Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/27 E. 2022/155 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/27
KARAR NO : 2022/155

DAVA : MARKA HAKKINA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar tarafından yapılan, müvekkilinin marka hakkına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, ref’ini ve devam edenler yönünden men’ini, tecavüz sebebiyle oluşan maddi zararlara ilişkin dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, davalılar aleyhine verilen kararın masrafı davalılardan karşılanarak tirajı yüksek bir gazetede ilanını, davalılardan ele geçirilen ürünlerin taklit nitelikte olduklarının tespit edildiğini, davalıların da ürünlerin orijinal olduğuna yönelik bir iddiası bulunmaması nedeniyle bu ürünlere ilişkin olarak uğrayabilecekleri bir zarar söz konusu olmadığından, yargılama süreleri ve teminat tutarının bu süreçte değer kaybedecek olması da dikkate alınarak, müvekkili tarafından sunulan teminat mektubunun iadesini ve 6100 sayılı HMK’nın 397/2. mad. uyarınca süresi içerisinde dava açıldığından tedbirin teminatsız şekilde devamını, dosyanın eki niteliğindeki … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mah.’nin…D.İş ve … 30. İcra Müd.’nün … sayılı dosyalarında yapılan yapılan, yediemin masrafları da dahil olmak üzere tüm giderler ve oluşacak yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiştir.
Davalı … 14/11/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında: Davacı tarafla sulh olmak istediklerini, uzlaşmak istediklerini ancak çok yüksek miktar para talep edildiği için ödeyemediklerini ve bu nedenle anlaşamadıklarını, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, … 2.FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyası fiziken dosya arasına alınmışıtr.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalıların eylemlerinin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i, ref’i, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsili ve hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.madde de düzenlenmiştir.
Madde 7 – (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 de Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı “şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen
aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet, TTK 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 54/1 madde hükmü haksız rekabet hukukunun amacını “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.” şeklinde belirterek, bu kısma ilişkin hükümlerin yorumlanmasında dikkate alınacak temel ilkeyi vurgulamıştır. TTK 54/2 madde hükmünde ise Kanun Koyucu haksız rekabeti “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” şeklinde tanımlamıştır.
Görüldüğü üzere TTK 54. madde hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında”dürüstlük kuralını” temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesinde, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır.
Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK 55. madde hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK 55. maddede sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK 54/2 maddesinde belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır.
TTK 55. madde hükmünde düzenlenen haksız rekabet hallerinden biri de, davanın da konusunu oluşturan TTK 55/1-a-(4) maddesi hükmüdür. Bu hükme göre “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak”, iyi niyet kurallarına aykırı bir davranıştır ve haksız rekabet hali olarak nitelendirilir. Bu hüküm, 6762 sayılı eski TTK’nın 57/5. madde hükmünü karşılamaktadır.
Madde hükmüne göre, karışıklığa yol açabilecek benzerliklere sebebiyet vermek bir haksız rekabet halidir. Bu maddede sayılan eylemlere bakıldığında bir kişiye ait olan ürün, faaliyet veya işleri ile ilgili olarak üçüncü kişinin karışıklığa yol açacak davranışlarında bulunması hali, haksız rekabetin varlığından söz edebilmek için yeterlidir. Davranışın bilerek yapılması veya bilmeyerek yapılmış olması haksız rekabetin varlığını etkileyecek bir unsur değildir. Haksız rekabet hukuku, kişinin emeğinden haksız olarak yararlanılmasını önlemeyi amaçlamaktadır. Haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için iktisadi rekabetin suistimal edilmiş olması gerekir.
Bu hüküm bağlamında haksız rekabetten söz edebilmek için, davaya konu uyuşmazlıkta; Davalının, davacının iş ürünleri ile karıştırılmaya yol açacak davranışlarda bulunması gerekir.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, … 2. FSHHM’nin… D.İş sayılı dosyası ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde “…” ibareli birçok markanın, davacı şirket adına tescilli ve “…” markasının aynı zamanda tanınmış marka olduğu anlaşılmıştır.
… 2. FSHHM’nin… D.İş sayılı dosyasında düzenlenen 09/02/2022 tarihli raporda : 24/01/2022 tarihli karar gereği 01/02/2022 tarihinde delil tespiti istenen “…” adresindeki iş yerine, … 30. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası uyarınca İcra memurları vasıtasıyla gidildiğini, kendilerini iş yerinde … isimli şahsın karşıladığını, asıl ilgili kişinin kardeşi …olduğunu beyan ettiği, ancak iş yerine ait vergi levhasının olmadığı, iş yerinde bulunan ürünlerin taklit ürün niteliğinde olduğu, ikinci el ürün niteliğinde olmayıp yeni oldukları, ürünlerin üstünde “…” ve “…” markalarının aynen kullanıldığı, söz konusu izinsiz kullanımların tüketici üstünde karışıklığa ve aldatıcılığa yol açacağını, SMK 29/1-b-c uyarınca tespit isteyen adına tescilli “…” ve “…” markalarına tecavüz eyleminin oluştuğu tespit edilmiştir.
… 2. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında bilirkişi marka vekili tarafından düzenlenen 09/02/2022 tarihli rapor; denetime açık ve karar vermeye elverişli olduğundan, usul ekonomisi de gözetilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
… 2. FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyası ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde: Davalıların eylemlerinin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, ref’ine karar vermek gerekmiştir.
Marka tescilinden doğan haklara tecavüz sayılan fiiller aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğu için Türk Borçlar Kanunun 58.maddesinde yer alan haksız fiilin kişilik hakkını zedelemesi halinde manevi tazminata hükmedileceği hükmü SMK bakımından da kabul edilmiştir. SMK kapsamında manevi tazminatın amacı markanın haksız kullanımı veya itibarının zedelenmesi sonucu marka hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Yargıtay kararlarında, markaya tecavüz fiilinin varlığında mutlaka uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, manevi tazminat miktarının tayininde bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmesi gerektiği bilinmekle manevi tazminat talebinin kabulüne, davalılar aleyhine 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
Hükmün ilanında davacının menfaati olduğu gözetilerek, masrafın davalılardan alınmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye’de yayın yapan tirajı en yüksek 1 gazetede 1 kez ilanına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların eyleminin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, ref’ine,
2-Manevi tazminat talebinin kabulüne; 5000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 11/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-… 2.FSHHM nin …D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
5-Alınması gereken 341,55 TL ilam harcından, peşin harcın mahsubu ile eksik 256,16 TL harcın davalılardan tahsiline,
6-Marka tescilinden doğan haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i talepleri yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafın yaptığı 80,70 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç, 137,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı toplamı olan 303,09 TL yargılama giderleri ile … 2. FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyasında yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 133,00 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 6,50 TL tebligat giderinden oluşan toplam 1.720,20 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı …’nın yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır