Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/303 E. 2018/148 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/303 Esas
KARAR NO : 2018/148

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2013
KARAR TARİHİ : 12/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … tarafından çeklerin keşide edilerek, müvekkili …’ın da ciranta gibi gösterildiğini, imzasının taklit edilmeye ve borç altına alınmaya çalışıldığını, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu ve davalılar ile arasında her hangi bir ticari ilişki bulunmadığını, söz konusu çeklerde bulunan imzaların da müvekkiline ait olmadığını, çeklerdeki imzalarınnın müvekkilinin eli ürünü olmadığının gerek bilirkişi incelenmesinde gerekse sunulacak olan belge ve imza sirkülerinden açıkça anlaşılacağını, davaya konu edilen çeklerin; … Bankası … Şubesine ait … numaralı … vade tarihli 100.000,00-TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait … numaralı … vade tarihli 100.000,00-TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait … numaralı 31/12/2013 vade tarihli 100.000,00-TL bedelli çekler olduğunu ileri sürerek söz konusu çeklerde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığının tespiti ile borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılara yapılan usulüne uygun tebligatlara rağmen davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLER :
… 36 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, … 16. İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası, imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu çeklerdeki imzaların davacıya ait olup olmadığı, davaya konu çeklerden dolayı davacının davalılara borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
… 36 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı dava dışı … Tic AŞ tarafından işbu davanın davacısı ve davalıları aleyhine … Bankası … Şubesine ait … numaralı … vade tarihli 100.000,00-TL bedelli çeke dayalı icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu çeklerin … tarafından keşide edilerek …’ye verildiği, cirantaların sırasıyla …, … ve … Tic AŞ olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davaya konu çekler üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığı iddia edildiğinden davaya konu … Bankası … Şubesine ait … numaralı … vade tarihli 100.000,00-TL bedelli çek ile davacının imza asıllarının bulunduğu belge asılları celp edilerek Adli Tıp Uzmanı Grafolog …’den davaya konu çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda rapor düzenlemesi istenmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu tarihli raporunda özetle; Gerek inceleme konusu çekin arka yüzünde …’a atfen atılmış ciro imzasının, gerekse davacı …’ın imzalarını içeren karşılaştırma belgelerindeki imzaların göz, lup, optik cihazlar, setereo mikroskop ve bilgisayar yardımıyla yapılan incelemesinde; davacı …’a ait karşılaştırma imzalarının kendi aralarında doğal varyasyonlar gösteren, ancak genel karakteristik yapılarını koruyan imzalar olduklarının görüldüğünü, inceleme konusu çekin arka yüzünde …’a atfen atılmış ciro imzası ile davacı …’a ait karşılaştırma imzaları arasında, imzaların başlangıcında yapılan (A) harfi şeklindeki gramanın tersimi, daha sonra yapılan gramaların yapısı, sayısı, birbirleriyle bağlantısı, dönüş hareketleri, imzaların sonlandırılışı, noktalama işaretleri, genel olarak imzaların tersimi, ebadı, eğimi, istifi, seyri, doğrultusu, işlekliği, hızı, baskı derecesi, el hareketleri ve alışkanlıklar gibi grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığını, sonuç olarak inceleme konusu çekin arka yüzünde …’a atfen atılmış ciro imzasının, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
MK 6. maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer.
Somut olayda, davacı borçlu borcun varlığını inkar ettiğinden ispat yükü alacaklı taraftadır. Davalı alacaklı … (davacıdan sonraki ciranta), davacının borçlu olduğunu ispatla yükümlüdür ancak dava konusu borç belgeleri, kambiyo senedi (çek) olup temel ilişkiden mücerrettir, bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiği ve borçlunun borçlu olmadığı, çeklerdeki imzaların kendisine ait olmadığı yolundaki iddiasını kanıtlaması gerektiği kabul edilmiştir. Bilirkişi raporu ile çeklerdeki ciranta imzalarının davacının eli ürünü olmadığı ve davacının borçlanma iradesi taşımadığı kanıtlanmış, davanın kabulüne, davaya konu … Bankası … Şubesine ait; … numaralı … vade tarihli 100.000 TL bedelli (… 36 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasındakin takibe konu), … numaralı .. vade tarihli 100.000 TL bedelli, … numaralı … vade tarihli 100.000 TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, … numaralı çek yönünden takip durdurulmadığından / diğer çekler bankaya ibraz edilmediğinden ve icra takibine konu edilmediğinden yasal şartları oluşmamakla davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile davaya konu … Bankası … Şubesine ait;
… numaralı … vade tarihli 100.000 TL bedelli,
… numaralı … vade tarihli 100.000 TL bedelli,
… numaralı … vade tarihli 100.000 TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 20.493,00 TL ilam harcından peşin yatırılan 5.123,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.369,75 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 23.950,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 5.123,25 TL peşin harç, 450,00 TL bilirkişi ücreti, 297,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 5.895,05 TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu.12/02/2018

Katip …

Hakim …