Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/298 E. 2021/9 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/298
KARAR NO : 2021/9

DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

HSK’nun 04/11/2021 tarih ve 1111 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 11/11/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine, 1. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan tek esaslı dava, iş ve arşiv dosyalarının 3. FSHH Mahkemesine devrine karar verildiğinden, İstanbul 1. FSHHM’nin 2020/205 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2021/298 E. sırasına kaydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin …, …, …, …, …, …, …, …, …, … numaralı markaların sahibi olduğunu, davalının … ibareli ve … tescil numaralı markasının müvekkilinin markası ile iltibas yarattığını, davalının markasının hükümsüzlüğünün talep edildiğini, müvekkilinin 1973 yılından bu yana … ve … markaları ile reklam ve tanıtım yaptığını, yıllık reklam giderinin 6 milyar Amerikan doları olduğunu, … kanalının sponsoru olduğunu, … adına tescilli … ve … numaralı markaların tanınmış marka olarak kabul edildiğini, …’ın ülkede 250’den fazla ofisi olduğunu, .., … ile … markalarının birbiri ile iltibasa neden olacak kadar benzediğini, müvekkilinin markası ile iltibasa yol açacak derecede benzer … markasının tescilinin, müvekkilinin markasının itibarına zarar verdiğini, bu nedenle davalıya ait…tescil numaralı markanın hükümsüz kılınması gerektiğini, davalıya ait … tescil numaralı markanın müvekkilinin markası ile iltibasa neden olacak derecede benzer olduğu gibi aynı tescil sınıfında tescil edildiğini, 6769 sayılı SMK 5. 6. ve 25.maddeleri gereğince markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetkili mahkemenin İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket ile davacı markaları arasında farklılıklar olduğunu ve iltibasın söz konusu olmadığını, müvekkiline ait markanın ortaklık yapmayı düşünen kardeşi ve arkadaşının baş harflerinden oluştuğunu, müvekkilinin işletmesinin logosunun … ilçesinin simgesi olan … simgesi olduğunu, TPMK’nun 11.10.2018 tarihli kararı ile söz konusu markaların karıştırılma İhtimali yaratacak derecede benzer olmadığı ve davacının markasının tanınmış olmasının önemi bulunmadığı yönünde karar verildiğini, müvekkilinin markası ve internet sitesi üzerine tedbir taleplerinin haksız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 2. FSHHM’nin … E. … K. ve 11/02/2020 tarihli kararı ile”…1-Davanın YETKİSİZLİK nedeniyle usulden REDDİNE,
2- HMK 20. Madde uyarınca dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
4-Yargılama harç ve giderlerin HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2 maddesi gereği vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Yetkisizlik kararı üzerine dava dosyası Mahkememize tevzi edilmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nun 266. maddesu kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
20/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı markaları ile davalı markasının karıştırılma ihtimali olduğu, davalı markasının varlığının davacı yana ait tanınmış markayı sulandırabileceği, iki markanın aynı anda ticari sahada var olmasının nihai tüketiciler nezdinde gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldükleri/hizmet verildikleri yönünde çağrışım yapabileceği, sadece alıcıların belirli bir hizmet yerinde başka bir hizmeti almak istediklerinde değil, alıcıların hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı nedenleriyle davalıya ait … numaralı … ibareli ve … görseline haiz marka Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin 36. sınıfında tescilli markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
05/12/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davacı markaları ile davalı markasının karıştırılma ihtimali olduğu, davalı markasının varlığının davacı yana ait tanınmış markayı sulandırabileceği, iki markanın aynı anda ticari sahada var olmasının nihai tüketiciler nezdinde gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldükleri/hizmet verildikleri yönünde çağrışım yapabileceği, sadece alıcıların belirli bir hizmet yerinde başka bir hizmeti almak istediklerinde değil alıcıların hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı … ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava – cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, taraflara ait mali kayıtlar celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktır.
6769 sayılı SMK.nun 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK.nun 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK.nun 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
SMK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu kök-ek raporu ve bütün dosya kapsamından: Davacı markaları ile davalı markasının karıştırılma ihtimali olduğu, davalı markasının varlığının davacıya ait tanınmış markayı sulandırabileceği, iki markanın aynı anda ticari sahada var olmasının nihai tüketiciler nezdinde gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldükleri/hizmet verildikleri yönünde çağrışım yapabileceği, sadece alıcıların belirli bir hizmet yerine başka bir hizmeti almak istediklerinde değil alıcıların hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanabilecekleri, bu durumun iltibas ihtimali yaratacağı kanaatine varıldığından davanın kabulüne, davalıya ait … numaralı … ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE
1- TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-80,70 ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 26,30-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 peşin harç, 293,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.401,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır