Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/174 E. 2023/81 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/174
KARAR NO :2023/81

DAVA:MARKAYA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, DURDURULMASI
DAVA TARİHİ:27/09/2022
KARAR TARİHİ:10/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, diğer pek çok marka ile birlikte “…” markası adı altında uzun yıllardır faaliyetlerini yürüttüğünü, “…” ibareli markalarını birçok sınıfta TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin sektör içerisindeki başarıları ile birlikte tanıtım ve faaliyetlerinde aktif olarak kullandığı “…” ibaresinin, davalıya ait www…com alan adlı web sitesinde müvekkilinin marka haklarını ihlal eder biçimde kullanıldığını, söz konusu kullanımlara ilişkin davalıya ait www…com alan adlı web sitesinde yer alan içeriklere ilişkin ekran görüntülerinin sunulduğunu, davalı tarafça TPMK nezdinde 05.05.2020 tarihinde 35.sınıfta yapılan 2020/… başvuru numaralı “… …” ibareli marka başvurusuna taraflarınca müvekkili adına tescilli 2019/… numaralı “… Market” ibareli marka ve 2019/… numaralı “…” ibareli markaların mesnet olarak gösterilerek SMK’nın 6/1. maddesine dayalı benzerlik ihtimali hükmü gereği itiraz edildiğini ve itirazın kabulüne karar verilerek 16.12.2020 tarihinde marka başvurusunun tam reddine karar verildiğini, davalının TPMK nezdinde mevcut 27.08.2021 tarihinde yapılan 2021/… başvuru numaralı “her yöre … dem bal” ibareli ve 12.11.2021 tarihinde yapılan 2021/… başvuru numaralı “her yöreden bal …” ibareli markalara müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, 2021/… numaralı markaya müvekkilinin “…” ibareli markaları mesnet gösterilerek SMK 6/1.maddesi gereğince itiraz edildiğini, itirazlarının 31.03.2022 tarihinde kabul edildiğini, marka başvurusunun tam reddine karar verildiğini, davalı adına “…” ibareli bir marka tescili mevcut olmamasına rağmen web sitesi içeriklerinde “…” ibaresini haksız bir şekilde kullanmakta olduğunu, müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerini haksız biçimde sürdürdüğünü bu nedenle taraflarınca davalının, müvekkilinin marka haklarına tecavüz niteliği taşıyan eylemlerinin tespiti için ….FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, alınan bilirkişi raporu ile müvekkilinin marka haklarına tecavüz niteliği taşıdığı tespit edildiğinden maddi ve manevi tazminat talep etmek de dahil olmak üzere tüm sair yasal haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile müvekkili şirketin, marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan davalı kullanımlarının durdurulması, önlenmesi hususunda ….FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, müvekkilinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca korunan ve Türk Patent Marka Kurumu nezdinde “…” ibareli marka tescillerinden kaynaklı haklarına davalı adına kayıtlı “www…com” web sitesinde ve sair mecralarda yer alan içerik ve paylaşımlar vasıtasıyla tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usule uygun tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiştir.
…. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası ve TPMK kayıtları istenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının eyleminin; davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulmasına istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen
aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, …. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde 2018/… numaralı “… & … + şekil” , 2019/… numaralı “… MARKET + şekil”, 2019/… numaralı “… + şekil”, 2021/… numaralı “… & … + şekil” ve 2021/… numaralı “…+şekil” markalarının, davacı … GIDA TURİZM İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
…. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında alınan 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda: “www…com” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde alan adının 20/04/2020 tarihinde kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin açıkça belirtilmediği, gizli olduğu, Yer Sağlayıcısı ve Erişim Sağlayıcısının “…” olarak gözüktüğü, ilgili internet sitesi içerik sağlayıcısı incelendiğinde site yetkilisinin … olduğu, alan adı/web sitesi içerisinde “…” ibarelerinin ve görsellerinin kullanıldığı, görsellerde yer alan kullanımların talep edene ait markaları ihtiva ettiği ve ilgili kullanımların talep edene ait markaların tescilli olduğu mal ve hizmetler üzerinden gerçekleştirildiği, her ne kadar “www…com” uzantılı alan adının 20/04/2020 tarihinden bu yana aktif ise de bu tarihten önce tespit taleplerine mesnet markalarından bir kısmının tespit talep eden adına tescilli olduğu, ilgili kullanımların tespit talep edenin markalarından kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette olduğu ve bahse konu kullanımları görecek olan nihai tüketicinin tespit talep edenin tescilli markaları altında kullanım yaptığı kanaati ile iltibasa düşebilecekleri tespit ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce …. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında alınan 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Bu raporda belirtildiği üzere; “www…com” internet web sitesinin davalı …’e ait olduğu, web sitesi içerisinde “…” ibarelerinin ve görsellerinin kullanıldığı, görsellerde yer alan kullanımların davacı adına tescilli markaları ihtiva ettiği, ilgili kullanımların davacıya ait markaların tescilli olduğu mal ve hizmetler üzerinden gerçekleştirildiği ve davacının markalarından kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette olduğu, “www…com” web sitesindeki kullanımları gören nihai tüketicinin, davacının tescilli markaları altında kullanım yaptığı kanaati ile iltibasa düşebilecekleri kanaatine varıldığından davanın kabulüne, davalının eyleminin; davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, …. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında 06/09/2022 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının eyleminin; davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına,
2-…. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında 06/09/2022 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
2-179,90 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 99,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yaptığı 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 36 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 197,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10/04/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır