Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/527 E. 2022/120 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/527
KARAR NO : 2022/120

DAVA : ÜNVAN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Ünvan Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili firmanın kurulmuş olduğu 1991 yılından bu yana ticari faaliyetlerini sürdürdüğü sektörde … şeklinde ticari unvanını ve “…” esas unsurlu markası ile nihai tüketici tarafından tanındığını, yine 19.05.2001 tarihinden bu yana … uzantılı alan adının da müvekkili firma adına kayıtlı olduğunu ve müvekkili tarafından etkin bir şekilde kullanıldığını, … numaralı Markaların ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin … sınıflarda işlem gören “…”, … numaralı … sınıflarda işlem gören “…”, … numaralı … Sınıfında işlem gören “…”, …numaralı … sınıflarda işlem gören “…”, … numaralı … sınıflarda işlem gören “…”, … numaralı …sınıflarda işlem gören “…”, … numaralı … sınıflarda işlem gören “…”, …numaralı … sınıflarda işlem gören “…”,…numaralı … sınıflarda işlem gören “…”, … numaralı …. sınıflarda işlem gören “…”, … numaralı … sınıflarda işlem gören “…” ve … numaralı … sınıflarda işlem gören “…” ibareli markalar bakımından gerçek hak sahibi olduğunu, davalının söz konusu ticaret unvanını müvekkilliyle aynı alanlarında kullanmasının taraflarınca ve hukuken kabulünün mümkün olmadığını, davalının; … TİC. A.Ş. ibareli ticaret unvanını, müvekkilinin … LTD. ŞTİ. şeklindeki unvanını kullanmak üzere tescil ettirdiği hizmetlerde, ticari alanlarda kullanmasının Ticaret Kanununun amir hükümlerine aykırılık teşkil eder mahiyette olduğunu, açıkladıkları sebeplerle; müvekkili şirketin ticaret unvanı ile ticari faaliyetlerini sürdürmeye ehil olduğu ve müvekkilinin markalarının tescilli olduğu emtialar bakımından, davalının hukuka aykırı olarak tescil ettirmiş olduğu …TİC. A.Ş. şeklindeki ticaret unvanının sicilden terkinini, müvekkilinin fazlaya ilişkin hukuki ve cezai yasal haklarının saklı tutulması kaydı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete T.K. 35.maddeye göre tebliğ yapılmış, davaya cevap verilmemiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
25/04/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı ve davalı unvanlarındaki asli ibarenin(…) aynı olduğu, aynı sektörde faaliyet gösterdikleri, davalı faaliyet alanlarının davacının tescilli markaları kapsamında olduğu bu sebeple karıştırılma ihtimali olduğu, nihai hizmet alıcıları nezdinde gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği, ortalama tüketici/hizmet alıcıların, tarafların unvanlarının birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya aralarında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı nedenleriyle davalı tarafın … asli unsurunu barındıran ticaret unvanı kullanımının karışıklığa yol açacağına, TTK.52 maddesi gereği ticaret unvanının terkini talep edilmişse de davalının, şirket nev’i olarak “Anonim Şirket” ibaresini ticaret unvanında kullanmasının kanuni yükümlülük gereği haklı nedene dayanması karşısında, bu durumda TKK.45 maddede de ifade edildiği ve TTK 52 maddesi hükümlerinde de belirtildiği gibi … TİC. A.Ş. unvanından karışıklığa sebebiyet veren … ibaresinin değiştirilmesi hususunun, heyette hakim olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacı şirketin ticaret ünvanı ve markalarının esas unsurunu oluşturan “…” ibaresi ile davalının ticaret ünvanının esas unsurunu oluşturan … ibaresinin karıştırılma ihtimali bulunduğu iddiasına dayalı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 52. maddesi ve 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 7/3-e maddesi gereği terkinine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 52. maddesinde: “Ticaret ünvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret ünvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir. Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.” hükmü yer almaktadır. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7/3-e maddesinde: “İşaretin ticaret ünvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.” marka tescilinden doğan haklar kapsamında yasaklanmıştır.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde; …numaralı “…+şekil”, … numaralı “…”, … numaralı “…+şekil” … numaralı “…”, … numaralı “…” , … numaralı “”….”, … numaralı “”…” , … numaralı “”… + şekil” ve … numaralı “…” ibareli markaların davacı şirket adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket adına tescilli marka kaydına rastlanmamıştır.
6102 sayılı TTK’nın 52/1. madde hükmüne göre ticaret ünvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteyebilir. Yine TTK’nın 45. maddesi uyarınca, bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir ünvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde ek yapılır hükmü düzenlenmiştir.
Davalı şirket niteliği itibariyle bir anonim şirkettir. Dolayısıyla tacirdir. 6102 sayılı TTK’nda tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri de ”basiretli olma” yükümlülüğüdür. Davalı şirketin tacir olması sebebiyle, TTKm.18/2 uyarınca basiretli bir tacir gibi davranmak yükümlülüğündedir. Bu hükme göre, faaliyet alanı içerisinde tüm işlemlerini hukuka uygun olarak yerine getirmekle yükümlüdür. Basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü olan davalı şirketin, tanıtım faaliyetlerinde kullandığı ifadelerin halkı yanıltacak nitelikte olmamasına dikkat etmesi, bu konuda gereken özeni göstermesi de bu kapsamdadır.
Ticari hayatta, müşteri ve tedarikçiler arasında şirketlerin genellikte kısaca asıl ve baştaki unsuru ile anıldığı bilenen bir gerçektir. Davalının ticaret ünvanı, davacının tescilli markası olan “…” ile başlamakta olup, … ANONİM ŞİRKETİ ibaresi, ünvana bir farklılık katmamaktadır.
Bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: Davacı ve davalı ünvanlarındaki asli ibarenin “…” olduğu, aynı sektörde faaliyet gösterdikleri, davalı faaliyet alanlarının davacının tescilli markaları kapsamında olduğu bu sebeple karıştırılma ihtimali olduğu, nihai hizmet alıcıları nezdinde gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği, ortalama tüketici/hizmet alıcıların, tarafların ünvanlarının birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen, bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya aralarında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı nedenleri ile davalı tarafın … asli unsurunu barındıran ticaret ünvanı kullanımının karışıklığa yol açacağı, … ibaresinin; ticari ünvandaki esas unsur olduğundan, davalının kullanımı markasal kullanım niteliğinde olmakla ünvan terkininin yasal şartlarının oluştuğu kanaatine varıldığından, davalının ticaret ünvanından … ibaresinin terkinine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı …’nin, ticaret ünvanından “…” ibaresinin TERKİNİNE, karar kesinleştiğinde bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğüne kararın bildirilmesine,
2-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 175,50 TL tebligat gideri ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.294,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 29/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır