Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/121
KARAR NO : 2023/103
DAVA : PATENTE TECAVÜZ OLMADIĞININ TESPİTİ
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
İstanbul 1. FSHHM’nin 2018/571 E. 2021/206 K. ve 29/04/2021 tarihli kararı, İstanbul BAM 16. H.D’nin 2022/787 E. 2022/1108 K. ve 15/06/2022 tarihli ilamı ile kaldırıldığından, dava Mahkememize tevzi edilerek 2022/121 E. sırasına kaydı yapılmakla, taraflar arasında Patente Tecavüz Olmadığının Tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait “…” ürününün, davalıya ait … ve … sayılı patentlere tecavüz etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Ruhsat dosyasının incelenmesini müteakip teknik açıdan cevapları ile birlikte delil, ek delil ve diğer beyanlarını sunma hakları saklı kalmak üzere taraf aleniyeti ilkesi gereği ve davaya cevap hazırlamaları için zorunlu olduğundan davacının Sağlık Bakanlığı nezdinde “…” ürünü için yaptığı ruhsat başvuru dosyasının taraflarca incelenebilmek üzere celbini, bu yönde karar oluşturulmadığı taktirde ruhsat dosyasını teknik uzmanlarıyla birlikte yerinde inceleme için taraflarına yetki verilmesini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
… 1. FSHHM’nin … E. … K. ve 29/04/2021 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili İSTİNAF yoluna başvurmuştur.
İstanbul BAM 16. H.D’nin 2022/787 E. 2022/1108 K. ve 15/06/2022 tarihli ilamı ile: “…6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “Tecavüzün mevcut olmadığına ilişkin dava ve şartları” başlığını taşıyan 154/1 maddesinde, “Menfaati olan herkes, Türkiye’de giriştiği veya girişeceği ticari veya sınai faaliyetin ya da bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda, hak sahibinden görüşlerini bildirmesini talep edebilir. Bu talebin tebliğinden itibaren bir ay içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi tarafından kabul edilmemesi hâlinde, menfaat sahibi, hak sahibine karşı fiillerinin tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesi talebiyle dava açabilir. Bildirimin yapılmış olması, açılacak davada dava şartı olarak aranmaz. Bu dava, kendisine karşı tecavüz davası açılmış bir kişi tarafından açılamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı şirketin “…” isimli ürünü geliştirdiği ve ruhsat almak amacıyla Sağlık bakanlığı’na başvurduğu gözetildiğinde, kanun maddesi gereğince davacının davalı patentlerine tecavüzünün olmadığının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğunun kabulüyle yargılamaya devamla deliller toplandıktan sonra sonuca gidilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi tarafından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
HMK’nın 266.maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
13/02/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davaya konu ürünlerin “…” isimli ürün olduğu, davacının dava konusu “…” isimli ürünü için ruhsat başvurusunun neticelendiği, … tarih ve … numara ile ruhsatnamenin düzenlendiği, dava konusu “…” isimli ticari ürünün isminin “…” olarak değiştirildiği, isim değişikliği dışında ürünün içeriğinde herhangi bir değişiklik olmadığı, davacının ruhsata konu olan “…” ticari isimli ürününün (ismi değiştirilerek ruhsat verilmiş ismiyle “…” isimli ürününün) davalının … ve … sayılı patentlerinin koruma kapsamına girmediği ve davalının patentlerine birebir veya eşdeğer tecavüzün söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacıya ait “…” isimli ürünün, davalıya ait … ve … sayılı patentlere tecavüz etmediğinin tespitine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın “Patent hakkının kapsamı ve sınırları” başlıklı 85. maddesi hükmüne göre: (1) Patent sahibi, buluşun yeri, teknoloji alanı ve ürünlerin ithal veya yerli üretim olup olmadığı konusunda herhangi bir ayrım yapmaksızın patent hakkından yararlanır.
(2) Patent sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır;
a) Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması.
b) Patent konusu olan bir usulün kullanılması.
c) Kullanılmasının yasak olduğu bilinen veya bilinmesi gereken usul patentinin kullanılmasının başkalarına teklif edilmesi.
ç) Patent konusu usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin satılması, kullanılması, ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması.
(3) Aşağıda sayılan filler patentin sağladığı hakkın kapsamı dışındadır:
a) Sınai veya ticari bir amaç taşımayan ve özel maksatla sınırlı kalan filler.
b) Patent konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller.
c) İlaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dâhil olmak üzere, patent konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller.
ç) Sadece bir reçetenin oluşturulması için eczanelerde yapılan ilaçların seri üretim olmadan hazırlanarak kullanılması ve bu şekilde hazırlanan ilaçlara ilişkin fiiller…
“Korumanın kapsamı” başlıklı 89. maddesine göre: (1) Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır. (2) İstemler, kullanılan kelimelerin verdiği anlamla sınırlı olarak yorumlanamaz. Ancak istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez. (3) İstemler, başvuru veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır. (4) Patent başvurusunun sağladığı korumanın kapsamı, patentin verilmesine kadar geçen süre için başvurunun yayımlanmış olan istemleri ile belirlenir. Ancak patentin verildiği hâli veya itiraz veya hükümsüzlük işlemleri sonucunda değiştirilmiş hâli, koruma alanının genişletilmemiş olması şartıyla başvurunun sağladığı korumayı geçmişe dönük olarak belirler. (5) Patent başvurusunun veya patentin sağladığı koruma kapsamının belirlenmesinde, tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır. Bir unsur, esas itibarıyla istemlerde talep edilen unsur ile aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir (6) İstemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır. (7) Patent, buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örneklerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Özellikle ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerin patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hâllerinde, ürün veya usul istemlerle sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.
“Patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 141.maddesine göre: (1) Aşağıdaki fiiller, patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılır:
a) Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek.
b)Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
c) Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak,
ç) Patent veya faydalı model hakkını gasp etmek.
d) Patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
(2) Patent konusunun, bir ürün veya maddenin elde edilmesine ilişkin bir usul olması hâlinde mahkeme, aynı ürün veya maddeyi elde etme usulünün patent konusu usulden farklı olduğunu ispat etmesini davalıdan isteyebilir. Patent konusu usulle elde edilen ürün veya maddenin yeni olması hâlinde, patent sahibinin izni olmadan üretilen aynı her ürün veya maddenin, patent konusu usulle elde edilmiş olduğu kabul edilir. Aksini iddia eden kişi bunu ispat etmekle yükümlüdür. Bu durumda, davalının üretim ve işletme sırlarının korunmasındaki haklı menfaati göz önünde tutulur.
(3) Patent başvurusunun veya faydalı model başvurusunun 97 nci maddeye göre yayımlandığı tarihten itibaren, patent başvurusu veya faydalı model başvurusu sahibi, buluşa vaki tecavüzlerden dolayı dava açmaya yetkilidir. Tecavüz eden, başvurudan veya kapsamından haberdar edilmiş ise başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötü niyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.
(4) Mahkeme, 99 uncu maddenin üçüncü veya yedinci fikrası ile 143 üncü maddenin onuncu veya onikinci fıkrası uyarınca yapılan yayımdan önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.
“Tecavüzün mevcut olmadığına ilişkin dava ve şartları” başlıklı 154. maddesine göre:(1) Menfaati olan herkes, Türkiye’de giriştiği veya girişeceği ticari veya sınai faaliyetin ya da bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda, hak sahibinden görüşlerini bildirmesini talep edebilir. Bu talebin tebliğinden itibaren bir ay içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi tarafından kabul edilmemesi hâlinde, menfaat sahibi, hak sahibine karşı filllerinin tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesi talebiyle dava açabilir. Bildirimin yapılmış olması, açılacak davada dava şartı olarak aranmaz. Bu dava, kendisine karşı tecavüz davası açılmış bir kişi tarafından açılamaz.
(2) Birinci fikra uyarınca açılan dava, sicile kayıtlı tüm hak sahiplerine tebliğ edilir.
(3) Birinci fikra uyarınca açılan dava, hükümsüzlük davasıyla birlikte de açılabilir.
(4) Mahkeme, 99 uncu maddenin üçüncü veya yedinci fıkrası ile 143 üncü maddenin onuncu veya on ikinci fikrası uyarınca yapılan yayımdan önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.
SMK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … ve … sayılı patentlerin davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere: Dava konusunun “…” isimli ürün olduğu, davacı şirketin “…” isimli ürünü için ruhsat başvurusunun neticelendiği,… tarih ve…numara ile ruhsatnamenin düzenlendiği, “…” isimli ürünün isminin “…” olarak değiştirildiği, isim değişikliği dışında ürünün içeriğinde herhangi bir değişiklik olmadığı, dava konusu “…” isimli ürününün (ruhsat verilmiş ismiyle “…”), davalının … ve … sayılı patentlerinin koruma kapsamına girmediği ve davalının patentlerine birebir veya eşdeğer tecavüzün söz konusu olmadığı kanaatine varıldığından, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gereçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE
1-Davacıya ait “… “…” ürünün; davalıya ait … ve … sayılı patentlere TECAVÜZ ETMEDİĞİNİN TESPİTİNE,
2-179,90 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 144,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yatırdığı 71,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacının yaptığı 678,60 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 9.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.678,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır