Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/316 E. 2022/1 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/316
KARAR NO : 2022/1

DAVA : SMK- MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan SMK- Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin tekstil sektöründe bayan tesettür giyimi alanında “…” markası ile faaliyet göstermekte olduğunu, … numaralı tasarımın TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davalının müvekkil adına tescilli olan elbise tasarımlarından tescil belgesindeki 4 numaralı tasarımı taklit ettiğini, bu hususun … 1. FSHHM’nin … D.İş dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğunu, davalı eyleminin müvekkilin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, Mahkemece tasarım tecavüzünün oluşmadığı kanaatine varılması halinde dahi davalı yanın eyleminin haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğunun ortada olduğu, seri üretimde kesim işlemi tek tek yapılmayıp pastallar halinde yapıldığını, bu sayede kumaş firesi ve işçilik maliyetinin en aza indirildiğini, pastal kesimlerinde ortalama 100 kat serim yapılabileceğini ve bu kat sayısı ile asgari 1 veya 2 pastalda kesim yapıldığını, her pastalda 36, 38, 40, 42 ve tercihe göre 44 beden olmak üzere 5 ayrı bedende kesildiğini, basit bir hesaplamayla dahi sadece tek renk kumaştan bir pastal kesim yapıldığı düşünüldüğünde 500 adet ürün kesimi yapıldığını, davalının tasarım tecavüzü nedeniyle fazlaya ilişkin talep, hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla SMK 151/2/a maddesi uyarınca hesaplanarak şimdilik 500,00 TL maddi tazminat ve müvekkilinin, davalının haksız eylemleri nedeniyle manevi zarara uğradığından, 15.000,00 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 21/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:Müvekkilinin yaklaşık 20 yıldır tekstil alanında faaliyet gösteren, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yapan köklü ve kurumsal bir firma olduğunu, 01.12.2019 tarihinde delil tespiti kapsamında müvekkili şirketin mağazasında keşfe gelindiğini, yapılan incelemelerin akabinde müvekkiline ait mağazada 1 adet … etiketli ürünün davacı şirketin tescilli tasarımı olduğundan bahisle tutanak tutulduğu ve nihayetinde huzurdaki davanın ikame edildiğini, oysa tespit edilen ürün üzerinde müvekkilinin üretim veya satış noktasında herhangi bir dahilinin olmadığını, bu sebeple davanın müvekkiline değil … firmasına yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin mağazasında tespit edilen elbisenin müvekkilinin müşterilerinden … tarafından elbise kumaşının iyi olduğu belirtilerek, örnek olarak mağazaya getirildiğini, müvekkili şirket modelistlerinin mağaza sahibinden onay almaları gerektiğini belirterek dava konusu elbisenin geçici olarak mağazada bırakılmış olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber tasarım hakkına tecavüz olduğu kabul edilse dahi birbirine benzer yüzlerce modelin satışa sunulduğu bir piyasada tasarım hususunda kendisinden özel bir ihtimam göstermesi beklenemeyecek olan müvekkilinin söz konusu tasarımın davacıya ait olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiğinin beklenilmeyceğini, tecavüz eyleminde kusuru bulunmadığını, kaldı ki müvekkilini mağazasında tespit edilen ürün sadece 1 adet olup, bahse konu ürünle ilgili herhangi bir satış işleminin de gerçekleştirilmemiş olduğunu, davacının uğradığı bir zarar bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
… 1.FSHHM’nin … Değişik İş dosyası dosya arasına alınmış. HMK’nun 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
20/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle: … numaralı çoklu tasarımın 02-02 Locarno sınıfında tescil edilmiş olduğu, … 1. FSHHM’nin …D.İş dosyası kapsamında yapılan incelemede tespit edilen elbise tasarımı ile davacının … numaralı elbise tasarımının karşılaştırılması sonucunda her iki tasarımın ortalama algıdaki nihai kullanıcı tarafından ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davacının elbise modeli ile iltibas oluşturacak nitelikte olduğu, davacı adına tescilli olan … numaralı elbise tasarımı ile dava konusu elbise tasarımının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde iltibasa sebebiyet verecek benzerlik nedeniyle tasarım hakkına tecavüz koşullarının mevcut olduğunun kabul edilebileceği, tarafların iş yerlerinde ticari defterleri ile belgeleri üzerinde mali yönden yapılan incelemede davacının iş yerinde elbise modelleri üzerinde yapılan incelemede ve ticari defter kayıtları ile satış faturalarının tetkikinde; Mağazada takip açısından elbise modellerine göre kod numarası verildiği, ancak stok takibi açısından kod numarası verilerek satış faturalarına ve ticari defterlere kayıt yapılmadığı, dava konusu elbise modeline ait olduğu ifade edilerek ibraz olunan satış faturalarına göre, dava konusu elbise modelinin tasarım tescil tarihinden dava tarihine kadar olan dönemle sınırlı olmak kaydıyla, ortalama satış fiyatının 2019 yılında 140,00 TL ve 2020 yılında 200,00 TL olduğu, davalının ticari defter kayıtları ile ticari mal alışlarına ilişkin alış faturaları ve tüm ürünlerin satışına ilişkin satış faturalarının tetkiki neticesinde; Dava konusu elbise modeli üzerindeki etikette yazılı olan “…” firması ile ticari mal alışının ve borç-alacak ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmiş olup, üretimi yapılan ürünlerin cinslerine ve modellerine göre kod numarası verilerek stok takibi yapılmadığından, dava konusu elbise modelinin üretiminin ve satışının yapıldığının tespit edilemediği, ayrıca tespit esnasında dava konusu elbise modelinden mağazada satış reyonunda bulunmaması, sadece manken üzerinde 1 adet tespit edilmiş olması ve etiketinde yazılı olan …firması ile ticari mal alışının ve borç-alacak ilişkisinin olmaması ve üzerinde … etiketi bulunan elbise ile ilgili tanık beyanları da dikkate alındığında, kumaş numunesi olarak temin edilmiş olduğu, davalının üretimini ve satışını yapmadığı kanaatine varıldığı, söz konusu nedenlerden dolayı davacının SMK 151/2-a “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.” hükmü uyarınca maddi tazminat hesabı yapılamadığı, aksi kanaate varılması halinde, davacının maddi tazminat talebinin BK 50. ve 51.maddeleri çerçevesinde mahkemece takdir edilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacı adına TPMK nezdinde tescilli … numaralı ETB’ ne tecavüz edildiği iddiasına dayalı, belirsiz alacak davası hükümlerine göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 21/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, taraflara ait mali kayıtlar celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi; “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesi; “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesi; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümleri yer almaktadır.
Davalı tarafça: 01.12.2019 tarihinde delil tespiti kapsamında keşfe gelindiği, yapılan incelemelerin akabinde müvekkiline ait mağazada 1 adet … etiketli ürünün davacı şirketin tescilli tasarımı olduğundan bahisle tutanak tutulduğu, tespit edilen ürün üzerinde müvekkilinin üretim veya satış noktasında herhangi bir dahilinin olmadığı, mağazada tespit edilen elbisenin müvekkilinin müşterilerinden … tarafından elbise kumaşının iyi olduğu belirtilerek, örnek olarak mağazaya getirildiği, müvekkili şirket modelistlerinin mağaza sahibinden onay almaları gerektiğini belirterek dava konusu elbisenin geçici olarak mağazada bırakılmış olduğu beyan edildiğinden, bu hususta tanıklar … ve … dinlenmiştir.
Değişik İş dosyası, tanık anlatımları, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı çoklu tasarımın 02-02 Locarno sınıfında davacı adına tescil edildiği, … 1. FSHHM’nin … D.İş dosyasında yapılan incelemede; Tespit edilen elbise tasarımı ile davacının … numaralı elbise tasarımının karşılaştırılması sonucunda her iki tasarımın ortalama algıdaki nihai kullanıcı tarafından ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davacının elbise modeli ile iltibas oluşturacak nitelikte olduğu, davacı adına tescilli olan … numaralı elbise tasarımı ile dava konusu elbise tasarımının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde iltibasa sebebiyet verecek benzerlikte olduğu, ancak delil tespiti esnasında davaya konu elbise modelinden davalı şirkete ait mağazanın satış reyonunda bulunmadığı, sadece manken üzerinde 1 adet tespit edildiği ve etiketinde “…” yazılı olduğu, yargılama esnasında bilirkişilerce yapılan incelemede, davalı şirket ile … firması arasında ticari mal alışının ve borç-alacak ilişkisinin bulunmadığı ve üzerinde … etiketi bulunan elbise ile ilgili tanık beyanları da dikkate alındığında kumaş numunesi olarak temin edilmiş olduğu, davalının üretimini ve satışını yapmadığı kısacası davalı tarafça, davacının tasarım tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz edildiğinin kanıtlanamadığı kanaatine varıldığından , davanını reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN REDDİNE,
1-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile artan 184,01 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır