Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/421 E. 2022/179 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/421
KARAR NO : 2022/179

DAVA : MARKA HAKKINA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ VE REF’İ
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Ref’i davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete 15.08.2007 tarihli İmtiyaz Sözleşmesi ile sabit ve seyyar araç muayene istasyonlarının yapımı, bakımı ve işletilmesi hakkının 20 yıl süreyle verilmiş olduğunu, müvekkili şirketin, Türkiye’nin 81 ilinde faaliyette bulunabilmek ve trafik güvenliğini arttırabilmek için kendisi ile hiçbir organik bağı ve hiyerarşik ilişkisi olmayan, tamamıyla üçüncü kişi niteliğindeki şirketlere işletim hakkını kullandırarak bütün ülke sathında araç muayenesi yapılabilmesini sağladığını, bu kapsamda olmak üzere müvekkilinin “…” ibareli … ve … numaralı markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil edilmiş olduğunu, müvekkilinin markasının yüksek tanınmışlık seviyesine ulaştığını, davalı şirketin hiçbir meşru bağlantısı bulunmamasına rağmen, müvekkili şirketin ticaret unvanının kök sözcüğü ve tescilli markası olan “…” ibaresi ile ayırt edilmeyecek derecede benzer “…”, “…”, “…” ve “…” ibareli …, … ve …. alan adlı internet siteleri ile bu internet sitelerinin alt domainleri olan http://… ve http://… alan adlı internet sitelerinin içeriğinde ve alan adlarında izinsiz ve yetkisiz bir şekilde kullandığını, davalının haksız kullanımının … 1. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında tespit edildiğini, müvekkiline ait … alan adlı internet sitesi üzerinden alınan randevular ücretsiz olmasına karşın davalının internet sitesinde randevu için ücret talep edildiğini, davalının bu haksız kullanımının, müvekkilinin itibarı ve tanınmışlığından haksız bir şekilde faydalanma amacı taşıdığını, ancak dava konusu http://… ve … adresli internet sitelerinin içerikleri incelendiğinde, müvekkilinin ücretsiz olarak sunduğu randevu alma işlemi için tüketicilerden ücret talep edilmek suretiyle haksız kazanç elde edildiğini, https://…, … ve … alan adlı internet siteleri ile bu internet sitelerinin alt domainleri olan http://… ve http://… alan adlı internet sitelerinin kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etiğinin tespitini, men’ini, ref’ini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete T.K 35. maddeye göre tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiştir.
… 1.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası alınmış, TPMK kayıtları istenmiş ve HMK’nın 266. madddesi kapsamında bilirkişi incelmesi yaptırılmıştır.
08/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: …numaralı “…” ve … numaralı “…” markalarının “Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve yakıt dolumu)” dahil olmak üzere … sınıfta davacı adına tescilli oldukları, araç muayene randevusu hizmet alanında dava konusu https://…, … ve … alan adlı internet siteleri ile bu internet sitelerinin alt domainleri olan http://… ve http://… alan adlı internet sitesi içeriklerinde davacının “…” markası ile görsel ve işitsel olarak ayırt edilmeyecek kadar benzer olan “…” ibaresinin markasal olarak kullanılmış olmasının davacının marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceği, somut olayda TTK 55/1/a/5 maddesi kapsamında değerlendirilebilecek bir haksız rekabet halinin tespit edilmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının eyleminin; davacının marka tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, men’i, ref’i ve hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, … 1.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde …numaralı “…” ve … numaralı “…” ibareli markalarının davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
… numaralı “…” ve … numaralı “…” markalarının “Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve yakıt dolumu)” dahil olmak üzere … sınıfta davacı adına tescilli oldukları, araç muayene randevusu hizmet alanında dava konusu https://…, … ve … alan adlı internet siteleri ile bu internet sitelerinin alt domainleri olan http://… ve http://… alan adlı internet sitesi içeriklerinde davacının “…” markası ile görsel ve işitsel olarak ayırt edilmeyecek kadar benzer olan “…” ibaresinin markasal olarak kullanılmış olmasının; davacının marka tescillinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varıldığından davanın kabulüne, Mahkememizin 06/12/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
Davalının eyleminin; Davacının marka tescillinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaat bulunduğu gözetilerek, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin, Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davalının eyleminin; davacının marka tescillinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine ve ref’ine,
2-Mahkememizin 06/12/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
3- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalıdan tahsiline,
4-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 13,70 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 123 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti,… 1.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasındaki 54,40 TL başvuru harcı, 89,60TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 90,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.476,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸