Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/296 E. 2023/83 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/296
KARAR NO : 2023/83

DAVA : Tasarıma Yönelik İhlalin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Yönelik İhlalin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, anne ve çocuk bakımı ürünleri, sağlık bakım ürünleri, tüketici ürünleri sektöründe faaliyet gösteren lider firmalardan biri olduğunu, Türkiye ve dünya genelinde kişisel bakım, bebek ve çocuk bakım ürünleri, ev aletleri alanında çalışmakta olduğunu, merkezi …’da bulunan şirketin, bebek ve çocuk bakım ürünleri sektöründe geliştirdiği tasarımlarla dünya genelinde bilinen ödüller kazandığını, davaya konu… numaralı tasarım tescilinin rüçhan tarihinin 21 Haziran 2011 olduğunu, müvekkilinin WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) nezdinde 21 Aralık 2011 tarihinde tescil edilmiş olan çocuk biberonu tasarımının sahibi olduğunu, bu tasarımın WIPO ‘da tescil kaydının olduğu ve TPMK tescil ettirdiğini, söz konusu çoklu tasarımın tescili, uluslararası bir tasarım olup, Türkiye’ye uzatılmış olduğunu, davalı şirketin müvekkiline ait biberon ürününe benzer ürün üreterek satışını yaptığını, müvekkilinin tasarımına ihlal ve haksız rekabet oluşturması nedeniyle öncelikle ihlal ve haksız rekabet oluşturan fiillerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve müvekkilinin … numaralı tasarım tescilinden doğan haklarını ihlal eden ve haksız rekabet oluşturan … ürünü ile müvekkilinin … sayılı tasarım tesciline iltibas yaratacak derecede benzer ürünlere, bu ürünlerin bulunduğu katalog, ambalaj ve her türlü iş materyaline, bu ürünlerin üretilmesinde kullanılan makine ve kalıplara el koyularak imhasına, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın, müvekkilinin 2006 yılından beri tescilli tasarımını hiçe sayarak müvekkilinin küçük şişe şekli kullanımının dahi kendilerine ait 2011 tarihli tasarıma tecavüz ettiğini ileri sürdüğünü, davacı tarafın herkesin kullanımına açık gibi nitelik belirtilen ifadelerin kullanımı üzerinde dahi tekel hakkı varmışçasına iddialarını ileri sürdürdüğünü, davacı tarafın kendisine ait ürünler hakkında gelen binlerce şikayet yazısını görmezden gelerek müvekkilinin ürününe gelen birkaç şikayeti ileri sürerek müvekkilinin ürünlerinin kalitesiz, müvekkili şirketin ise basit bir taklitçi gibi görünmesini sağladığını, davacı tarafın vidalar üzerinde bir tescil hakkı olmamasına rağmen dava dilekçesindeki iddialar ile tasarım tescil kapsamını genişletmeye çalışarak tescil edilen tasarımların yenilik taşıyan unsurları belirtilmeyerek sanki tescil edilen “…” yahut “…” gibi bir hava yaratmanın doğru tespit olmadığını, müvekkilinin ürünleri ile davaya dayanak gösterilen tasarımların ortak unsurlarının harcıalem nitelikte ve herkesin kullanımına açık unsurları olduğunu, sektördeki yerli-yabancı tüm firmaların, şeffaf-beyaz, ince belli, geniş ağızlı, anne göğsünü taklit eden biberon örnekleri tasarladığını, ürettiklerini ve kullandıklarını, zira bu unsurların hiç kimsenin tekelinde olmadığını, firmaların kendilerince ufak değişiklikler yaparak markalarıyla, desenleriyle yahut ekledikleri yahut değiştirdikleri ek unsurlarıyla ürünler tasarladıklarını, ürettiklerini, pazarladıklarını, bu şekilde sektörde birlikte var olabildiklerini bu nedenle öncelikle tedbir kararının ve davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/04/2023 tarihli dilekçesinde özetle: 23.02.2023 tarihli duruşmada taraflara sulh olmaları için bir sonraki duruşma günü olan 06.07.2023 tarihine kadar süre verildiğini, davalı ile gerçekleştirilen sulh görüşmelerinin sonuçlandığını ve dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin sulh sözleşmesinin 20.03.2023 tarihinde taraflar arasında imzalandığını, sulh sözleşmesi kapsamında tarafların;, sulh sözleşmesi hükümlerinin taraflar arasında gizli kalacağını, tarafların yargılama sürecinden kaynaklanan gider ve masraflarını kendileri tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, tarafların davaya konu uyuşmazlık hakkında 20.03.2023 tarihinde imzaladıkları sulh sözleşmesi ile sulh olmalarından bahisle, mahkeme tarafından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her bir tarafça yapılan yargılama gider ve masraflarının tarafların kendileri üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 10/04/2023 tarihli dilekçesinde özetle: 23.02.2023 tarihli duruşmada taraflara sulh olmaları için bir sonraki duruşma günü olan 06.07.2023 tarihine kadar süre verildiğini, davacı ile gerçekleştirdikleri sulh görüşmelerinin sonuçladığını ve dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin sulh sözleşmesinin 20.03.2023 tarihinde taraflar arasında imzalandığını, sulh sözleşmesi kapsamında tarafların; sulh sözleşmesi hükümlerinin taraflar arasında gizli kalacağını, tarafların yargılama sürecinden kaynaklanan gider ve masraflarının kendileri tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, tarafların davaya konu uyuşmazlık hakkında 20.03.2023 tarihinde imzaladıkları sulh sözleşmesi ile sulh olmalarından bahisle, mahkeme tarafından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her bir tarafça yapılan yargılama gider ve masraflarının tarafların kendileri üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 313. maddesi gereği taraflar sulh olduklarından, sulh nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-SULH NEDENİ İLE ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Taraflar vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-179,90 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 125,50-TL harcın davacıdan tahsiline,
4-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi. 12/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır