Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/449 E. 2022/10 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/449
KARAR NO : 2022/10

DAVA : MARKA HAKKINA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ
DAVA TARİHİ : 07/05/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz Ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının eylemlerinin 6100 sayılı HMK’nun 106. maddesi ve 6769 sayılı SMK’nun 149/1-a,TTK 54 ve devamı maddeleri uyarınca müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, 6769 sayılı SMK’nun 7. ve 149/1-b-c maddesi uyarınca müvekkilinin marka hakkına ihlal oluşturan davalı eylemlerinin önlenmesini ve durdurulmasını, 6102 sayılı TTK 54 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabetin men’ine ve haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, müvekkilinin marka hakkına yönelik ihlalin önlenmesinive durdurulmasını temin etmek için ve haksız rekabetin ref’ini ve men’ini sağlamak açısından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden http://…/ URL adresli web sitesine erişimin engellenmesini, 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddeleri ile 6769 sayılı SMK’nun 159. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir olarak marka hakkı ihlali ve haksız rekabet teşkil eden http://…/ URL adresli web sitesine erişimin engellenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usule uygun tebligat yapılmış ancak davaya cevap verilmemiştir.
HMK’nun 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 28/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
28/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 14.04.2021 tarihinin kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin “…” olarak belirtildiği, web sitesi içerisinde tespite konu “…”, “…” ibarelerinin kullanıldığı, mahkemenin bilirkişilere tevdii tensip tutanağında “… Bilirkişilerce davalı … sitesinin yetkilileri-sorumluları tespit edildiği takdirde …” şeklindeki talebi üzerine; Davacı tarafından tespiti için sunulan ilgili “…” internet web sitesinin içerik sağlayıcısını tespiti için detaylıca incelendiğinde internet sitesinin “…” sayfasının içeriğinde internet sitesi işleyişi hakkında detayların bulunduğu ve ilgili detaylarda firma adı olarak “… A.Ş.” olarak belirtildiği tespit edildiği, bahsi geçen “… A.Ş.” firması hakkında internette yapılan resen araştırmalarda “…” isimli web sitesine ulaşılmış ve içeriği incelendiğinde genel anlamda internet sitesi içeriği ile tespite konu “…” internet sitesi içeriği uyuştuğu, tespit edilen tüm bulgularla ile tespite konu “…” internet sitesi sahibinin “…” isimli internet sitesi sahipleri ile aynı kişi/kişiler olduğu kanaati oluştuğu, adres olarak “…”, iletişim olarak “…” şeklinde sitenin iletişim sayfasında belirtildiği, yapılan araştırmalar sonucunda tespite konu “…” internet sitesi ile tespiti yapılan “…” isimli internet sitesi sahipleri aynı kişi/kişiler olduğu kanaati oluştuğu ancak tespiti yapılan “…” isimli internet sitesi sahiplerinin tespite konu “…” internet sitesi sahipleri olmadığını beyan etmesi durumunda, ilgili “…” alan adının kime ait olduğunun tespiti için alan adının alındığı “…” isimli … firmasına yazı yazılarak mahkemece talep edilmesi durumunda sağlıklı bir sonuca varılacağı, yapılan inceleme neticesinde “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 14.04.2021 tarihinin kayıt olunduğu, web sitesi içerisinde tespite konu “…”, “…”, … kod numaralı kartal görselini ihtiva eden “kartal figürünün” kullanıldığı, tespit edilen markasal kullanımların davacı yanın hak sahibi olduğu tescilli markalar ile hak sahibi olduğu emtialar / hizmetler üzerinde gerçekleştirilmekte olduğu, davacı yanın … kod numaralı … ibaresini ve “…” görselini ihtiva eden tanınmış markasının ve markalarının toplum nezdinde ulaştığı bilinirlik göz önünde bulundurulduğunda ilgili kullanımların davacı yanın hak sahibi olduğu markalarından kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette olduğu ve bahse konu kullanımları görecek olan nihai tüketicinin davacı yanın hak sahibi oldukları markaları altında kullanım yaptığı kanaati ile iltibasa düşebilecekleri, arz olunan gerekçeler ile davalı tarafından yapıldığı tespit edilen kullanımların davacının hak sahibi olduğu markalardan kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette olduğu, ilgili kullanımların aynı zamanda haksız rekabete de sebebiyet verir mahiyette olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının eyleminin davacının marka tescilinden kaynaklı hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulması, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, http://…/ web sitesine erişimin engellenmesine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nun 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli
marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen
aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Bu bağlamda alan adının ticari maksatla tescili ve marka başvurusundaki şeklin davacının markasına benzerliği göz önüne alındığında davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.
SMK, TTK hükümleri, mevzuat, TPMK kayıtları, Mahkememizce itibar edilen 12/11/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde alan adının 14.04.2021 tarihinde kayıt edildiği, web sitesi içerisinde “…”, “…”, … numaralı … görselini ihtiva eden “… figürünün” kullanıldığı, bu kullanımların davacının hak sahibi olduğu tescilli markalar ile hak sahibi olduğu emtialar / hizmetler üzerinde gerçekleştirildiği, davacının …numaralı “…” ibaresini ve “…+şekil” görselini ihtiva eden tanınmış markasının ve markalarının toplum nezdinde ulaştığı bilinirlik göz önünde bulundurulduğunda davalı kullanımlarının davacının hak sahibi olduğu markalarından kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette olduğu ve bahse konu kullanımları görecek olan nihai tüketicinin davacının hak sahibi oldukları markaları altında kullanım yaptığı kanaati ile iltibasa düşebilecekleri, bu nedenle davalı eylemlerinin davacının marka tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, http://…/ web sitesine Türkiye’de erişimin engellenmesine, Mahkememizin 14/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
1- Davalının eyleminin davacının marka tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına,
2- http://…/ web sitesine Türkiye’de erişimin engellenmesine, karar kesinleştiğinde Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına,
3-Mahkememizin 14/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
4-80,70 TL ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 93,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.212,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır