Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/208
KARAR NO : 2024/3
DAVA : MARKAYA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, DURDURULMASI, ÖNLENMESİ, MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 03/01/2024
Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan firmanın 1910 yılında Almanya’da kurulduğunu ve sigara, açık tütün, sigarillo ve diğer tütün ürünlerinin satışı alanında faaliyet gösterdiğini, davacı yanın aynı zamanda sektörün en bilinen markaları arasında yer alan “…” unsurlu markaların sahibi olduğunu, … unsurunu ihtiva eden markaların 1991 yılından bu yana Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde de tescil edildiğini, davacı tarafından davalı şirketin, davacının tescilli “…” markalarını birebir içeren “…” ibaresini işyerinde, …uzantılı web sitesinde, sosyal medya hesaplarında ve ticaret unvanı özünde kullandığını, aynı zamanda davalı tarafça TÜRKPATENT nezdinde davacı markalarına iltibas teşkil edecek derecede benzer … sayılı “…”, … sayılı “…”, … sayılı “…” ve … sayılı “…” seri markalarının da tescil edildiğinin tespit edildiğini, bu kapsamda davalının “…” markası üzerindeki kullanımlarının, Manisa 5.Noterliği aracılığıyla yapılan …, …, …, … yevmiye numaralı delillerin de kayıt altına alındığını, davalının, davacı şirketin önceki tarihli marka haklarını ihlal ve bu haklara karşı tecavüz ve haksız rekabet oluşturan fiillerinin tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini, davalı şirket adına … sayı ile tescilli “…”, … sayı ile tescilli “…”, …sayı ile tescilli “…”, …sayı ile tescilli “…” markalarının hükümsüzlüğüne ve Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinden terkinini, davalı …’nin ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin davalı şirketin unvanından çıkarılmasını, davalıya ait …ve … alan adlarına erişimin engellenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Müvekkili firma ile davacı yanın farklı sektörlerde ticari faaliyet gösterdiklerini, davacı yanın ihtarının ardından … numaralı …, .. numaralı …, … numaralı …markalarının geri çekildiğini,… numaralı … ve … numaralı … markalarının davacı yana ait markalar ile iltibas yaratmayacağı, müvekkilinin gerek ticaret unvanı gerekse de alan adını değiştirdiğini, … unsurunun … unsuru ile iltibas yaratmayacağını, müvekkilinin faaliyet gösterdiği tütün sektöründe reklam yasağının bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin davacının bilinirliğinden haksız yararlanmasının söz konusu olamayacağını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davalının eyleminin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, durdurulması, önlenmesi, TPMK nezdinde davalı şirket adına tescilli …, …,… ve … numaralı markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, davalı şirketin ticaret ünvanından “…” ibaresinin çıkarılmasına ve ticaret sicilden terkini, ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile internet sitelerine erişimin engellenmesine ilişkindir.
Davacı vekilinin ibraz ettiği 25/12/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında işbu dilekçe ekinde sunulu sulh sözleşmesi imzalandığını ve sulh sözleşmesini 18/09/2023 tarihli dilekçe kapsamında dosyaya sunulduğunu, ekte bir kopyasının bulunduğunu, ilgili sulh sözleşmesinin 18. maddesi kapsamında tarafların, birbirlerinden vekalet ücreti alacağı talep etmeyeceklerini de bildirdiklerini, bu kapsamda 6100 sayılı HMK’nın 313 ve devamı maddeleri doğrultusunda dosyada mübrez “Sulh Anlaşması”na göre, duruşmasız olarak karar verilmesini ve anlaşmanın nihaî karara geçirilmesini, neticeten; dosyada mübrez “Sulh Anlaşması” doğrultusunda, huzurdaki davada sulh sözleşmesinin tasdik edilerek HMK’nın 315.maddesinde ifade edildiği gibi sulh sözleşmesine göre, duruşmasız olarak hüküm kurulmasını talep etmiştir.
HMK’nın 313. maddesi; ”(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” 315. maddesi ise ” (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. ” şeklinde düzenlenmiş olup dosyada mübrez sulh sözleşmesi kapsamında davacı ve davalı tarafların sulh ile uyuşmazlığı sona erdirdikleri anlaşılmış olup her iki taraf imzalı sulh protokolünün düzenlendiği ve taraf/vekillerince dava kapsamında yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı hususlarının beyan edildiği anlaşılmıştır. Bu hâli ile sulh kapsamında karar verilmesi talep edilmekle; HMK’nın 315. maddesi uyarınca taraflar arasında düzenlenen sulh sözleşmesinin tasdikine dâir aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- HMK’nın 315. maddesi uyarınca taraflar arasında düzenlenen 06/09/2023 – 14/09/2023 tarihli 23 maddeden ibaret sulh sözleşmesinin tasdikine,
2-Taraflar vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Teminat 27/10/2023 tarihinde iade edildiğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4- 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre alınması gereken 285,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik 204,36 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ödeyen tarafa iadesine,
Dâir; dosya üzerinden, HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/01/2024
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır