Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2008/314 E. 2019/333 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2008/314 Esas
KARAR NO : 2019/333

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 27/05/2008
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında genel kredi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, söz konusu genel kredi sözleşmesinde müvekkili şirketi temsile yetkili …’un imzalarının alındığını ancak işbu genel kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak dava dışı …, …, … Ltd. Şti ve … Ltd. Şti adına davalı bankaca teamüle aykırı olarak … sahte imzalar atmak suretiyle gerçek bir genel kredi varolduğu izlenimi yaratıldığını, müvekkili şirketin temsilcilerinden onay ve izin alınmadan müvekkili şirket adına sahte imzalar ile kredi çıkartıldığını, müvekkili şirketin yetkililerinin imzalarını sahte olarak taklit eden …’nun bu eylemleri içerisinde buna ilaveten tamamen sahte olarak başka firma ve şahıslar adına çek de bastırdığını, söz konusu çek vasfındaki bu belgelerin arkalarına da müvekkili şirketin kaşesini vurduğunu, aynı şekilde kaşe üzerinde sahte imza kullandığının da ortaya çıktığını, davalı bankanın sahte talimatlarla teyit almaksızın – imza sirküleri kontrolü dahi yapılmaksızın kredi verirken yine hukuka aykırı olarak şirket çalışanından tamamıyla sahte olan çekleri de teminat olarak kabul ettiğini, müvekkilinin söz konusu sahte belgelerden dolayı davalı bankadan yine sahte talimat yazısına istinaden bilgisi dışında alınan krediden dolayı borçlu olmasının mümkün olmadığını, davalının bankanın özensiz davrandığını ileri sürerek borçlu olmadığı halde icra tehdidi altına müvekkili tarafından davalı bankaya ödenmek zorunda kalınan 158.460,00 YTL’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi tarafından davacı şirket ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi hesabı açıldığını ve kullandırıldığını, davacı tarafından da bu husus dilekçesinin 1.maddesinde belirtildiğini, davacı ve dava dışı diğer şirket ile kefillerin genel kredi sözleşmesi ve munzam senetteki imzalarının gerçek dışı olduğunu, bir sahtecilik varsa özen yükümlülüğünü çek karnesini tahsis eden bankaların göstermesi gerekeceğinin de aşikar olduğunu, …’nun geniş yetkili vekaletnamesinin bulunduğunu, müvekkili bankanın teyit zorunluluğu bulunmadığını, davacının herhangi bir itirazda bulunmaksızın borcu ödediğini beyan ederek davanın reddine, davacının dava konusu miktarın %40 ‘ından az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi, imza incelemesine konu belgeler, … 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, grafolog bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava istirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, davacı tarafından davalı bankaya ödenmiş olan kredi borcunun istirdadı gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Mahkememizce grafolog bilirkişi … ‘dan aldırılan 28/09/2018 tarihli raporda özetle, İnceleme konusu … Şube Müdürlüğü/… tarafından düzenlenen, 2S.12.2007 tarihli “… Hanımın Dikkatine” hitaplı 3 adet Talimat, 19.03.2008 vade 01.0S.2007 tanzim tarihli, … numaralı “290.000-İkiyüzdoksanbin YTL” tutarlı Senet, … Bank A.Ş. … şubesine ait, 28.12.2007 tarihli, … barkod numaralı Genel Kredi Sözleşmesi, …bank A.Ş. … şubesine ait, keşide yeri …, keşide tarihi 10.04.2008 olan, … çek numaralı ve … Bankası A.Ş. … Şubesine ait, keşide yeri … keşide tarihi 10.03.2008 olan, … çek numaralı 2 adet çekte, “… Ltd. Şti.” adına atılmış imzalar ile …, … ve …’a ait mevcut mukayese imzalar arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından aynı eli ürünü olduklarını gösterir nitelikte grafolojik ilişki kurulamadığı kanaati bildirilmiş, tam bir sonuca varılamamış, … 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından aldırılan rapor ile, davacı tarafça sahte olduğu ileri sürülen çeklerin sahte olmadıkları belirlenmiş ise de, genel kredi sözleşmesindeki kefillere ait imzaların aidiyeti, sözleşmenin teminatı olarak verilen çeklerdeki imzaların aidiyeti, sözleşmenin teminatı olarak verilmiş olan çeklerin sahte olup olmadıkları hususları kefiller yerine sahte imza attığı ve sahte çek düzenlediği iddia edilen …’nun cezai sorumluluğu açısından önem arz etmekte olup iş bu davadaki uyuşmazlık noktalarını oluşturmamaktadır. Bu bağlamda incelemesi yapılmayan iki çek yönünden imza ve sahtecilik incelemesi yapılması ve … 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının beklenmesi gerekmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, sözleşmede dava dışı müşterek borçlu ve müteselsil kefiller …, …, … Ltd. Şti ve … Ltd. Şti’nin imzalarının sahteliği ve buna bağlı olarak sözleşmenin geçersizliği ileri sürülmüştür. Taraflar arasında geçerli bir genel kredi sözleşmesi vardır. Genel kredi sözleşmesinde şirket yetkilisi …’un imzasının varlığı ile sözleşme davacı şirket için bağlayıcı hale gelmiştir. Genel kredi sözleşmesinde kefil imzalarının sahteliği, kefalet ilişkisinin geçersizliği anlamına gelir ve kefillerin sözleşmeden dolayı sorumluluklarının doğmaması sonucunu doğurur, davacı şirketin sözleşmeden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalı bankanın davacı şirkete kredi borçlarından dolayı yönelmesinde hukuka aykırılık yoktur. Davacı tarafın borcun icra tehdidi altında ödendiği iddiasının da ihtirazi kayıt olmaksızın borcun ödenmiş olması karşısında yerinde olmadığı ve ödeme yapılmakla davalı bankanın ibra edildiği kabul edilerek davanın reddine, davalının alacağını almış ve zarara uğramamış olması nedeni ile davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı bankanın kefil imzalarının sahteliği hususunda araştırma yapmasının basiretli bir tacir olarak davalı bankadan beklenebileceği ancak kefil imzalarının sahte olup olmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı sorununun dava konusu ile ilgili olmadığı zira davacının davadaki talebinin davacı “asıl borçlu” tarafından ödenmiş olan kredi borcunun istirdadına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle dava konusuna göre davalı bankanın kusurunun var olup olmadığının tespiti gerekmemekte olup gerekse bile kusur irdelemesinin mahkemeye ait olduğu ve …’nun davacı şirkete ait geniş yetkili vekaletnamesi bulunması dikkate alınarak davalı bankanın teyit yükümlülüğü bulunmadığından kusurlu olmadığı ayrıca borç miktarının ihtilaflı olmadığı dikkate alınarak kusur ve alacak miktarının hesaplanması yönlerinden bilirkişi incelemesi yaptırılması mahkememizce gerekli görülmemiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Davalının tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 2.139,30 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 2.094,90 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 15.426,80 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/04/2019

Katip …

Hakim …