Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/422 E. 2023/136 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/422
KARAR NO : 2023/136

DAVA : TASARIMA TECAVÜZÜN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ, MADDİ, MANEVİ VE İTİBAR TAZMİNATI
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin tekstil sanayinde tasarım faaliyetinde bulunduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … numarasıyla tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkiline ait tasarımın davalılar tarafından üretim ve satışının yapıldığını, davalılara ait (… adlı Instagram sayfasında satışının gerçekleştirildiğini; tasarım hakkına tecavüzün davalı şirketin ticari faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirildiğini, diğer davalı …’ın davalı şirketin müdürü olduğunu, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile davalının iş yeri ve (… adlı Instagram sayfası incelenerek keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını; anılan raporda müvekkiline ait ürünlere benzer … marka ürünlerin satıldığının tespit edildiğini, davalıların eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini ve tazminat hesabının 6769 sayılı SMK 151/2-a maddesine göre yapılmasını istediklerini, maddi zararlarının hesabında davalıların kaç adet üretim yaptığının belirlenmesinin gerektiğini, müvekkiline ait tasarımın kaliteli kumaş, birinci sınıf işçilik ve üst segment ürün bazında üretilip seçkin mağazalarda satıldığını, buna karşın davalılar tarafından üretilen taklit ürünlerin ucuz malzemeden özensizce dikildiğini ve pazarda satıldığını, bu neden ile şimdilik 100,00 TL itibar tazminatı talep ettiklerini, davaya konu ürünler bakımından müvekkilinin cirosunun düştüğünü ve siparişlerinin iptal edildiğini, bu neden ile müvekkilinin manevi ıstıraba maruz kaldığını bu neden ile 30.000,00 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: 6769 sayılı SMK 29.maddesine göre marka hakkına tecavüz sayılan halleri sınırlı sayıda belirttiğini, marka hakkına tecavüzden söz edebilmek için söz konusu maddedeki koşulların yanı sıra somut olayda hukuka uygunluk koşullarının bulunmaması gerektiğini, bu durumda tecavüze konu ürünün tecavüzünün bilinmesi ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yararın elde edilmesi ve TBK’da belirtilen kusur haliyle birlikte haksız fiilin kasten işlenmesi ve bu haksız fiille zarar arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, davacının iddiasının aksine müvekkili şirketin ilgili ürünün davacı tarafa ait olduğunu bilmediğini kaldı ki söz konusu ürünün Türkiye’ye mal olmuş bir firmanın ürünü olmadığını, ürünün herkes tarafından bilindiğini ve herkes tarafından tasarlanabileceğini; bu neden ile illiyet bağı kesildiğinden markaya tecavüzün söz konusu olmadığını, TBK 49 maddesi uyarınca tazminatın oluşabilmesi için kusur, zarar ve illiyet bağının bulunması gerektiğini, davacının tescil ettirdiği endüstriyel tasarım ürününün ayırt edici, yenilik vasfi taşıyan ve özgün bir tasarım olmadığını, itibar tazminatına hükmedilebilmesi için marka sahibinin uzun yıllar boyunca verdiği emek, ticari itibar ve tüketiciler nezdinde kalite ve güven imajının zarara uğraması gerektiğini, açıkladıkları nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TPMK kayıtları ve … 1. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalı tarafından davacının tescilli tasarımına karşı açılmış herhangi bir hükümsüzlük davası olmadığından, heyete verilen yetki sınırının aşılmaması için davacının sahibi olduğu …-… tescil numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşıyıp taşımadığına ilişkin bir inceleme yapılamadığı, davacıya ait …tescil numaralı tasarım ile davalıya ait iş yerinde tespit edilen ürün örnekleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratılan genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, davalının ürünü kesim, biçim, dikim, kalıp, kumaş dikim firesi, işçiliğine kadar davacıya ait tescilli tasarımdan farklı olarak satışa arz ettiği, bu neden ile davacıya ait … tescil numaralı tasarım hakkına tecavüz koşullarının oluşmadığı, davacı ve davalıya ait resmi defter ve belgelerin kendi lehlerine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafından sunulan satış faturalarında, dava konusu … numaralı tasarıma ait ayırt edici bir stok ismi, kodu veya tasarım numarası kullanılmadığı, davacının ticari defterlerinde ürün gruplarına göre alt hesaplar kullanılmadığından dava konusu tasarımdan elde edilen hasılatın tespitinin imkânsız olduğu, davalı tarafından sunulan satış faturaları ve resmi defterlerde tecavüz teşkil ettiği iddia edilen üründen kaç adet satış ve hasılat yaptığının tespitinin imkânsız olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
25/03/2023 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Kök rapora bağlı kalarak, ürünlerdeki dikkat çeken tek detayın öndeki tasarım olduğu, tasarımlardaki farkın davacı tasarımında kendi kumaşından belden büzgülü kemer iç içe geçme detayından, davalı tasarımının ise omuzdan büzgü bele kadar inen verev iç içe geçen bedenden oluştuğu, davacıya ait … tescil numaralı tasarım ile davalıya ait iş yerinde tespit edilen ürün arasında ilk bakışta benzer gibi görünse de kesim, biçim, dikim, kalıp, kumaş dikim firesi, işçiliğine kadar farklı olarak ürünü satışa arz edildiği, davalıya ait iş yerinde tespit edilen ürünün, davacının …numara ile tescilli tasarım hakkına tecavüz teşkil etmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalıların eyleminin davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, belirsiz alacak davası hükümlerine göre şimdilik 1.000 TL maddi, 100 TL itibar ve 30.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 07/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 55/4. maddesi:”… Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.”
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi: “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesi: “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi: “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nın 81.maddesi: “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır.
6769 sayılı SMK’nın 149.maddesi: “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nın 151.maddesine göre: “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
SMK hükümleri, TPMK kayıtları, … 1.FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası, bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı tasarımın, davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu kök/ek raporunda belirtildiği üzere: Davacı adına tescilli … numaralı tasarım ile davalıya ait iş yerinde tespit edilen ürün örnekleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratılan genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, davalının ürünü kesim, biçim, dikim, kalıp, kumaş dikim firesi, işçiliğine kadar davacıya ait tescilli tasarımdan farklı olarak satışa arz ettiği, bu nedenle davacıya ait … tescil numaralı tasarım hakkına tecavüz koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 269,85 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile fazla 259,56 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i talepleri yönünden; Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3- Maddi Tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Manevi Tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-İtibar Tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır