dilediği tarihte bu bedeli fatura edeceğini, fatura edilmeyen vade farkı konusunda …”ın tüm hakları saklı olduğunu, …, kendisine yapılan bütün ödemeleri başkaca bir ihtar, ihbar ve şerhe gerek olmaksızın BK.84 maddesine göre öncelikli olarak borcun fer”ilerine mahsup edebileceğini,… 11.Noterliği …. tarihli, … yevmiye no.lu ihtarname ile belirtilen hususlar doğru olmadığını, müvekkilinin cari hesaptan doğan bir borcu olmadığı gibi …”ın böyle bir durum olsa dahi hakları belli olduğunu, 13.03.2014 tarihli sipariş listesi müvekkilinin karşı taraf ile ilişkisinin devamını da gösterdiğini, aksine sözleşmede ki Türk Borçlar Kanununun 20-25 maddelerine aykırılıkla birlikte … sözleşmedeki yükümlülüklerini de yerine getirmediğini, sözleşmenin 4.6 maddesinde zikredilen ve itirazın iptali davası yoluyla istenilen cezai şarta bağlı alacak da gerçekleşmediğini, İş bu şarta göre …, ALICF’ya her 3 ton alım sonrası 6.000 USD tutarında iskontolu fiyattan bedelsiz ürün vereceğini, bu ürünlerin … tarafından …’ya faturalanacağını, …”a “satış Destek Primi” açıklamalı fatura keseceğini,Müvekkilinin 13.02.2011 tarihli sözleşmeden itibaren 01.04.2014 tarihine kadar en az 3 ton alım yaptığı dolayısıyla 6.000 USD tutarında iskontolu fiyattan bedelsiz ürünü hak ettiği de bir gerçekken zaten geçersiz olan bu cezai şarta dayanarak alacaklının vaki talebi de haksız olduğunu, Müvekkilinin rakiplerden …”ın iddia ettiği gibi hizmet satın aldığı da doğru olmadığını,Sözleşmenin 4.7. maddesine göre de;…, …’nm işletmelerinin hijyen şartlarını optimal seviyede gerçekleştirebilmesi için işletme personeline konuyla ilgili eğitimler vereceğini, … bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, Sözleşmenin 7.2 maddesi … işbu sözleşmede ki bütün taahhütleri yerine getirdiği halde denilerek (sözleşmede ki bütün üstünlüğüne rağmen) sözleşmeye uygun davrandığını ispatlayamadığı halde sözleşme üstünlüğüne güvenerek yersiz taleplerde bulunduğunu, Cari hesap ilişkisinde cari hesap ilişkisinin taraflarca teyidi sağlanmadan mali ve hukuki neticeleri doğuracak talepte bulunmak da mümkün olmadığını, ..” savunmasında bulunarak; Davanın reddine, haksız icra takibi sebebi ile davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 22 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13/02/2014 tarihinde satış destek primi alacağından kaynaklı 12.205,54 TL asıl alacak, 122,06 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam: 12.327,60 TL’ lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 02/04/2014 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu şirketin 07/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde 12.205,54 TL. Asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 07/04/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 01/11/2017 teslim tarihli raporda özetle; 1) Davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. 2)Tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde, davalı şirketin “SATIŞ DESTEK PRİMİ” açıklaması ile düzenlemiş olduğu takip ve dava konusu 01.03.2013 tarihli 9.409,99 TL ve 02.09.2013 tarihli 2.795,55 TL tutarındaki faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğu ve faturaların cari hesap bakiyesinden düşülerek davalı şirkete ödendiği tespit edilmiştir.3) Dosya incelendiğinde; taraflar arasında dönemlik mal alım yükümlerini içeren bir satış sözleşmesinin yapıldığı ve davalı …nın kararlaştırılan alım miktarına uyarak destek primine hak kazandığı anlaşılmaktadır. Davacının destek primini davalıya ödediği konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı talebi ise, ceza koşulu hükmünce bu tutarın iadesini yönündedir. Söz konusu ceza koşulu özetle; davalı …nın ödemelerinde gecikmesi, başka yerden mal alması hallerinde bu primin satıcıya iadesini düzenlemektedir. 4) Tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde; davalı şirketin, 2012 yılından itibaren aldığı ürünlerin bedellerini sözleşme ile belirlenen 45’günlük ödeme sürelerinde davacı şirkete ödemediği anlaşılmaktadır. Davacı şirketin ihtarname keşide ettiği 23.01.2014 tarihinde cari hesap bakiyesi alacağı 10.491,20 TL’dir. Davalı şirket, bu tutarı davacının ihtarname keşide etmesi ve kendisine tebliğden sonra ödemiştir. Bu sebeple, davalı şirketin sözleşme ile belirlenen ödeme sürelerine uymadığı anlaşılmaktadır. 5) Davacı taraf, ceza koşulunun uygulanması sebeplerinden biri olarak davalı …nın başka şirketlerden malzeme almasını ileri sürmektedir. Sözleşme feshinden önce ve sonra davalının başka firmalardan çeşitli tarihlerde malzeme alımı bulunmakla beraber, bunların faturaları ibraz edilmemiş olması ve malzeme türünün uzmanlık alanımıza girmemesi nedeniyle, sözleşme dahilindeki malzemelerin başka şirketlerden alınıp alınmadığı konusunda bir kanaate varılamamıştır. Ancak, davalı vekilinin 25.04.2017 tarihli dilekçe ekinde ibraz ettiği ve müvekkili davalının temizlik ürünleri talep ettiğine ilişkin belgeler incelendiğinde, söz konusu siparişlerin davacı şirketin keşide ettiği ihtarname tarihinden çok sonra 13.03.2014 ve 02.04.2014 tarihlerinde olduğu görülmüştür. 6) Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin ceza koşulu hükümlerine göre ödediği destek priminin iadesini talep şartlarının oluştuğu kanaatindeyiz. Davacı şirketin ceza koşulu kapsamında iade konusu asıl alacağı 12.205,54 TL olmaktadır. Davacı şirketin, bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerine (ticari avans) uygulanan değişen oranlardaki avans faizini ve takip tarihi itibariyle 67,72 TL gecikme faizini talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. 7) Davalı taraf, söz konusu ceza koşulunun davacı tarafça tek yanlı hazırlanmış haksız genel işlem şartı niteliğinde ve geçersiz olduğunu ifade etmektedir. Söz konusu düzenlemenin tarafların tacir olması da dikkate alındığında, davalının ödemede gecikmesi sonucuna bağlanan bir koşul olduğu, aşırı derecede ağır, dürüstlük kuralına aykırı ve beklenmedik bir hüküm olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 19/01/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince davalı vekilinin yeni bir rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava satış destek primi alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 22 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13/02/2014 tarihinde satış destek primi alacağından kaynaklı 12.205,54 TL asıl alacak, 122,06 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam: 12.327,60 TL’ lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 02/04/2014 tarihinde tebliğ olduğu,davalı borçlu şirketin 07/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde 12.205,54 TL. Asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında 13.02.2011 tanzim tarihli “ Sözleşme” düzenlenmiştir.
Sözleşme Maddeleri:
2. Sözleşmenin Konusu;” İşbu sözleşmenin konusu … tarafından imal ettirilen, ithal edilen ya da pazarlanan … ürünlerinin, makinelerinin ve ekipmanlarının … tarafından satın alınarak işletmelerinde kullanılması faaliyetidir. … işletmelerinde Mutfak, Çamaşırhane, Genel Temizlik ve Housekeeping departmanlarının ihtiyacı olan temizlik ve dezenfeksiyon maddelerini ve sistemlerini yalnızca …’tan temin edecektir.”
3. Sözleşmenin Süresi; İşbu sözleşme 01/04/2011 ve 01/04/2014 tarihleri arasında geçerlidir.
4. Tarafların Yükümlülükleri;
4.1. …, …’nın fax yoluyla en az 500 TL tutarındaki bildireceği siparişlerini sipariş tarihinden itibaren iki iş günü içerisinde teslim etmeyi taahhüt etmektedir… Ancak, …’nın …’a yapacağı ödemelerinde temerrüde düşmesi halinde … işbu taahhütünü yerine getirmemekte serbesttir. Bu durumda, …’nın herhangi bir hak ve tazminat talebi olamaz.
4.2. …, …’ya keseceği faturalarda Aralık 2009 fiyat listesinden % 25 iskonto uygulayacak ve 31.12.2011 tarihine kadar sabit tutacaktır. Bu tarihten sonra güncel fiyat listesine geçecek ve tekrar 1 yıl sabit tutacaktır.
4.6. …, …’ya her 3 ton alım sonrası 6.000 USD tutarında iskontolu fiyattan bedelsiz ürün verecektir. 3 yıllık sözleşme süresi boyunca toplam 9 ton alım gerçekleştirdiği takdirde toplam 18.000 USD (KDV Hariç) tutarında bedelsiz ürün verecektir. Bu ürünler … tarafından …’ya faturalanacaktır ve …, …’a “Satış Destek Primi” açıklamalı fatura kesecektir.
5. Ödeme
… satın aldığı … ürün, makine ve ekipmanlarının bedellerini fatura tarihinden itibaren 45 gün sonra nakde dönüşecek şekilde ödeyecektir. Yapılan geç ödemelerde, … …’ya aylık % 2,5 vade farkı talep hakkına sahiptir.
… vade farkı tutarım hesaplayacak ve dilediği tarihte bu bedeli fatura edecektir. Fatura edilmeyen vade farkı konusunda …’m tüm haklan saklıdır.
…, kendisine yapılan bütün ödemeleri başkaca bir ihtar, ihbar ve şerhe gerek olmaksızın BK.84. maddesine göre öncelikle olarak borcun fer’ilerine mahsup edebilir.
7. Cezai Hükümler
7.1. …, …’mn işbu sözleşmenin 2.ve 3. maddesinde belirtilen sözleşme konusuna uymadığını tespit ederse, … …’a ödemelerinde temerrüde düşerse veya sözleşmenin 6.maddesindeki taahhütünü yerine getirmezse, … işbu sözleşmeyi hiçbir ihbar ve ihtara hacet kalmaksızın tek taraflı olarak fesh edebilir ve … kendisinin herhangi bir eylemi nedeniyle sözleşmenin feshine sebep olunması durumunda …’a cezai şart olarak sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen kesmiş olduğu ‘’Satış Destek Primi” faturalarını fesih tarihindeki T.C Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek olarak peşin olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder, hükümleri düzenlenmiştir.
Davacı vekili, davalı şirkete … 11. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … numaralı ihtarnamede; “ .. Taraflar arasında 13.02.2011 tarihinde akdedilen;“……” sözleşme halen icra edilmekte ise de; işbu sözleşme konusu ürünlerin yalnızca müvekkil şirketten temin edileceğine dair 2. Madde hükmüne aykırı davrandığınız gibi ihtarname tarihi itibariyle cari hesaptan doğan 10.491.20 TL borcunuz vardır.
Sözleşmenin 7.1. maddesi, …nın ödemelerinde temerrüde düşmesi ve başkaca firmalardan sözleşme konusu ürünlerden alması halinde müvekkil şirkete hiçbir ihtar ve ihbara hacet olmaksızın sözleşmeyi fesih ve sözleşmede belirlenen cezai şartları talep hakkı vermekte olup, mal alım bedellerini sözleşme koşullarında ödememeniz ve sözleşme konusu mallan müvekkil firma yerine başka firmadan almanız sebebiyle taraflar arasındaki sözleşmeyi feshediyoruz. Bu haliyle,
1) Sözleşmenin 5. maddesinde belirlenen vadelerde ödemediğiniz için halen temerrütte olduğunuz 10,491.20 TL cari hesaptan kaynaklanan borcunuzun ve yine sözleşmenin aynı maddesine istinaden bugüne kadar gecikerek yaptığınız ödemelerden kaynaklanan aylık %2,5 vade farkının,
2} Sözleşmenin 4.6. maddesine istinaden bugüne kadar tarafınıza satış destek primi olarak ödenen 12.205.54 TL’nin, ihtar tarihinden itibaren işleyecek aylık % 2,5 faizi ile birlikte,
3) Müvekkil şirket dışında başkaca yerlerden alım yapmanız sebebiyle sözleşmenin 7.2. maddesine göre bugüne kadar ki yatırım bedellerinin,
4) Ayrıca sözleşmenin bitimine kalan sureyi dikkate alarak yoksun kalınan kar bedelinin işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 48 saat içerisinde nakden ve defaten müvekkile ödenmemesi durumunda aleyhinize icra takibi yapacağımızı,” ihtaren bildirilmiştir.
Söz konusu ihtarname, davalı tarafa 27.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı şirket, sözleşmenin 4.6 maddesi gereğince davalı şirkete 01.03.2013 tarihinde 9.409,99 TL, 02.09.2013 tarihinde 2.795,55 TL olmak üzere toplam : 12.205,54 TL Satış Destek Primi ödemiştir. Davacı şirket, bu tutarı takipte talep etmektedir Bu talebini ise, davalı şirketin cari hesap borcunu sözleşme ile belirlenen 45 günlük vadelerde ödememesine ve temizlik maddelerini sözleşmeye aykırı olarak başka firmalardan almasına dayandırmaktadır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri bilirkişi marifetiyle incelendiğinde; davalı şirketin, 2012 yılından itibaren aldığı ürünlerin bedellerini sözleşme ile belirlenen 45’lük ödeme sürelerinde davacı şirkete ödemediği tespit edilmiştir. Davacı şirketin ihtarname keşide ettiği 23.01.2014 tarihinde cari hesap bakiyesi alacağı 10.491,20 TL’dır. Bu tutar, Temmuz/2013-Ekim/2013 ayları arası satış tutarı toplamıdır. Davalı şirket, bu tutarı davacının ihtarname keşide etmesi ve kendisine tebliğden sonra ödemiştir. Yani, davalı şirket sözleşme ile belirlenen ödeme sürelerine uymamıştır.
Davalı şirket, her ay davacı şirketten temizlik malzemesi satın alırken, 31.10.2013 tarihinden sonra temizlik ürünü satın almamaya başlamıştır.
Davalı vekilinin 25.04.2017 tarihli dilekçesi ekinde ibraz ettiği satış listesi incelendiğinde, davalı şirketin 01.04.2011- 31.12.2012 tarihleri arasında 2.209,16 Kg, 2013 yılında 1.326,68 Kg olmak üzere toplam 3.535,84 Kg alım yaptığı görülmektedir.
Davacı tarafın ibraz etmiş olduğu listede de, davalı taraf 3.569,26 Kg alım yapmıştır.
Sözleşmeye göre her 3 ton alım da 6.000 USD Satış Destek Primi alabilecektir. Bu sebeple davalı şirket takibe konu faturaları düzenlemiştir.
Davalı vekilinin 25.04.2017 tarihli dilekçe ekinde ibraz ettiği ve müvekkili davalının temizlik ürünleri talep ettiğine ilişkin belgeler incelendiğinde, söz konusu siparişlerin davacı şirketin keşide ettiği ihtarname tarihinden çok sonra 13.03.2014 ve 02.04.2014 tarihlerinde olduğu görülmüştür. Kaldı ki, davacı şirket keşide ettiği ihtarname ile 23.01.2014 tarihinde sözleşmeyi fesih etmiştir.
Mahkememizin 07/04/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 01/11/2017 teslim tarihli raporda özetle; 1) Davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. 2)Tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde, davalı şirketin “SATIŞ DESTEK PRİMİ” açıklaması ile düzenlemiş olduğu takip ve dava konusu 01.03.2013 tarihli 9.409,99 TL ve 02.09.2013 tarihli 2.795,55 TL tutarındaki faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğu ve faturaların cari hesap bakiyesinden düşülerek davalı şirkete ödendiği tespit edilmiştir.3) Dosya incelendiğinde; taraflar arasında dönemlik mal alım yükümlerini içeren bir satış sözleşmesinin yapıldığı ve davalı …nın kararlaştırılan alım miktarına uyarak destek primine hak kazandığı anlaşılmaktadır. Davacının destek primini davalıya ödediği konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı talebi ise, ceza koşulu hükmünce bu tutarın iadesini yönündedir. Söz konusu ceza koşulu özetle; davalı …nın ödemelerinde gecikmesi, başka yerden mal alması hallerinde bu primin satıcıya iadesini düzenlemektedir. 4) Tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde; davalı şirketin, 2012 yılından itibaren aldığı ürünlerin bedellerini sözleşme ile belirlenen 45’günlük ödeme sürelerinde davacı şirkete ödemediği anlaşılmaktadır. Davacı şirketin ihtarname keşide ettiği 23.01.2014 tarihinde cari hesap bakiyesi alacağı 10.491,20 TL’dir. Davalı şirket, bu tutarı davacının ihtarname keşide etmesi ve kendisine tebliğden sonra ödemiştir. Bu sebeple, davalı şirketin sözleşme ile belirlenen ödeme sürelerine uymadığı anlaşılmaktadır. 5) Davacı taraf, ceza koşulunun uygulanması sebeplerinden biri olarak davalı …nın başka şirketlerden malzeme almasını ileri sürmektedir. Sözleşme feshinden önce ve sonra davalının başka firmalardan çeşitli tarihlerde malzeme alımı bulunmakla beraber, bunların faturaları ibraz edilmemiş olması ve malzeme türünün uzmanlık alanımıza girmemesi nedeniyle, sözleşme dahilindeki malzemelerin başka şirketlerden alınıp alınmadığı konusunda bir kanaate varılamamıştır. Ancak, davalı vekilinin 25.04.2017 tarihli dilekçe ekinde ibraz ettiği ve müvekkili davalının temizlik ürünleri talep ettiğine ilişkin belgeler incelendiğinde, söz konusu siparişlerin davacı şirketin keşide ettiği ihtarname tarihinden çok sonra 13.03.2014 ve 02.04.2014 tarihlerinde olduğu görülmüştür. 6) Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin ceza koşulu hükümlerine göre ödediği destek priminin iadesini talep şartlarının oluştuğu kanaatindeyiz. Davacı şirketin ceza koşulu kapsamında iade konusu asıl alacağı 12.205,54 TL olmaktadır. Davacı şirketin, bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerine (ticari avans) uygulanan değişen oranlardaki avans faizini ve takip tarihi itibariyle 67,72 TL gecikme faizini talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. 7) Davalı taraf, söz konusu ceza koşulunun davacı tarafça tek yanlı hazırlanmış haksız genel işlem şartı niteliğinde ve geçersiz olduğunu ifade etmektedir. Söz konusu düzenlemenin tarafların tacir olması da dikkate alındığında, davalının ödemede gecikmesi sonucuna bağlanan bir koşul olduğu, aşırı derecede ağır, dürüstlük kuralına aykırı ve beklenmedik bir hüküm olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Davalı taraf, söz konusu ceza koşulunun davacı tarafça tek yanlı hazırlanmış haksız genel işlem şartı niteliğinde ve geçersiz olduğunu ifade etmektedir. Söz konusu düzenlemenin tarafların tacir olması da dikkate alındığında, davalının ödemede gecikmesi sonucuna bağlanan bir koşul olduğu, aşırı derecede ağır, dürüstlük kuralına aykırı ve beklenmedik bir hüküm olmadığı, davacı şirketin ceza koşulu hükümlerine göre ödediği destek priminin iadesini talep şartlarının oluştuğu, Davacı şirketin ceza koşulu kapsamında iade konusu asıl alacağı 12.205,54 TL olduğu ve davacınında 12.205,54 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açtığı anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalının … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin talep gibi 12.205,54 TL asıl alacak yönünden devamına, 12.205,54 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 22 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin talep gibi 12.205,54 TL asıl alacak yönünden devamına,
2-12.205,54 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 829,76 TL. harçtan peşin alınan 208,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 621,31 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.180,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.675,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı,gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı. 19/01/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
233,65 TL Harç Masrafı
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
242,20 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.675,85 TL