Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/130 E. 2023/182 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/130
KARAR NO : 2023/182

DAVA : FSEK – TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 03/07/2023
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK- Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıların sözleşme ile müvekkiline devretmiş oldukları mali haklara saldırıda bulunduklarını, 3. kişilere de kullandırdıklarını, haksız cayma bildirimi göndererek kötü niyetli olarak 3. kişilere haksız kullandırma yoluna tevessül ettiklerini, caymanın haksız olduğu, yasal koşulları taşımadığı, davalıların vaki tecavüzleri neticesinde müvekkilinin zararlarına yol açtıklarının evvelce açmış oldukları derdest Caymanın İptali davasında toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde sabit olduğunu, öncelikle bu dava ile tam bağlantılı olması nedeniyle ve usul ekonomisinin de gereği olarak aynı sözleşmeden kaynaklanan, aynı hukuki sebebe dayalı, tarafları aynı, evvelce açmış oldukları halen derdest olan … 3. FSHHM’nin …E. davası ile HMK 166. maddesi gereği birleştirilmesini, fazlaya dair her türlü hak ve alacakları talep, dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların yasaya ve sözleşmeye de aykırı olarak müvekkilinin mali haklarına vaki tecavüzleri neticesinde sebebiyet verdikleri zararlarına karşılık; FSEK 68/1, 70/2 ve 70/3 maddelerine göre ayrı ayrı tazminat hesabının yapılmasını, tahsilde mükerrerlik teşkil etmemek kaydıyla bulunacak en yüksek miktar üzerinden tazminatın belirlenmesini, yargılama neticesi tespit edilecek en yüksek bedele ıslah etmek kaydıyla fazlaya dair tüm hakları saklı ve birleşme talep ettikleri … 3.FSHHM’nin … E. sayılı davasında maddi taleplerine ek olarak şimdilik 500.000,00 TL maddi tazminatın, belgeler ile sabit haksız olay/ ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizleri ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın hukuki yarar yokluğu ve derdestlik nedeniyle reddedilmesini, davacı tarafın dilekçesinde de birçok yerde açıkça beyan edildiği üzere tarafları/ konusu aynı, aynı sözleşme ve hukuki sebepten doğmuş, delilleri müşterek olan, sürekli … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin… E sayılı diğer davasına atıf yapan, diğer dava dosyasındaki delillere dayanan bu davada davacı tarafın hukuki yararı bulunmadığını, diğer dava dosyasında her şey aynı olduğu için ortada derdestlik durumunun söz konusu olduğunu, davacı tarafın diğer dosyada dava değerini ve taleplerini artırabileceğinin açık olduğunu, buna rağmen müvekkillerini tahrik, taciz etmek, baskı altına almak, psikolojik olarak çökertmek için iş bu davanın ikame edildiğini, davacı tarafın diğer dava dosyasında dava değerini ve talebini artırarak dava değerini istediği noktaya taşıyabileceğini, bu konuda herhangi bir engel bulunmadığı gibi bu yolun usul ekonomisine de uygun olduğunu, buna rağmen davacı tarafın yeni dava açma yolunu seçtiğini, bu durumun hukuki olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu ve derdestlik nedeniyle reddini, davacı tarafın bu davasını birleştirmek istediği … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı davanın “CAYMANIN İPTALİ” davası olduğunu, bu açıdan bakıldığında bu davanın hak düşürücü süre olan ve FSEK 58/3 maddesinde düzenlenmiş olan 4 haftalık sürede açılmamış olup, süre yönünden de davanın reddedilmesi gerektiğini, bu davanın dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, ancak davacı tarafın dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurmayarak direk dava açtığını, bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde bu konunun açıkça düzenlendiğini, TTK 4/1-a maddesine göre tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK 4/d maddesine göre fikri mülkiyet hukukundan doğan davalar, TTK 4/f maddesine göre de herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendiren davalar, aynı kanunun 5/A-1 maddesine göre tazminat davaları dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa tabii olduğunu, T.T.K. 4 ve 5/A maddelerinde düzenlenmiş olan hükümler birlikte değerlendirildiğinde davacı taraf tacir olup dava konusu tazminat talebi ise ticari işletmesi ile ilgili olduğunu, yani davacı taraf tazminat talebinde bulunmuş olup bu tazminat talebi de ticari işletmesi ile ilgili olduğunu, bu açıdan bu davada dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, ancak davacı taraf dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna gitmeyerek bu davayı ikame ettiğini, açıkladıkları ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle; davanın reddini, yasal mevzuata ve sözleşmeye uygun olarak “cayma hakkının” kullanılması neticesinde sözleşmenin sona erdiğinin tespitini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2021/483 E. sayılı dava dosyası incelendiğinde: Davacının … ŞTİ., davalıların …, …, … ve …, davanın; Caymaya itiraz, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile cayma bildirimi nedeni ile davacının masraf ve harcamaları, yoksun kaldığı kâr dahil uğradığı tüm zararlarına karşılık şimdilik 250.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın cayma bildirim tarihinden itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, asıl davanın kabul görmemesi halinde terditli olarak cayma bildirimi neticesi sözleşmenin sona ermesi ile davacı şirketin uğrayacağı zarar, yoksun kaldığı kâr ve yaptığı tüm masraf ve harcamalara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 250.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız bildirim tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olduğu, davanın derdest olup duruşmasının 21/12/2023 tarihine bırakıldığı görülmüştür.
Bu dava ile Mahkememizin 2021/483 E. sayılı davasının taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeni ile HMK 166/1 maddesi gereğince her iki davanın birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Bu dava ile Mahkememizin 2021/483 E. sayılı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeni ile HMK 166/1 maddesi gereğince her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Davanın esasının kapatılarak, yargılamanın birleşme kararı verilen Mahkememizin 2021/483 E. sayılı davası üzerinden yürütülmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin birleşen dava dosyasında değerlendirilmesine,
Dair taraflar/vekillerinin yokluğunda, ASIL HÜKÜMLE BİRLİKTE İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 08/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır