Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/81 E. 2022/55 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/81
KARAR NO : 2022/55

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/03/2008
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Taraflar arasındaki Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, …’e izafeten … A.Ş. ile 15/02/2001 tarihinde imzaladığı sözleşme ile bu şirketin tek yetkilisi haline geldiğini, sözleşmenin 14/12/2007 tarihinde davalı tarafından feshedildiğini, müvekkilinin … markasının gelişmesi, tanınması ve farkındalık yaratılması konusunda çalışmalar yaptığını, 14/12/2007 tarihinde verimli olmadığı gerekçesi ile sözleşmenin tazminatsız feshedilmesine rağmen feshi müteakip önemli bir eğitim projesinin gerçekleştirilmesinin davalı tarafından müvekkilinden istendiğini, davalının sözleşmeyi feshinden sonra … bünyesinde faaliyetlerini sürdüreceğini duyurduğunu, bu hususun … tarafından duyurulduğunu, sözleşmenin feshi dolayısıyla müvekkilinin zarara uğradığını, markanın tanıtımı dolayısıyla yapılan harcamaların sonuçsuz kaldığını, davalı şirketin eylemlerin haksız rekabet niteliğinde olduğunu ve müvekkilinin portföy tazminatına hak kazandığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 150.000 TL maddi tazminat, sözleşmenin mehilsiz ve tazminatsız feshi dolayısıyla 30.000 TL maddi tazminat ve 100.000 TL portföy tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, … yetkili temsilcisi olmaması sebebiyle müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının yıllık kota miktarının sözleşmede belirlenen miktarın altında kalması ve yetersizliği dolayısıyla sözleşmenin haklı nedenle mehil verilmeksizin feshedildiğini, sözleşmenin feshi esnasında devam ede gelen eğitim hizmetlerinden dolayı bir zararın oluşmasına engel olunması için davacıdan bu işe devam edilmesinin istendiğini, tanıtım ve yatarım maliyetlerinden bir zararının doğmasının mümkün olmadığını, sözleşme gereğince davacının bu yatırımları yapma yükümlülüğünü üstlendiğini, davacının iddia ettiği portföy kapsamında hiçbir kişi ya da kuruluş ile ne …’in doğrudan, ne de müvekkilinin dolaylı olarak ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle davacının portföy tazminatını da talep edemeyeceğini davanın reddini talep etmiştir.
… 14. A.T.M. … E. …K. ve 06/04/2009 tarihli kararı ile: “…Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine… ” şeklinde karar verilmiştir.
Görevsizlik kararı, Yargıtay 11. H.D.’nin 2009/7376 E. 2011/525 K. ve 24/01/2011 tarihli ilamı ile “…Dava, 15/02/2001 tarihli münhasır temsilcilik sözleşmesinin haksız fesih nedeniyle uğranıldığı iddia edilen maddi ve portföy tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın bu mahiyetine göre davaya bakmak mahkemenin görev dahilinde olup, sözleşmede davacıya salt tescilli markanın kullanım hakkının verilmesi uyuşmazlığın 556 sayılı KHK kapsamında değerlendirmesini gerektirmez.
Bu durumda, davaya konu uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görevinde olması nedeniyle mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle bozulmuştur.
… 14. A.T.M. … E. … K. ve 25/05/2011 tarihli kararı ile direnme kararı verilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNUN 2011/11-552 E. 2011/686 K. VE 23/11/2011 TARİHLİ İLAMI İLE DİRENME KARARININ ONANDIĞI, KESİNLEŞEN GÖREVSİZLİK KARARI ÜZERİNE DAVANIN (KAPATILAN) … 3. FSHHM’NE TEVZİ EDİLEREK … E. SIRASINA KAYDININ YAPILDIĞI ANLAŞILMIŞTIR.
(Kapatılan ) … 3. FSHHM’nin …E…. K. ve 23/10/2014 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
Anlan karar, Yargıtay 11.HD’nin 2015/6879 E. 2016/3183 K. ve 22/03/2016 tarihli ilamı ile :”…1- Dava, “münhasır temsilcilik sözleşmesi”inden kaynaklanan maddi zarar, kar kaybı ve portföy tazminatı taleplerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, sözleşmenin uygulanacak kanun ile ilgili 19. bölümünde “işbu sözleşme, İngiltere yasalarına göre yorumlanacak ve İngiltere yasaları ile yürütülecektir.” hükmünün bulunması ve Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 24/1. maddesine göre de, sözleşmeden doğan borç ilişkilerinin tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tâbi olması karşısında, mahkemece somut uyuşmazlığa tarafların seçtiği hukukun uygulanmaması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
BOZMA İLAMI ÜZERİNE DAVA (KAPATILAN) … 3. FSHHM’NE TEVZİ EDİLEREK 2016/128 E. SIRASINA KAYDI YAPILMIŞTIR.
Usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyulmuş, HMK’nun 266.maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3.FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSHH Mahkemesine devrine karar verildiğinden, (Kapatılan) … 3. FSHH Mahkemesinin … E. sayılı davası, … 1.FSHHM’nin… E. sırasına kaydedilmiştir.
17/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Değerlendirme Mahkemeye ait olmak üzere uyuşmazlıkta Türk Mahkemelerinin yetkili olduğu, uyuşmazlığa uygulanacak hukukun İngiliz Hukuku olduğu, sözleşmenin feshi için haklı sebeplerin var olduğu, mahkemece feshin haklı sebeple yapıldığı sonucuna varılması halinde; İngiliz Hukuku uyarınca maddi tazminat ve portföy tazminatı talebinin hukuki dayanağının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
HSK’nun 04/11/2021 tarih ve 1111 sayılı kararı ile … 3. FSHH Mahkemesinin 11/11/2021 tarihi itibariyle faaliyete geçirilmesine karar verildiğinden; … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …E. sayılı davası, Mahkememizin 2021/81 E. sırasına kaydedilmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Taraflar arasında imzalanan 15/01/2001 tarihli “münhasır temsilcilik sözleşmesinin” haksız feshi nedeniyle davacı şirketin uğradığı iddia edilen zararlara karşılık, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 150.000 TL maddi tazminat, sözleşmenin mehilsiz ve tazminatsız feshi dolayısıyla 30.000 TL maddi tazminat ve 100.000 TL portföy tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mevzuat, Mahkememizce itibar edilen 17/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamından: Uyuşmazlığa konu ana sözleşme 15.02.2001 tarihinde akdedilmiş olan (Agrecmeni for Representation of Tack İnternational Outside the United Kingdom” başlıklı) Lisans Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan Lisans Sözleşmesinin 16. maddesinde: “Bu Sözleşme ve tarafların buradaki tüm hakları ve yükümlülükleri İngiltere yasaları ile yürütülecek ve İngiltere yasalarına göre yorumlanacaktır ve Lisans verenin kesin takdir yetkisi ile başkaca bir yargı yetkisi tanınmadığı haller dışında, taraflar İngiliz Mahkemesinin yargısına başvuracaktır.” hükmü yer almaktadır.
Madde metninin orijinal hali “This Agreement and all righis and obligations of the parties hereto shall be göverned and construed in accordance with the Taves af England and the parties hereto hereby submit to the jurisdiction of the English Courts excepting where the Licensor at its absoluyte discretion shall nominâte an alternative juridiction.” şeklindedir.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanunun 47. maddesi “Yetki anlaşması ve sınırları” başlıklı olup; Yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkta taraflar, uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilir. Bununla birlikte, Türk mahkemesinde geçerli yetki itirazında bulunulmaması halinde Türk mahkemesinde yetkili kabul edilmektedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 19/2. maddesinde; Yetkinin kesin olmadığı hallerde, yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmesi gerekir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. 19/4. maddesinde; Yetkinin kesin olmadığı davalara ilişkin, davalı tarafça süresi içinde ve usülüne uygun olarak yetki itirazında bulunulmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği belirtilmektedir.
Somut olayda: Sözleşmenin 16. maddesinde ihtilaf halinde İngiltere Mahkemelerinin yetkili kılınacağı belirtilmiş ise de, davalı süresi içerisinde yetki itirazında bulunmadığından, Türk Mahkemelerinin bu davada yetkili olduğu kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlığa uygulanacak hukukun tespiti konusunda taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin 16. maddesinde açık hüküm bulunmaktadır. Bu maddeye göre uyuşmazlık halinde İngiliz maddi hukuk kurallarının uygulanaçagı belirtilmektedir.
MÖHUK 2/4.maddesinde: Taraflarca aksi açıkça kararlaştırılmadıkça taraflara uygulanacak hukuku seçme imkânı verilen hallerde, seçilen hukukun maddi hukuk hükümlerinin uygulanacağını açıkça belirtmektedir.
Lisans Sözleşmesinin 16. maddesine göre tarafların İngiliz maddi hukuk hükümlerini seçtiği kanaatine varılmıştır.
Birleşik Krallıkta üç ayrı hukuk sistemi bulunmaktadır. Bunlardan ilki İngiltere ve Galler, ikincisi İskoçya ve diğeri ise Kuzey İrlanda’nın hukuklarıdır. Sözleşmede açıkça “İngiliz” hukuku terimi kullanılmakla uygulanacak hukukun İngiltere ve Galler hukuku, diğer bir ifade ile temel İngiliz hukukunun uygulanacağı sonucuna varılmıştır.
İngiliz Hukuku, Anglo Sakson hukuk sisteminde yer alıp, (The English Legal System, -Gary Slapper, David Kelly, 181h edn, Routledge) tacirlerin iradesini üst tutmakta, diğer bir ifade iki taraf arasındaki sözleşme hükümleri emredici hukuk kurallarına aykırı olmadığı sürece aynen uygulanmaktadır. (Routledge v. MeKav (1954) davası : “f contracı İs put down in writing. any statement appearing in that written agreement will usualiy be regarded as a term”) yine İngiliz hukuku, içtihat hukuku (case law) esaslıdır.
İngiliz hukukuna göre sözleşme hükümlerinin yorumlanmasında; Sözleşme anında alt yapısını bilen makul bir insanın anlayabileceği şekilde yorumlanması gereği belirtilmektedir. (İnvestors Compensation Seheme Ltd. v. West Bromwich Building Society (1998) davası: “the meaning which the document would convey to a reasonable person having al! the background knowledge which would reasonabiy have been available to the parties in the situation in which they were at the time of he contract.”) . Sözleşme hükümleri doğal ve sıradan manada lafzi olarak yorumlanmaktadır.
Tek satıcılık sözleşmelerine common law hükümleri yani uygulama alanı bulduğu ölçüde “Mal Satımına ilişkin 1979 Kanunu” uygulama alanı bulmaktadır.
Önceki bilirkişi raporlarında da tespit edilen ve taraflarca itiraz edilmeyen, eksik ödendiği belirlenen Lisans ücretlerinin ödeme şekli ve ödeme tarihleri hakkında Lisans Sözleşmesi ve özellikle 3 numaralı Ek Sözleşmenin 3. 4. ve ilgili maddelerinde hüküm bulunmaktadır. Taraflar arasında teati edilmiş elektronik posta mesajlarının incelenmesinde; “İşi büyütmek ve Sistemi Bölge’de tanıtmak için makul uygun ve etkin çaba harcamak” konusunda bazı sıkıntılar bulunduğu ve tarafların bu sorun hakkında bazı görüşmeler yaptıkları görülmektedir. Taraflar arasındaki işbirliğinin ve ticari ilişkinin istenilen seviyede olmadığı ve ödemelerin aksadığı hususu benzer elektronik posta yazışmalarında görülmektedir. Davaya konu hukuki ilişki çerçevesinde satış ve karların yeterli seviyelere ulaşmamasının, hatta zarar edilmesinin sözleşmeyi çekilmez hale getirdiği sonucu doğurmaktadır.
Sözleşmenin 10. maddesinde verilen tek taraflı yetkiler ve yukarıda izah edilen sebepler ile İngiliz hukukuna hakim ilkeler ışığında, taraflar arasındaki 15/02/2001 tarihli sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiği anlaşılmıştır.
İngiliz sözleşme hukukuna göre sözleşmede belirtilen bir nedenle sözleşmenin feshi halinde, aksi taraflarca kararlaştırılmadığı sürece sözleşmesi feshedilen tarafa maddi tazminat ödenmesi gereği yer almamaktadır. Diğer bir ifadeyle feshin haklı sebebe dayanması halinde; Lisans verenin tazminat ödemesi yükümlülüğü İngiliz Hukukunda (common law da) öngörülmemiştir.
Yine İngiliz Hukukunda, akdin feshinde kusurlu olmayan tarafın maddi tazminatla sorumlu tutulmayacağı belirtilmektedir. Ayrıca sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi halinde davalının portföy tazminatı ödemesi hususunda bir hukuk kuralı bulunmamaktadır. Kaldı ki, sözleşme kapsamındaki işlerin eski portföy müşterileriyle yapmaya devam edildiği hususunda bir tespit ve iddia da bulunmamaktadır.
Neticeten: Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Türk Mahkemelerinin yetkili olduğu, uyuşmazlığa uygulanacak hukukun İngiliz Hukuku olduğu, sözleşmenin feshi için haklı sebeplerin var olduğu, İngiliz Hukuku uyarınca maddi tazminat ve portföy tazminatı talebinin hukuki dayanağının bulunmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 3.699,30 TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 28.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafın fazla yatırdığı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde YARGITAY YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır