Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/325 E. 2022/84 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/325
KARAR NO : 2022/84

DAVA : MARKANIN KULLANMAMA NEDENİ İLE İPTALİ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Kullanmama Nedeni İle İptali ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, global alıcılar ile global satıcılar arasında bağlantı kurmayı amaçlayan yeni nesil mobil alışveriş platformu olan “…” üzerine yoğunlaşan bir … şirketi olup, 2010 senesinde kurulan “…” adresli …-ticaret platformu ile bugün 500 milyondan fazla kullanıcı, 1 milyondan fazla satıcı, 200 milyondan fazla ürün ve de 1 milyar dolardan fazla ciro ile dünyanın en büyük e-ticaret şirketleri arasında yer aldığını, faaliyetleri ile uyumlu olarak … markasını, dünyanın çeşitli ülkelerindeki marka ofislerinde tescil yoluyla koruma altına aldığını. müvekkilinin …sayılı … marka başvurusunun, davalının … numaralı … marka tescili nedeniyle kısmi olarak reddedildiğini, müvekkilinin davayı açmakta hukuki yararı olduğunu, davalının dava konusu tescilinin kapsadığı malların ve hizmetlerin tümü, müvekkilinin kurulduğu yıldan bu yana faaliyette bulunduğunu, ileride faaliyette bulunması muhtemel ve de ticari menfaatinin bulunduğu sektör ile aynı ve/veya doğrudan ilgili/ilişkili sektörler ile ilgili olduğunu, bu itibarla, müvekkilinin, davalının söz konusu malları ve hizmetleri kapsayan tescili aleyhine bu iptal davasını açmakta hukuki menfaati ve zorunluluğu bulunduğunu, dava konusu markanın tescil tarihinden itibaren beş yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen ve dava tarihinden geriye dönük olarak son 5 yıllık süre içerisinde kesintisiz olarak, davalı tarafından 6769 Sayılı SMK’nun 9. maddesi uyarınca kullanma olarak kabul edilen şekilde tescil kapsamındaki mal ve hizmetler için kullanılmamış olduğunu, bu nedenle 6769 Sayılı SMK’nın 9. 26.maddeleri ve geçici 4.maddesi uyarınca, davalıya ait … numaralı … markanın kapsadığı tüm mallar ve hizmetler için iptaline ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: …yılında …’da kurulan bir banka olduğunu, müvekkili şirketin, söz konusu holdingin bir parçası olup Türkiye’de … adı ile faaliyet gösterdiğini, Avrupa, Asya-Pasifik bölgesi, Kuzey ve Güney Amerika, Ortadoğu ve Afrika’da faaliyet gösteren … Grubu, dünyanın en büyük bankacılık ve finansal hizmetler kuruluşlarından biri olduğunu, müvekkili şirkete ait … kod numaralı “…” markasının 23.01.2001 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, davacı şirketin, dava dilekçesinde haksız ve hukuka aykırı surette, müvekkiline ait olan “…” markasının iptalini talep ettiğini, marka hükümsüzlüğü davaları için belirtilen 5 (beş) yıllık zaman dilimi geçirildiğinden bu davanın öncelikle usul yönünden zamanaşımı sebebi ile reddi gerektiğini, müvekkilinin aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil edilen “…” markasına ilişkin ayrıca sessiz kalma yolu ile hak kaybı oluştuğunu, davacının huzurdaki davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, kurum nezdinde tescilli bulunan … ibaresini içeren çok sayıda marka tescili bulunduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkilinin markasının varlığı sebebiyle kısmen reddedildiği hususunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, yalnızca müvekkiline ait markada WISH ibaresi söz konusu olmayıp, 3. kişiler tarafından tescil edilmiş başkaca WISH ibareli markalar da bulunduğunu, müvekkili tarafından … markasının kullanılmakta olup, bu davanın kötü niyetli bir şekilde ikame etmiş olduğunu, dava dosyasına sunulacak olan tüm deliller incelendiğinde … markasının ticari hayatta müvekkili tarafından ciddi bir pazar payı yaratacak şekilde kullanıldığının görüleceğini, bu bağlamda … markasının kullanılmadığı yönündeki davacı iddiasının gerçek dışı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nun 266.maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
22/02/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … tescil numaralı “…” markasının …, …, … ve … sınıflarda davalı adına tescil edilmiş olduğu, dava tarihi itibariyle, davalının … tescil numaralı “…” markasının tescil karar tarihi (23.01.2001) üzerinden beş yıl uzun bir süre geçmiş olduğu, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutuldukları, davalının ticari defterlerinin incelenmesinde, dava tarihinden 3 ay öncesinden 5 yıl geriye …tescil numaralı “..” markasının tescil edildiği sınıflarda kullanılmadığının görüldüğü, dava konusu…tescil numaralı “…” markasının tescilli olduğu sınıflarda Türkiye’de ciddi şekilde kullanmadığı tespit edilmekle markanın iptali şartlarının mevcut olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davanın açılmasını müteakip dava ve cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 Sayılı SMK’nun “Markanını kullanılması” başlıklı 9. maddesinde: “- (1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
(2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:
a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.
b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.
(3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.” hükmü yer almaktadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9.maddesi uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması, markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.
6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca kullanmama nedeniyle markanın iptali yetkisi Türk Patent Kurumuna aittir. Ancak bu hüküm SMK’nın 192/1.maddesi uyarınca kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe girecektir.
6769 Sayılı SMK’nun Geçici 4. maddesinde: (1) 26 ncı madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır.
(2) 26 ncı maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır.
(3) Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından Kuruma resen gönderilir.” hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla markanın kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin bu davaya bakma görev ve yetkisi davanın açıldığı tarih itibarıyla mahkememize aittir.
SMK’nın markanın kullanım külfetine ilişkin 9.maddesi hükmü hem geçmişte tescil edilen markalar için, hem de gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma yüklentisi getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait marka da kullanma külfeti veya yüklentisi altıntadır.
Kullanmama nedenine dayalı iptal davası açabilmek için hak düşürücü bir süre bulunmamaktadır. Önemli olan dava tarihinden geriye doğru tescil anına kadar beş yıllık sürenin dolmuş bulunmasıdır. Bu nedenle markanın tescil edildiği tarihten itibaren bu süre hesaplanacağı için dava süresindedir.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca, yargılama konusu markanın tescilli olduğu sınıflar yönünden kullanıldığını ispat yükü davalıdadır.
Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi yasa gereği olan davalının, kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Davalı kullanıma ilişkin kanıtları açık ve anlaşılabilir biçimde mahkemeye sunacaktır. Yoksa mahkeme veya davacı, markanın kullanılmadığını ispatlamayacaktır. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir hizmet sınıf için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir.
Kullanılmayan markaların iptal edilerek Marka Sicilinden silinmesi ve ticaret hayatına tekrar dahil edilmesinde, markayı tescil ettirmek isteyen kişi yada şirketlerin yararı olduğu gibi kamu yararı da bulunmaktadır.
Markanın kullanıldığını ispat yükü davalıda olup, davalı tarafça markanın tescil edildiği, sınıf/alt sınıflar için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlevine uygun olarak, anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanıldığının ispatı gerekir.
Markanın ciddi olarak kullanılıp kullanılmadığı yönünde bilirkişi heyetinden rapor alınmış, mali kayıtlar üzerinde inceleme yapılmıştır.
SMK hükümleri, mevzuat, mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: … tescil numaralı “…” ibareli markanın …, …, … ve … sınıflarda davalı adına tescil edildiği, dava tarihi itibariyle … tescil numaralı “…” markasının tescil tarihi (23.01.2001) üzerinden beş yıldan fazla bir süre geçtiği, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defterlerinin incelenmesinde; Dava tarihinden 5 yıl geriye … tescil numaralı “…” markasının tescil edildiği sınıflarda kullanılmadığının anlaşıldığı, davaya konu … tescil numaralı “…” markasının tescilli olduğu sınıflarda Türkiye’de ciddi şekilde kullanılmadığı tespit edilmekle markanın iptali şartlarının mevcut olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne, TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı ” …” ibareli markanın tüm mal ve hizmetler yönünden kullanmama nedeni ile iptaline, sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
DAVANIN KABULÜNE
1-TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı ” …” ibareli markanın tüm mal ve hizmetler yönünden kullanmama nedeni ile İPTALİNE, SİCİLDEN TERKİNİNE
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-80,70 TL ilam harcından, 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 54,40 TL başvuru harcı 54,40 TL peşin harç, 98,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.207,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır