Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/93 E. 2023/171 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/93 Esas
KARAR NO : 2023/171

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin ülkemizin en önde gelen spor kulüplerinden biri olduğu gerek Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde gerekse WIPO nezdinde çok sayıda marka tesciline sahip olduğunu, müvekkili adına tescilli markaların tüketiciler nezdindeki çekim gücü algısı nedeniyle kötü niyetli kişilerce vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikteki ürünler üretilmekte ve/veya satışa sunulduğunu, müvekkilinin bu ihlaller hakkında yoğun ve kararlı bir şekilde mücadele ettiğini, davalıya ait işletmede müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikteki ürünlerin satışa sunulduğu bilgisinin taraflarına ulaşmasının akabinde taraflarınca ikame edilecek olan huzurdaki davada bu hususu delillendirmek amacıyla davalıya ait işletmeden taraflarınca bir adet “…” marka ve logolu şapka yine bir adet “…” marka ve logolu fular ve bir adet “…” marka ve logolu yüz maskesi satın alındığını, satın alınan taklit nitelikteki şapka, fular ve maskeye ait fişlerin dilekçe ekinde sunulduğunu, davalı tarafın satışa sunmuş olduğu ve/veya ticari amaçla elde bulundurduğu ürünlerin müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti ve yine davalının eyleminin vekil edenin marka haklarına tecavüz fiilini oluşturup oluşturmadığının, haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti ile işbu ihlallerin durdurulması amacıyla huzurdaki davayı ikame etme zaruretleri doğduğunu, davalı tarafın satışa sunmuş olduğu ve ticari amaçlı elde bulundurduğu ürünlerin müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz fiiline karşılık geldiğini, davalıya ait “…” adresinde yer alan “…” – isimli işletmede hukukçu marka vekili unvanına sahip bilirkişi eşliğinde keşif yapılmasına, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinde; müvekkiline ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikte ürünlerin satışa sunulup sunulmadığının tespitini, satışa sunulan ve/veya ticari amaçla elde bulundurulan taklit nitelikte ürünler mevcut ise işbu ürünlerin adetinin, fiyatının ve keşif tarihi öncesinde kaç adet satışının gerçekleştiğinin tespiti, satışa ilişkin belge, fatura ve ayrıntılı ürün görsellerinin düzenlenecek olan bilirkişi raporuna eklenmesine, davalının eylemlerinin 6100 sayılı HMK’nın 106. maddesi ve 6769 sayılı SMK’nın, 29 ve 149/1-a, TTK 55 vd. hükümleri uyarınca müvekkiline ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, 6769 sayılı SMK’nın 149/1-c hükmü uyarınca müvekkiline ait marka haklarına yönelik ihlalin ve haksız rekabetin durdurulmasını, 6769 sayılı SMK’nın 149/1-d hükmü uyarınca vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikteki ürünlere el konulmasını, vekalet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve beyan edilmiştir.
CEVAP: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; …, yönetmelikle satışının yasak olduğunu bilmediği ürünler ile ilgili tarafına dava açıldığını, satışı yasak olduğu belirtilen …ürününün satılmasının yasak olduğuna dair tarafına bir tebligat yapılmadığını, satışının tespit edilerek fotoğraflandığını ve sonrasında bu logolu olduğu söylenilen ürünlerin, “yasak olduğunu belirtilen herhangi bir yazılı veya sözlü uyarısını tarafına yapmadığını, ne yönetmelikle ilgili yazılı ne de sözlü bir uyarıda bulunulmadığını, yönetmelikle yasaklı olduğu belirtilen ürünler hakkında bilgisinin olsaydı kesinlikle satamayacaklarını, bahsi geçen ürünler hakkında bildiri yapılmadan tarafına açılan davayı reddettiklerini, tüm hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla suçsuzluğunun kabul edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması istemlerine ilişkindir.
Davacı vekilinin 31/10/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili adına dava konusu iddia ve taleplerinden feragat ettiklerini, feragat beyanları doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 307, 309 ve 311.maddeleri gereğince davacı vekilinin davadan feragat etmesi ve davadan feragatın kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu mahkememizce tespit edilmekle, davacı yanın açtığı davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile eksik 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; tarafların/vekillerinin yokluğunda, HMK’nın 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır