Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/112 E. 2023/135 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/112
KARAR NO : 2023/135

DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …. yılına doğru geri sayıma geçen Dünyanın en eski teknik üniversitelerinden olan müvekkili … Üniversitesinin (…) kuruluşundan itibaren ülke çapında yüksek tanınırlığı olan “…” markasını “…” sembolü ile birlikte … numarası ile 12/09/2013 tarihinde markanın tüm sınıflarda tescil ettirildiği ve markanın 13/12/2021 tarihinden itibaren yenilendiği, davalı adına tescil edilen … numaralı “…” markası adı altında faaliyet göstererek aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak …sınıflarda tescil ettirildiğini, … kısaltması olarak tüm ülke tarafından bilinen “…” kısaltmasının ve yine müvekkili üniversiteye ait marka görselindeki … motifinin davalı tarafından açıkça hukuka aykırı kullanıldığı, nitekim SMK 25/1 maddesi kapsamında İTÜ kısaltması ile bilinen … tüketici nezdinde yarattığı güven duygusu kullanılarak müvekkilinin eğitim alanındaki öncü tavrından istifade edilerek müvekkilinin marka logosu ve ismi dahil tüm ayırt edici özelliklerinin haksız şekilde kullanılarak yapılan marka tescilinin hukuka aykırı olduğu, müvekkiline ait 2011 yılında tescil edilmiş marka ve logonun davalı tarafından “…” olarak tescil edilmesinin SMK 5. maddeye aykırı olduğunu, yine müvekkilinin izni olmaksızın müvekkiline ait markanın aynı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerinin tescil edilmesinin SMK 6. maddeye aykırı olduğunu, davalının marka tescil işlemlerinde kötü niyetli olduğu keza, müvekkilinin güvenirliğini, hiçbir bağ ve bağlantı olmamasına rağmen kullandığını, tüketiciyi kendi markasının … ile aynı algı yarattığının ekte sunduğu internet görselleri ile de sabit olduğu, … sitesi ile davalının kötü niyetli olarak müvekkilinin marka haklarını ihlal ettiğini, internet sitesindeki ifadelerin aynı zamanda TTK, MK, ilgili ve sair mevzuata da açıkça aykırı olduğunu, davalı adına tescilli …numaralı “…” markasının SMK 5 ve 6 maddeleri kapsamında hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: …’nın (…) … 2. Noterliği’nin … yevmiye nolu ve … tarihli düzenleme şeklinde vakıf senedinin tasdiki ile kurulduğunu, … ilk kurucular arasında, … A.Ş., …,…A.Ş., …A.Ş., …- …A.Ş. ve …A.Ş. yer aldığını, müvekkili …’nın kuruluş amaçları arasında uygulamaya dönük her türlü eğitim programları ile meslek veya hizmet içi eğitim ve geliştirme programları düzenlemek, yürütmek veya bu hususlarda yardımcı olmak, bilimsel ve teknolojik araştırma, geliştirme, uygulama ve- eğitim merkezleri açmak ve işletmek, Bilimsel araştırma, geliştirrme, uygulama, eğitim ve öğretim çalışmalarını kısmen veya tamamen finanse etmek, … Fakültesinin ihtiyacı olan her türlü yayınları, eğitim, öğretim, araştırma ve uygulama levazımını, donanımını, araç ve gereçlerini temin etmek, bunları edinilmelerine yardımcı olmak, eğitim kurumu kurmak veya kurulmuş eğitim kurumlarına ortak olmak ve sair hususlara yer verildiğini, … tescil numaralı … markasına başvuru tarihinin 03/09/2021, tescil tarihinin ise 11/01/2022 olup, bu tarihler arasında müvekkili …’nın yönetim kurulu başkanlığını davacı … yürüttüğünü, 22/01/2004 tarihli Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair 5072 Sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulan dernek ve vakıfların kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili almış oldukları isimler ile tüzük ve senetlerindeki kamu görevlilerinin unvanlarını kullanma hakları saklıdır.” üne rağmen, davalı vakfın kuruluşunda yer alan … rektörlüğünün işbu davayı açması haksız ve kötü niyetli olduğunu, lakin anılan yasa hükmü ile müvekkilinin isim hakkını kullanmasını yasal güvenceye aldığını, 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesi karşısında, davacının açık şekilde dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ve hakkın kötüye kullanılması yönünde davranışlarda bulunduğunu, davalı Vakıf, kuruluş amacına uygun olarak eğitim ve öğretim faaliyetlerine katkıda bulunmak için … adlı markayı almış olup ve aktif şekilde kullanmakta olduğunu, bununla birlikte davalının… ismini kullanma hakkının da 5072 Sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca korunduğunu, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
14/07/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle:Davacı markalarının tescil sınıflarından … nice sınıflarının davalı markasının nice sınıflarını oluşturduğu, taraf markalarının tescilli olduğu nice sınıfları ve alt sınıflarındaki mal/hizmetler incelendiğinde, davacının …tescil numaralı … nice sınıflarında tescilli mal/hizmetleri ile davalının … tescil numaralı … nice sınıflarında tescilli mal/hizmetlerinin SMK6/1 maddesi anlamında benzer oldukları, davacının … tescil numaralı markası ile davalının hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı marka arasında markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenim neticesinde ortalama tüketici nezdinde İltibasa neden olacak derecede benzerlik olduğu ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, davalının tescil başvurusunu yaptığı andaki niyetinin objektif, ilgili ve istikrarlı göstergeler çerçevesinde markayı işlevlerine uygun biçimde kullanıma sokmak olup olmadığına dosyada sunulan deliller ile ulaşmanın mümkün olmadığı, davalı markasının SMK 6/9 maddesi anlamında kötü niyetli tescil olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğu, dosyada mevcut … tarafından kaleme alınan 07/06/2023 tarihli uzman görüşünün mahkemeniz takdirinde olduğu, 5072 Sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanunun Geçici madde 2 hükmü ile davalı tarafa sağlanmış olan isim kullanma hakkının markasal kullanımı kapsamına almadığı, davalı vakfın kuruluşunda yer alan …’nün uyuşmazlık konusu davayı açmasının, markasal kullanıma yönelik olması nedeniyle niyetli olduğunu göstermediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK’nın 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK’nın 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
SMK hükümleri, TPMK kayıtları, mevzuat, bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı “…” ibareli markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere: Taraf markalarının tescilli olduğu nice sınıfları ve alt sınıflarındaki mal/hizmetler incelendiğinde; davacının … numaralı … nice sınıflarında tescilli mal/hizmetleri ile davalının … numaralı … nice sınıflarında tescilli mal/hizmetlerinin SMK 6/1 maddesi anlamında benzer oldukları, davacının … numaralı markası ile davalının hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı markası arasında; markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenim neticesinde ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olacak derecede benzerlik olduğu ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, 5072 Sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanunun Geçici 2. madde hükmü ile davalı tarafa sağlanmış olan isim kullanma hakkının markasal kullanımı kapsamına almadığı, açıklanan nedenlerle markanın hükümsüzlüğü koşulunun oluştuğu kanaatine varıldığından, davanın kabulüne; TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE,
1-TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-Alınması gereken 269,85 TL ilam harcının davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 273,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.273,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır