Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/305 E. 2023/85 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/58
KARAR NO : 2023/84

DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 21/03/2003
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 04/11/2021 tarih ve 1111 sayılı kararı ile İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/11/2021 tarihi itibariyle faaliyete geçirilmesine, İstanbul 1. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan tek esaslı dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, İstanbul 1. FSHHM’nin 2017/135 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2021/58 E. sırasına kaydı yapılmakla, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Yurtdışından ithal edilen mallar gümrük alanına geldikten sonra gümrük kapısında kurulmuş olan … bürosuna başvuruda bulunularak tarifeye göre muayene deney ücreti, taban ücreti, maktu belge ücreti ve nispi ücret alındığını, ürün üzerinde inceleme yapıldığını, Türk Standartlarına uygunluğunun saptandığını ve … belgesi verildiğini, ürünü ithal eden firma tarafından diğer gümrük işlemleri yapıldıktan sonra ürünün Türkiye’ye girişinin sağlandığını, müvekkilince Türk Standartlarına Uygunluk Belgesi verilmediği taktirde ürünün ithal edilemediğini, davalı şirketin 1996-1999 yılları arasında Türk Standartlarına Uygunluk Belgesi gerekli malları ithal ederken sahte … uygunluk belgeleri kullandığını, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, … markasının müvekkili adına tescilli olduğunu, davalı şirketin ithal eden firma olarak, diğer davalıların sahte belgelerin düzenlenmesini sağlayan kişiler olarak müvekkilinin maddi ve manevi zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, 19.402,88 TL maddi ve 58.208,65TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini, davaya konu ürünlerin imhasını, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Yurtdışından ithal edilen ürünler için davacı kurumca … uygunluk belgesi verildiğini, müvekkilinin ithalat yapmak üzere davalılar … ve …’i yetkilendirdiğini, davalı …’ın müvekkilinin haberi olmadan bu belgenin alınması zaman alacak diye sahte … belgesi düzenleyip gümrük beyannamesine eklediğini, bu kişinin ceza mahkemesinde yargılanıp mahkum olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin beraat ettiğini, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Zamanaşımı süresinin dolduğunu, sorumluluğun …’ye aykırı ürün ithal eden ithalatçı … Tic. A.Ş.’ye ait olduğunu, müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Hakkında açılan ceza davalarından beraat ettiğini, bu nedenle aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 1. FSHHM’nin … E. … K. ve 13/10/2008 tarihli kararı ile: “… 1- Taraflar arasındaki davanın mahkememizde yapılan 29/05/2008 tarihli duruşmasında tarafları tarafından takipsiz bırakılan dava müracata kalmış ve aradan üç ayı aşkın bir zaman geçtiğinden davanın H.U.M.K.’nun 409/5. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA…” karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili Temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. HD’nin 2009/505 E. 2010/6483 K. ve 07/06/2010 tarihli ilamı ile: “…Mahkemece, 29.05.2008 tarihli oturumda davanın takipsiz bırakılması nedeniyle HMUK’nun 409 ncu maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 13.10.2008 tarihinde de anılan işlemden kaldırılma kararına dayalı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Taraflarca takipsiz bırakılması nedeniyle dosyanın, yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilebilmesi için öncelikle tarafların usulüne uygun şekilde oturuma çağrılmalarına bağlıdır. Usulüne uygun çağrıda bulunulmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. Somut olayda, davacı vekilinin istifası üzerine davacı asile çıkarılan duruşma gününü bildir davetiyenin üzerine davayla ilgisi bulunmayan …Ltd. Şti.’nin adının yazılması nedeniyle tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı tarafın duruşma gününden haberdar olmaması nedeniyle, davanın takipsiz bırakılması şartı gerçekleşmediğinden yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
… 1. FSHHM’nin …E. .. K. ve 21/12/2012 tarihli kararı ile: “…1-… hakkındaki davanın husumetten reddine,
2- 19.402, 88 TL maddi tazminat ile takdiren 5.000.-TL manevi tazminatın davalılar …A.Ş. ile …’tan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminattan fazlaya ilişkin talebin reddine , hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminata 19/03/1999 tarihinden yasal ticari faiz yürütülmesine, hüküm özetinin karar kesinleştiğinde yüksek trajlı bir gazetede bir kez ilanına, ürünlerde … markasının çıkartılmasına, çıkartılması mümkün değilse imhasına…” karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı … Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. HD’nin 2013/5503 E. 2013/22505 K. ve 10/12/2013 tarihli ilamı ile: “…2- Dava, ithal edilen emtialara ilişkin … uygunluk belgelerinin sahte olarak düzenlenip kullanılmasından kaynaklanan tazminat ve imha istemine ilişkindir. Davalıların eylemi gümrükten ithal edilen çelik halat emtiasının ithali için zorunlu olan … uygunluk belgelerinin sahte olarak düzenlenmesi suretiyle gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, davalı şirket ile davalı … Sağılcak’ın eylemi, davacı … adına tescilli markanın izinsiz kullanımına ilişkin olmayıp, davacı kurumdan alınması gereken … uygunluk belgelerinin sahte olarak düzenlenip kullanılması sonucu 6762 sayılı TTK’nın 57. maddesi kapsamında ticari faaliyetleri hakkında yanıltıcı malumat vermek, şahadetname almadığı halde bunlara sahipmişçesine hareket etmek ve yine başkasının iş mahsulleri ile iltibas meydana getirmek suretiyle haksız rekabet yapmaktan ibarettir.
Bu durumda, dava konusu eylemin 6762 sayılı TTK 56 vd. maddelerine tabi olduğu ve uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı halde, marka hakkına tecavüz oluşturduğundan bahisle 556 sayılı KHK’nın 62. ve 66/c maddeleri uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın, davacı, davalı … Tic. A.Ş. ve … yararına bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca, davalı … vekili, davacı tarafın çizelge şeklinde bildirdiği listedeki bazı ürünlerin … uygunluk belgesi gerektirmeyen emtia olduğu, gerektiğinde gümrük bilirkişisi vasıtasıyla da bu husususun tespitini savunup, bilirkişi raporuna itirazda bulunduğu halde, mahkemece, bu savunma üzerinde durulmaksızın tazminat hükmü kurulması doğru görülmemiş, kararın bu bakımdan da mümeyyiz davalı … Sağılcak yararına bozulması gerekmiştir.
4- Kabule göre de, davalıların eylemi … uygunluk belgelerini sahte olarak düzenlenmesinden ibaret olup, … markasının ithale konu mallar üzerinde kullanıldığı yönünde iddia ve belge bulunmamasına rağmen ürünlerden … markasının çıkartılmasına, çıkartılması mümkün değilse imhasına şeklinde hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz eden davalı şirket yararına kararın bozulması gerekmiştir.
5- Bozma sebep ve şekline göre, davalı … Tic. A.Ş. vekili ve davalı … vekilinin maddi tazminatın hesaplanmasına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı … Tic. A.Ş. vekili ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı, davalı … Tic. A.Ş. ve davalı …, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sağılcak, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz edenler yararına BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre davalı … Tic. A.Ş. vekili ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
… 1. FSHHM’nin … E. … K. ve 15/05/2014 tarihli kararı ile: “…1-Kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davalılar … Tic. A.Ş. İle … hakkındaki davanın reddine,
3-… hakkındaki dava yönünden karar kesinleştiğinden onun hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına…” karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. HD’nin 2014/13966 E. 2015/10609 K. ve 15/10/2015 tarihli ilamı ile:”…1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davalı şirket tarafından ithal edilen mallara ilişkin … uygunluk belgesinin sahte olarak düzenlenip kullanılmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararının 2 nolu bendinde “…Davalı şirket ile davalı … Sağılcak’ın eyleminin, davacı … adına tescilli markanın izinsiz kullanımına ilişkin olmayıp, davalı şirketin ithal ettiği emtianın gümrük işlemleri tamamlanıp yurda girişinin sağlanması için davacı kurumdan alınması zorunluluğu bulunan … uygunluk belgelerinin sahte olarak düzenlenip kullanılması sonucu 6762 sayılı TTK’nın 57. maddesi kapsamında “ticari faaliyetleri hakkında yanıltıcı malumat vermek, şahadetname almadığı halde bunlara sahipmişçesine hareket etmek ve yine başkasının iş mahsulleri ile iltibas meydana getirmek suretiyle haksız rekabet yapmak”tan ibaret olduğu, bu durumda, dava konusu eylemin 6762 sayılı TTK 56 vd. maddelerine tabi olduğu ve uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı halde, marka hakkına tecavüz oluşturduğundan bahisle 556 sayılı KHK’nın 62. ve 66/c maddeleri uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin doğru görülmediği…” ve 3. nolu bendinde ise “…davalı … vekilinin, davacı tarafın çizelge şeklinde bildirdiği listedeki bazı ürünlerin … uygunluk belgesi gerektirmeyen emtia olduğunu, gerektiğinde gümrük bilirkişisi vasıtasıyla da bu husususun tespitini savunup, bilirkişi raporuna itirazda bulunduğu halde mahkemece, bu savunma üzerinde durulmaksızın tazminat hükmü kurulmasının da doğru görülmediği…” belirtilerek karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğuna göre, anılan hususlar üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Davalı … Tic. A.Ş. vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 11. HD’nin 2016/1694 E. 2017/3763 K. ve 15/06/2017 tarihli ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
21/11/2017 tarihli duruşmada usul ve yasaya uygun Yargıtay 11. HD’nin 2014/13966 E. 2015/10609 K. ve 15/10/2015 tarihli bozma ilamına uyulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalı şirket tarafından ithal edilen mallara ilişkin … uygunluk belgesinin sahte olarak düzenlenip kullanılmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay 11. HD’nin 2014/13966 E. 2015/10609 K. ve 15/10/2015 tarihli bozma ilamı dikkate alınarak ek rapor alınmıştır.
17/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Dava konusu rapor ekindeki listede 1996-1999 yılları arasında gerçekleşen 29 adet gümrük giriş beyannamesi, fatura ve ek belgeleri dosyada yer alan fotokopi örnekleri incelendiğinde eşyaların 7312.10.82.00.00; 7312.10.59.00.00; 7312.10.84.00.00; 7312.10.71.00.11; 7312.10.71.00.19 ve 7312.10.86.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyonları altında …’ne beyan edilen “çelik halat” içerikli ürünlerden oluştuğu ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın olay tarihinde yürürlükte olan dış ticarette standardizasyon önlemleri gereği ithalden önce … aracılığıyla Türk iç piyasasına girişinde tatbiki zorunlu standartların sağlanmasına yönelik denetim ve gözetim önlemlerine tabi olduğu; İncelenen beyannamelerden gerçekleşen tüm ithalat işleminde … İthal Malı Uygunluk Belgesi gereken emtianın bulunduğu dolayısıyla 29 adet ithalat işleminde mevzuat gereği bu belgenin alınmasının gerektiği, davalının, söz konusu eşyaların içinde yer alan bazı kalemlerin zorunlu standartlara tabi olmadığı ve dolayısıyla da uygunluk belgesi gerektirmediği iddiasının ise faturaların ekseriyetle tek kalemli çelik halat içerikli (…) eşyalardan oluştuğu gözönünde bulundurulduğunda herhangi bir geçerliliği bulunmadığı; bu nedenle davalının “bazı beyannameler içinde belge gerekmeyen emtialar olduğu” yönündeki itirazının yerinde olmadığının tespit edildiği, … kurumunun zorunlu standartların tatbikinin sağlanması için görmesi beklenen hizmet ve bu hizmeti karşılığında düzenlemesi gereken ithal malı uygunluk belgesi karşılığında alacağı ücretten mahrum kalmış olduğu; ancak davacı TSEK nun tazminat talebinde belirtilen ücretlerin tarifesinin … ne göre talep edilmediği; dava konusu 1996 -1999 yılları arasına gerçekleşen işlemlere ilişkin … Ücret Tarifelerine dava dosyasında ve araştırmalarında ulaşılamamış olup, davacı … kurumundan bu tarihlerdeki ücret tarifesinin mahkemece istenmesi halinde davacının zararının ve tazminat miktarının hesap edilebileceği kanaatine varılmış olup; yapılan hesaplamalar ve değerlendirmeler sonucunda yukarıda belirtilen hususlarda, hukuki yorumun tamamen Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
07/11/2020 havale tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporunda özetle: Dava konusu ekli listedeki 1996-1999 yılları arasında gerçekleşen 28 adet gümrük giriş beyannamesi, fatura ve ek belgelerinden dosyada yer alan fotokopi örnekleri incelendiğinde; dava konusu 1996 -1999 yılları arasına gerçekleşen işlemlere ilişkin …Ücret Tarifelerine dava dosyasında ve araştırmalarında ulaşılamamış olup, davacı … kurumundan talep edilen belgelerin arşivleme usul ve esaslarınca azami saklama sürelerinin öncesini ilgilendirmesi nedeniyle temin edilemediğinin bildirilmiş olduğu; davacı tarafın “… İthalat Uygunluk Belgesi başvuru inceleme belge ücretlerinin … Yurt Dışı Ücret Çizelgesi’ne göre belirlendiği; Hesaplama Usullerinin ise, … Belgelendirme Talimatında yer aldığı her iki dosyanın da dava dosyasında yer aldığı; 24.04.2012 ve 16.10.2012 tarihli bilirkişi raporlarındaki hesaplamaların bu bilgilere göre yapıldığı tazminat hesabının bu hesaplamaya göre yapılması” yönündeki talebin hakkında kararın ise mahkemeye ait olup; yapılan değerlendirmeler sonucunda yukarıda belirtilen hususlarda, hukuki yorumun mahkemeye ait olmakla birlikte, Mahkemece ve taraflarca talep edilen hususlarda tespitlerinin yukarıdaki şekilde olup karar ve takdirin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Yargıtay 11. HD’nin 2014/13966 E. 2015/10609 K. ve 15/10/2015 tarihli bozma ilamı, bilirkişi kurulu ek raporları ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde : Dava, davalı … TİC. A.Ş. tarafından ithal edilen mallara ilişkin … uygunluk belgesinin sahte olarak düzenlenip kullanılmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
DAVALI ŞİRKET İLE DAVALI …’IN EYLEMİNİN; davacı … adına tescilli markanın izinsiz kullanımına ilişkin olmayıp, davalı şirketin ithal ettiği emtianın gümrük işlemleri tamamlanıp yurda girişinin sağlanması için davacı kurumdan alınması zorunluluğu bulunan … uygunluk belgelerinin sahte olarak düzenlenip kullanılması sonucu 6762 sayılı TTK’nın 57. maddesi kapsamında “ticari faaliyetleri hakkında yanıltıcı malumat vermek, şahadetname almadığı halde bunlara sahipmişçesine hareket etmek ve yine başkasının iş mahsulleri ile iltibas meydana getirmek suretiyle haksız rekabet yapmak”tan ibaret olduğu, bu nedenle dava konusu eylemin; 6762 sayılı TTK 56 ve devamı maddelerine tabi olduğu, uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
6762 sayılı TTK 56.maddesinde haksız rekabet; aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir şeklinde tanımlanmıştır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
TTK ‘da tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri “basiretli olma” yükümlülüğüdür. Davalılar; … TİC A. Ş ile …’ın eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğu, bu nedenle TTK hükümleri gereği maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, bilirkişi heyetinin maddi tazminat miktarını net olarak belirleyemediğinden; somut olayın özellikleri ve B.K. hükümlerine göre takdiren 6.500 TL maddi tazminatın 19/03/1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. TTK hükümlerine göre; Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin kusur varsa zarar ve ziyanın tazmini ile Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat isteyebileceği bilinmekle somut olayın özelliği ile hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 5.000 TL manevi tazminatın 19/03/1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı … hakkında davanın reddine dair verilen karar kesinleştiğinden, bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı … hakkında davanın reddine dair verilen karar kesinleştiğinden, bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalılar; … TİC A. Ş ile … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne; TBK hükümlerine göre takdiren 6500 TL maddi tazminat ile 5000 TL manevi tazminatın 19/03/1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Diğer taleplerin reddine,
4-785,60 TL ilam harcının davalılar … TİC. A.Ş. ile …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Maddi Tazminat talebinin kısmen kabulü nedeniyle; Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 6.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … TİC. A.Ş. ile …’tan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat talebinin kısmen reddi nedeniyle; Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 6.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … TİC. A.Ş.’ye verilmesine,
7-Manevi Tazminat talebinin kısmen kabulü nedeniyle; Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … TİC. A.Ş. ile …’tan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebinin kısmen reddi nedeniyle; Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … TİC. A.Ş.’ye verilmesine,
9-Bozma ilamı sonrası davacı tarafın yaptığı 850 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 7.550 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.400 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre 2.800 TL’nin davalılar … TİC. A.Ş. ile …’tan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Davalılar … TİC. A.Ş. İle … tarafından yapılan 732 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre 244 TL’nin davacıdan alınarak davalılar … TİC. A.Ş. İle …’a verilmesine,
3-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin ve davalı …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde YARGITAY TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır