Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1210 E. 2018/1019 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1210
KARAR NO : 2018/1019

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2014
KARAR TARİHİ : 27/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya 60.000 USD finansman desteği sağlayacağı belirtilmiş olup, sözleşme uyarınca müvekkilinin davalı şirketin …’ da bulunan resmi çalışanlarına 60.000 USD nin teslim edildiğini ve teslim tesellüm tutanağı düzenlenerek imzalandığını, ancak sözleşme gereğince yapılan finansman desteğinin üzerinden 6 ay sonra davalı şirketin müvekkine 120.000 USD ödemese gerektiğini, ancak davalı şirketin 6 ay sonunda bu borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bunun üzerine müvekkilinin … 14.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının akdedilen sözleşmeye aykırı davaranarak, TTK hükümlerini de ihlal ederek yanlızca süre kazanmak maksatlı olarak hukuki veya fiili hiçbir haklılığı bulunmadığı halde takipe itiraz ederek müvekkilini mağdur ettiğini ve telefisi mümkün olmayacak zararlara uğrattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu müvekkilinin maduriyetinin giderilmesi için iş bu davayı açtıklarını beyan ederek, davalı tarafından … 14.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline takibin devamına karar verilerek alacağın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekarar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesi ve delil listesinin HMK nin emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, davacının genel ifadelerle delillerini belirtmesinin yeterli olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu ve delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evraklarını sunmadığını, davacı Türkmen vatandaşı ile müvekkil arasında hukuki bir ilişki olmadığını, alacağı dayanak olarak gösterilen ve dava dosyasına başlıca delil olarak sunulan 21/04/2008 tarihli sözleşme üzerinde bulunan imzaların müvekkil şirketi temsil ve ilzama yetkili …’nun eli ürünü olmadığını, sözleşmede bulunan imzalara ilişkin imza inkarında bulunduklarını, dava dilekçesinde belirtilen sözleşmenin müvekkili şirketin tamamen bilgisi dışında imza altına alındığını, sözleşme altındaki imzanın şirketi temsil ve ilzama yetkilisi olan …’nun eli ürünü olmadığını, sözleşmedeki imzanın müvekkili şirket temsilcisinin eli ürünü olup olmadığının araştırılması için, sözleşme aslının mahkemece kasasına alınarak, müvekkil şirketin temsilcisinin uygulamaya elverişli imza örnekleri ile mahkeme huzurunda alınacak imza örneklerinin grafolojik inceleme için bilirkişiye verilmesini, davacı tarafın ortada geçirli bir sözleşmenin varlğının ispatlanamamışken davacı tarafın sözleşmeye dayanak alacağının doğruluğuna ve imzanın kabul edildiğine yönelik beyanlarının dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından delil olarak sunulan sözleşmenin incelendiğinde Rusça ve Türkçe tercümesi arasında farklar olduğunu, sözleşmede kendisini girişimci olarak belirten davacı …’in kiminle bu sözleşmeyi akdettiği ve ilgili tutarı kime teslim ettiğinin belli olmadığını, paranın teslim edildiğine dair tutanakta ismi geçen …’nın müvekkil şirket temsilcisi ve çalışanı olmadığını, tutanakta ismi geçen …, isimli şahısın müvekkil şirketin … inşaatında çalışmış duvar ustası olduğunu bu şahısın ise müvekkil şirket namına para teslim almaya ve imza vermeye yetkisinin bulunmadığını, aynı şekilde tutanakta ve sözleşmede ismi geçen ve Türkiye’ de olduğu belirtilen ve …. Şubesi genel müdürü olarak belirtilen …’nun müvekkil şirket tarafından 06/09/2001 tarihli vekaletname ile T.C hudutları dahilinde temsile yetkili kılındığını ve 03/04/2008 tarihinde azilname ile vekaletten azledildiğini, sözleşme tarihinin 21/04/2008 olduğunu, ayrıca müvekkil şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde, şirket hesabına nakten 60.000 USD borç para girişi olmadığını ve uluslararası bir para transfer işleminin de bulunmadığının anlaşılacağını, ayrıca müvekkili şirket ile davacı arasında hukuki bir ilişkinin mevcut olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği alacağına ilişkin tüm belgelerini dosyaya ibraz etmesi ve iddiasını ispatlaması gerektiğini beyanla davacının ispat edemediği davasının reddine karar verilerek davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
… 14.İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiştir.
Davacı tarafın davasının dayanağını oluşturan 21/04/2008 Tarihli sözleşme ve 22/04/2008 Tarihli tutanak incelenmiştir.
Davalı şirketin yetkilisini gösterir sicil kaydı incelenmiş, taraflar arasında ki itilafa konu sözleşmenin düzenlendiği tarihte şirket Genel Müdürünün ve yetkilisinin … olduğu görülmüştür.
Davalı tarafın imza inkarında bulunması üzerine, emsal yazı ve imza örnekleri celp edilmiş, imza incelemesine esas olabilecek imza ve yazı örnekleri alınmış, Mahkememizce resen belirlenen Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı Bilirkişi Prof.Dr…. tarafından yapılan inceleme neticesinde ” …ve … arasında düzenlenmiş bulunan 21/04/2008 Tarihli Sözleşmenin … nin kaşeleri üzerinde ki imzanın …’ nun el ürünü olduğunun ” Tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce resen belirlenen… ve …’ dan oluşan Bilirkişi Heyeti vasıtası ile dava konusu icra takibinden dolayı davacı tarafın davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda Bilirkişi incelemesi yapılmış; Bilirkişi Heyeti vasıtası ile düzenlenen 05/09/2017 Tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen rapor ile özetle ” ..Davalı tarafın 2008-2010-2013 yıllarına ait ticari defterlerinin incelendiğini, davacı tarafça ödeme yapıldığı belirtilen 60.000.USD. nin davalı kayıtlarında yer almadığı, sözleşmede ki imzanın davalı tarafın yetkilisi tarafından imzalandığının tespit edilmesi nedeni ile davalı tarafın sözleşme ile bağlı olduğu, davacı tarafça verildiği iddia edilen 60.000.USD. nin 6 ay sonra 120.USD. olarak geri ödenmesine yönelik düzenlenen sözleşmenin Türk Ceza Kanunu kapsamında Tefecilik suçunu oluşturması nedeni ile sözleşmenin kamu düzenine aykırı olduğu, 60.000.USD.nin verildiğini gösterir tutanakta ki imzalayan kişilerin davalı tarafça yetkili oldukları hususunun kabul edilmediği için davacı tarafça paranın verildiğinin ispatlanamadığı..” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Davacı tarafın rapora itirazları ile Mahkeme kasasına sundukları evrakların fiziken dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile yeniden inceleme talebinde bulunması üzerine Mahkememizce ek rapor düzenlenmek üzere dosya Bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, Bilirkişi heyeti tarafından 19/03/2018 Tarihli Ek Rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen Ek Rapor ile özetle; ”… Davacı tarafın itiraz dilekçesinde 10/11/2008 Tarihli Ortak Faaliyet Hakkında Sözleşme başlıklı belgeye dayandığını, faaliyet icrasına yönelik kesin kanıtlar bulunmadığını, uzlaşma akdi altında ki imzanın davalıyı bağladığı ve bu belgede yazılı 110.000.USD nin yapılan iş sebebi ile kazanıldığının kanıtlanamadığını, davacı tarafın hiç değil ise 60.000.USD. nin geri alınabileceği yönünde ki iddiasının yerinde olmadığı..” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı tarafın Mahkememize hitaben verdiği dava dilekçesi ile taraflar arasında 21/04/2008 Tarihinde Finansman desteği konusunda sözleşme düzenlendiğini, davacı tarafın davalı tarafa 22/04/2008 Tarihli Tutanak ile 60.000.USD. verdiğini, sözleşme gereğince davalı tarafın 6 ay sonra 120.000.USD. ödemesinin gerektiğini, ancak ödemede bulunmadığını bunun üzerine davacının alacağının tahsili için davalı aleyhine … 14.İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek davalı tarafın itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı tarafın Sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsili için başlattığı icra takibine, davalı tarafın borcunun bulunmadığına yönelik itirazı ile takibin durduğu, davacı tarafın davasının İ.İ.K.’ nun 67.md de ifadesini bulan İtirazın İptali Davası olduğu ve hak düşürücü süre içinde davanın açıldığı görülmüştür.
Davalı tarafın diğer itirazları ile birlikte davacı tarafça ibraz edilen 21/04/2008 Tarihli Sözleşmenin altında ki imzaya da itiraz ettiği görülmekle Mahkememizce emsal imza ve yazı örnekleri ile 21/04/2008 Tarihli Sözleşme üzerinde imza incelemesi yaptırılmış, Düzenlenen Rapor ile ” …ve … arasında düzenlenmiş bulunan 21/04/2008 Tarihli Sözleşmenin … nin kaşeleri üzerinde ki imzanın davalı şirketin yetkilisi …’ nun el ürünü olduğunun ” Tespit edildiği görülmüş olmakla mahkememizce davalı tarafın bu yönde ki savunmasına itibar edilememiştir.
Davacı tarafın deliller arasında yer alan 21/04/2008 Tarihli sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği hususu mahkememizce sübut bulmuş olmakla birlikte; davacı tarafça ibraz edilen, davacı tarafça ödenen 60.000.USD. nin teslimine ilişkin 22/04/2008 Tarihli belgeyi imzalayan kişinin davalı adına parayı almaya yetkili olan kişi olduğu hususu kanıtlanamamıştır. Kaldı ki; Düzenlenen Bilirkişi raporu ile de davacı tarafın davalı tarafa ödediğini belirttiği 60.000.USD. nin davalı tarafın ticari defterinde kaydının bulunmadığı görülmüştür.
Davacı tarafın, Bilirkişi raporuna itiraz ile 10/11/2008 Tarihli sözleşmeden bahsetmiş, sözleşmenin konusunun Türkmenistan’ da yapılacak 4 adet inşaat işi olduğunu, inşaat işinde %100 -%150 kar marjı olduğu düşünüldüğünde 60.000.USD. nin 6 ay sonra 120.000.USD. olarak alınmasının Tefecilik kapsamına kesinlikle girmediğini iddia ettiği görülmüştür. Davacı taraf dava ve cevaba cevap dilekçesinde 60.000.USD. nin davalı tarafa finansman desteği olarak verildiğini iddia etmesine rağmen rapora itiraz dilekçesi ile 60.000.USD. nin inşaat işi karşılığı verildiği iddiasında bulunmuştur. Davacı tarafın ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra ve ıslah yoluna başvurmaksızın iddiasını genişletip değiştirdiği bu hali ile son iddiasının 6100 Sayılı Kanunun 141.md. uyarınca iddianın genişletilip değiştirilmesi yasağı kapsamında kaldığı anlaşılmakla davacı tarafın bu yönde ki iddiası mahkememizce kabul görmemiştir.
Dosya kapsamına ibraz edilen deliller ve Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporlar ile belirlendiği üzere; Tarafların arasında ki hukuki ihtilafın dayanağının 21/04/2008 Tarihli Sözleşme olduğu, sözleşmenin içeriğinde konusunun Finans Yardım olduğunun açıkça belirtildiği, davacı tarafın dava ve cevaba cevap dilekçesinde iddiasının temel dayanağının; davacı tarafça davalı tarafa 60.000.USD finans yardımı yapıldığına, davalı tarafın 60.000.USD. yi 6 ay sonra 120.000.USD olarak ödemesi gerekirken ödemediğine yönelik olduğu görülmüştür.
Mahkememizce incelenen sözleşme ile davacı tarafın davalı tarafa 60.000.USD. vereceği, davalı tarafında 6 ay içinde 120.000. USD. olarak geri ödeyeceğinin kararlaştırıldığı açıkça görülmektedir. Davacı taraf verdiği para karşılığında 6 ay içinde 60.000.USD. kazanacaktır.
Sözleşmenin düzenlendiği 21/04/2008 Tarihinde 90 Sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlüktedir. 90 Sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 2.maddesi uyarınca ödünç para verebilmek için İkrazatçı olmak gerekmektedir. Davacı tarafın İkrazatçı olduğuna yönelik bir iddiası yoktur. Dosya kapsamına Davacının İkrazatçı olduğuna yönelik izin belgeside ibraz edilmemiştir. Davacı taraf Banka , sigorta şirketi ve özel kanunlara göre ödünç para vermeye yetkili kılınan kuruluşlardan olmadığı da açıktır. Kaldı ki; Davacı tarafın alacağının tahsili için başlattığı 16/07/2013 İcra takip tarihinde 6361 sayılı “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu” 13.12.2012 tarih ve 28486 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 13.12.2012 tarihi itibarı ile yürürlüğe girmiştir. Sözkonusu Kanunu’nun 52. Maddesi ile 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında kararname yürürlükten kaldırılmıştır.
Sunulu Nedenlerle; Davacı tarafın kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verme yetkisi bulunmamaktadır. 5237 Sayılı Kanunun 241.md Tefecilik suçunun açık tanımını yapmıştır. Kanun Maddesi ”Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklindedir. Kanun maddesinde açıkça görüleceği üzere Kazanç elde etmek amacı ile ödünç para vermeyi yasaklamıştır.
6098 Sayılı Kanunun 27.md. Kesin hükümsüzlük halini düzenlemiştir. Kanunun emredici hükümlerine aykırılıkta bunlardan biridir. Davacı tarafın kanunun emredici kurallarına aykırı olarak yasak olmasına rağmen kazanç elde etmek amacı ile ödünç para vermesi sözleşmenin hükümsüz olması sonucu doğurmuştur. Davacı tarafın Sözleşmenin Kesin hükümsüzlüğü nedeni ile 60.000.USD. Kazancı talep etme hakkı bulunmadığı gibi, 6098 Sayılı Kanunun 81.md uyarınca davalı tarafa verdiğini iddia ettiği 60.000.USD. yi geri isteme hakkı da bulunmadığından davacı tarafın davasının Reddine karar verilmiş,davacı tarafça icra takibinin kötüniyetle yapıldığına ilişkin delil elde edilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi reddedilerek aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE;
2-)Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin ve davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE;
3-)Alınması gereken 35,90-TL harcın peşin harç ve ıslah harcı toplamı 4.018,14.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.982,24.-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 25.882,20.TL.nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından yapılan 33.TL. yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oybirliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 27/09/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …