Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/80 E. 2022/16 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/80
KARAR NO : 2022/16

DAVA : MARKAYA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 16/05/2016
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 1961 yılında kurulan 81 il ve 3800’e yakın tüpgaz bayi ve atogaz istasyonu bulunan Türkiye’nin tek LP’G üreticisi olduğunu, müvekkili tarafından büyük emek ve özveriyle tüm Türidye’yi kapsayan şekilde ciddi bedellerle reklam, pazarlama ve tanıtım yatırımları yapılarak … markasının tanımmış marka haline getirildiğini, söz konusu markanın TPE nezdinde … tescil numarası ile tanınmış marka olarak tescil edildiğini, ayrıca esas unsuru … ibaresi olan 220 adet … unsurunu ihtiva eden seri markasının da tescil ediliğini, … … ve … sınıfta mal ve hizmetleri içeren 36 adet marka TPE nezdinde tescili ya da tescil işlemlerinin devamı ettiğini, davalıların müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, … A.Ş.’ye bayilik sözleşmesi ile bağlı … Otogaz’ın … adresindeki istasyonun …’ın otoğaz istasyonlarına görsel olarak ayırt edilemeyecek şekilde benzediğini, tüketici nezdinde iltibas yaratacak şekilde kullanıldığını, bu durumun … 2.FSHM’nin … D.İş dosyası ile tespit edildiğini, … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarmame ile … A.Ş.’ne mevcut 3 bayisinin haksız eylemlerinin ihtar edildiğini, karışıklığa sebep olacak … ibaresi ile birlikte müvekklli şirket adına tescili logoya benzer ve logonun ve gaz istasyonu konseptinin müvekkili şirketin tanınmışlığından yararlanarak haksız kazanca sebep olduğunu, … 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile davalıların aynı yerde taklit otogaz istasyonu işlettikleri tespit edildiğini, davalılar ile görülüşüp bu mütecaviz eylemlerin terk edildiğini fakat 4,5 yıl sonra aynı marka ihlalinin ve haksız rekabetin tekrarlandığını, 556 sayılı KHK ve TTK haksız hükümlerine aykırı fiiller nedeniyle müvekkili şirketin ticari itibarının ve kişilik haklarının ihlal edildiğini, … A.Ş. ve … Otogaz’ın müvekkilinin markasına tecavüz teşklii ettiğini, davalı tarafların bu durumdan haksız kazanç elde etmeyi amaçlamaları nedeni ile tecavüz ve haksız rekabetin tespitl ile önlenmesini, iltibas yaratacak tüm görselerin ihtiyati tedbir yoluyla sökülmesini, 500.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsilini, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … LTD. ŞTİ. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın dava açılmadan önce yaptırmış olduğu tespitin kabulünün mümkün olmadığını, ihtiyati tedbir taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kullandığı tabelanın tamamen farklı olduğunu, davacı şirketin tabelasının açık mavi zemin üzerine … markası işlenmiş olduğunu, müvekkili şirketin tabelasının ise koyu lacivert zemin üzerine … markasının işlendiğini, hem bariz isim farkı hem da yazı puntolarının farklı olduğunu, farklı markalar olduğunun ilk bakışta anlaşıldığını, müvekkilinin iltibas yaratacak bir duruma sebebiyet vermediğini bu sebeple marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …TİC. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin hiçbir eylam ve işlemde dahilinin olmadığını, bu sebaple husumet yokluğu sebebiyle davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket … A.Ş.’nin 1990 yılında kurulduğunu, LPG’nin üretimi, temini, stoklanması, dolumu ve LPG cihaz ve ürünlerin temini ile satışını kapsayan tüm süreçleri gerçekleştiren sayılı şirketlerden olduğunu, müvekkilinin sektörde bilinmediği algısının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili şirketin reklam ve tanıtım çalışmaları yaparak logo hazırlattığını ve TPE nezdinde … numarasıyla tescil ettirdiğini, 07.04.2013 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yenilendiğini, müvekkili … A.Ş.’ nin sektörde bilindiğini, müvekkilinin tescilli logosu ile davacının logosunun birbirine benzemediğini, davaya konu istasyonun herhangi bir şekilde benzerlik bulunmadığını, sektörün gerçekleri ve hakim olan renklerin mavi-beyaz-turuncu olduğunu, bu renklerin kullanılmasının iltibas sebebi sayılmasının hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini, sektörde hakim olan bu renklerin tafsilatıyla araştırılması gerektiğini, davacının delillerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, … 2.FSHHM … D.İş. dosyasındaki bilirkişi raporunun taraflı olduğunu, 5307 sayılı LPG Kanunu’nun 5.maddesi gereğince müvekkili şirketin İpg satışı yapan bayisinin dizayn ve tefrişatı ile ilgili olarak sorumluluğunun bulunmadığını, … 25. Noterliğinin … yeymiye numaralı cevabi ihtamamenin ikrar teşkil ettiği iddiasının tamamen kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
TPMK (TPE) kayıtları, … 2. FSHHM’ nin …D.İş dosyası istenmiş, … 1.FSHHM’nin … ve …E. sayılı davalarında verilen kararlar dosyaya eklenmiş, HMK’nun 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
19/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı … Otogaz’ın kulanımlarının TTK 55.maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği, 5307 sayılı LPG Kanunu’nun 5 maddesine göre … A.Ş.’nin sorumluluğunun kusurunun olması halinde meydana geleceği, ancak TTK kapsamında bayisi olan firmanın haksız rekabet teşkit edecek eylemime sessiz kalmanın basiretli tacir ilkesi de değerlendirilerek sorumlu tutulup tutulmayacağı hususuna ilişkin takdir ve kararın mahkemeye ait olduğu, tescilin markaya korunma sağladığı, dolayısıyla tescilli bir markanın tescil süresi içinde hukuka uygun kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
17/11/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Kanun lafızlarında geçen terimlerin kullanımı genel olmakla, kullanımları konuların izahı açısından elzem ve gerekli olduğu, dolayısıyla madde lafzında geçen herhangi bir terimin davacı yanca da dava dilekçesinde kullanılmış olması ve yine bilirkişi raporunda da yer verilmiş olmasında yerinde olmayan bir durum söz konusu olmadığı, kanun lafzında geçen haksız rekabet, tecavüz terimlerine de hem davacı hem davalı yanlarca hem de taraflarınca bilirkişi raporunda yer verildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalıların eyleminin, davacının tanınmış “…” ibareli markasından doğan haklarına tecavüz – haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i, ref’i, 500.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalıların dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarihte 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK hükümleri yürürlükte olup, daha sonra yürürlükten kalktığı ve 6769 sayılı SMK’nun yürürlüğe girdiği anlaşılmış ise de davanın 556 sayılı KHK hükümlerine göre görülüp sonuçlandırılması gerekmiştir.
Bir markanın TPMK (eski TPE) marka siciline tescili zorunlu olmamakla beraber, markanın 556 sayılı KHK çerçevesinde tescil edilmesinin, marka sahibine, markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasını önlemeyi talep etme hakkı verir. (9/1-a madde) Tescilli marka sahibinin tescilden doğan haklarının ihlali, marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilir. 556 sayılı KHK’nın 61. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmış olup, buna göre 9/1-a maddesindeki ihlal de tecavüz kapsamında değerlendirilir. (61/a madde) marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek (61/b madde) ve markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak (61/c madde) da marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
TTK ‘da tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri “basiretli olma” yükümlülüğüdür. (TTK 18/2 madde) bu hükme göre bir tacir faaliyetinde kullanacağı markayı seçerken aynı sektörde 3. kişiler adına tescilli/kullanılan bir markanın aynı/benzerini kullanmaması beklenir. Bir tacir faaliyet gösterdiği sektörde kullanılan markaları aynısını veya benzerini, hatta farklı olsa bile markalar arasında bağlantı olduğu ihtimaline sebebiyet verecek markasal kullanımlardan ve tescillerden kaçınmalıdır.
HUSUMET İTİRAZININ İNCELENMESİ
Davalı … A.Ş. vekili davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (5307 S.Y.)‘nun 5.maddesi düzenlemesi ile … 1.FSHHM’nin … ve … E. sayılı dava dosyalarına EPDK tarafından gönderilen 12/05/2017 tarihli yazı ekindeki bayilik sözleşmesinin hükümleri incelendiğinde: Yasanın 5. maddesinde; Dağıtıcıların otogaz LPG faaliyeti yaparken, otogaz istasyonlarını gözlemlemek ve otogaz istasyonlarının teknik düzenlemelere ve bakımlarına ilişkin bilgileri içeren sonuç raporlarını yıllık bazda Kuruma bildirmek yükümlülüğünde bulunduklarına dair düzenlemenin bulunduğu, davalı …TİC. LTD. ŞTİ.’nin kullanımının, davalı … A.Ş.’nin bilgisi dahilinde bulunduğu bu nedenle davalının yasal denetim zorunluluğu da dikkate alınarak husumet itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava açılmadan önce davacı tarafından … 2.FSHHM’nin … D.İş dosyası ile tespit yapılmıştır. D.İş dosya incelendiğinde: Bilirkişi … tarafından düzenlenen 16/11/2015 tarihli raporda; Aleyhine tespit talep edilen petrol istasyonunda … markasının kanopide (giydirmede) mavi zemin üzerine beyaz harf karekteri ile kelime ibaresinin etrafını da beyaz çizgi çevreleyecek şekilde ve tespit talep edenin … markasındaki … harfi yerine … harfi gelecek şekilde markalar bir bütün olarak incelendiğinde görsel ve işitsel olarak oldukça benzer olduğu, ortalama tüketeci nezdinde karıştırma ihtimali doğuracak şekilde kullanıldığının tespit edildiğini, davalının kullanımının marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil edebileceğini bildirdiği ve işyerine ait fotoğraların rapora eklediği anlaşılmıştır.
TPMK (TPE)’dan davacı şirkete ait markalar ile davalı … A.Ş.’ne ait tescilli markalara ilişkin kayıtlar istenmiştir.
Davalı … A.Ş. adına … sayılı ticaret-hizmet markasının … şekil ibaresi ile 07/04/2003 tarihinde tescil edildiği, markanın bir şekil markası olup, logonun/şeklin incelenmesinde; …zemin içinde siyah yazı ile … ibaresi ile yazının üst bölümünde yarım daire şeklinde bir şekil üzerinde yine küçük puntolarla bir … ibaresi ile üstünde aleve benzetilmeye çalışmak amacıyla siyah ve turuncu tonlarda bir şekil ibaresi ile kombin edilmiş bir şekil markası olduğu, …ve ….sınıflar için tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin tescilli bir çok markası olmakla birlikte …numaralı ticaret ve hizmet markası olan … ‘ın … ve … sınıflarda 03/04/2002 tarihinde tescil edildiği, şekil markası incelendiğinde: … zemin üzerinde beyaz büyük harflerle … ibaresinin yazılı olduğu, … harflerinin üçgen görünüm ile karekterize edilerek kombin edildiği, davacının bu şekilde seri markalarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi bir markayı ihdas ve istismar eden kimse o markanın gerçek sahibidir ve açıklayıcı etkiye sahip tescile karşı üstün ve öncelikli hak sahibidir. Eskiye dayalı kullanım yoluyla gerçek hak sahipliği söz konusu olabilmesi için bu kullanımın markasal nitelikte olması gerekli değildir. Ticaret sırasında, tanıtımda kullanılmış olsa bile bu yeterlidir. Davacının tanınmış markasını farklı şekilllerde kullanması ve tanıtması onu marka korumasından mahrum bırakamaz, kaldı ki bilirkişi raporundaki değerlendirme haksız rekabet açısından mahkememizce kabul edilmekle birlikte marka hukuku yönünden tescilli markaya yönelik hukuki değerlendirmeler mahkeme hakimine ait olduğundan raporun genel içeriği mahkememizce kabul edilmekle birlikte tescilli kullanıma ilişkin değerlendirme mahkememizce hükme esas alınmamıştır.
Mahkememizce davalıların eyleminin, davacının tescilli ve tanınmış markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği kabul edilmiştir. Nitekim … 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D.iş dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda ve rapor içeriğinde sunulan fotoğraflardan görüleceği üzere marka hakkının ihlal edildiği anlaşılmıştır. Davacı davasını delil tespit dosyasına dayandırmıştır, toplanan deliller ve … 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş dosyasında alınan rapor ve davalının kullanımı dikkate alındığında marka hakkını ihlal ve haksız rekabetin bulunduğu hususu mahkememizce kabul edilmiştir. Zira davalı markasını tescil ettirdiğinden çok farklı şekilde kullanmış ve davacının tescilli marka ve renklerini ve yazı stilini kullanmak suretiyle davacının tanınmış markasından faydalanmak amacıyla hareket etmiştir. Bu husus, D.İş dosyasındaki bilirkişi fotoğraflamaları ile sabittir.
Öte yandan davacının kendine özgü renk ve yazı stili ile istasyon giydirmesi yapması bir ticaret markasının adeta ambalajı gibi algılanmalıdır. … 2.FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNİN … D.İŞ DOSYASINDA DÜZENLENEN BİLİRKİŞİ RAPORUNDA VE RAPOR İÇERİĞİNDE SUNULAN FOTOĞRAFLARDAN GÖRÜLECEĞİ ÜZERE; Davalılar ticari olarak çok net bir biçimde kendi markalarını tescilli olduğu gibi kullanmayarak davacının tanınmış … markası ile benzerlik meydana getirirek bu markanın tanınmışlığından faydalanmak amacıyla hareket etmişlerdir. Tacir olan davalıların aynı sektörde faaliyet göstermesine rağmen bir çok seçenek varken davacının kullandığı renkleri(kobalt mavisi olarak bilinen mavi rengi) ve yazı stilini aynen kullanarak davacının tescilli … ve …tescil numaralı markalarına tecavüz eyleminde ve haksız rekabete bulunmuşlardır. İstasyon giydirmesinde kullanılan renk birebir aynı olup, bunun gibi yazı stili, yazı büyüklüğü, karakteristik “…” harfinin bulunduğu, “…” harflerinin ortasında yer alan çizginin dahi daha aşağıdan birleştirilerek tıpkı …’ın tescilli … harfindeki üçgen görünümlü … harfine benzetilmeye çalışıldığı hususu tüketici algısında ilk bakışta dahi aldanmaya yol açacak şekilde dizayn edilmiştir. Bu kapsamda davalının tescilli markası incelendiğinde … yazı ibaresindeki “…” harfinin orta birleşim yeri normal yazı stilindeki alfabede yer alan stildeyken, ticari hayattaki kullanımına esas “…” harfi, “…”harflerinin ortasında yer alan çizginin daha aşağıdan birleştirilerek tıpkı …’ın tescilli “…” harfindeki üçgen görünümlü “…” harfine benzetilmeye çalışıldığı, dolayısıyla davalının kullanımının hiçbir şekilde tescilli markası gibi olmadığı, toplanan delillere göre davalının ticari hayattaki kullanımının tamamen davacının tescilli marka hakkına tecavüz şeklinde tezahür ettiği anlaşılmıştır.
… 2. FSSM’nin …D,iş sayılı dosyasında mevcut bilirkişi raporu içeriğindeki fotoğraflardan açıkça görüldüğü gibi; Davalı kendi tescilli markasını tescilli olduğu şekli ile kullanmayarak, davacının ayniyet derecesinde benzer markasını kullanarak marka hakkını ihlal ve haksız rekabet yaratmıştır. Zira davalı “…” ibaresinin yanında davacı şirket adına tescilli logoya benzer logoyu ve davacının uzun yıllardır otogaz istasyonlarında kullandığı konseptini haksız olarak faydalanma iradesi ile benzer renk, dekorasyon, yazı stili de kullanmak suretiyle ve bayilerine de kullandırmak suretiyle davacının tanınmış markasının faydalanmaya çalıştığı, bu durumda her iki davalınında hukuki açıdan sorumlu olduğu hususu toplanan deliller ile subut bulmuştur. Zira haksız olarak davalıların yarattığı bu benzerlik, tüketiciler tarafından bu markaların aynı kişiye ait olduğunu sanmaları ve petrol hizmeti sunan işletmeler arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesine kapılmalarına da neden olacaktır. Öte yandan tacirlerden beklenen basiret, alelade vatandaşlarınkinden fazladır. Karşılıklı güven, karşılıklı olarak dürüstlük esaslarına uymayı, kendisinin olduğu kadar karşı tarafın menfaatlerini de gözönünde tutmayı icabettirir. Medenî Kanunun 2. maddesi gereği “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsn-ü niyet kaidelerine riayetle mükelleftir.” prensibi yalnız dar mânada medenî hukuk sahasına değil, bütün hukuki hayatımıza hâkim olan bir kaidedir ve özellikle ticaret hukukunda uygulama alanı bulur. Benzerliğin olup olmadığına, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki dikkate alınarak karar verileceğinden TPMK’den cep edilen davacının tescilli ve tanınmış markaları ile davalı …’ın tescilli markasını tescil aldığı şekli ile kullanmayarak, davacının markası ile iltibas yaratacak şekilde gerek renk, gerek markaların yazı stili ile tükeciler nezdinde karışıklığa neden olacak şekilde kullandığı ve bayilik sözleşmeleri kapsamında da “…” markanın bu şekilde kullanılmasına izin vermek suretiyle marka hakkını ihlal ve haksız rekabete yol açtığı dolayısıyla davalıların basiretli bir tacir gibi davranmadığı anlaşılmıştır.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Türk Borçlar hukukunda objektif görüş kabul edildiğinden şahsiyet haklarından yararlandıkları ölçüde tüzel kişilerin de TBK’nun 49 ve 58. maddeleri koşulları gerçekleştiği ölçüde manevi tazminat isteyebilecekleri bilinmekle, somut olayın özelliği, kullanımın niteliği, haksız rekabetin şumulü, manevi tazminatın amaç ve içeriği, hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının tanınmış markası olan … logo ve yazım stiline benzeyen (…ve … tescil nolu markalar yönünden) davalılarca tüm ticari kullanımların önlenmesine, tabela, tanıtım materyali gibi fiziki mataryele karar kesinleştiği takdirde el konulmasına ve masrafı davalılardan alınmak sureti ile imhasına, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaat bulunduğu gözetilerek karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalıların eyleminin, davacının marka tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine,
3-10.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 16/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacının tanınmış markası olan … logo ve yazım stiline benzeyen (…ve … tescil nolu markalar yönünden) davalılarca tüm ticari kullanımların önlenmesine, tabela, tanıtım materyali gibi fiziki mataryele karar kesinleştiği takdirde el konulmasına ve masrafı davalılardan alınmak sureti ile imhasına,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6-683,10 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile artan 7.855,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Marka Tescilinden Kaynaklanan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi talepleri yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen Manevi Tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen Manevi Tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafın yaptığı 29,20 TL başvuru harcı, 683,10 peşin harç, 619,30 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.131,60 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre 2.087,75-TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır