Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/31 E. 2022/144 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/31
KARAR NO : 2022/144

DAVA : FSEK- TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 03/10/2013
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK – Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, davalı …’ün “…” isimli albüme adını veren müzik eserinin bestesinin %70’inin hak sahibi olduğunu bestenin kalan % 30’u ile sözlerinin …’e ait olduğunu, diğer davalı … Tic. A.Ş.’nin sahibi olduğu … isimli alışveriş sitesinde ve firmaya ait … markalı ürünlerin televizyonlarda da aylarca yer bulan reklam filminde, “…” adlı eserin işlenerek ve senkronize edilerek kullanıldığını, müvekkilinden anılan kullanım için herhangi bir izin alınmadığı ve kullanıma karşılık bir ödemede bulunulmadığını, müvekkili tarafından davalı sanatçıya verilmiş olan iznin, eserin albümde okunması ile radyoda, televizyonda, dizilerde ve sinema filmlerinde kullanılmasına yönelik olup, reklam müziği olarak kullanım ve internet yoluyla piyasaya arzı kapsamadığını, söz konusu filmin … üzerinden izlenebilir olduğunu ve milyonlarca kişi tarafından izlendiğinin tespit edildiğini, bu filmde yer almasına karşılık davalılardan …’ün yüksek bir ücret aldığını, diğer davalı … Tic. A.Ş.’nin ise popüler olan kampanya sayesinde, ürün satışından yüksek miktarda gelir elde ettiğini, FSEK ve BK’nın ilgili hükümlerine aykırılık teşkil eden bu haksız kullanımın sonlandırılmasını ve müvekkilinin zararının tazmin edilmesi için 25.01.2013 tarihinde davalılara ihtarname gönderildiğini ancak ihlalin sonlandırılmadığını, açıkladıkları sebeplerle; müvekkilinin %70 hak sahibi olduğu “…” isimli müzik eserinin, davalılarca izinsiz olarak reklam kampanyası ismi ve reklam müziği olarak kullanımından ve internetle yayınlanmasından dolayı FSEK 68. maddesi gereğince izin alınsa idi ödenecek olan tutarın 3 katı tutarında tazminata mahsuben şimdilik 500 TL, davalıların bu kullanım sonucunda elde ettikleri gelirlerden FSEK 70. madde gereğince şimdilik 500 TL, davalıların eylemlerinin aynı zamanda haksız fiil oluşturduğundan, müvekkilinin uğradığı zararlara mahsuben B.K. 49. maddesi gereğince şimdilik 500 TL olmak üzere toplamda 1.500 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, fazlaya dair hakların saklı tutulmasına, alacaklarına ihtarname tarihinden itibaren ticari reeskont faizi işletilmesine, bu kullanım nedeni ile manevi hakları ihlal edilen müvekkili için 50.000 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, fazlaya dair haklar saklı tutularak ve alacaklarına ihtarname tarihinden itibaren ticari reeskont faizi işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin bu davada pasif dava ehliyetinin bulunmadığını, youtube yüklemesini yapanının müvekkili şirket olmadığını, www…..com adlı sitede ve televizyonlarda bu reklam filminin yer almadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının, 04.02.2011 tarihli muvafakatname ile davaya konu eserin internet ve her türlü dijital ortamlar içerisinde yayımlanmasına muvafakat ettiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, müvekkiline verdiği muvafakatname ile eserin yayınlanmasını, çoğaltılmasını, dağıtılmasını, internet ve her türlü dijital ortamlar içerisinde yayınlanmasına izin verdiğini ancak davacının bahsettiği şekliyle müvekkilinin bilgisi dahilinde olan bir kullanımın söz konusu olmadığını, …’da yayınlanan videonun bir reklam filmi olmayıp müvekkilinin muvafakatname ile izin aldığı esere ait klip çekiminin perde arkası görüntüleri olduğunu, … reklamında hiçbir şekilde eserin kullanılmamış olduğunu ayrıca videoları yükleyen kişinin de müvekkilinin olmadığını, davacının taleplerinin fahiş ve haksız olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalılar arasında halen derdest olan … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası ile müvekkilinin %70 oranında eser sahibi bulunduğu “…” isimli müzik eserinin, davalılar tarafından izinsiz olarak, reklam filmi müziği şeklinde kullanılmak sureti ile davalı … Tic. A.Ş.’ye ait ….com internet sitesinde yayınlanması neticesinde, FSEK 68. ve 70. maddeler gereğince maddi tazminat ve FSEK 15. maddenin ihlal edilmesi nedeni ile de manevi tazminat talep edildiğini, açılan davada hesaplanacak tazminat tutarları bilinmediğinden, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile FSEK 68. madde gereğince 3 katı tazminat tutarı için 500 TL, FSEK 70. madde gereğince 500 TL ve B.K.nun 49. maddesi gereğince de 500 TL maddi tazminat talep edildiğini, dava açılmasından önce her iki davalıya hitaben … 57.Noterliğinin … tarih ve .. yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek maddi ve manevi tazminat talep edildiğini, ihtarnamenin davalılara 29.01.2013 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiğini ve ihtarname ile tanınan 3 günlük ödeme süresinin 01.02.2013 tarihinde sona erdiğini, her iki davalının da 02.02.2013 tarihi itibarıyla temerrüde düştüklerini, … 1.FSHHM’de görülen davada varılan aşamada, davalı … Tic. A.Ş. yönünden, asıl davada davanın ıslahının yapıldığını, ancak bir davada bir kez ıslah yapılabileceği yönündeki yasal düzenlemeler, Yargıtay kararları ve her iki davalı yönünden ve son bilirkişi raporlarında artık birbirini teyid eden rakamlar ortaya çıkmış olduğundan, fazla hesaplanan tutarın da aynı dava kapsamında hüküm altına alınabilmesi için bu ek davayı açma ve birleştirme talebinde bulunmak zorunluluğunun doğduğunu, bu davanın … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …E. sayılı davası ile birleştirilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 141.885,89 TL ek tazminatın, FSEK 68. maddesi gereğince davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … Tic. A.Ş. yönünden ek tazminat taleplerinin 56.265,98 TL olduğunu neticeten davaların bileştirilmesi sonucunda, FSEK 68. madde gereğince 142.885,89 TL ve B.K. gereğince 500 TL maddi tazminat ile asıl davada talep ettikleri 50.000 TL manevi tazminatın, davalıların temerrüt tarihi olan 02.02.2013 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydıyla birleşen davanın zaman aşımına uğradığını, … 1. FSHHM’nin …E sayılı davasında anılan 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; müvekkili şirketin dava konusu uyuşmazlık bakımından kusurunun bulunmadığını ve müvekkili şirkete kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığını, bilirkişi heyetinin bu tespitinin yerinde ve hukuka uygun olup ayrıca bu sebeple bilirkişi raporunda müvekkili şirket yönünden hiçbir hesaplama yapılmadığı gibi raporda sadece diğer davalı … yönünden hesaplama yapıldığını, öncelikle davanın esasına ilişkin incelemeye geçilmeksizin davanın zamanaşımına uğradığı yönündeki usule ilişkin itirazlarının kabulüne ve bu vesile ile davanın usulden reddine, usule ilişkin itirazlarının mahkemece kabul edilmemesi halinde müvekkili şirketin, dava konusu uyuşmazlık bakımından kusurunun bulunmadığının birleşen ek davaya dayanak gösterilen 01.10.2020 tarihli bilirkişi raporu ile tevsik edildiğini ve müvekkil şirketin somut olayda tazminat sorumluluğunun bulunmadığı dikkate alınarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Asıl dava dilekçesinde de iddia edildiği üzere dava konusunun; haksız fiil ve eylemler sonucu açılan maddi – manevi tazminat talepli alacak davası olduğunu, FSEK 70/2.maddesi uyarınca tazminat istemlerini B.K. 72 madde hükmü gereği birleşen dava zamanaşımına uğradığını, zira birleşen davada davacının 2011 yılında kullanıldığını ileri sürdüğü eserinden dolayı açılmış tazminat taleplerine ilişkin olduğunu, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …E – … K ve 12.03.2021 tarihli kararı ile mahkemenin 2021/31 Esas sayılı davası ile birleşen ek dava yönünden zamanaşımı itirazlarını süresi içerisinde sunduklarını, somut uyuşmazlıkta 2011 yılında hak ihlali yapıldığı iddia olunan eser için 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin 66/e bendi uyarınca zamanaşımı süresi 8 yıl olduğunu, bu sebeplerle zamanaşımı nedeni ile ek davanın usulden reddinin gerektiğini, ek dava bakımından; haksız fiil niteliğindeki mali hak ihlallerine ilişkin açılacak davalarda uygulanacak olan zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu sebeple davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle esastan reddinin gerektiğini, izah ettikleri nedenlerle mahkemece resen dikkate alınacak gerekçelerle davanın esasına ilişkin incelemeye girmeksizin davanın zamanaşımı itirazları sebebi ile usulden reddini, müvekkilinin dava dosyasındaki 7 rapordan anlaşılacağı üzere kusurunun bulunmaması sebebi ile ek davaya dayanak gösterilen 01.10.2020 tarihli bilirkişi raporundaki maddi hatalar ve dosyadaki tüm raporlarla çelişmesi sebebi ile ek davaya dayanak olarak gösterilmesinin hukuka aykırılık teşkil edeceğinden davanın esastan reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
27/10/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dava konusu eserin, muvaffakatname ile alınan izinler dışında kalmadığı, dava konusu eserin … reklam filminde kullanılmadığı, kullanılmış olsaydı bile muvaffakatnamede yer alan “internet ve her türlü dijital ortamlar içerisinde yayımlanmasına, ticaret mevkiine konulmasına, umuma arz edilmesine, radyo – televizyon – dizi – sinema filmlerinde kullanılmasına, karışık yapımlar içerisinde kullanılmasına, …, …, … ve diğer meslek birlikleri nezdinde doğacak haklarımın saklı kalması şartı ile muvafakat ederim.” açıklama ile eserin kullanım sonucu elde edilen gelirden değil meslek birliklerinin belirlediği telif hakları oranında talepte bulunabileceği belirlendiği, davalı …’ün yer aldığı … reklam filminde davacı …’nün hak sahibi olduğu “…” adlı şarkının kullanılmadığı, reklam film müziği olarak dava konusu eserin dışında farklı bir eserin kullanıldığı tespit edildiği, İnternet aracılığı ile yüklenen görüntülerin reklam filmi değil reklam filmi çekimleri sırasında kaydedilen kamera arkası görüntülerinden oluşan, kim yada kimler tarafından montajlanıp internet ortamına yüklendiği belli olmayan bir video olduğunun belirlendiği bildirilmiştir.
17/03/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalılar …’ün ve …’un, davacı …’ye ait (%70 haklarına sahip olduğu) eseri sözleşme dışı ve ticari amaç güden bir reklam faaliyeti kapsamında kullanıldığı, yani ticari çıkarları doğrultusunda kullandıkları, bu yönde eser sahibine herhangi bir başvuru yapılmadığı, sanatçı ismi (…) önde gibi gözükse de sanatçının seslendirdiği birçok şarkı olmasına rağmen bunlar arasından sadece ve bütün reklam çekimlerinde davaya konu “…” adlı eserin kullanılıyor olması davacının talebini haklı kılmakta olduğu, tüm reklam iletişiminde eserin ternel unsur olarak kullanıldığı ve hatta eser (…) adıyla internet ortamında özel bir butik açıldığı, eserin bu kullanım şekli itibarıyla davacı … tarafından kendi markası ile bütünleştirildiği, dolayısıyla aynı eserin başka markalar tarafından kullanılmasının önünün kapatıldığı, eserin markaya münhasır duruma geldiği kanaatinde olduklarını, normal uygulamalarda reklam kapsamında kullanılan şarkılar için söz yazarı ve besteciden izin alınıp telif bedellerinin karşılıklı olarak görüşüldüğü ve sözleşmeye bağlandığı, dolayısıyla eser sahiplerinin eserlerine istedikleri değeri biçmeleri her ne kadar kendi uhdelerinde olsa dahi, bu tür sözleşmelere konu şarkının bedelinin belirlenmesinde şarkının popülaritesinin, ürün ile olan uyuşumunun ve kullanım şeklinin belirleyici olduğu, müzik albümlerinde telif bedelinin piyasa toptan satış bedeli üzerinden %8 oranında pay alınarak hesaplandığı heyetlerince bugüne kadarki tecrübeleriyle sabit olduğu, bu dosyada (davalı) firma …’un veya (davalı) muhatap sanatçı …’ün elde ettiği gelir üzerinden bir hesaplama yapılabileceği, bundan hareketle de davacının sözleşmedeki muhatabı davalı …’ün davaya konu izinsiz kullanımdan elde ettiği gelir baz alınarak, bu gelir üzerinden eser sahibi davacıya %8 ile %15 arasındaki payın tazminat tutarı olarak hesaplanabileceği, bunun için davalı …’ün davaya konu izinsiz kullanımdan elde ettiği geliri sözleşme, ödeme dekontu vb dayanaklarıyla birlikte resmi olarak deklere etmesi gerekeceği, bu toplam gelir tutarı üzerinden bulunacak tazminat talebinin yerinde olacağını ve FSEK 68. madde gereğince tazminat tutarının 3 ile çarpılarak davacıya ödenmesi gereken toplam tazminat tutarının belirlenmesinin yerinde olacağı takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
10/02/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalı …Ticaret A.Ş.’ye ait defter ve belgeleri VUK ve TTK açısından doğru tutulduğu, açıklamalar ışığında defter ve belgelerin davalı adına delil olma vasfını taşımakta olduğunun Mahkemenin takdirinde olduğu, 2011 ve 2012 yılları gelir tablosu çalışması sonunda dava konusu satışlarından dolayı 335.608,87 TL faaliyet karı elde ettiği, 335.608,87 TL faaliyet karının %8 – %15 ortalamasının 77.190,04 TL ortalaması =38.595.02 TL’nın tazminata esas olabileceği, davalı … – …Tic. Ltd.Şti’ne ait defter tasdiklerinden 2011 ve 2012 defteri kebir açılış tasdiği , 2011 yılı envanter defteri kapanış tasdiği yaptırılmamış olduğundan davalı adına delil olma vasfının olup olmadığının Mahkemenin takdirinde olduğu, 2011 yılında dava konusu ile gelir beyanı olmadığı, 2012 yılları gelir tablosu çalışması sonunda dava konusu satışlarından dolayı 53.762,24 TL faaliyet geliri elde ettiği, 53.762,24 TL faaliyet karının %8-%15 ortalamasının 12.365.32 TL ortalaması = 6.182,66 TL ‘nın tazminata esas olabileceği bildirilmiştir.
08/09/2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: DAVALI … (…) İÇİN YAPILAN HESAPLAMA: Davacının FSEK 68/1 maddesine dayandırılan talepleri yönünden: Davalının … markalı ürünlerin satışından elde ettiği toplam gelir: 9.032.910,00-TL
9.032.910,00 TL %8 = 722.632,80 TL
9.032.910,00 TL %15 = 1.354.936,50 TL toplam 2.077.569,30 TL /2 ortalaması = 1.038.784,65 TL Davacının hak sahipliği oranı: %70 1.038.784,65 TL %70 = 727.149,26 TL davacının FSEK 68/1 maddesi gereğince …’tan talep edebileceği tazminat tutarı olup ilgili yasa maddesi gereğince bu tutarın 3 katı tazminat talebi söz konusu olmakla takdir mahkemeye ait olmak üzere, 3 katı tutarında tazminat; 2.181.447,77 TL, olduğu, davacının FSEK 70/3 maddesine dayandırılan talepleri yönünden: Davalının … markalı ürünlerin satışından elde ettiği net faaliyet karı 335.608,87 TL, davacının hak sahipliği oranı: %70, 335.608,87 TL, %70 = 234.926,21 TL olduğu, DAVALI … İÇİN YAPILAN HESAPLAMA: Davacının FSEK 68/1 maddesi dayandırılan talepleri yönünden: Davalı …’ün bu kullanım nedeniyle elde ettiği toplam gelir: 591.660,00 TL
591.660,00 TL %8 = 47.332,80 TL
$91.660,00 TL %15 = 88.749,00 TL toplam 136.081,80 TL/2 ortalaması = 68.040,90 TL davacının hak sahipliği oranı: %70, 68.040,90 TL %70 = 47.628,63 TL davacının …’den FSEK 68/1 maddesi gereğince talep edebileceği tazminat tutarı olup ilgili yasa maddesi gereğince hu tutarın 3 katı tazminat talebi söz konusu olmakla , takdir mahkemeye ait olmak üzere, 3 katı tutarında tazminat; 142.885,89 TL olduğu, davacının FSEK 70/3 maddesine dayandırılan talepleri yönünden: davalının dava konusu eseri hukuka aykırı olarak kullanımı nedeniyle elde ettiği net faaliyet karı: 53.762,24 TL davacının hak sahipliği oranı: %70 53.762,24 TL %70 = 37.633,57 TL olduğu bildirilmiştir.
09/02/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … ile … arasında, sanatçının …’un reklam yüzü olması konusunda bir anlaşma yapıldığı, davacı eser sahibinin bestesini yaptığı “…” adlı şarkının klibinin sahne arkası görüntülerinden faydalanılarak oluşturulan videonun reklam niteliğinde olduğu, davacı eser sahibi tarafından verilen muvaffakatnamenin, anılan reklam videosundaki kullanımı kapsadığı, muvafakatnameden bu tipten kullanımlara dair iznin davalı icracı değil, yapımcıya verildiği eğer yapımcıdan izin alındı ise söz konusu kullanımın hukuka uygun kabul edilmesi gerektiği, eser sahibine, reklam filminden elde edilen gelirin %8 ila %15 arasındaki bir payın tazminat olarak ödenmesi gerektiği, dava dosyasında yer alan dökümlerden, davalılardan …’a ait … “… Butiği” adı altında yapılan satışların 2011 yılında 308.953,85 TL olduğu, 2012 yılında ise anılan isim altında herhangi bir satışın bulunmadığının anlaşıldığı, davaya konu olaya münhasır olarak yapılan hesaplamada … yönünden tazminat tutarının, FSEK 68/1 maddesi uyarınca 74.612,36 TL, FSEK 70/3 maddesine göre ise 12.007,55 TL olacağı, diğer davalı … yönünden ise bir tazminat hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığı, zira …’ün davalı yana sadece 2012 yılında fatura keşide ettiği anlaşılmakla, 2012 yılında satışı söz konusu olmayan ürünler için gelir elde edilmesinin mümkün olmayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
31/10/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dava konusu uyuşmazlıktaki “…” isimli yaratımın FSEK 3 maddesi anlamında musiki eseri olduğu, davacının … isimli bestenin %70 i oranında ortak eser sahibi olduğu, davaya konu kullanımın davacının mali haklarından FSEK 21 ve 23 maddeleri manevi haklardan FSEK 15 maddesinde düzenlenen eser sahibi olarak tanıtılma” hakkının ihlali sayılabileceği, davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden; FSEK 68 maddesi çerçevesinde 49.000 TL X 3 = 147.000 TL bedel ila FSEK 70 maddesi çerçevesinde tespit edilen 37.633,57-TL arasında seçim yapmak durumunda olacağı, izinsiz kullanım sırasında davacının davaya konu eserin bestecilerinden biri olarak gösterilmemesi nedeniyle davacının manevi haklarından FSEK 15 maddesinde belirtilen eser sahibi olarak belirtime hakkının ihlal edildiği, manevi tazminatın türü ve miktarını tayin hakkının Mahkemeye ait olacağı bildirilmiştir.
03/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı eser sahibinin bestesini yaptığı “…” adlı eserin video klibinin klip arkası görüntülerinden oluşturulan videonun reklam niteliğinde olduğu ve bu görüntüler esnasında senkronize bir şekilde “…” eserinin altta fon müziği ve kampanya adı olarak kulanıldığı, davacı eser sahibi tarafından verilmiş olan muvafakanamenin …’e albüm öncesi verilen albümün uygun mecralarda kullanılması konusunda izin vermeyi içeren bir muvafakatname olduğu, eserin reklam amacıyla kullanılmasını kapsamadığı dolayısıyla davacının mali haklarının ihlal edildiği, davacı …’nün, açık kaynaklara bakılarak yapılan tespit sonucunda … (…)’ne üye olduğu, 08.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda yer alan 47.628,63 TL bedelin faaliyet karı üzerinden hesaplandığı, faaliyet karı ise elde edilen satış bedeli veya hasılat üzerinden belirli gider kalemlerinin düşülerek safileştirilmiş hali olduğu, safileştirme işlemi sonucunda faaliyet zararla da sonuçlanabileceği, bu durum hizmeti verenin herhangi bir bedel tahsil edemeyeceği sonucu doğurabileceği, bu itibarla, rayiç bedelin faaliyet karı üzerinden hesaplanamayacağı kanaati oluştuğu, 31.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda yer alan 49.000,00 TL rayiç bedelle ilgili olarak, Faaliyet Giderlerinden yola çıkarak herhangi bir satış bedeli hesaplanamayacağı, satış bedeli olmayan bir bedelin de rayiç bedel sayılamayacağı kanaatine varıldığı, 09.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda yer alan 74.612,36 TL bedelin satış hasılatı üzerinden ve 08.09.2016 tarihli ilk bilirkişi raporu tespitlerindeki rayiç bedelin ve satış bedelinin üzerinden hesaplandığı ve doğru olduğu kanaatine varıldığı, reklam filmlerinin süre olarak çok kısa olmaları mecburiyeti nedeniyle eser sahiplerinin isimlerinin belirtildiği bir jenerik bölümüne yer verilemediğinden, davacının bu nedenle, takdir mahkemeye ait olmak üzere, manevi tazminat talebinin uygun olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
01/10/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacıya ait “… ” in eser vasfında olduğu, davacının maddi ve manevi haklarının ihlal edildiği, davacının … isimli bestenin %70 oranında ortak eser sahibi olduğu, davacının, her iki tazminattan birini seçmek zorunda kalırsa taleplerinin FSEK 68 maddesi olduğu, maddi tazminat yönünden, FSEK 68 maddesi uyarınca 142.885,89 TL FSEK 70/2 maddesi uyarınca 37.633,57 TL olduğu, izinsiz kullanım sırasında davacının davaya konu eserin bestecilerinden biri olarak gösterilmemesi nedeniyle davacının manevi haklarından FSEK 15 maddesinde belirtilen eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlal edildiği, manevi tazminatın türü ve miktarını tayin hakkının mahkemeye ait olacağı bildirilmiştir.
15/06/2022 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dava konusu uyuşmazlıkta … isimli yaratımın FSEK 3 maddesi anlamında musiki eseri olduğu, davacının … isimli bestenin %70’i oranında ortak eser sahibi olduğu, davaya konu kullanımın davacının mali haklarından FSEK 21 ve 23 maddeleri manevi haklardan FSEK 15 maddesinde düzenlenen eser sahibi olarak tanıtılma hakkının ihlali sayılabileceği, davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden; FSEK 68 maddesi çerçevesinde 49.000 TL x 3= 147.000 TL, toplam 270.419,59TL bedeli davalılardan TBK 61 maddesi uyarınca müteselsilen talep edilebileceği, izinsiz kullanım sırasında davacının davaya konu eserin bestecilerinden biri olarak gösterilmemesi nedeniyle davacının manevi haklarından FSEK 15 maddesinde belirtilen eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlal edildiği, manevi tazminatın türü ve miktarını tayin hakkının mahkemeye ait olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce 31/10/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava: Davacının, davalı …’ün “…” isimli albüme adını veren müzik eserinin bestesinin %70’inin hak sahibi olduğu, bestenin kalan % 30’u ile sözlerinin …’e ait olduğu, davalı … Tic. A.Ş.’nin sahibi olduğu … isimli alışveriş sitesinde ve davalıya ait … markalı ürünlerin televizyonlarda da aylarca yer bulan reklam filminde, “…” adlı eserin işlenerek ve senkronize edilerek kullanıldığı, davacıdan anılan kullanım için herhangi bir izin alınmadığı ve kullanıma karşılık bir ücret ödenmediği iddiasına dayalı; FSEK 68. maddesi gereğince izin alınsa idi ödenecek olan tutarın 3 katı tutarında tazminata mahsuben fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL, davalıların bu kullanım sonucunda elde ettikleri gelirlerden FSEK 70. madde gereğince şimdilik 500 TL, davalıların eylemlerinin aynı zamanda haksız fiil oluşturduğundan, davacının uğradığı zararlara mahsuben B.K. 49. maddesi gereğince şimdilik 500 TL olmak üzere toplamda 1.500 TL maddi tazminatın ve 50.000 TL manevi tazminatın, ihtarname tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili 21/02/2018 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Asıl ve birleşen davada dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, 5846 Sayılı FSEK hükümleri, Mahkememizce itibar edilen 31/10/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından:
FSEK kapsamındaki uyuşmazlıkta dava konusu fikri ürünün “eser” niteliği taşıyıp taşımadığı re’sen araştırılmalıdır. FSEK’in 1/B maddesinde öngörülen tanım dikkate alındığında bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsuru haiz olması gerekir. Bunlardan ilki, fikir ve sanat ürününün “sahibinin hususiyetini taşıması”, ikincisi ise “kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması” dır. Doktrinde bu unsurlardan ilkine “sübjektif unsur” veya “esasa ilişkin şart”, ikincisine ise “objektif unsur” veya “şekle ilişkin şart” denilmektedir. Subjektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilebilmesi için bu ürünün onu meydana getiren kişinin “hususiyetini” taşıması gerekmektedir. Başka bir deyişle eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır. Objektif unsur gereğince bir fikir ve sanat ürününün hukuk alanında korunmayı hak edebilmesi için sahibinin hususiyet arz eden fikri çabasının somut neticesi olması gerekir. Başka bir deyişle bu fikri çaba gözle görülebilir, elle tutulabilir, kulakla duyulabilir, kısaca algılanabilir olmalıdır. Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer. Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK’te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir. FSEK’te eser formatları olarak; İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinama eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır.
FSEK 68. maddesi hükmüne göre: (Değişik: 23/1/200S-5728/137 md.) “Eseri, İcrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.”
FSEK 68.maddesi kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir. Yargıtay İçtihatlarına göre; “…Eser sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız fiil olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir. Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi,,ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel, bunun faizi 68. madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır.” Ayrıca rayiç bedelin tespitine ilişkin taraflar arasında daha önceden yapılmış bir sözleşme, teklif var ise başka bir deyişle rayiç bedel somuta indirgenmiş ise rayiç bedelin tespiti taraflar arasındaki sözleşme, teklif vs. ile tespit edilecektir.
Mahkememizce itibar edilen 31/10/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere: Davaya konu “…” isimli yaratımın, FSEK 3 maddesi anlamında musiki eseri olduğu, musiki eserinin bestecisinin güftecisinden, güftecisinin de bestecisinden bağımsız olarak kendi bestesi veya güftesi ile ilgili bağımsız dava açma hakkına haiz olduğu, sunulan “…” isimli albüm kartonetinde; dava konusu ““…” isimli musiki eserin, bestesinin davacı ile dava dışı …’e ait olduğu, …’in; davaya konu bestenin %70’nin sahibinin davacı olduğuna dair 24/04/2014 tarihli noter beyanı ile davacının davaya konu albüm için albüm yapımcısına verdiği muvafakatname birlikte değerlendiriliğinde: FSEK 11.maddesindeki karine çerçevesinde “…” isimli musiki eserin, besteci sıfatıyla ortak eser sahibi olarak %70 eser sahibinin davacı olduğu anlaşılmıştır.
HAK İHLALİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME
Sunulan CD bilirkişi heyeti tarafından incelenmiş: Ekranda, ….com ve … ibareleri yer alırken davalı …’ün “…”…” isimli şarkının, … tarafından icra edildiği video klibi devam ederken ….com ve … ibarelerinin ekranda sürekli yer aldığı görülmüştür.
Vaki kullanımın ….com ve … ürününün reklamı olduğu, söz konusu reklamda video klip görüntülerinin yer almasının dava konusu içeriğin reklam olduğu gerçeğini değiştirmediğini, bununla birlikte söz konusu kullanımın, davalıların iddia ettiği şekliyle davacının verdiği muvafakatname kapsamında hukuka aykırı bir kullanım olmadığı iddiasının değerlendirilmesinde: 04.02.2011 tarihli “Eser Sahibi Muvafakatname” isimli belge içeriğinde; ” Aşağıda müziği tarafıma ait olan eserlerimin … tarafından adı daha sonra belirlenecek yapım içerisinde okunmasına, Seyhan Müzik tarafından kaset-cd-vod-dvd-klip-remix-diğer versiyonlar vs her türlü görüntülü görüntüsüz ses taşıyıcılarında taşınmasına, yayımlanmasına, çoğaltılmasına, yer sayı ve süre ile sınırlandırlmamış bir biçimde yurt içinde ve yurt dışında yayımlanmasına, çoğaltılmasına, dağıtılmasına, intemet ve her türlü dijital ortamlar içerisinde yayımlanmasına, ticarst mevkiine konulmasına, umuma arz edilmesine, radyo-televizyon-dizi-sinema filmlerinde kullanılmasına … ve diğer Meslek Birlikleri nezdinde doğacak haklarımın saklı kalması şartı ile muvafakat ederim.
ESERLER

İlk satırı: Seversen Yanılmadan
korkmadan korunmadan” ibarelerin yer aldığı görülmüştür.
04.02.2011 tarihli Muvafakatname: Fonogram yapımcısı Seyhan Müziğe verilen albüm öncesi albümde ve albüme uygun mecralarda kullanılmasına izin verilmesini içeren bir muvafakatname olup, muvafakatnamenin eserin reklam amacıyla kullanılmasını kapsamadığı açıktır. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden; davalı …’e eserin kullanım yetkisinin Seyhan Müzik tarafından değil davalı … tarafından verilmesinin de, söz konusu muvafakatnamenin Seyhan Müziğe verildiği için mümkün değildir. Ayrıca davalılar söz konusu reklamdan haberdar olmadıklarını ileri sürmüşlerse de, davalı … tarafından ibraz edilen 30.09.2011 tarihli sözleşmeye göre davalıların reklam filmi üzerinde anlaşma yaptıkları görülmüştür.
Eser sahibinden izin alınmaksızın, bir eserin reklam içinde seçilen görüntü arkasına döşenmek suretiyle kullanılmasının; FSEK 21 ve 23 maddeleri anlamında mali hakların ihlali sayıldığı kanaatine varılmıştır.
MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME
Davacı, maddi tazminat talebini hem FSEK’e hem de haksız rekabete dayandırmıştır. FSEK’te düzenlenen sözleşme dışı kullanımın, haksız fiil ve haksız rekabetin özel halini oluşturduğunda burada taleplerin yarışması söz konusudur. Taleplerin yığılması söz konusu değildir. Bu nedenle maddi tazminatın FSEK hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı hem FSEK 68, hemde 70/2 maddelerine dayalı maddi tazminat talep etmiştir. Yargıtay içtihadlarına göre hem FSEK 68, hem de FSEK 70/2 veya FSEK 70/3 maddeleri kapsamında maddi tazminat talep edildiğinde; talep edilen toplam bedelin anılan seçenekler uyarınca istenebilecek “en çok bedelle” sınırlıdır. Dolayısıyla davacının bu taleplerinden hangisi yüksek ise, en yükseğine hükmedilmelidir. Bu çerçevede davacı, FSEK 68 ve FSEK 70/2 maddeleri çerçevesinde hesaplanacak tazminattan birisini seçmek durumundadır.
FSEK 68/1 maddesi hükmüne göre; eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir. FSEK 68. madde kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için, mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir.
Yine Yargıtay içtihadlarına göre; Eser sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız fii olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir. Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedelin, bunun faizi 68. madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır, ayrıca rayiç bedelin tespitine ilişkin taraflar arasında daha önceden yapılmış bir sözleşme, teklif var ise başka bir deyişle rayiç bedel somuta indirgenmiş ise, rayiç bedelin tespiti taraflar arasındaki sözleşme, teklif vs. ile tespit edilecektir.
Taraflarca emsal rayiç bedel veya emsal sözleşme sunulmamakla birlikte, davalılar arasında davaya konu reklam için yapılan sözleşmede; davalı …’e, diğer davalı şirket tarafından prodüksiyon masraflarının karşılanması amacıyla 167.000 TL’ye kadar ödeme yapılacağı hususu düzenlenmiş olup, gerek bu sözleşme gerek sektörel uygulama ve gerekse dava konusu eserin beğeni ölçüsü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlal adedi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı ve ayrıca bestenin reklamda kullanılmasından sonra reklamla beste bütünleşip bestenin başka bir reklamda kullanılması ihtimali oldukça azaldığından, emsal bedelin; müzik eserinin bestesinin tamamı için 70.000 TL olabileceği, bestenin %70’i davacıya ait olmakla davacının talep edebileceği bedelin bu rakamın %70’i olan 49.000 TL olduğu, FSEK 68. maddesi hükmü gereğince davacının bu bedelin 3 katını yani 49.000 TL X 3 = 147.000 TL talep etme hakkının olduğu kanaatine varılmıştır.
FSEK 70/2 madde hükmüne göre; mali hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere müteallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir. FSEK 70 maddesi çerçevesinde maddi tazminat hesaplandığında ise bu maddede tazminat fiili zarar ve yoksun kalınan karı ifade eder. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan mali inceleme sonucu düzenlenen 08.09.2016 tarihli ek bilirkişi raporuna göre; davalının dava konusu eseri hukuka aykırı olarak kullanması nedeniyle elde ettiği net faaliyet karının 53.762,24 TL olması dikkate alındığında bu bedelin %70 i olan 37.633,57 TL’nin FSEK 70/2 maddesi çerçevesinde talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
FSEK 68. madde çerçevesinde 49.000 TL X 3 = 147.000 TL bedel ile FSEK 70 maddesi çerçevesinde tespit edilen 37.633,57-TL dikkate alındığında: Davacının maddi tazminat talebini ” en çok bedele” göre isteyebileceği bilinmekle, FSEK 68.maddeye göre belirlenen 49.000 TL rayiç bedelin 3 katı olan (49.000 x 3 = 147.000 TL ) 147.000 TL’nin; (asıl ve birleşen davada talep edilen miktarlar dikkate alınarak asıl davada FSEK 68.maddeye göre 1.500 TL birleşen davada FSEK 68.maddeye göre 142.885,89 TL olmak üzere toplam 144.385,89 TL den asıl – birleşen davada davalı … sorumlu olmak üzere ) 02.02.2013 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN
Davacı, manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının hangi manevi hakkının nasıl ihlal edildiği davacı tarafından belirtilmemiş olmakla birlikte, vaki izinsiz kullanım sırasında davacının, davaya konu eserin bestecilerinden biri olarak gösterilmemesi nedeniyle davacının manevi haklarından FSEK 15. maddesinde belirtilen eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlal edildiği kanaatine varıldığından, somut olayın özelliği, kullanımın niteliği, manevi tazminatın amaç ve içeriği, hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kabulü ile 50.000 TL manevi tazminatın 02.02.2013 tarihinde itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
FSEK 70. maddesi ve B.K. 49. maddesi kapsamındaki taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-ASIL VE BİRLEŞEN DAVANIN KISMEN KABULÜNE
2-FSEK 68.maddeye göre belirlenen 49.000 TL rayiç bedelin 3 katı olan (49.000 x 3 = 147.000 TL ) 147.000 TL’nin; (asıl ve birleşen davada talep edilen miktarlar dikkate alınarak asıl davada FSEK 68.maddeye göre 1.500 TL birleşen davada FSEK 68.maddeye göre 142.885,89 TL olmak üzere toplam 144.385,89 TL den asıl – birleşen davada davalı … sorumlu olmak üzere ) 02.02.2013 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat talebinin kabulüne, 50.000 TL manevi tazminatın, 02.02.2013 tarihinde itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4- Diğer taleplerin reddine,
5-13.278,50 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 8.512,94 TL harcın davalılardan tahsiline,
6-Maddi Tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 22.657,88 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi Tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen FSEK 70. maddesi ve B.K. 49. maddesi kapsamındaki Maddi Tazminat Talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafın yaptığı 83,60 TL başvuru harcı, 3.302,56 peşin harç, 1.463,00 TL ıslah harcı, 582,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.931,66 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve ret oranına göre 8.862,73 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar tarafından yapılan 398,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı ile 16.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 16.398,00 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve ret oranına göre 126,53 TL nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır