Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/17 E. 2023/101 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/17
KARAR NO : 2023/101

DAVA : MARKAYA TECAVÜZÜN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ, İNTERNET SİTESİNE ERİŞİMİN ENGELLENMESİ
DAVA TARİHİ : 20/01/2023
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, İnternet Sitesine Erişimin Engellenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle: … adresli web sitesi üzerinden müvekkili adına tescilli markaların kullanılması nedeniyle, davalının eylemlerinin; müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitini, önlenmesini ve durdurulmasını, müvekkilinin marka hakkına yönelik ihlalin önlenmesini ve durdurulmasını sağlamak için davalının müvekkiline ait markaları site içerisinde ve alan adında kullanmasının ve müvekkili kulüp yerine geçerek kendisini müvekkili olan kulüp gibi tanıtarak spor müsabakalarına katılması/müsabaka düzenlemesinin, eğitim/öğretim veren bir kuruluş (sporcu yetiştirme) olarak tanıtmasının ve faaliyet vermesinin, müvekkiline ait markaları içeren ürünleri satmasının yasaklanmasını, önlenmesini ve durdurulmasını ayrıca, davalının marka hakkı ihlali eylemini web sitesi üzerinden gerçekleştirildiğinden dolayı …URL adresli web sitesine erişimini engellenmesini. ayrıca ihtiyati tedbir olarak davalıya ait … adresli web sitesine erişimin engellenmesini, vekalet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
14/03/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporu sunulmuştur.
14/03/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … alan adllı web sitesinde yapılan incelemede; sitede alan adında ve site içeriğinde “…” ibaresinin kullanıldığı, site içeriğinde “…” ibaresinin ve logolarının yer aldığı, sitede “…” nın …’nın başkenti … tarafından “…” olarak 2009 yılında kurulan bir futbol kulübü ve akademisi olduğu, 2017 yılında kulüp adının “…” olarak değiştirildiğine dair bilgilerin yer aldığı, site tescil bilgilerinde; alan adının… firması tarafından kaydedildiği, alan adı kaydını yapan kişi bilgileri, com uzantılı alan adlarında kişisel bilgilerin gizliliği kapsamında, internet alan adı dağıtımını sağlayan … organizasyonu tarafından alan adı kaydı sağlayan firmalara WHOIS sorgulamalarından kişisel bilgilerin Avrupa Birliği Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) kapsamında 17 Mayıs 2018 tarihinden itibaren kaldırılması gerekliliğinden dolayı, alan adının kime ait olduğunun tespiti yapılamamış, alan adının kayıt kimlik bilgisinin bulunmadığı, alan adının 03.07.2020 tarihinde kayıt edildiği ve kayıt süresinin 03.07.2023 tarihinde son bulacağına dair bilginin yer aldığı, sitede kulüp adının “…”, adresinin “…”, iletişim numaralarının .., Eposta adreslerinin …ve … olduğu, sitede “…” ve “…” ibarelerinin yer aldığı ürün satışlarının yapıldığı tespit edilmiştir. Davacıya ait … + şekil marka şekli ve ibarelerinin …web sitesinde davacı…marka hakkı ile aynı sınıfta kullanılmış olduğu ve bu kullanımlarının davacı…marka hakkını ihlal ettiği, yine davacı…tanınmış marka ibaresi olan … ibaresinin … web sitesi alan adında aynen kullanılmış olmasının 6769 sayılı SMK’nın 7/3-d kapsamında kalarak davacı…marka hakkının ihlalini oluşturduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı…vekili 24/03/2023 ve 07/04/2023 tarihli dilekçelerinde özetle: İzah ettikleri nedenler ve toplanacak delillerin ışığı altında, bilirkişi raporu doğrultusunda ivedililikle ilgili web sitesinin erişime engellenmesi hususunda karar verilmesini, davanın kabulü ile emsal mahkeme kararlarında olduğu gibi davanın çekişmesiz yargıya tabi kılınarak, … adresli web sitesi üzerinden …, …sosyal medya hesapları üzerinden müvekkili adına tescilli markaların kullanılması nedeniyle; davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitini, marka hakkına tecavüzün önlenmesini ve durdurulmasını, müvekkilinin marka hakkına yönelik ihlalin önlenmesini ve durdurulmasını sağlamak için; davalının müvekkiline ait markaları site içerisinde ve alan adında kullanmasının ve müvekkili kulüp yerine geçerek kendisini müvekkili kulüp gibi tanıtarak spor müsabakalarına katılması/müsabaka düzenlemesinin, eğitim/öğretim veren bir kuruluş (sporcu yetiştirme) olarak tanıtmasının ve faaliyet vermesinin, müvekkiline ait markaları içeren ürünleri satmasının yasaklanmasını, önlenmesini ve durdurulmasını, ayrıca davalının marka hakkı ihlali eylemini web sitesi üzerinden gerçekleştirildiğinden … adresli web sitesine ve …, …sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesini ve ayrıca ihtiyati tedbir olarak davalıya ait …URL adresli web sitesine ve …, …sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesini, vekâlet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… alan adlı web sitesinin, yetkili/sorumluları tespit edilememiştir.
“…” alan adlı web sitesinin yetkili/sorumluları tespit edilemediğinden, dava dilekçesi tebliğ edilememiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacının tescilli markalarının; “…”alan adlı web sitesinde kullanıldığı ve satışının yapıldığı iddiasına dayalı, markaya tecavüzün tespiti, men’i, ref’i “…”, …”, “…” ve “…” sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.madde de düzenlenmiştir.
Madde 7 – (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 de Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde “…” ibareli birçok markanın, davacı…adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesinde: Davalı…kullanımlarının, davacının tescilli markalarına tecavüz teşkil eder mahiyette olduğu kanaatine varıldığından, davalının eyleminin; davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, ref’ine karar verilmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde davalı…davalıların açık kimliğinin belirtilmediği, HMK 119/1-b maddesi gereği davalı…davalıların ad ve adresinin dava dilekçesinde belirtilmesinin usuli zorunluluk olduğu, dava dilekçesinde bu bilgiler yer almıyor ise HMK 119/son maddesi gereğince davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesi, kesin süreye riayet edilmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği bilinmekle birlikte internet ortamında gerçekleşen hak ihlalleri yönünden taraf teşkilinin bazı hallerde mümkün olmadığı, değişken IP kullanımı ve ihlalin gerçekleşmesinden itibaren aradan geçen süre nedeniyle IP numarası üzerinden site sahibine ulaşılmasının imkânsız hale geldiği, bu tür sitelerin genellikle sahte isim ve adres bilgileri kullanılarak oluşturulduğu bu nedenle davalının ad ve adres bilgilerinin tespitinin imkânsız olduğu, bu kapsamda ilan yapılmasının pratik sonucu olmadığı gibi ön inceleme yapılmasının da sonuca etkili bulunmadığı, bu durumda HMK 119/son maddesinin uygulanmasının adil olmayacağı ve ihlallerin durdurulmasını engelleyemeyeceği, buna karşılık internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesinin icap ettiği, taraf teşkili sağlanmasının neredeyse imkansız olduğu bu gibi hallerde site sahibinin araştırılmasının, dava dosyalarının çok uzun yıllar boyunca derdest kalmasına ve gereksiz zaman ve emek kaybına yol açacağı, bunun usul ekonomisi ilkesine de aykırı olacağı, dolayısıyla bu gibi ihlâl hallerinde çekişmesiz yargı benzeri bir usul düzenlemesinin yapılmasının icap edeceği, böyle bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar yargılamanın çekişmesiz yargı biçiminde yapılmasının amaca uygun olacağı gözetilerek, HMK’nın 388. maddesi gereği maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının eyleminin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, ref’ine,
2-HMK 389 ve devamı maddeleri, 6769 sayılı SMK’nın 7/3-d ve 159. maddeleri gözetilerek, “…”, “…”, “…” ve “…” sosyal medya hesaplarına Türkiye’de erişimin engellenmesine,
3-Bu hususta Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına,
4-Taraf teşkili sağlanamadığından ve davalı…gerçek ya da tüzel kişi tespit edilemediğinden, şimdilik davacı…lehine yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı…üzerinde bırakılmasına,
5-Alınması gereken ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair tarafların/vekillerin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır