Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/293 Esas
KARAR NO : 2023/164
DAVA : PATENT HAKKINA TECAVÜZÜN TESPİTİ, DURDURULMASI
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması
davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketinin Taşımacılık sektöründe otomobil, makine ve yedek parça üretimi yapan bir firma olduğunu, TPMK nezdinde …,…,… nolu patentlerin sahibi olduğunu, davalının müvekkili şirketin patent korumasına kalan fren balatalarını ürettiğini, ticaret mevkiine sunduğunu, müvekkili şirketin … ve … kodlu ürünlerinin davalının … isimli internet sitesinde yer aldığını, davalıdan ürün satın alındığını, ürünün … şeklinde satıldığını, davalının filleri patent hakkını ihlal ettiğini ve işbu fiillerin haksız rekabet teşkil ettiğini bu nedenle davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, taklit ürünlere el konulmasını, el konulan ürünlerin imhası ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin yedek parça sektöründe … ve … nolu fren disk balatalarının birçok firma tarafından uzun yıllardan beri imal edildiğini, müvekkili şirketin dava dilekçesinin tebliği ile… nolu fren diskini üretmeme kararı alındığını, diğer ürün için ise müvekkilde kalıbın olmadığını, hiçbir zaman imalatını yapmadığını, satışa arz etmediğini, müvekkili şirketin üretici firmalardan balataların sac aksamının ve montaj kitinin hazır olarak alındığını, dava konusu olan ürünler yönünden benzerliğin zorunlu unsurlar yönünden olduğunu bu nedenle haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacının patentten doğan haklarına davalının tecavüz teşkil eden fiillerinin tespiti, durdurulması, patent belgesinden doğan haklara tecavüz edilerek üretilen veya sair surette temin edilerek ticaret mevkine konulan tecavüz oluşturan ürünlere ve bunların üretiminde kullanılan araçlara, kalıplara, gümrekler dahil olmak üzere bulundukları yerlerde el konulmasına, bunları üretmeye yarayan araçların ve kalıpların şekillerinin değiştirilmesine veya patentten doğan haklara tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına, haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.
Davacı adına tescilli … sayılı patente ilişkin TPMK tescil kayıtları celp ve tetkik edilmiştir.
HMK’nın 266. maddesi kapsamında taraflarca bilirkişi deliline dayanılmış olup … FSHHM aracılığı ile talimat dosyası kapsamında görevlendirilen bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 26/08/2020 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; Aleyhine tespit yapılan davalı adresi olan tespit mahallinden elde edilen fren balatası niteliğindeki ürünün incelenmesinde, davacı adına tescilli … (…) tescil numaralı, “…” buluş başlıklı ürünün (1) ve (2) numaralı bağımsız istemleri kapsamında, bir sürtünme balatası (6) taşıyan bir arka plaka (5) , arka plakanın (5) çevresel profilinde oluşturulan transmisyon yüzeyleri (21), destek yüzeyleri (22a, 22b) içermesi, arka plakanın (5) dış kenarında (24) birbirine dönük iki kanada (26,27) sahip girintiden (25) oluşması, ; arka plakanın (5) çevresel profilinde ilk montaj pozisyonunda destek için birinci destek yüzeyi (22a) oluşturulması, ikinci destek yüzeyinin (22b) birinci destek yüzeyinden belli bir uzaklıkta olması, emniyet araçları içermesi, arka plakanın (5) dış kenarında (24) birbirine dönük iki kanada (26,27) sahip bir profille (25a ,25b) oluşturulması ve her iki kanada (26,27) karşı aynı anda desteklenmesi ile karakterize edilen korunan yenilikleri 6769 sayılı SMK’nun 141/1 (a) maddesi kapsamında ihlal ettiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler…, … ve … tarafından düzenlenen 23/11/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; Davacı yana ait … tescil numaralı patentli ürün ile davalıya ait olduğu belirtilen ürünün teknik yönden benzer olduğu sonuç olarak … tescil numaralı patentten doğan hakların ihlal edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Anılı bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; Davacı yana ait … tescil numaralı patentli ürün ile davalıya ait olduğu belirtilen ürünün teknik yönden benzer olduğu sonuç olarak … tescil numaralı patentten doğan hakların ihlal edildiği kök rapordaki görüşte değişiklik olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Huzurdaki dava; patent hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması istemlerine dayalı olup dava tarihi itibari ile uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın Patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılan fiiller başlıklı 141. maddesinin 1/a bendi; ” (1) Aşağıdaki fiiller, patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılır:
a) Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek.
” şeklinde düzenlenmiş olup anılı Kanunun 149. maddesi ise; “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Yukarıda belirtilen kanuni düzenlenmeler ışığında somut olaya bakıldığında; uyuşmazlık kapsamında tetkik edilmesi gereken hususun, TPMK nezdinde davacı adına tescilli … numaralı “…” başlıklı, … numaralı “…” başlıklı , … numaralı “…” başlıklı patentlere yönelik olarak davalının buluş kapsamındaki fren balatalarını üretme sonucu taklit etmesine dayalı eyleminin bulunup bulunmadığı, bu suretle davacının patent hakkına tecavüzün mevcut olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. İhtilaf kapsamında yerinde inceleme yapılması gerekmekle … FSHHM’nin … Talimat sayılı dosyası kapsamında davalı şirket adresinde gerçekleştirilen keşif işlemi neticesinde, makine mühendisi ve marka / patent vekili bilirkişi katılımı ile oluşturulan heyet uyarınca düzenlenen rapor kapsamında, aleyhine tespit yapılan davalı adresi olan tespit mahallinden elde edilen fren balatası niteliğindeki ürünün incelenmesinde, davacı adına tescilli … tescil numaralı “ …” buluş başlıklı ürünün (1) ve (2) bağımsız istemleri kapsamında karakterize edilen korunan yenilikleri SMK’nın 141/1 a kapsamında ihlal ettiği düşünce ve kanaatine varıldığı görülmüştür. Davalı itirazları kapsamında otomotiv mühendisi bilirkişinin de aralarında bulunduğu 3 kişilik yeni bir heyet marifeti ile inceleme icra edilmiş olup kök ve ek raporda davalı tarafından üretilen … Kodlu ürünlerin davacı adına tescilli … tescil numaralı “…” buluş başlıklı ürünün (1) ve (2) bağımsız istemleri kapsamında karakterize edilen korunan yenilikleri SMK’nın 141/1- a düzenlemesi kapsamında ihlal ettiği kanaatine varıldığı görülmüştür. Anılı tespitlerin dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olduğu, raporlar arasında herhangi bir çelişkinin bulunmadığı, taraf beyan ve itirazları tetkik edilerek sonuca ulaşıldığı saptanmış olup bilirkişi raporları bu nedenle hükme esas alınmaya elverişli bulunmuştur.
Belirtilen gerekçeler ışığında; tescilli patent sahibi olmayan davalı tarafından üretilen… Kodlu ürünlerin, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü üretme sonucu taklit etmesi eylemine sebebiyet vermesi nedeni ile davacının …tescil sayılı patent hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, patent hakkına tecavüzün durdurulmasına, bu kapsamda SMK’nın 149/1-d maddesi gereğince patent hakkına tecavüz oluşturan … ürünlere ve bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulmasına, dosya kapsamında imhanın kaçınılmaz olduğuna ilişkin kanaate varılamadığından SMK’nın 149/1-f maddesi gereğince tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması kapsamında masraflar davalıya ait olmak üzere 149/1-d bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesine, SMK’nın 149/1-g maddesi gereğince karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de en yüksek tiraja sahip ilk 5 gazeteden birinde bir kez ilanına dâir istemler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı taraf SMK’nın dördüncü kitabında düzenlenen patent hakkına ilişkin hükümlerin yanı sıra ayrıca TTK’nın haksız rekabet hükümleri gereğince de istemde bulunmuş olup anılı düzenlemelerin kümülatif olarak somut olayda tatbikinin gerekip gerekmediği meselesinin aydınlatılması gerekmiştir. Bu noktada emsal alınan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/5189 esas, 2022/1852 karar sayılı ilamı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2021/439 esas, 2023/201 karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; 6762 sayılı mülga TTK’nın 57/5.maddesinde yazılı “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalariyle iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmiyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak” şeklindeki düzenlemeden yola çıkılarak, sınai mülkiyet hakkına tecavüz eylemleri, hem özel yasa niteliğindeki 551 sayılı Patent KHK uyarınca, hem de anılı hüküm nedeniyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesi hükümleri doğrultusunda kümülatif olarak korunmakta iken mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesindeki hüküm, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren mer’i 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlenmiş olup, Kanunun gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, Kanun Koyucu bilinçli bir şekilde, “ad, unvan ve marka gibi” kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve yorum güçlüklerine yol açacağına vurgu yapılmıştır. Bu hâli ile patentlerin, sınai mülkiyet koruması kapsamında kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenlemesi karşısında, kümülatif uygulamanın yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim Türk Borçlar Kanunu’nun sebeplerin yarışması başlıklı 60. maddesi gereğince de bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkimin, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar vereceği ifade edilmiştir. Bu gerekçeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı yana en iyi giderim imkanı sağlayan SMK hükümleri kapsamında hukuki koruma sağlanmış olup aynı zamanda haksız rekabete ilişkin hükümlerin kümülatif olarak uygulanmasına yer olmadığı sonucuna varılması gerekmiştir. Bu açıklamalar doğrultusunda haksız rekabet hükümlerine yönelik istemlerin reddine dâir aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- SMK’nın 141/1 ve 149. maddeleri kapsamında davalı tarafından üretilen … Kodlu ürünlerin patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü üretme sonucu taklit etmesi eylemine sebebiyet vermekle davacının … tescil sayılı patent hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, patent hakkına tecavüzün durdurulmasına,
Bu kapsamda SMK’nın 149/1-d maddesi gereğince patent hakkına tecavüz oluşturan … Kodlu ürünlere ve bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulmasına,
SMK’nın 149/1-f maddesi gereğince tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması kapsamında masraflar davalıya ait olmak üzere 149/1-d bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesine,
2-SMK’nın 149/1-g maddesi gereğince karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de en yüksek tiraja sahip ilk 5 gazeteden birinde bir kez ilanına, masrafın davalıdan tahsiline, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmezse ilan hakkının düşeceğine,
3-SMK’nın patent hakkına yönelik hükümleri ile TTK’da düzenlenen haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin kümülatif olarak tatbiki TBK’nın 60. maddesi ışığında yerinde görülmediğinden davacı yanın haksız rekabete yönelik istemlerinin reddine,
4-Mahkememizin 01/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının HMK’nın 397/2 maddesi gereğince hüküm kesinleşinceye kadar devamına,
5-Alınması gereken 269,85 TL ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 215,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yaptığı 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 peşin harç, 431,70 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 7.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.540,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dâir; taraf vekillerinin yüzüne yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır