Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/170 E. 2023/29 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/113
KARAR NO : 2023/30

DAVA : MARKAYA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …nin (…), tüm Türkiye çapında yüksek bilinirliğe sahip TPMK nezdinde … numarası ile kayıtlı “…” markasının hak sahibi olduğunu, diğer müvekkili … Anonim Şirketinin (… A.Ş.) ise … ile arasındaki sözleşme gereğince “…” markasını kullanma hakkına sahip olduğunu ve www…com alan adlı internet sitesinin sahibi olduğunu, müvekkili … ve … A.Ş.’nin “…” markasını yoğun çabaları neticesinde yüksek tanınmışlık seviyesine ulaştırdıklarını, toplum nezdinde güvenilirliğe sahip, e-ticaret sektöründe Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden olduğunu, bu kapsamda müvekkillerinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli markası üzerinde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve tüketiciye sunulan iş mahsulleri üzerinde haksız ve hukuka aykırı biçimde kullanımı önleme ve/veya durdurma yönünde üçüncü kişilere karşı yasal haklarını ileri sürebileceğini, müvekkillerinin ilgili birimleri tarafından yapılan kontrollerde, müvekkili …’in maliki olduğu ve diğer müvekkili … A.Ş.’nin kullanım hakkına sahip olduğu “…” markasının, davalı tarafından, bu markanın kullanımına ilişkin haklı veya meşru bir bağlantısı olmamasına rağmen … alan adlı web sitesine ilişkin ticari etki yaratacak biçimde 2017 yılı süresince … Sistemi aracılığıyla anahtar kelime olarak izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığının tespit edildiğini, bu kapsamda, müvekkillerinin marka haklarının ihlal edildiğini ve internet arama motorları üzerinden yapılacak aramalarda müvekkillerinin itibarından ve tanınmışlığından faydalanılması suretiyle hukuka aykırı menfaat temin edilmeye çalışıldığının anlaşıldığı, işbu hususta, … Sistemi’ni işleten … firmasından müvekkillerinin maliki ve hak sahibi olduğu “…” markasının davalı tarafından haksız olarak kullanıldığı döneme ilişkin bilgi ve belgelerin celp edilmesini, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesi uyarınca marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka hakkına tecavüz hallerinden sayıldığını, bu kapsamda 7. maddede aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılmasının marka hakkına tecavüz olarak kabul edildiğini, tüm bunlara ek olarak, yine 7/3-d bendine bakıldığında “işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” durumunda bu eylemin yasaklanabileceğinin öngörüldüğünü, tüm bu hususlar ele alındığında müvekkili şirketlere ait “…” markasının davalı şirket tarafından hiçbir hakkı veya bağlantısı olmamasına rağmen ticari etki yaratacak şekilde kendi sitesi için … aracılığı ile anahtar sözcük olarak reklam verilmek suretiyle kullanılmasının,; müvekkili şirketlerin marka tescilinden ve kullanım hakkından doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun açık olduğunu, bununla birlikte davalının, söz konusu davranışıyla Türk Ticaret Kanununa göre haksız rekabete de sebebiyet verdiğini, Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde; Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmenin haksız rekabete yol açan fiiller arasında sayıldığını, davalı şirketin bu davaya konu olan eyleminin de söz konusu haksız fiile sebebiyet veren eylem olarak kabul edileceğinin oldukça açık olduğunu, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının yetkilisi ve sorumlusu olduğu tespit edilen www… alan adlı internet sitesinde … Sistemi aracılığı ile müvekkillerinin markalarının anahtar sözcük olarak reklam verilerek kullanılmasının müvekkillerinin marka haklarına tecavüz oluşturduğunu, bu sebeple belirsiz alacak davası olarak açılan davanın ileriki aşamasında belirlenecek tutarda artırmak suretiyle 1.000 TL maddi tazminat ile 20.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işeyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, masrafı davalıdan alınmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarihte tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde, dava konusu … sistemi üzerinden davacılara ait “…” markasının 2017 yılı boyunca müvekkili tarafından kullanıldığının tespit edildiğinin iddia edildiğini, oysa bu konuda hiçbir delil bulunmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde; “…” markası hakkında uzun ve detaylı açıklamalar ile oluşturdukları marka değeri üzerine bir kısım beyanda bulunulmuş ise de müvekkili …Tic. A.Ş. de ülke çapında tanınan ve son derece popüler olan … web sitesinin sahibi olduğunu, dolayısıyla, müvekkilinin bir başka rakip site üzerinden maddi veya manevi kazanç sağlamaya ihtiyacı bulunmadığını, …, Türkiye’nin moda ve perakende sektörüne imza atmış markalarının gücü ile Ekim 2011’de kurulduğunu, güncel moda haberlerinden stil önerilerine kadar farklılıklar sunan, keyifli bir alışveriş deneyimi önceliğiyle tüketiciler tarafından yoğun ilgi gören “…” internet sitesinin, Türkiye’nin önde gelen güvenilir markalarının sezon koleksiyonlarının “en”lerini avantajlar ile sunan ve markaların geçmiş sezonlarındaki ürünlerine özel kampanyalarla ulaşabileceği online alışveriş sitesi olduğunu, nitekim, müvekkilinin; “…,…,…, …, …, …, …, …” numaralı markaların sahibi olduğunu ve “…” markasının ülkenin perakende e-ticaret hizmeti sunan e-pazar yerleri içinde en önde gelen alışveriş sitelerinden biri olduğunu, görüleceği üzere müvekkilinin, fikri mülkiyet hakları ve ticari itibar konularında son derece hassas olduğunu, marka tescili konusunda azami gayret sarf ettiğini, ticari itibarının son derece yüksek olan müvekkilinin bir başkasının ticari itibarından faydalanma çabası içinde olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu, davacının iddialarını ispata elverişli hiçbir delil sunmadığını, …, … arama motorunun sunmuş olduğu bir reklamcılık hizmeti olduğunu, … … ile reklam veren kullanıcıların reklamları, aranan kelimeyle ilişkilendirilerek; … arama sayfasında arama sonuçlarının en üstünde ve en altında yer almakta olduğunu, reklam sahibinin, yayınlamasını istediği reklamı başlık, raklam metni, URL girerek bir bütçe belirler olduğunu, reklamı verenler reklamların gösteriteceği ülke, bölge veya şehri seçebilir olduğunu, bunun dışında reklamların gösterileceği gün ve saat aralığını belirleyebileceği gibi ayrıca reklamların gösterileceği yaş, cinsiyet gibi demografik özellikleri de seçebilir olduğunu, reklamların … arama sonuçlarında, anahtar kelimeler ile ilişkilendirilerek metin reklam olarak gösterilir olduğunu, tıklama başına maliyetlerin, sektöre göre değişkenlik gösterir ve sektördeki rekabete göre belli olduğunu, reklam verenin, reklamı için bir bütçe belirlediği ve ödeme yaptığını, reklamların görüntülenmesinin ücret gerektirmediğini, yalnızca tıklama başına belirlenen ücretin ödenen miktardan düşüldüğünü, teknik olarak kısaca bu şekilde açıklanabilecek olan bu sistemin müvekkili tarafından da bir reklam ve promosyon mecrası olarak kullanılmakta olduğunu, … sistemini kullanırken ne de bir başka reklam kanalında müvekkilinin tescilli markaları veya hak sahipliği bulunan markalar haricinde üçüncü kişilere ait markaları veya ticari işaretleri kullanmadığını, aynı şekilde “…” ibaresinin de müvekkili tarafından, …alan adlı web sitesinde … yöntemi ile anahtar sözcük olarak kullanılmadığını, e-ticaret sitesi olarak faaliyet gösteren müvekkilinin; “Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veye işaref” anlamına gelen “marka” sözcüğünü, … sişteminde geniş aşleme reklam olarak vermiş olduğunu, geniş eşleme olarak verilen reklamlarda … benzer kelimelerinin kendisi karar vererek reklam hedefi olarak kullanabilmekte olduğunu, perakende e-ticaret sitesi olarak faaliyet gösteren ve bu sektörün öncülerinden olan müvekkilinin sektörde sıklıkla kullanılan “marka” sözcüğünü internet sitesinde reklam olarak kullanmasının oldukça doğal olduğunu ve davacıların da marka sözcüğü üzerinde herhangi bir hak sahipliği iddia edemeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, diğer yandan … yönteminde, bazı ibarelerin anahtar sözcük olarak seçilmemiş olsa dahi, sistem arama motoruna yazılan kelimeyi hedeflenen kelimeymiş gibi gösterebileceğini ve bu suretle arama sonuçlarında yazılan ibare ile tam eşleşiyormuş gibi görüntüleyebildiğini, diğer bir ifadeyle kullanıcı tarafından yazılan terimin içeriğinde; … olarak kullanılan bir kelimenin yer alması durumunda doğrudan hedefleme olmasa dahi … sisteminin bu reklamı tetikleyebileceğini, somut olayda da; müvekkili tarafından, yalnızca “marka” ibaresinin hedeflendiğini ve “…” ibaresinin …web sitesinde … aracılığı ile anahtar sözcük olarak kullanılmamış olduğunu, buna rağmen; arama motoruna “…” ibaresi yazıldığında Googla arama motorunun bunu hedefleme kapsamında değerlendirdiği ve müvekkili tarafından “marka” ibaresinin … sözcüğü olarak belirlenmiş olmasına rağmen … arama motoru arama sonuçlarında “…” sözcüğünün müvekkilinin web sitesi ile tam eşlaşma sağlanmış gibi görüntülendiğini, dolayısıyla; müvekkilinin, … arama motonuna “…” ibaresi yazıldığında, müvekkiline ait web sitelerin reklam olarak görünmesine sebebiyet verecek herhangi bir eylemin söz konusu olmadığını, bu durumun sözcük doğrudan hedeflenmese de aranan sözcüğü içinde barındıran başka bir arama teriminin yazılması sonucunda … sisteminin hedefleme koşullarını uygun bulması nedeniyle ortaya çıkmakta olduğunu, bu konudaki açıklamalarının, konu hakkında bilgi sahibi bir bilişim uzmanından alınacak rapor ve ayrıca dava dışı … şirketine yazılacak müzekkere kapsamında talep edilecek teknik bilgi çerçevesinde rahatlıkla tevsik edilebilecek olduğunu, netice itibariyle; müvekkilinin müdahale etme olanağı dahil olmayan ve tamamen … sisteminden kaynaklanan bu duruma sebebiyet verdiğini ve davacıların marka hakkını ihlal ederek haksız rekabete neden olduğu şeklindeki bir anlayışın hakkaniyete aykırı olduğunu, hukuk ilkeleriyle de bağdaşmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nin 266.maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
28/02/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalı tarafın … reklamlarında “…” ve “….com” sözcükleri sehven kullanmış olma ihtimali olduğu anlaşıldığı, ancak bu kullanımın kasıtlı mı yoksa sehven mi olduğunu ispat etmek mevcut deliller ışığında mümkün görülmediği, davalı firmanın ilgili anahtar kelimeleri kullanmak sureti ile ne kadar satış gerçekleştirildiği, ilişkin tespitin ancak davalının sattığı ürünleri ilgili anahtar kelimeler ile satış yapıldığıma dair gruplandırma yapması durumunda elde edilen kazancın ayrıştırılmasının mümkün olabileceği, davacı vekili tarafından dosyaya sunularn emsal lisans sözleşmesi yıllık bedel üzerinden sabit yapıldığı ve ciroya dayalı olarak tanzim edilmediği, tazminatın hesabının yapılmasında ise mahkemenin tazminata hüküm kurulması durumunda davacı vekilinin talep ettiği SMK 151/2-c maddesi gereğince ve dosyaya sunulan emsal lisans sözleşmesi hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede tazminata esas alınabilecek bedelin 519.972,46 TL olduğu bildirilmiştir.
11/12/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … Ads reklam uygulamasının kendi çalışma prensiplerini açıkladığı makale veri tabanından alınan, raporun incelemeler bölümünde detaylı olarak değinilen bilgiler nazara alınarak; internet kullanıcıların … üzerimde “…” ve “….com” kelimesi ile aratma yapılması neticesinde, aratma yaptıkları “…” ve “….com” anahtar kelimesi davalı yanın arama ağı anahtar kelime listesinde olmamasına davalı yanın reklamlarında … Ads sisteminde yer alan “geniş eşleme” özelliği sayesinde gösterilmiş olabileceği, dosyanın öncelikle dosya kapsamı deliller üzerinden inceleme yapılarak davalının davacı marka adının kullanılıp kullanılmadığı yönünden ayrıntılı incelenmesi hakkında sunular delillerin yetersiz olduğu, anahtar kelime kullanımının ancak; davalının “…” ve “….com”” kelimelerinde “Tam Eşleme” olarak reklam verip vermediği,davalının … Yönetim panelinden dava konusu tarihlerde inceleme yapılması durumunda veya mahkemece … birimine yazı yazılarak bahsi geçen tarihlerde davalıya ait www.1v1y.com internet web sitesi için “Tam Eşleme” metodu kullanılarak reklam verip vermediği sorularak net olarak anlaşılabileceği, davalı firmanın ne kadar satış gerçekleştirdiğine ilişkin tespitin yapılabilmesi, davalının satmış olduğu ürünlerin, yalnızca ilgili anahtar kelimeler kullanılmak suretiyle satış yapıldığına dair gruplandırma yapılması durumunda mümkün olduğundan, bahse konu satışlar ile elde edilen kazancın ayrıştırılabileceği, ancak dosya muhteviyatındaki belgelere göre böyle bir ayrıştırma yapılamadığından bu şekilde bir hesaplama yapabilmenin mümkün olmadığı, dosya muhteviyatında bulunan, önceki 28.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtilen ve 2017 yılının tamamında marka hakkının kullanıldığınını kabulünde Emsal Lisans Sözleşmesinde yer alan 1 yıllık marka kullanım bedeli olan 519.972,46 TL üzerinden tazminat ödemesi gerekmekle birlikte, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde 1 yıllık tutar üzerinden 519.972,46 TL / 365 = 1.424,58 TL hesabı ile bir günlük değer bulunduğu, dosya muhteviyatında yer alan belgelerden marka hakkının ne kadar süreyle kullanıldığının tespiti yapılamamakla birlikte mahkemenin ne kadar süre ile kullanıldığına hükmetmesi halinde günlük (1.424,58 TL) tutar ile kullanılan gün sayısının çarpılması formülü ile tazminat tutarının hesaplanabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
05/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Mahkemenin 12.11.2020 tarihli duruşma tutanağında alınan kararı gereğince “1-) … Türkiye ye müzekkere yazılarak : “…” ve “….com” ibareleri ile ilgili davalı şirket hakkında var ise … anahtar kelime değişiklik geçmişi raporu, … negatif anahtar kelime değişiklik geçmişi raporu, … arama terimleri raporu olmak üzere davalı şirketin … Ads kullanımlarına ilişkin her türlü bilgi ve belgenin gönderilmesinin istenilmesine (… Türkiye adresi: davacılar vekilinin 26.12.2019 tarihinde belirtilmiştir), 2- Müzekkereye cevap geldikten sonra dosyanın önceki bilirkişi kuruluna tevdi edilerek davacı vekilinin rapora beyan-itirazları irdelenmek sureti ile denetime açık ve karar vermeye elverişli rapor düzenlenmesinin istenmesine” karar verilmiş olunduğu ve … Türkiye’ye müzekkere yazıldığı ancak … Türkiye tarafından mahkeme taleplerinin … Türkiye ofisinin dava konusu bilgilere erişim ve yetkisinin olmamasından temininin mümkün olmadığını belirtmiş olduğu, ilgili taleplerin …’nin “…, …, …” adresinde bulunan “…” şirketinin erişim ve yetkisinde olduğunu ve mahkemece talep edilmesi durumunda ilgili bilgilerin ibraz edile bilineceği beyan edildiği görüldüğü, … Türkiye tarafından dava konusu ve taraflarınca talep edilen bilgilerin verilmemiş olmasından dolayı teknik açıdan kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde … numaralı “…” markasının davacı … adına tescilli olduğu, diğer davacı … Anonim Şirketinin ise … ile arasındaki sözleşme gereğince “…” markasını kullanma hakkına sahip olduğu ve www…com alan adlı internet sitesinin sahibi olduğu, davalı tarafından; “…” markasının kullanımına ilişkin haklı veya meşru bir bağlantısı olmamasına rağmen www… alan adlı web sitesinde ticari etki yaratacak biçimde 2017 yılı süresince … Sistemi aracılığıyla anahtar kelime olarak izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığı iddiasına dayalı, davalının eyleminin; davacıların marka tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i, ref’i, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi ve 20.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işeyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.madde de düzenlenmiştir.
Madde 7 – (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 de Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
6769 sayılı SMK’nın 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet, TTK 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 54/1 madde hükmü haksız rekabet hukukunun amacını “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.” şeklinde belirterek, bu kısma ilişkin hükümlerin yorumlanmasında dikkate alınacak temel ilkeyi vurgulamıştır. TTK 54/2 madde hükmünde ise Kanun Koyucu haksız rekabeti “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” şeklinde tanımlamıştır.
Görüldüğü üzere TTK 54. madde hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında”dürüstlük kuralını” temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesinde, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır.
Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK 55. madde hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK 55. maddede sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK 54/2 maddesinde belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır.
TTK 55. madde hükmünde düzenlenen haksız rekabet hallerinden biri de, davanın da konusunu oluşturan TTK 55/1-a-(4) maddesi hükmüdür. Bu hükme göre “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak”, iyi niyet kurallarına aykırı bir davranıştır ve haksız rekabet hali olarak nitelendirilir. Bu hüküm, 6762 sayılı eski TTK’nın 57/5. madde hükmünü karşılamaktadır.
Madde hükmüne göre, karışıklığa yol açabilecek benzerliklere sebebiyet vermek bir haksız rekabet halidir. Bu maddede sayılan eylemlere bakıldığında bir kişiye ait olan ürün, faaliyet veya işleri ile ilgili olarak üçüncü kişinin karışıklığa yol açacak davranışlarında bulunması hali, haksız rekabetin varlığından söz edebilmek için yeterlidir. Davranışın bilerek yapılması veya bilmeyerek yapılmış olması haksız rekabetin varlığını etkileyecek bir unsur değildir. Haksız rekabet hukuku, kişinin emeğinden haksız olarak yararlanılmasını önlemeyi amaçlamaktadır. Haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için iktisadi rekabetin suistimal edilmiş olması gerekir.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporları/ek rapor ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı “…+şekil” markasının davacı … adına tescilli olduğu, diğer davacı … Şirketinin ise … ile arasındaki sözleşme gereğince “…+şekil” markasını kullanma hakkına sahip olduğu ve “www…com” alan adlı internet sitesinin sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından: “…” ve “….com” sözcüklerinin yalnızca …’te ve sehven kullanıldığının tespit edilmesi üzerine, sözkonusu kullanımların derhal durdurulduğu beyan edildiğinden, davacı markasının … sisteminde anahtar sözcük olarak kullanıldığı kabul edilmiştir.
Yargitay 11. Hukuk Dairesinin içtihatlarında belirtildiği üzere: … reklam uygulamalarında reklam veren herkesin kullanabileceği genel geçer bir kavramı veya kendi işiyle ilgili bir kavramı kullanmasının engellenmesinin mümkün olmadığı, ancak geniş özgürlüğün varlığına rağmen rakip şirketlerin markasının, ticaret unvanlarının veya tanınmış özelliklerinin anahtar kelime olarak kullanılması durumunda burada dürüstçe bir kullanımdan bahsetmenin mümkün olmayacağı, … arama motorunda: … isimli sistemdeki davalının “www…” alan adı tıklandığında davalının reklam sitesine ulaşıldığı, “…” ibaresinin davacı adına tescilli marka olduğu ve tüketicilerin; davacının markası ile davalının sitesine ve reklamlarına ulaşması sebebiyle karışıklığın ve dolayısıyla iltibasın olacağı kanaatine varıldığından, davalının eyleminin; davacıların marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davacı SMK 151/2-c maddesi, yani “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli” kapsamında maddi tazminat talep etmiştir. Bilirkişiler tarafından maddi tazminat miktarı tam olarak tespit edilemediğinden, markanın tescilli olduğu tarih, davalının kullanım yoğunluğu, somut olayın özellikleri ve B.K. 50 – 51. maddesi hükümlerine göre maddi tazminat talebinin kabulüne; 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Türk Borçlar hukukunda objektif görüş kabul edildiğinden, şahsiyet haklarından yararlandıkları ölçüde tüzel kişilerin de TBK’nın 49 ve 58. maddeleri koşulları gerçekleştiği ölçüde manevi tazminat isteyebilecekleri bilinmekle, somut olayın özelliği, kullanımın niteliği, haksız rekabetin şumulü, manevi tazminatın amaç ve içeriği, hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne; 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Dava sonucunda davacının haklı çıktığı, dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaat bulunduğu gözetilerek, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Yargılama devam ederken … 2. ATM’nin …E. … K. ve 22/10/2020 tarihli karar ile davalı … A.Ş.’nin iflasına karar verildiği ve kararının 04/12/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… 1 İflas Dairesine yazılan müzekkereye gelen cevapta: … sayılı iflas dosyasında tasfiyenin İcra İflas Kanununun 218. maddesi gereğince basit usulde yürütülmesine karar verildiği, 2. alacaklar toplantısının yapılmayacağı, anılan dosyada iflas idare memurlarının bulunmadığı, iflas masasında tasfiye işlemlerinin müdürlükçe resen yürütüleceği, davacılar … ve …’nin alacak kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-Davalının eyleminin; davacıların marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine,
2-Maddi tazminat talebinin kabulüne; Borçlar Kanunu hükümlerine göre takdiren 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne; 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
5-751,41 TL ilam harcından 358,63 TL peşin harcın mahsubu ile eksik 392,78 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Marka Tescilinden Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Reddedilen Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacıların yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 358,63 peşin harç, 305,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 4.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.199,00 TL yargılama giderinden; davanın kabul/ret oranına göre 2.724,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
11-Davalının yaptığı 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 65,20 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.565,20 TL yargılama giderinden; davanın kabul/ret oranına göre 745,00 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır