Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/163 E. 2023/44 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/163
KARAR NO : 2023/44

DAVA : 556 SAYILI KHK – MARKAYA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ VE UNVAN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 09/03/2011
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2011/34 E. 2015/238 K. ve 08/12/2015 tarihli kararı; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/13768 E. 2018/4774 K. ve 25/06/2018 tarihli ilamı ile bu ilamın eki sayılmasına karar verilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/3534 E. 2022/3311 K. ve 5/04/2022 tarihli ilamıyla BOZULDUĞUNDAN, davanın Mahkememizin 2022/163 Esasına kaydı yapılarak, taraflar arasındaki Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Unvan Terkini ile Markanın Hükümsüzlüğü ve İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin markasının ana unsuru olan “…” ibaresinin TPE nezdinde marka olarak ilk defa … tarih ve … sayı ile … Tarafından tescil edildiğini, daha sonra söz konusu “…” markasının … 9. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile …Ltd.Şti’ne devredildiğini ve tescil edildiğini, bunun akabinde söz konusu markanın yine aynı noterliğin … tarinh ve … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile müvekkili tarafından satçın alındığını, “…” markasının tescil tarihinden sonra da düzenli olarak yenilendiğini, bu markanın müvekkili tarafından mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğin … Sınıflarda yer alan eğitim hizmetleri için tescil edildiğini, ticari bir marka olarak müvekkilinden önce yaklaşık 100 yıl kadar ve müvekkili tarafından da yaklaşık 7 aydır aktif olarak kullanılan Akademi İstanbul markasının tanınmış marka olduğunu, davalının müvekkili eğitim kurumlarının kuruluşundan yaklaşık bir asır sonra … esas unsurlu unvan ve markası ile …’te eğitim sektöründe faaliyete geçtiğinin anlaşılması üzerine marka hakkına tecavüzün men edilmesi ve maddi, manevi tazminat istemiyle daha önce bu markanın malikleri tarafından Mahkemenin … Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davalının unvanındaki … ibaresinin, müvekkilinin tescilli … markası ile benzer olduğunu, davalının da müvekkili gibi eğitim sektöründe faaliyet gösterdiğini, firma unvanındaki … kök kelimesinin benzer olması, halk üzerinde müvekkilinin ve davalının aynı firmalar olduğu, en azından iki firma ve markalar arasında bağlantı olduğu izlenimi uyandırdığını, bundan dolayı halkın yanıldığını, müvekkili markasının toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle davalının müvekkilinin markasının itibarından haksız olarak avantaj elde ettiğini ve müvekkilinin tescilli …markasının ayırt edici karakterlerine zarar verdiğini ve davalı yan fiillerinin müvekkili haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men ve refini, durdurulmasını, tecavüzün giderilmesini, davalının ticaret unvanında yer alan … ibaresinin davalının ticaret unvanından silinmesini, “…” adının broşür, tabela ve internet sitesinin alan adı üzerine konulmasının, … adının davalının iş evrakı ve reklamlarında kullanmasının önlenmesini, davalı adına kayıtlı … alan adının kullanımının önlenmesini ve kullanıma kapatılmasını, söz konusu alan adının ilgili sicilden terkinini, tescile hak kazanılması halinde davalıya ait … sayılı başvurusunda belirtilen markanın iptalini ve sicilden terkinini, maddi durumun ortadan kaldırılmasını, bu amaçla davalıya ait üzerinde … adı yazılı iş evrakı, katalog, ürün etiket, broşürlere ve diğer materyallere el konularak imhasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ticaret unvanı kullanımının TTK’nın 55. maddesi kapsamında yasal kullanım olduğunu, bu nedenle davacının haklarını ihlal eder nitelikte olmadığını, müvekkilinin mevcut kullanımının davacının markasına tecavüzden bahsedilmesinin söz konusu olamayacağını, bu bağlamda davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini, davacının tescilini almış olduğu … ibaresinin 556 Sayılı KHK’nın 7/1-a-c-d ve f bendi gereğince marka özelliği bulunmayan, ayırt edici niteliği bulunmayan ve davacıya haksız yere tekel hakkını veren bir ibare olduğunu, davacının söz konusu ibareyi faaliyet gösterdiği eğitim-öğretim sektöründe dahi kullanmadığını, ayrıca davanın dayanağı olan davacının yeni devir almış olduğu … numaralı … ibareli markadan kaynaklanan haklara dayalı olarak Mahkemenin 2010/87 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, aynı davanın iki kere ikamesinin söz konusu olduğunu bu nedenle derdestlik nedeni ile davanın önelikle reddedilmesi gerektiğini, asıl davanın reddini, davacı – karşı davalının söz konusu markasının ayırt ediciliği olmayan 556 Sayılı KHK’nın 7/1-a-c-d ve f bendi gereğince herkesin kullanımında olan ibareler olması nedeni ile davacı – karşı davalı adına tesilin haksız bir tekel veriyor olmasından dolayı ve davacı -karşı davalının davaya dayanak markasının 556 Sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince hükümsüzlüğünü, iptalini ve sicilden terkinini talep etmiştir.
(Kapatılan) … 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. … K. ve 08/12/2015 tarihli kararı ile: “…ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,
a-) …sayılı davalı adına mevcut marka başvurusunda belirtilen markanın iptali ve sicilden terkini talep edilmiş ise de, söz konusu markanın başvurusunun tescil edilmediği, davanın mevsimsiz açıldığı anlaşılmakla iptal talebinin reddine,
b-) Davacının tescilli … sayılı …ibareli markasına tecavüz ve haksız rakabetin tespiti ile ticaret unvanında … ibaresinin unvandan terkine talebinde bulunmuş ise de, mahkememizin 2010/87 esas sayılı dosyasında dosyamız davacısının aynı talepler ile açtığı, davanın işbu dosyadaki hükümsüzlük talebi sebebi ile bekletici mesele yapıldığı, dolayısıyla dosyadaki bu taleplerin mükererer olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin belirtilen bu talepler ile ilgili derdestlik itirazının kabulüne , bu talepler yönünden davanın reddine,
c-) Davacı adına tescilli … ibareli markaya davalının internet sitesinde benzer ibareyi kullanmak sureti ile tecavüz de bulunduğu anlaşıldığından, alan adı iptal talebinin kabulü ile, … alan adının iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 27,70 TL ilam harcından, 18,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 09,30 TL bakiye karar harcının davalı-k.davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 2.200,00 TL vekalet ücretinin, davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 2.200,00 TL vekalet ücretinin, davacı-k.davalıdan alınarak, davalı-k.davacıya verilmesine,
5-Davacı-k.davalı tarafından yapılan 39,70 TL dava ilk masrafı, 133,00 TL tebligat-tezkere ve 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 2.672,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1.069,08 TL.’sinin, davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN :
1-Karşı dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile, davalı adına tescilli …sayılı Akademi İstanbul ibareli markanın hükümsüzlük talebinin reddine, ancak bu markanın tescilli olduğu ….sınıf alt grubunda yer alan “Okul hizmetleri, akademi hizmetleri(eğitim), öğretim kurslarının sağlanması hizmetleri, öğretim (özellikle küçük gruplar halinde) hizmetleri, bilgisayar eğitim hizmetleri, iletişim kursları hizmetleri, eğitim ile ilgili sınav hizmetleri, Makine, araç, cihaz ve aletleri işletim veya kullanım konusunda eğitim hizmetleri, öğretim klubü hizmetleri“ yönünden 556 sayılı KHK nın 14. maddesi kapsamında kullanıldığı anlaşıldığından, belirtilen bu mal ve hizmetler yönünden iptal talebinin reddine, markanın tescilli olduğu … sınıflardaki mal ve hizmetleri ile …. sınıfta tescilli olduğu alt gruptaki diğer mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK nın 14.maddesi gereğince markanın kısmen iptaline ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 27,70 TL ilam harcından, 18,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 9,30 TL bakiye karar harcının davacı-k.davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 2.200,00 TL vekalet ücretinin, davacı-k.davalıdan alınarak, davalı-k.davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 2.200,00 TL vekalet ücretinin, davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine,
5-Davalı-k.davacı tarafından yapılan 36,80 TL karşı dava ilk masrafı, 12,00 TL tebligat ve 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 948,80 TL yargılama giderinin, 379,52 TL.’sinin, davacı-k.davalıdan alınarak, davalı-k.davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Dosyamız ile birleşen mahkememizin 2011/72 esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 297,00 TL peşin harçtan, 27,70 TL ilam harcının mahsubu ile, 269,30 TL fazla harcın, talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 2.400,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir
Anılan karar, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/13768 E. 2018/4774 K. ve 25/06/2018 tarihli ilamı ile:”…1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve asıl davada davalının alan adı kullanımının 556 sayılı KHK m.9/1-e hükmüne aykırılık oluşturmasına göre, asıl davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Karşı dava ise, kullanmama nedenine dayalı marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanılmayan emtialar bakımından iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın karşı davalı … yararına bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
4- Birleşen davada, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı … yönünden davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
5- Birleşen davada, davalı şirkete yönelik uyuşmazlık, noterde yapılan marka devir sözleşmesiyle kararlaştırılan devir bedeline ilişkin olarak, taraflar arasında gerçek bedelin yapılan protokolle 100.000 TL olarak belirlenmesine ve bunun da 4 taksitle ödeneceğinin taahhüt edilmesine rağmen, taahhüte aykırılık nedeniyle protokolde kararlaştırılan 200.000 TL cezai şartın davalıdan tahsilli istemine ilişkindir. Bu durumda; dava, cezai şarta ilişkin olarak 6098 sayılı TBK m. 179 (818 sayılı BK m. 158)’a dayalı olup, böyle bir taleple ilgili olarak davalı tarafından zamanaşımı definde bulunulmadığına göre, uyuşmazlığın 15.05.2003 tarihli protokol koşulları dikkate alınarak çözümlenmesi gerekirken somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmayan davacı tarafça resmi senet düzenlenmesinden sonra uzunca bir süre şikayet ve dava yoluna gidilmeyerek sessiz kalmak suretiyle hak kaybına uğradığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmeyip kararın birleşen davada davacı yararına bozulması gerekmiştir….” gerekçesi ile bozulmuştur.
Asıl davada davalı – karşı davacı şirket vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2021/3534 E. 2022/3311 K. ve 25/04/2022 tarihli ilamı ile: “…1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere davacı yanın alan adının silinmesi ve davalı ticaret unvanının terkini talepleri ref kapsamında olmasına göre asıl davada davalı-karşı davada davacı şirket vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2-Asıl davada davacı-karşı davada davalı şirket vekilinin asıl davada lehine hükmedilen vekalet ücretlerine yönelik karar düzeltme istemlerinin incelenmesine gelince, asıl davada davacı yanca ileri sürülen talepler uyarınca dosyada dava yığılması söz konusu olup, reddedilen taleplerden markaya tecavüzün tespiti, men-i ve ref-i talepleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md 7/2 atfı ile maktu 2.200.- TL avukatlık ücreti, yine asıl davada reddedilen haksız rekabetin tespiti, men-i, ref-i talepleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md 7/2 atfı ile maktu 2.200.- TL avukatlık ücretinin asıl davada davacı yandan alınarak asıl davada davalı yana verilmesi gerekmekte olup, Mahkemece aksine yönelik hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekirken onanmasına ilişkin Dairemizin 25/06/2018 tarih 2016-13768 E 2018-4774 K sayılı ilamın (1) nolu bendi doğru olmamış, bu nedenle asıl davada davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25/06/2018 tarih 2016-13768 E 2018-4774 K sayılı kararının (1) nolu bendinin kaldırılmasına, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek ONANMASINA, ibaresinin eklemesine, işbu kararın Dairemizin 25/06/2018 tarih 2016-13768 E 2018-4774 K sayılı ilam eki sayılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2021/3534 E. 2022/3311 K. ve 25/04/2022 tarihli bozma ilamına uyulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava: Davacının … ibareli markasına, davalı şirketin “…” ibaresini kullanmak suretiyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti, men’i ve ref’i, “…” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkini, davalının …numaralı markasının iptali ve sicilden terkini, davalının kullandığı www.akademiistanbul.com.tr adlı internet alan adının iptaline ilişkindir.
Karşı dava: TPE (TPMK) nezdinde … adına tescilli …numaralı markanın; hükümsüzlüğü ve kullanmama nedeniyle markanın iptali istemine ilişkindir.
ASIL DAVADA: “…1-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,
a-) …sayılı davalı adına mevcut marka başvurusunda belirtilen markanın iptali ve sicilden terkini talep edilmiş ise de, söz konusu markanın başvurusunun tescil edilmediği , davanın mevsimsiz açıldığı anlaşılmakla iptal talebinin reddine,
b-) Davacının tescilli … sayılı Akademi İstanbul ibareli markasına tecavüz ve haksız rakabetin tespiti ile ticaret unvanında Akademistanbul ibaresinin unvandan terkine talebinde bulunmuş ise de, mahkememizin 2010/87 esas sayılı dosyasında dosyamız davacısının aynı talepler ile açtığı, davanın işbu dosyadaki hükümsüzlük talebi sebebi ile bekletici mesele yapıldığı, dolayısıyla dosyadaki bu taleplerin mükererer olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin belirtilen bu talepler ile ilgili derdestlik itirazının kabulüne , bu talepler yönünden davanın reddine,
c-) Davacı adına tescilli …ibareli markaya davalının internet sitesinde benzer ibareyi kullanmak sureti ile tecavüz de bulunduğu anlaşıldığından, alan adı iptal talebinin kabulü ile, … alan adının iptaline…” şeklinde verilen kararın; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/13768 E. 2018/4774 K. ve 25/06/2018 tarihli ilamı ile onandığı ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2021/3534 E. 2022/3311 K. ve 25/04/2022 tarihli ilamı ile sadece vekalet ücretine ilişkin düzeltilerek onama kararı verildiği görülmekle, asıl davada verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
KARŞI DAVADA: “…1-Karşı dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile, davalı adına tescilli … sayılı Akademi İstanbul ibareli markanın hükümsüzlük talebinin reddine, ancak bu markanın tescilli olduğu …sınıf alt grubunda yer alan “Okul hizmetleri, akademi hizmetleri(eğitim), öğretim kurslarının sağlanması hizmetleri, öğretim (özellikle küçük gruplar halinde) hizmetleri, bilgisayar eğitim hizmetleri, iletişim kursları hizmetleri, eğitim ile ilgili sınav hizmetleri, Makine, araç, cihaz ve aletleri işletim veya kullanım konusunda eğitim hizmetleri, öğretim klubü hizmetleri“ yönünden 556 sayılı KHK nın 14. maddesi kapsamında kullanıldığı anlaşıldığından, belirtilen bu mal ve hizmetler yönünden iptal talebinin reddine, markanın tescilli olduğu 16, 35, 38 ve 42. sınıflardaki mal ve hizmetleri ile 41. sınıfta tescilli olduğu alt gruptaki diğer mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK nın 14.maddesi gereğince markanın kısmen iptaline ve sicilden terkinine…” şeklinde verilen kararın; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/13768 E. 2018/4774 K. ve 25/06/2018 tarihli ilamı ile “…Karşı dava ise, kullanmama nedenine dayalı marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanılmayan emtialar bakımından iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın karşı davalı … yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulduğu ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2021/3534 E. 2022/3311 K. ve 25/04/2022 tarihli ilamı ile bu durumun değişmediği görülmekle, … numaralı markanın hükümsüzlüğüne ilişkin ret kararı kesinleştiğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, … numaralı markanın kullanılmaması sebebi ile iptali talep edildiğinden; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 2016/148 E. 2016/189 K. ve 14/12/2016 tarihli kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin iptaline karar verildiğinden,10.01.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun yürürlük tarihi dikkate alındığında: 06/01/2017 tarihinden önce açılmış kullanmamaya dayalı iptal davaları açısından yasal boşluk olduğundan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yapılan yargılamada markanın kısmen iptaline karar verildiği, davanın açıldığı tarihte markanın kısmen iptal koşullarının oluştuğu ve davacının markanın iptali talebinde haklı olduğu anlaşıldığından, davacı lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
14/03/2023 tarihli duruşmada: Birleşen … 3. FSHHM’nin …E. sayılı davasının, bu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilmesine karar verilmiş ve davanın Mahkememizin 2023/70 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-ASIL DAVADA verilen karar kesinleştiğinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Asıl davada verilen karar kesinleştiğinden; tahsilde tekerrür oluşmaması için harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-KARŞI DAVADA
a-… numaralı markanın hükümsüzlüğüne ilişkin ret kararı kesinleştiğinden, BU HUSUSTA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b-… numaralı markanın kullanılmaması sebebi ile iptali talep edildiğinden; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 2016/148 E. 2016/189 K. ve 14/12/2016 tarihli kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin iptaline karar verildiğinden ve 10.01.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun yürürlük tarihi dikkate alındığında: 06/01/2017 tarihinden önce açılmış kullanmamaya dayalı iptal davaları açısından yasal boşluk olduğundan ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c-179,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik 161,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
ç-Hükümsüzlük talebi ret edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Davanın açıldığı tarihte markanın iptal koşullarının oluştuğu ve davacının markanın iptali talebinde haklı olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafın yaptığı 18,40 TL peşin harç, 18,40 TL başvuru harcı, 97,80 TL tebligat masrafı ve 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.034,60 TL yargılama giderinden; davanın kısmen kabul / kısmen reddi nedeniyle 517,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
f-Davalı tarafın yaptığı 24,00 TL tebligat masrafı olan yargılama giderinden; davanın kısmen kabul / kısmen reddi nedeniyle 12,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
g-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır