Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/253 E. 2018/1106 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/253 Esas
KARAR NO : 2018/1106

DAVA : Menfi Tespit (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2013
KARAR TARİHİ : 22/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili şirket arasında imzalanan 13/03/2006 tarihli bayilik sözleşmesi kapsamında tapuda … ili, … ilçesi, … köyü, … Yolu üzeri adresli taşınmaz numarasında kayıtlı olan davalının akaryakıt bayii olarak faaliyet gösterdiğini, söz konusu ticaret kapsamında taşınmaz üzerinde … lehine tesis edilmiş … ve … yevmiye nolu 15 yıl süreli intifa hakkının bulunduğunu, bununla birlikte davalı … ile 13/03/2011 tarihli bayilik sözleşmesi kapsamında söz konusu taşınmaz üzerinde davalının akaryakıt ve otogaz satış bayisi olarak faaliyet gösterildiğini, taşınmaz üzerinde davalı şirket lehine tesis edilmiş … ve … yevmiye nolu 15 yıllık intifa hakkının … 18. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, feshedilmesinin sebebinin Rekabet Kurulunun kararına istinaden davalı … lehine … tarihinde … yevmiye numarası ile 15 yıl süre tesis edilmiş intifa hakkı ve diğer davalı …Ş. lehine tesis edilmiş 29/09/2006 tarihli kira şerhlerinin 13/03/2011 tarihi itibariyle geçersiz hale gelmesine rağmen davalılar lehine taşınmaz üzerinde tesis edilmiş olan intifa hakkı ve kira şerhinin davalılarca terkin edilmediğini, davalı şirketlere herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket ile davalılar arasındaki sözleşmelerin geçersiz hale gelmiş olduğundan intifa hakkı ve kira şerhinin kaldırılmasının talep edildiğini, müvekkili şirketin davalılara borcu olmadığından müvekkiline ait çeklerin iadesinin gerektiğini ileri sürerek davalı tarafın uhdesinde bulunan çek yapraklarının yazılmasının yasaklanmasına, şimdilik 15.000,00-TL borçlu bulunmadıklarına, davalıların kötü niyetle hareket etmeleri durumunda %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … & …vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının, kendileri ile olan cari yakıt ilişkisinden kaynaklanan borçların ödenmiş olduğu yönündeki iddialarının haksız olduğunu, davacıya … Sahil İstasyonu ile ilgili olarak; 16 yıllık intifa hakkı karşılığı olarak ödenen 2.900.000.-USD + KDV tutarın sözleşmelerin geçersiz kalması nedeniyle kullanılmayan döneme isabet eden tutar yönünden davacının kendilerine borçları olduğunu, aynca … İstasyonu ile ilgili olarak, davacının akdedilen sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle, davacının kendilerinin zararlardan, cari yakıt ilişkisinden, mahrum kaldıkları karlardan, cezai şartlardan, daha önce kendisine ödenmiş olan bedellerden vb. doğan borcu olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirkete banka havalesi yolu ile ödenmiş olan tutarların davacının müvekkili şirkete olan akaryakıt borçlanndan mahsup edildiğini, teminat mektuplarının ise davacının … Sahil İstasyonu ile ilgili olarak intifa hakkının süresinin rekabet kurulu kararları neticesinde süresinden önce sona ermesi nedeniyle kullanılamayan döneme ilişkin olarak bakiye kalan tutarlardan mahsup edilerek tahsil edildiğini, müvekkili şirketin cari hesap kayıtları incelendiğinde müvekkili şirketin davacı taraftan alacaklı olduğunun tespit edileceğini beyan ederek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle, kendilerinin iş bu davada davalı sıfatlarının bulunmadığı ve bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, buna göre, … ile … Ltd. arasında 30/06/2006 tarihli bir devir sözleşmesi ile kısmi bölünme tebliği çerçevesinde … ünvanlı bir ortak girişim şirketinin kurulduğunu ( Kısaca … )kurulduğunu, gerek kendilerinin ve gerekse diğer davalı … şirketinin Türkiyedeki tüm bayilerinin … markası altında … bayii olduklarını ve 01/07/2006 tarihinden itibaren ikmallerini bu firmadan yaptıklarını, dolasıyla uhdelerindeki intifa hakkını muhafaza edip, istasyonlar üzerinde … lehine kira şerhi tescil ettirilerek, istasyonlardaki bayilik haklarını 01/07/2006 dan itibaren … ye devir ettiklerini buna muvafakat eden davacının da … ile bayilik ilişkisine girdiğini, bayilik ilişkisi … ye geçtiğinden iş bu davada kendilerinin davalı sıfatı bulunmadığını beyanla neticeten davacının iddia ve talepleri bakımından müvekkili şirket davada taraf sıfatına sahip olmadığından ve taraflar arasındaki ticari ilişki akdedilen Protokol ile Rekabet Kurulunun 2002/2 numaralı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliğine uygun hale getirildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bayilik sözleşmeleri, protokoller, ihtarnameler, 13/03/2011 tarihli Anlaşma Metni, tapu senedi, ticari kayıtlar, ihtarnameler, boş çek fotokopileri, tapu kayıtları, ödeme belgeleri, Rekabet Kurulu Kararı, … 3. ATM … E sayılı dosyası, … 8. ATM … E sayılı dosyası, bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, bayilik sözleşmesinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davasıdır. Dava, davacı ile davalı arasındaki 13/03/2011 tarihli bayilik ve intifa sözleşmelerinin geçerli olup olmadığı, sözleşmelerden doğan dikey ilişkinin Rekabeti Korunması Hakkındaki Kanunun ilgili hükmüne ve 2002/2 sayılı tebliğe aykırı olup olmadığı, fiilen sona ermiş olan bayilik sözleşmesinden dolayı davacının davalılara akaryakıt satımından kaynaklanan bedel ödeme borcunun bulunup bulunmadığı, sözleşme nedeni ile davacı için yapılmış olan kazandırmaların davalılara alacak hakkı verip vermediği, davaya konu çeklerin davacıya iadesi gerekip gerekmediği, davalı …Ş.’nin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarını kapsamaktadır.
-… 3. ATM … E sayılı dosyası ve … 8. ATM … E sayılı dosyası davalı …&… tarafından davacıya karşı açılmış davalı …&…’nin davacıdan olan akaryakıt alacağının varlığını tespit eden kararlardır.
-13/03/2011 tarihli Anlaşma Metni’ne göre, davalı …&… nin davacıdan lehtarı olduğu …bank … Şubesine ait …, …, …, … nolu çekleri aldığı ve bu çeklerin boş olduğu noktasında herhangi bir çekişme bulunmamaktadır.
-Rekabet Kurulu 05.03.2009 tarihinde almış olduğu kararları 12.03.2009 tarihinde resmi İnternet sitesinde yayınlamış ve işbu duyurusunda dikey anlaşmaların 2002/2 sayılı Grup Muafiyeti Tebliğ’in 5/a maddesi uyarınca alıcıya (Bayiye, İşleticiye) getirilen belirsiz süreli veya 5 yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğünü taşıyan (sözleşme süresi) dikey anlaşmaların tebliğ ile tanınan muafiyetten yararlanmayacağı, 2002/2 sayılı tebliğ uyarınca bayilik sözleşmesinin imza tarihinden itibaren 5 yılın sonunda yürürlükten kalkacağı, bayilik sözleşmesiyle bağlantılı kredi, ekipman sözleşmeleri ve uzun süreli kira, intifa hakkı gibi şahsi ya da ayni haklar da rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, dikey anlaşmalarda yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin 2002/2 sayılı tebliğ’in 5.maddesine uyumlu hale getirilmesine ilişkin geçiş sürecinin 2003/3 sayılı tebliğli ile 18.09.2003 tarihinde başlayıp 18.09.2005 tarihinde sona erdiği, bu çerçevede 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin (bayilik sözleşmesi ve bununla bağlantılı intifa, kira ariyet kredi gibi sözleşmelerin) aralarındaki hukuki ve iktisadi ilişki nedeniyle tek bir anlaşma olarak Rekabet Kurulu tarafından uygulanan “Azami Hadde İndirme” ilkesi gereğince 18.09.2010 tarihine kadar yararlanabileceği ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, 18.09.2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süreleri ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceği, 5 yılı aşan süreler bakımından tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, o itibarla intifa hakkı çerçevesinde bayilerin yeniden sözleşmeye zorlanması halinde 4054 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince işlem yapılacağı net biçimde belirtilmiştir. Ve daha sonra Rekabet Kurulu yayınladığı “intifa hakkı ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerle ilgili sık sık sorulan sorular ve cevaplar” başlıklı açıklamasında alıcıya (Bayi, işleticiye) getirilen belirsiz süreli veya 5 yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğü 4054 sayılı yasanın 5. maddesi çerçevesinde bireysel muafiyet koşullarını taşımadığı takdirde aynı kanunun 4.maddesi kapsamında yasak bir anlaşma olarak değerlendirileceği, bu durumun özel hukuk alanındaki sonucunun anlaşmanın 5 yılı aşan süreler bakımından 4054 sayılı yasanın 56. maddesi gereği geçersiz hale geleceği, rekabeti kısıtlayıcı anlaşmanın geçersizliğinin bir diğer sonucu da bu anlaşmaya göre ifada bulunmuş olan tarafın yerine getirdiği edimleri isteme hakkının ortaya çıkacağı, 4054 sayılı yasanın 56. maddesinde daha önce yerine getirilmiş edimlerin geri istenmesi halinde tarafların iade borcunun Borçlar Kanununun 63- ve 64. maddesine tabi olacağı açıklanmıştır. Ve de, her iki tarafın da bayilik ilişkisine devam etmek istemeleri halinde ise, tapudaki kaydın kaldırılarak yeniden sözleşme yapılması ve tekrar tapuya tescil edilmesi, ya da Bayiin, mülkiyet sahibinin, intifa hakkı lehtar ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğüne bizzat başvurmaları suretiyle resmi senet düzenlenerek tapuda intifa hakkı süresinin kısaltılması işleminin yapılması ile mümkün görülmüştür. Diğer bir açıklama ile, her iki tarafın rızası olmak kaydıyla mevcut sözleşmeler sonlandırılarak 5 yılı aşmayacak şekilde yeni bayilik sözleşmesi yapılması ve bununla uyumlu olarak intifa süresinin de 5 yılı aşmayacak şekilde yenilenmesi söz konusu olabilir. Mevcut intifa sözleşmesi sonlandırılmaksızın yalnızca bayilik sözleşmesinin yenilenmiş olması 2002/2 Sayılı Tebliğ’e uygunluğun sağlanması bakımından yeterli olmayacaktır.
-Rekabet Kurulunun 02.02.2006 tarih ve 06-08/103-29 sayılı kararı ile izin verilen işlem sonucunda ise …ve … Ltd. Şti., … & …unvanı ortak girişim şirketi çatısı altında faaliyetlerini birleştirmişlerdir. Ve bu ortak girişim nedeniyle …nin İstasyonları üzerinde kurulu olan intifa haklarını koruyarak kanuni selefi …& …lehine kira şerhi tescil ettirildiği anlaşılmaktadır.
-Davanın taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu, davacının ayrı yerde faaliyet gösteren akaryakıt istasyonları ile ilişkili olduğu, söz konusu istasyonlarından birisinin “…” İstasyonu olarak adlandırılan …’de diğerinin ise “… Sahil” İstasyonu olarak adlandırılan … Bulvarı mevkiinde olduğu, faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır.
Deliller toplandıktan sonra, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 12/03/2015 tarihli raporunda özetle; Davacıya ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu ancak Envanter defterlerinin boş olduğunu, davalı …&…’ye ait defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğunu ve defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğunu, davacı ile davalı …Ş. arasında fiili bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, davacının …’den dava tarihi itibarıyla herhangi bir mal alımı yapmadığını, akaryakıt alımını davalı … & … den yaptığını, davacı, davalı …’ye 2013 yılının 8. ayında 3.562.562,02.-TL borçlu durumda iken, 1.372.562,02.-TL’lik muhtelif havalelerle borç bakiyesinin 2.190.000-TL’ye düştüğünü, akabinde davalının 2.000.000.-TL ve 190.000.-TL.lik olmak üzere toplam 2.190.000.-TL’lik 2 adet teminat mektubunu nakde çevirmesi üzerine bu ödeme ile hesap bakiyesinin kapanmış olduğunu, buna göre davacının kendi defterlerinde davalıya açık hesaptan dolayı herhangi bir borcu gözükmediğini, diğer yandan davalı …’nin düzenlemiş olduğu ve esasen bu davanın da temelini teşkil eden 2.498.816,38.-TL’lik faturanın davacı defterlerinde kaydına rastlanmadığını, iş bu davada … de davalı olarak gösterilmiş ise de, esasen bu davanın Tekirdağ Sahil İstasyonuna ödenen intifa bedeli tutarının, kullanılmayan kısmına isabet eden tutar olduğunu, bu istasyonla ilgili intifa işleminin, mevcut tapu ve resmi senede bakıldığında davacı ile … arasında yapıldığı görüldüğünden, … defterlerinden bit tespit yapmanın mümkün olmadığını, davalı …’ye ait ticari defterlerde, davacıya yapılan mal teslimlerine ilişkin faturaların bu hesabın borcuna, buna karşılık yapılan tahsilatların da yine aynı hesabın alacağına kaydedildiğini, 26/12/2012 tarih 651089 nolu 2.498.816,30.-TL’lik faturanın da defterlerde, davacıyı borçlandıracak şekilde kaydedilmiş olduğunu, 2012 yıl sonu itibarıyla davacının borç bakiyesinin 6.502.379,36.-TL olduğunu, dava 23/08/2013 tarihli olup, dava tarihinden 2 gün once davalının, 21/08/2013 tarihinde davacının 1.500.000.-TL, 500.000.-TL ve 190.000.-TL olmak üzere 3 kalemde toplam 2.190.000-TL lik teminat mektubunu nakde çevirerek, bu tutarı davacı hesabına alacak kaydederek, davacı borcundan düştüğünü, 31/08/2013 itibarıyla davacının borç rakamının 2.491.961,65.-TL olduğunu, ancak defterlerde her iki istasyona ait alımlar tespit edilemediğinden bu borcun hangi istasyona ait olduğu tespit edilemediğini, 31/12/2013 itibarıyla da davacının borç bakiyesinin 2.145.304,00.-TL olduğunu, 31/12/2014 itibarı ile ise 2,491.325,48.-TL olarak gözüktüğünü, … tarih … yevmiye nolu Tapu Senedi metninden de gayet net ve açık şekilde görüldüğü üzere taşınmazın tamamının intifa hakkının 16 yıl süre 2.900.000.-Amerikan Doları karşılığı 3,447.100.-TL olarak Shell&…ye devredildiğini, Resmi Senedin ise 02/10/2007 tarihli olduğunu, davacının bu bedelin kendilerine ödenmediği yönünde bir itirazı bulunmadığını, ancak bedelin % 90’ının davacıya, % 10’unun ise Koza Petrol Ltd.’ye ödendiğini, davalı yanın iddia ettiği “alacaklı olduğu tutarların ” ve “ödenen intifa hakkının kullanılmayan süreye isabet eden kısmının” nasıl hesaplandığı ve fatura edildiği ile ilgili olarak dosyada herhangi bir veriye rastlanmadığını, ödenen bedel toplam 3.750.240,60.-TL KDV dahil tutar olup, 1/18 KDV nin düşümü ile 3.750.240,60/1,18 KDV = 572.070,60 = 3.178.170.-TL olduğunu, 3 tarih esas alınarak hesap yapıldığını, ilk tarih fatura tarihi olup, ikinci tarih olan 18/09/2010 tarihi davalının dilekçesinde belirttiği rekabet kurulunun bu tarihi aşan sözleşmelerin geçersiz sayıldığı tezine istinaden esas alınmış olup, üçüncü tarih olan 19/08/2013 ise davacının sözleşmeyi feshettiğini ihtar ettiği tarih olduğunu, 13/03/2011 tarihli Anlaşma ile davacı tarafından davalıya verildiği anlaşılan ve iş bu davanın konusunu teşkil eden 5 adet çekin, anlaşma metnindeki “Borçlu, … ile arasındaki Kumcular … Akaryakıt İstasyonu hakkında münakit bayilik sözleşmesinden ve taahhütnamelerden doğan cezai şartlar da dahil olmak üzere her türlü ticari ilişki nedeniyle …’ den aldığı ve alacağı mallardan doğan borçlarının vadesinde ödenmesini teminen ve güvencesini teşkil etmek üzere TTK hükümleri gereğince 5 (beş) adet çek verilmiştir.” şeklindeki hükme nazaran, davacının işlettiği … İstasyonu ile alakalı olduğu kanaatine varıldığını, buna göre yapılan defter incelemesinde, dava tarihi itibarıyla davalı … nin defterlerinde gözüken alacak rakamının diğer istasyon olan … Sahil İstasyonuna ait “intifa hakkının kullanılmayan süresine” tekabül eden faturadan kaynaklanmakta olup, … İstasyonu’ndan kaynaklanan herhangi bir akaryakıt borcuna, ya da … İstasyonu ile ilgili olarak düzenlenmiş “intifa hakkının kullanılmayan süresine” istinaden düzenlenmiş bir faturaya rastlanmadığını beyan etmiştir.
Tarafların itirazları incelenerek rapor düzenlemesi için dosya, akaryakıt sektör uzmanı … ile birlikte mali müşavir …’ye tevdi edilmiş, bilirkişiler mahkememize sunmuş oldukları 11/04/2018 tarihli raporda özetle;
Sektörel İnceleme Neticesinde, Dava konusu … İstasyonu ile ilgili olarak …ile 13.03.2006 tarihli bayilik sözleşmesi ile 15 yıl süreli intifa hakkının tapuda tesis edildiğini, ilk 5 yıllık dönemin sonunda (13.03.2011 tarihinde) bu defa …ile 13.06.2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere 13.03.2011 tarihli bayilik sözleşmesi ile Çerçeve Anlaşması ve Ek Protokol imzalandığını, işbu bayilik sözleşmesi 13.03.2011 tarihinde yenilenirken, dava konusu intifa sözleşmesinin yenilendiğine, tapudaki kayıtların terkin edilip yeniden tescil edildiğine, tadil edildiğine dair dosyada herhangi bir belge ve bilgiye rastlanmadığını, dolayısıyla, 13.03.2011 tarihinde sadece bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, söz konusu intifa hakkının tapudan terkin edilip yeniden intifa hakkının tescil edilmediğini, yenilenmediğini, bu çerçevede malik/bayii tarafından Shell & …nin kanuni selefi (…ve … Ltd. Şti ) lehine tanınan intifa hakkı ve onunla bağlantılı olarak … & …arasında imzalanan bayilik sözleşmesi sebebiyle taraflar (Malik/Bayi,Dağıtıcı) arasında hukuki ve iktisadi ilişki bütünlüğü, diğer bir ifade ile dikey anlaşma olduğu, grup muafiyetinden 13.03.2011 tarihine değin yararlanabileceği nedeniyle, taraflar arasındaki iş bu dikey ilişkinin başlangıç tarihi olan 13.03.2006 tarihinden 5 yıl sonra, diğer bir ifade ile 13.03.2011 tarihinde söz konusu bayilik sözleşmesinin ve de söz konusu intifa hakkının fiilen ve hukuken sona erdiğinin, konusuz hale geldiğinin kabulü gerektiğini, 4054 sayılı Kanunun 56. Maddesi gereğince geçersiz hale geldiği anlaşılan intifa hakkı süresinin geriye kalan süresinin 10 yıl olduğunun ortaya çıktığını, toplam 2.500.388,55 borç bulunduğunu,
Teknik İnceleme Neticesinde,
a.)… Sahil istasyonu ile ilgili olarak 17.08.2007 tarihli İntifa Hakkı ve Yatırım Hakkı protokolü uyarınca 16 yıllık intifa hakkı karşılığında 2.900.000, USD + KDV ödemesi kararlaştırıldığını ve davacı yana %90 hissesi oranında 16 yıllık intifa hakkı karşılığı 3.178.170.TL+ KDV ödeme yapıldığı ve taraflar arasında (Malik/Bayii,Dağıtıcı) hukuki ve iktisadi ilişki bütünlüğü diğer bir ifade ile dikey anlaşma olduğundan Rekabet Kurulunun söz konusu duyurusu gereği 02.10.2007 tarihinde tapuya şerh edilmiş olan işbu intifa hakkının 5. yılın sonunda 02.10.2012 tarihinde konusuz hale geldiğini, hukuken ve fiilen sona erdiği ve de tarafların yeniden anlaşma yapma konusunda anlaşmaya varmadıklarını, bu kapsamda, Rekabet Kurulunun duyurusu ve kararı gereğince 16 yıllık intifa bedelinin kullanılmayan süresine tekabül eden kısmının yukarıda açıklandığı gibi hesaplanması şeklinde değerlendirildiğini ve bu şekilde belirlenen bedelin davalı tarafından talep edilebileceğini,
b.) Taraflar arasında 13.03.2011 tarihinde imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde belirtildiği üzere, … Akaryakıt İstasyonu ile ilgili olarak satın alınan mallardan doğan borçların vadesinde ödenmesini teminen ve güvencesini teşkil etmek üzere dava konusu edilen 5 adet boş çekin … A. Ş.’ye teslim edildiği, dolayısıyla davalı yanın yukarıda açıklanan sebepsiz zenginleşme alacağının teminatı olarak kabul edilmemesi gerektiğini, eğer mal alımından kaynaklanan bir borcun varlığı tespit edilir ise işbu çeklerin iade edilmemesi gerektiğini,
c.) 3 adet Teminat Mektubu karşılığında banka hesaplarından davacı yana ödeme yapıldığının belirtildiğini, işbu teminat mektuplarının yukarıda açıklanan sebepsiz zenginleşme alacağının teminatı olarak kabul edilip edilmemesi konusunda bir bilgiye dosyada ulaşılamadığını, 3 adet teminat mektubu karşılığında banka hesabından davacı yana yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme alacağından mahsup edilmesinin kabul edilebileceğini beyan etmişlerdir.
11/04/2018 tarihli Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
MK 6. maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer.
Somut olayda, Davacı, davalı şirketler ile olan bayilik sözleşmesinin haklı sürede feshi ve davalılara herhangi bir borcunun kalmadığı iddiası ile davalı şirketin elinde bulunan 5 adet çek nedeniyle bu çeklerin tarafına iadesini talep etmektedir. Davacı borçlu borçlanma iradesi bulunmakla birlikte davalılara herhangi bir borcunun kalmadığını ileri sürdüğünden ispat yükü davacıdadır. Davacıya ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, ancak Envanter Defterlerinin boş olduğu, buna göre davacı defterlerinin delil niteliğinin bulunmadığı, davalı …&…’ye ait defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu, buna göre davalı …&… A.Ş.’nin defterlerinin delil niteliğini haiz olduğu, ispat yükü üzerinde olan davacının ticari defterlerine delil olarak dayanamayacağı anlaşılmaktadır.
A- Davalı …Ş. ile … Ltd. arasında 30/06/2006 tarihli bir devir sözleşmesi ile kısmi bölünme tebliği çerçevesinde … A.Ş. ünvanlı bir ortak girişim şirketinin kurulduğu ve davalı …Ş.’nin istasyonlardaki bayilik haklarını 01/07/2006 dan itibaren … A.Ş.’ye devrettikleri ve davacının da buna muafakat ederek davalı … & … A.Ş. ile bayilik ilişkisine girdiği anlaşılmış, davalı …nin davalı sıfatı bulunmadığından bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
B- Davalı … & … A.Ş. yönünden, davacı ile davalı … & … A.Ş. arasında sözleşmeye dayalı bir ticari ilişki mevcut olup bu ticari ilişki tarafların kabulündedir. Dava konusu çeklerin … A.Ş. ye verildiği noktasında da çekişme taraflar arasında çekişme yoktur. Davalının, … Sahil İstasyonu için ödediği intifa hakkı bedelinin, kullanılmayan süreye tekabül eden dönemi için düzenlediği 26/12/2012 tarihli 2.498.816,38.-TL lik faturanın mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davalının davacıdan … Sahil İstasyonu için almış olduğu 2.190.000,00.-TL lik 3 adet teminat mektubunun ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Teknik inceleme neticesinde yapılan hesaplamaya göre, davalının … Sahil İstasyonu için ödediği intifa hakkı bedelinin, kullanılmayan süreye tekabül eden dönemi için davalının davacıdan talep edilebileceği tutarın 2.500.388,55.-TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla birlikte davalı … nin düzenlediği fatura 2.498.816,38.-TL olduğundan bu tutarın dikkate alınması gerekmektedir. Davalı … A.Ş.’nin düzenlemiş olduğu 2.498.816,38.-TL lik faturadan davacının …. Sahil İstasyonu için verdiği ve … A.Ş.’ nin nakde çevirdiği 2.190.000,00.-TL lik 3 adet teminat mektubu tenzil edildiğinde ( 2.498.816,38 -TL – 2.190.000,00.-TL = ) 308.816.38.-TL davalı … & … A.Ş.’ nin davacıdan …dağ Sahil İstasyonu için alacağını mevcuttur. Davalı … & … A.Ş.’nin 31/12/2014 tarihi itibariyle ticari defterlerinde davacıdan 2.491.325,48.-TL alacağı bulunmaktadır ve bu tutarın 2,182.509.10.-TL’lik kısmı Kumcular İstasyonunun akaryakıt borcuna ilişkindir. Taraflar arasında 13.03.2011 tarihinde imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde belirtildiği üzere, …Akaryakıt İstasyonu ile ilgili olarak satın alınan mallardan doğan borçların vadesinde ödenmesini temin ve güvencesini teşkil etmek üzere dava konusu edilen 5 adet boş çek …&…ye teslim edilmiş olup 13/03/2006 tarihli sözleşmeye göre davacı tarafından davalıya verilen 5 adet çekin davacının işlettiği … İstasyonu ile alakalı olduğu, dolayısıyla davalının sebepsiz zenginleşme alacağının teminatı olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmış, davalı …&…nin … Sahil İstasyonu için davacıdan alacağı alacağı mevcut olup davacı borcu ödediğini ve borcu kalmadığını kanıtlayamadığından davacının davalı …Ş. hakkındaki menfi tespit davasının esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Dava reddedilmekle birlikte, davacı tarafından davalıya verilen 5 adet çekin davacının işlettiği … İstasyonu ile alakalı olduğu ve … İstasyonu ile ilgili olarak satın alınan mallardan doğan borçların vadesinde ödenmemesine özgülendiği dikkate alınarak davacı tarafından davalı …ye verilmiş olan …bank … Şubesine ait …, …, …, … nolu çeklerin davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın davalı …yönünden husumetten reddine,
Davanın davalı …yönünden reddine,
Davacı tarafından davalı …ye verilmiş olan …bank … Şubesine ait …., …, …., … nolu çeklerin davacıya iadesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 256,20 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 220,30 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş. ‘ye verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş. ‘ye verilmesine,
Davalı …Ş. tarafından yapılan 13,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/10/2018

Katip …

Hakim …