Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/408 E. 2022/33 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/408
KARAR NO : 2022/33

DAVA : E.T.B.’NİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 21/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan E.T.B.’nin Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 2002 yılından bu yana tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, sektördeki birçok model ve tasarıma öncülük etmiş olduğunu, Tekstil sektörünün önde gelen firmalarından biri olduğunu, müvekkili şirketin 20.08.2019 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’nden Türkiye’ye farklı çeşitlerde perde saçağı ithal etmiş olduğunu ve bu ithal ürünlerini ilk olarak 20.09.2019 tarihinde Türkiye pazarına sunmuş olduğunu, İstanbul ilinde ve Türkiye’nin birçok ilinde ithal ettiği bu ürünlerini toptan ve perakende olarak satışlarını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin Çin’den ithal etmiş olduğu perde saçaklarını Türkiye pazarında sunmaya başlamasından sonra, birçok şirketin müvekkili şirket öncülüğünde Çin’den ve diğer farklı ülkelerden perde saçağı ithal etmeye ve Türkiye pazarında bu ithal ürünleri sergilemeye başlamış olduğunu, ithal edilen ve birçok kişi tarafından tercih edilen bu aksesuar ürünleri çok fazla satıldığı için aynı sektörde faaliyet gösteren şirketler arasında ticari bir rekabetin başladığını, bu ticari rekabet içerisinde olan şirketlerden birinin de davalı şirket … olduğunu, davalı şirketin 24.06.2020 tarihinde TPMK’na … numarası ile başvuruda bulunarak, müvekkili şirketin uzun zamandan beri ithal edip satışa sunmuş olduğu tasarım ürünlerini kendi tasarımı olmamasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak davalı şirket adına 3 ayrı perde saçağı tasarımını … tescil tarih ve …tescil numarası ile tasarım tescili yaptırdığını, yapılan bu tescilin açıkça yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, bir tasarımın hukuki olarak korunabilmesi için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiğini, tasarım üzerindeki hakkın da gerçekten o tasarımı ortaya çıkaran kişiye yani hak sahibine ait olması gerektiğini, bu özellikleri taşımayan tasarımların TPMK tarafından herhangi bir şekilde tescil edilmiş olsa dahi tasarımın hükümsüz olması gerekeceğini, davalı şirket tarafından tasarım tescili alınmış perde saçağı tasarımlarının tescil tarihinden önceki tarihte Çin’den ithal edilmiş ve Türkiye’de kamuya sunulmuş olduğunu, müvekkili şirketin 2019 yılında söz konusu ürünleri Çin’den ithal ettiğine dair gümrük beyannameleri, taşıyıcı firmaya ait konşimento, yapılan ödemeler ve bunlara ilişkin faturaların bulunduğunu, müvekkili şirketin Çin’den ithal etmiş olduğu aralarında davalı şirket tarafından tescile konu edilen perde saçaklarının da bulunduğu farklı çeşitlerdeki perde saçaklarına ait görsellerin bulunduğu kataloğu 2019 yılında Türkiye’de aynı sektörde faaliyet gösteren firmalara göndermiş olduğunu, söz konusu katalog incelendiğinde dava konusu ürünlerin tescil tarihinden önce Türkiye’ye getirilmiş ve kamuya sunulmuş olduğunu, müvekkili şirkete ait sipariş teyit forumlarında katalogda …, …, …ve … kodları ile müşterilerinden siparişlerin alınmış ve bu siparişlere ait irsaliyeli faturaların oluşturulmuş olduğunu, bu sipariş forumlarında dava konusu perde saçaklarına ait görsellerin yer aldığını, davalı şirket tarafından 2020 yılında yapılan bu tescilin açıkça kötü niyet taşıdığını, EndTasKHK’da yenilik kavramı açısından mutlak yenilik ölçütü yani dünyada yenilik ölçütü esas alınmış olduğunu, davalı şirket tarafından tescile konu olan perde saçağı tasarımlarının Türkiye haricinde başka ülkelerde de üretildiğini, müvekkili şirketçe de Türkiye pazarında sergilenmiş ve kamuya sunulmuş olduğunu, Türk hukukunda kabul edilen dünyada yenilik kavramına bakıldığında da davalı şirketin tescile konu olan perde saçağı tasarımlarının yeni ve ayırt edici özellikte olmadığını ve mutlak yenilik ölçütünü de karşılamadığını, davalı şirketin tasarımı kendisine ait olmayan perde saçaklarını kendi tasarımıymış gibi tescil ettirmesinin kötü niyet belirtisi olduğunu ve bu davranışın Türk hukukunda kabul edilen dürüstlük ve iyi niyet ilkelerine aykırı bir davranış olduğunu, davalı şirketin tescil işleminden sonra hem müvekkil şirketine hem de müvekkil şirketin müşterilerine ihtar çekmeye başlamış olduğunu, bu yüzden müvekkili şirketin itibar kaybı, müşteri kaybı yaşamaya başladığını ve elindeki ürünleri satamadığı için maddi zarara uğradığını, hedef kitlenin aynı olması nedeniyle davalı şirketin haksız kazanç elde etmesine olanak sağladığını, tasarım sahibinin ihmali veya kötü niyetli olarak hareket etmesinden kaynaklanan, zararın giderilmesine ilişkin tazminat ve sebepsiz zenginleşme taleplerinin daha sonra açacakları tazminat davasının konusunu teşkil edeceğini, davalı şirket tarafından kötü niyetli bir şekilde, haksız ve hukuka aykırı olarak başvurusu yapılmış olan, …tescil tarihli ve … tescil numarası ile Türk Patent ve Marka Kurumunca tescil edilen perde saçağı tasarımlarının hükümsüzlüğü ile birlikte sicilden terkinine karar verilmesini, müvekkili şirketin telafisi güç ve imkansız zararlardan korunabilmesi için davalı …’nin 24.06.2020 tescil tarihli … tescil ve …sıra numaralı tasarılarının, dava konusu uyuşmazlığın sonuçlanarak kararın kesinleşmesine kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usule uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiş, dava vekil aracılığıyla takip edilmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’ nun 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
13/12/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacının 2019 kolleksiyon kataloğundan alınan … numaralı tasarım ile davalının … numaralı tasarımlarının birebir aynı olduğu, davacının 2019 kolleksiyon kataloğundan alınan … numaralı tasarım ile davalının… numaralı tasarımlarının birebir aynı olduğu, davacının 2019 kolleksiyon kataloğundan alınan … numaralı tasarım ile davalının … numaralı tasarımlarının birebir aynı olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan davaya konu ürünlere ilişkin 2019 tarihli fotoğraflı sipariş teyit formları ve sonrasında bu siparişlere ilişkin kesilen faturalar ile 2019 koleksiyon kataloğunda davalının tescilli …, …, … tasarımlarının kamuya tescil başvuru tarihinden daha önce sunulduğu anlaşılmakla yeni olmadığı, hükümsüzlüğünün talep edilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı Perde Saçağı tasarımlarının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktır.
Tasarım kavramı, insan zihninde biçimlendirme, kurma, tasavvur etme faaliyetleri ile nesnel gerçekliğe estetik bir yapı kazandırmayı ifade eder. Tasarım hakkı ise herkese karşı ileri sürülebilen, maddi olmayan bir mutlak haktır. Bir ürünün ayırt ediciliğini estetik olarak vurgulayan yaratımlar hukuk düzenince korunur. Türk Hukukunda tasarımlar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunmaktadır. Kanunda tanımlandığı üzere tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür (SMK m.55/1).
Tescil edilmiş bir tasarımın, tescil sonrasında hükümsüz kılınması mümkündür. Hükümsüzlük şartları SMK 77. maddede düzenlenmiştir. Buna göre:
a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötünîyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse,
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere alt olduğu ispat edilmişse,
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise, tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Hükümsüzlük kararı, geriye etkili bir karardır. Hükümsüzlüğüne karar verilen bir tasarımdan doğan hak hiç doğmamış kabul edilir (SMK m. 79/1)
Bir tasarım tescil belgesine birden fazla tasarım konu olabilir. Hükümsüzlük nedenleri tasarım tesciline konu tasarımların tamamına ilişkin olabileceği gibi, sadece bir kısmına ilişkin de olabilir. Bu durumda, sadece ilgili tasarım bakımından kısmen hükümsüzlüğe karar verilebilir (SMK m. 77/2). Kısmen hükümsüzlük kararı verilen tasarım dışında kalan tasarımlar, “yeni” ve “ayırt edici olma” niteliklerine sahip ise, bu tasarımlar açısından tasarım tescili geçerli olmaya devam eder.
Tasarımların, hükümsüzlüğü değerlendirilirken, Yargıtay 11 H.D.’nin bir kararında da belirttiği üzere: “…Tasarımlara ilişkin tarifnameler ve tescil belgeleri ile taraflara ait ürünler birebir karşılaştırılmalı olarak incelenip ayırtedicilik ve yenilik unsurlarının bulunup bulunmadığı belirlenip, sonuca göre karar vermek…” denilmek suretiyle, değerlendirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir.
Tasarım tescil sistemi içerisinde bir tasarımın yeni ve ayırt edici olması gerekli ve yeterlidir (SMK m.56/1).
Bir tasarımın aynısı (a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, {b} tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir (SMK m.56/4). Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar.
Hangi tasarımların yeni olarak kabul olunacağı zaman ve mekana göre değişmektedir. Ancak genel olarak “yeni” kelimesi önceden bilinmeyen, hiç kullanılmamış veya az kullanılmış anlamlarına gelmektedir. Bir tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olması yenilik unsurunu ortadan kaldırır.
Tasarımın ayırt edici olması ise yeni olmasından farklı bir kavramdır. Tasarımın yeni olması, SMK 56/4. maddedeki “Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere yüzeysel bir incelemeyi gerektirir. Oysa ayırt edici olmayı belirlemede ölçü “bilgilenmiş kullanıcıdır (SMK m.56/5). Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim (a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, (b) Tescilsiz tasarım İçin tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Bilgilenmiş kullanıcı, daha önceden kamuya sunulmuş tasarımların kendisinde bıraktığı genel izlenimden belirgin derecede farklı İzlenim bırakan tasarımlar ayırt edici kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
Hükümsüzlük sebepleri:
A) Tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmaması,
B) Teknik fonksiyonun tasarım şekillendirmesi,
C) Tasarımın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olması,
D) Tasarımın gerçek hak sahibinin başkası olması,
E) aynı veya benzer başka bir tasarımın sonradan kamuya açıklanmakla birlikte başvuru tarihinin hükümsüzlüğe konu tasarımdan daha önce olması olarak sayılmıştır.
Bir tasarımın yeni olduğunun kabulü için tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın hiçbir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekir. Küçük ayrıntılar ile farklılık gösteren tasarımlar aynı kabul edilir.
SMK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen 13/12/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı tasarımların davalı şirket adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının 2019 kolleksiyon kataloğundan alınan … numaralı tasarım ile davalının … numaralı tasarımlarının birebir aynı olduğu, davacının 2019 kolleksiyon kataloğundan alınan … numaralı tasarım ile davalının …numaralı tasarımlarının birebir aynı olduğu, davacının 2019 kolleksiyon kataloğundan alınan… numaralı tasarım ile davalının … numaralı tasarımlarının birebir aynı olduğu, davacı tarafından sunulan davaya konu ürünlere ilişkin 2019 tarihli fotoğraflı sipariş teyit formları ve sonrasında bu siparişlere ilişkin kesilen faturalar ile 2019 koleksiyon kataloğunda davalının tescilli …, …, .. tasarımlarının kamuya tescil başvuru tarihinden daha önce sunulduğu, bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı E.T.B nin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE
1-TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 59,30 TL başvuru harcı 59,30 peşin harç, 193 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.311,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır