Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/154 E. 2023/62 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/154
KARAR NO : 2023/62

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi – Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi – Manevi Tazminat davası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil …nin, tıp kitaplarının basımı, yayımı, dağıtımı konusunda Türkiye’nin en büyük ve en tanınmış şirketlerinden biri olduğunu, kırk üç yıldır tıp kitaplarının basımı ve yayımını yaptığını, müvekkil şirketin Türkiye’nin her yerine tıp kitabı satışı yapmakta olup, en çok tercih edilen ve en güvenilen tıp kitabevi olduğunu, müvekkilinin “…”, “…, “…”, “…” markalarının sahibi olduğunu, davalı … Danışmanlık Pazarlama Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti., …’da, …’de ve …’da şubeleri bulunan tıp kitapları satışı yapan bir kitabevi olduğunu, davalı şirketin sahibi bulunduğu bu kitabevi şubelerinde müvekkilinin ticari unvanında yer alan aynı zamanda müvekkili şirket adına tescilli olan “…” markasını …, …, … şubelerinde işyeri levhalarında kullandığının tespit edildiğini, davalı şirketin “…” adresinde “…” ve “…” adresindeki şubesinde “…” tabelasını, “…” adresindeki şubesinde “…” tabelasını, “…” adresindeki şubesinde “…” tabelasını kullanarak, müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, davalı şirketin tıp kitapları satışı yaptığı …, …, … şubelerindeki bu kitabevlerinde, işyerlerinin tabelalarında, müvekkili şirketin sahibi olduğu “…” markasını müvekkilinin izni dışında hukuka aykırı olarak kullanıldığını, davalı şirketin, müvekkili adına tescilli olan bu markayı işyeri tabelalarında aynen kullanmakla birlikte, markanın tanınırlığı ve ayırdedeciliğini sağlayan çekirdek kısım diye adlandırılan “…” kelimelerini büyük puntolarla ve kırmızı olarak işyeri levhalarına yazmak suretiyle, marka hakkına tecavüz etmesi nedeni ile müvekkiline ait tescilli markaların davalı tarafça “…, …, …, …” şeklinde haksız olarak kullanıldığının tespiti ile markaya tecavüzün durdurulmasını, ref’ini, şimdilik 1.000 TL. maddi, 100.000 TL. manevi tazminata hükmedilmesini, davalının “…” markasının kullanıldığı tabelaların indirilmesini ve markanın kullanılmasıyla ilgili olan her türlü emitiaya el konulmasına yönelik olarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki uyuşmazlığa konu davacı markası aleyhine taraflarınca … 3.FSHHM’nin …E. numarası ile markanın hükümsüzlüğü talepli dava açıldığını, bu dava kapsamında davacı tarafın marka hakkı ihtilaflı durumda olduğundan davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, HMK’nın 114.maddesi uyarınca hukuki yarar dava şartı olduğundan öncelikle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise hükmün huzurdaki bu davayı etkileyeceği göz önünde bulundurularak markanın hükümsüzlüğü davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkili şirketinin dava dışı … ve davacı şirket tarafından 2012 yılında kurulduğunu, şirketin kurulduğu dönemde …nin, müvekkili şirketin %95 hissesine ve dava dışı …’nın şirketin %5 hissesine sahip iken 2014 yılında yapılan devir işlemi ile davalı …nin, şirketteki tüm hisselerini dava dışı …’ya devrettiğini, söz konusu devir işlemi 03.06.2014 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiş ve 06.06.2014 tarih ve 8585 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, devir sözleşmesinde müvekkili şirketin ticaret unvanına yönelik hiçbir kısıtlayıcı hüküm bulunmadığını, 2014 yılında hisse devri yoluyla müvekkili şirketin ortaklığından ayrılan davalı ile müvekkili şirketin 2019 yılına karşılıklı olarak ticari faaliyetlerde bulunduğunu, iki ayrı şirket olarak birlikte kitap basımı dahi gerçekleştirildiğini, öyle ki taraflar arasındaki ticaretten kaynaklı cari hesaba ilişkin … 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında halihazırda istinaf aşamasında olan bir dosya dahi bulunduğunu, müvekkili tarafından 2012 yılından bu yana A… LTD. ŞTİ. ticaret unvanı ve … markası çekişmesiz olarak kullanılageldiğini, müvekkilinin tüm tanınırlığını müşteri kitlesini ve satış prosedürlerini işbu unvan üzerinden kurduğunu, aradan geçen on yılı aşkın süreden beri pek çok ilde satış şube kuran, sermaye artırımına giden müvekkili şirketin ticaret unvanı ve ticari faaliyetlerine herhangi bir itirazda bulunmayan davacının, müvekkilinin yaptığı marka başvurusu akabinde başvuruya itirazda bulunduğunu, bu olayın akabinde davacı taraf, müvekkilinin dava konusu ticaret unvanını kullanmasındaki çekincelerini ileri sürmeye başladığını, müvekkili şirketin söz konusu ticaret unvanını kullandığı ve söz konusu unvanla ticaret hayatında yerini aldığını bilen davacı tarafın, müvekkilinin marka tescil başvurusunda bulunması ile kötü niyetli şekilde hareket etmeye başladığını, müvekkili şirketin kurulduğu tarihten bu yana aynı ticari unvan ve logo ile ticaret hayatını sürdürdüğünü bilen ve bu hususa rıza gösteren davacının marka başvurusunun yapılması akabinde kötüniyetli şekilde hareket etmesi gerek ilgili mevzuata gerekse de hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle öncelikle davcının ihtiyati tedbir talebinin reddini, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddini, mahkeme aksi kanaatte ise … 3.FSHHM’nin …E. sayılı dava dosyasının huzurdaki dava bakımından bekletici mesele yapılmasını, akabinde huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN 2022/122 E. SAYILI DAVA DOSYASI İNCELENDİĞİNDE: Davacının …TİC. LTD. ŞTİ., davalının …, davanın TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, dava tarihinin 05/07/2022 olup, davanın derdest olduğu, duruşmanın 19/10/2023 tarihine bırakıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun 166.maddesinde: “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu dava ile Mahkememizin 2022/122 E. sayılı davasının taraflarının aynı olduğu, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğer davayı etkileyecek olması, usul ekonomisi de dikkate alınarak HMK 166/1 maddesi gereğince her iki davanın birleştirilmesine, bu davanın esasının kapatılarak yargılamanın daha önce açıldığı anlaşılan Mahkememizin 2022/122 E. sayılı davası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bu dava ile Mahkememizin 2022/122 E. sayılı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması, biri hakkında verilecek kararın diğer davayı etkileyecek olması nedeniyle HMK 166/1 maddesi gereğince her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Davanın esasının kapatılarak, yargılamanın birleşme kararı verilen Mahkememizin 2022/122 E. sayılı davası üzerinden yürütülmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin birleşen dava üzerinden değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı asıl hükümle birlikte İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi. 27/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır