Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/297 E. 2022/7 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/297
KARAR NO : 2022/7

DAVA : MARKA HAKKINA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, DURDURULMASI
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 2010 yılından bugüne dek farklı spor dallarını da içine alan çeşitli etkinlikler hayata geçirdiğini, tüm organizasyonları, dünya standartlarının üzerinde, sağlık ve güvenlik konularında alanında profesyonel ekiplerle ortaklaşa gerçekleştirildiğini ve her organizasyonunda bir öncekinden daha kaliteli, daha heyecanlı, eğlenceli, zorlu yarışlar ve organizasyonlarla Türk sporuna katkı sağlamayı kendine hedef olarak belirlemiş Türkiye’nin sayılı organizasyon şirketlerinden biri olduğunu, müvekkilinin her etkinlik ve organizasyonunun yurt içi ve yurt dışında yoğun ilgi ve taleple karşılandığını ve etkinlik adlarının tanınır ve bilinir markalar olduğunu, müvekkilinin düzenleyeceği yeni bir etkinlik olan “…” etkinliğinin hazırlıklarının tamamladıktan sonra … sayfasından ve … sayfasından etkinliğin duyurusunu yaptığını ve etkinlik adının tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “ …” ve … numaralı “…” ibareli marka tescil başvurularını yapmış olduğunu, müvekkili şirketin 22 Maziran 2019’da düzenleyeceği .. etkinliğini … sayfasındaki etkinlik takvimine eklediğini ve … sayfasından da etkinlik duyurularını yaparak etkinliğe katılım için kayıt olmaya başlamış olduğunu, müvekkilinin hemen hemen tüm etkinliklerinde olduğu gibi her yıl yapmayı planladığı … etkinliğinin 2020 yılı etkinlik takvimini de açıklamış ve kayıt almaya başlamış olduğunu, ne var ki müvekkili tarafından etkinliğin duyurulmasında ve marka tescil başvurularının yapılmasından sonra davalı …’un sanki “…” markasını kullandığını ve marka üzerinde bir hak sahibi olmuş gibi gerçek dışı ve açıkça kötü niyetli iddialarla müvekkilinin marka başvurularına itiraz ettiğini, davalının itirazlarının TPMK nezdinde nihai olarak reddedildiğini, ayrıca davalının sosyal medya üzerinden haksız ve suçlayıcı ilhamlarla müvekkili şirketin itibarını zedeleyici beyanlarda bulunmuş olduğunu, davalının bununla da yetinmeyerek 2019 yılı Eylül ayında içerisinde apar topar kalitesi düşük ve müvekkil şirket etkinliği ile iltibas yaratacak düzeyde aynı konsept ve aynı markayla bir “…” etkinliği düzenlemiş olduğunu, davalının halen … sitesi üzerinden 2020 yılında “…” markasını kullanarak yapacağı etkinlik için online kayıt aldığını, davalının bu eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız tekabet teşkil ettiğini, davalının Facebook ve instagram hesaplarında müvekkili aleyhine hukuka aykırı ve mesnetsiz paylaşımlar yapıldığını, bu paylaşımların haksız rekabet teşkil ettiğini, duvalının facebook ve instagram hesabından yaptığı hukuka aykırı paylaşımların tesptini, davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, …, …ve https:… içeriklerine erişimin engellenmesini ve söz konusu sitelerde hüküm özetinin bir ay süreyle yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya T.K.’nun 21.maddeye göre tebligat yapılmış ancak davaya cevap verilmemiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
05/11/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dava dilekçesinde davacı tarafa ait olduğu belirtilen … ve … alan adları ve web sitelerin kontrol edildiği, … alan adının 21.01.2013 tarihinde alındığı, alan adı sahibi/yetkilisi bilgileri arasında …A.Ş. yazdığı, … alan adının 01.11.2018 tarihinde alındığı, alan adı sahibi/yetkilisi bilgileri arasında …A.Ş. yazdığı, … ve … alan adlarında bulunan web siteleri kontrol edildiğinde … ibaresinin geçtiği, … alan adı içerisinde bulunan etkinlikler menüsü altında;…, …, …, …, …, … bilgilerinin olduğu, … ve … alan adlarında bulunan web siteleri kontrol edildiğinde Facebook ve Instagram sosyal medya linklerinin olduğu, linklerde bulunan sosyal medya hesaplarında … ibaresinin geçtiği görülen bazı paylaşımların ekran görüntüleri İnceleme, Tespit ve değerlendirmeler (Bilişim Uzmanı) kısmında sunulduğu, .. isimli Instagram hesabından alınan (bazı paylaşımlar) 27.02.2019, 20.03.2019, 17.06.2019 ve 21.06.2019 tarihli paylaşımlarda …, …ibarelerinin geçtiği, … isimli Facebook hesabından alınan (bazı paylaşımlar) 12.06.2019 ve19.06.2019 tarihli paylaşımlarda …, … ibarelerinin geçtiği, ©… facebook hesabında 13.07.2017, 21.06.2017, 27.07.2018 tarihli paylaşımlara bakıldığında paylaşımlarda… ibaresinin olduğu, dava dilekçesinde belirtilen … alan adı kontrol edildiğinde alan adının 05.02.2019 tarihinde alındığı, alan adı kayıt şirketinin … yazdığı, alan adı sahibi/yetkilisi bilgilerine … Şirketinden talep edilerek ulaşılabileceği, …11.08.2020 tarihinde kontrol edildiğinde içerisinde duraklatılmış yazdığı, … için 19.07.2020 tarihli Google ön belleğinde bulunan veriler kontrol edildiğinde … ibaresinin geçtiği, adres kısmında …yazdığı, dava dilekçesinde belirtilen … alan adı 21.10.2020 tarihinde kontrol edildiğinde ise 08.09.2020 tarihinde alındığı, alan adı sahibi/yetkilisi bilgilerinde ; …A.S. … … +… yazdığı, 21.10.2020 tarihinde … içeriği kontrol edildiğinde alan adının https://…/TR/ linkine yönlendirme yapılmış olduğu, ©… instagram hesabında yapılan incelemede “… Agustos ayında Türkiye’nin şu anda en büyük ultra maratonu olan bir yarışmanın isim haklarını … firması Türk Patent ofisine başvuru yaparak 5 yıl boyunca çalmaya çalıştığı, şimdi de aynı şekilde 2017 yılında …fuarında siz sporculara tanıtımını yapmış olduğumuz … markasını çalmaya yönelmişlerdir. Kendileri hakkında yasal işlemler başlatılmıştır. … Sistemleri olarak konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı duyururuz.”, yazan ve 28.02.2019 tarihli paylaşımın olduğu, yine aynı hesapta …, … ve … ibaresinin olduğu paylaşımlara ait görselleri İnceleme, Tespit ve Değerlendirmeler (Bilişim Uzmanı) kısmında sunulduğu, dosya içerisinde bulunan CD kontrol edildiği içerisinde 3 adet video dosyası (….mp4, …-SM.mp4, …-facebook.mp4) ve 2 adet resim dosyası (…) olduğu, … isimli dosya içerisine bakıldığında … isimli facebook hesabının olduğu, sayfanın iletişim bilgilerinde … yazdığı, sayfada bulunan kaydol butonuna tıklandığında ise … web sitesinin açıldığı, … isimli facebook sayfasındaki paylaşımlara bakıldığında 19.07.2017 tarihli … ibaresinin olduğu paylaşımın/paylaşımların olduğu, sayfanın iletişim bilgilerinde bulunan … web sitesi incelenmiş ekran görüntüleri sunulduğu ve sayfanın tamamının çıktısı EK-7’de sunulduğu, … alan adı sahibi/yetkilisi bilgileri sorgulandığında alan adının 02.11.2019 tarihinde alındığı, alan adı kayıt şirketinin … olduğu, alan adı sahibi/yetkilisi bilgilerine … şirketinden talep edilerek ulaşılabileceği, …- … isimli videoya bakıldığında … uzantılı hesaba ulaşıldığı, video içerisinde hesap uzantısı görülmediği, … uzantılı hesaba bakıldığında ise CD içerisinde bulunan videodaki paylaşım görülemediği, … uzantılı hesap zaman tünelinin bulunduğu çıktı EK-6’da sunulduğu, … uzantılı hesap 11.08.2020 tarihinde kontrol edildiğinde “Bu sayfaya ulaşılamıyor” ibaresinin olduğu, aynı hesaba 21.10.2020 tarihinde bakıldığında ise hesabın/sayfanın açık olduğu, zaman tünelinde bulunan paylaşımların çıktısı EK-6’da sunulduğu, Facebook’ta paylaşımın yapılmış olduğunun iddia edildiği ve ekran görüntüsünün dosyaya dahil edildiği fakat taraflarınca görülemeyen/tespit edilemeyen paylaşımlarla ilgili Facebook firmasından bilgi talep edilebileceği çünkü paylaşımlar yapılmamış olabileceği gibi silinmiş de olabileceği, paylaşımlara ilişkin link verildiği taktirde tespitlerin daha sağlıklı bir şekilde yapılacağı göz önünde bulundurulması gerektiği çünkü sosyal medya hesaplarında yüzlerce hatta binlerce paylaşım bulunabileceği, … Instagram hesabına bakıldığında hesapta … yazdığı görüldüğü, … alan adı sahibi/yetkilisi bilgilerine bakıldığında alan adının 06.07.2018 tarihinde alındığı, alan adı kayıt şirketinin … Şirketi olduğu, alan adı sahibi/yetkilisi bilgilerine … Şirketi firmasından talep edilerek ulaşılabileceği, … anasayfa, iletişim sayfası ve facebook, instagram hesap linklerinin bulunduğu sayfaların ekran görüntüsünün sunulduğu, web sitesinde bulunan Facebook ve Instagram ikonlarına gelindiğinde çıkan linkte hesap isimlerinin racetimekeeper olduğu, davalının sözkonusu ….+ şekil unsurunu içeren ibaresini, davacının tescilli markalarının kapsamındaki 41. sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” dahilinde kullandığı, aynı ve orta düzeydeki tüketici kitlesine hitap edildiği, davalının sözkonusu …+şekil unsurunu içeren ibareyi kullandığı, davacının tescilli markaları ile davalı kullanımları renk, grafik, tasarım açısından bir bütün olarak ele alınarak benzerlik anlamında karşılaştırıldığında davalının kullanımlarının davacı markalarından farklı olduğu ve iltibasa neden olmayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
12/11/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: …numaralı “…”, … numaralı “…” , …numaralı “…” ve … numaralı “…” markaları …. sınıfta “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” olmak üzere muhtelif sınıflarda davacı adına tescil edilmiş olduğu, dosyaya rapor sunan bilişim uzmanı … tarafından dava konusu internet sitesi ve sosyal medya hesaplarındaki markasal kullanımın şeklinde olduğunun tespit edildiği, taraf markalarının ortak esas unsuru olan “…” ibarelerinin ayırt edici gücünün zayıf olduğu, markalardaki renk ve şekil unsurlarının farklı olduğu, markalar bir bütün olarak incelendiğinde, karışıklığa sebebiyet verecek derecede benzer olmadıkları, davalıya ait olduğu belirtilen …adresli facebook hesabı ve … adresli instagram hesabında 28.02.2019 tarihinde yapılan açıklamada “… firması Türk patent ofisine başvuru yaparak 5 yıl boyunca çalmaya çalışmıştır” ve “…” markasını çalmaya yönelmişlerdir” şeklinde davacı şirketi ve markasını kötüleyici ve itibarını zedeleyici nitelikteki beyanların TTK 55/1/a/l maddesi uyarınca haksız rekabet kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 12/11/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının eyleminin, davacıya ait marka tescilinden kaynaklı haklara tecavüz ve haksız rekabet teskil ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulması, belirtilen internet sitelerine erişimin engellenmesi ile hükmün ilanı istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nun 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Bu bağlamda alan adının ticari maksatla tescili ve marka başvurusundaki şeklin davacının markasına benzerliği göz önüne alındığında davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.
SMK, TTK hükümleri, mevzuat, TPMK kayıtları ve Mahkememizce itibar edilen 12/11/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: …numaralı “…+şekil”, … numaralı “…” , … numaralı “…” ve … numaralı “…” markalarının … sınıfta “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)” olmak üzere muhtelif sınıflarda davacı adına tescil edildiği, taraf markalarının ortak esas unsuru olan “..” ibarelerinin ayırt edici gücünün zayıf olduğu, markalardaki renk ve şekil unsurlarının farklı olduğu, markalar bir bütün olarak incelendiğinde, karışıklığa sebebiyet verecek derecede benzer olmadıkları bu nedenle davalının eyleminin davacının marka tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz teşkil etmediği, davalıya ait … adresli facebook hesabı ve … hesabında 28.02.2019 tarihinde yapılan açıklamada “… firması Türk patent ofisine başvuru yaparak 5 yıl boyunca çalmaya çalışmıştır” ve “…” markasını çalmaya yönelmişlerdir” şeklindeki davacı şirketi-markasını kötüleyici ve itibarını zedeleyici nitelikteki beyanların TTK 55. maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varıldığından haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve durdurulmasına, sair taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine ve durdurulmasına,
2-Sair taleplerin reddine,
3-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 26,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 peşin harç, 378 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 6.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.486,80 TL yargılama giderinden davanın kısmen kabul ve kısmen reddi nedeni ile takdiren 3.243,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır