Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/285
KARAR NO : 2022/89
DAVA : MARKA HAKKINA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, DURDURULMASI, ÖNLENMESİ
DAVA TARİHİ : 21/05/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … ve … marka tescillerinden doğan haklarını ihlal ve bu haklara karşı tecavüz ve haksız rekabet oluşturan fiillerin tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini, müvekkilinin İsviçre merkezli … şirketler grubu bünyesinde yer aldığını, iplik işleme teknolojilerinde makine ve bu makinelerin parçalarının üretiminde 160 yıllık deneyimde olduğunu, sektöründe lider, yüksek ciroyla dünyanın bir çok ülkesinde faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkillerine ait tescilli … ve … markaları taşıyan ürünleri satışa arz ettiğinin tespiti için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde …D. İş sayılı tespit talebinde bulunduklarını, tespit sonucu düzenlenen raporda; Marka hakkı ve haksız rekabet ihlali gerçekleştiği sonucuna varıldığını, davalının facebook ve internet sitesi üzerinden müvekkililerine ait markaları taşıyan ürünlerinin tanıtım ve promosyonunu yaptığını, üzerinde … ve … markalarını taşıyan ürünlerin davalıdan satın alındığını, ürün fotoğrafları ve faturanın sunulduğunu, davalının, müvekkillerine ait ticari kimliğini de kullandığını … ve … işareti biçiminde, müşterileri malın kaynağına yönelik yanıltma niyeti olduğunu, Değişik iş dosyasında da tespit edildiği üzere; … dahil bir çok ürün üzerinde müvekkillerinin markalarının kullanıldığını, yetkili bayii, distribütör intiba uyandırmaya çalışıldığını, haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının eylemlerinin SMK ve TTK ihlali olduğunu, müvekkillerin tanınmışlığından ve reklam gücünden faydalanılmaya çalışıldığını, kötü niyetli olunduğunu, ivedilikle ihtiyati tedbir uygulanmasını talep ettiklerini, marka haklarına ve haksız rekabete yönelik davalı fiillerinin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, markaların kullanıldığı emtialara el konulmasını, imhasını, durdurulmasını, davalının … ve … markaları üzerinde hak sahipliği olmadığının tespitini, kararın ilanını, ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Daha evvel müvekkili şirkete keşide edilen ihtarnamede ve dava dilekçesinde davacı isimlerinin farklı olduğunu, taraf ehliyeti bulunmadığını, daha önce de belirttikleri gibi müvekkilinin haksız rekabet ve markaya tecavüz amacı taşımadan tespite konu ürünleri … internet sitesinden satın aldığını, Çin uyruklu şirketin Türkiye temsilciliği olduğunu, ürünlerin firmalara aidiyetini bilmediklerini, tespit tarihi itibarı ile kullanıma son verdiklerini, davacının haklarına yönelik bir fiilleri olmadığını, iş yerinde üzerinde markaları taşıyan bir materyal olmadığını, müvekkili şirketin, bu markalarla ithalat ve ihracat gibi bir faaliyetinin asla olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 3.ASHM’nin … D.İş dosyası ve TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nın 266.madddesi kapsamında bilirkişi incelmesi yaptırılmıştır.
… 3.ASHM (FSHHM sıfatıyla) aracılığı ile alınan 03/11/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı … (Sahip No: …) (…)’ne ait … (…Sınıf) Ticaret Markası, davacı 2- …, (Sahip No: …) (… İl, …)ye ait … (… / …/… / …/…. Sınıf) Ticaret/Hizmet olarak koruma altında bulunan marka tescilleri bulunduğu, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 03/05/2019 tarihinde yapılan keşif tutanağında “Yedek parçaların bulunduğu bölüm gezildi. Bir kolinin içinde davacının … tescil numaralı … markalı timsah ağızlı diye tabir edilen iplik bükme frenleme parçası olduğu görüldü. Yine bir adet kutunun üzerinde davacının …tescil numaralı … ibareli koli olduğu, kolinin içinde farklı markalı ürün olduğu görüldü” denildiği, … 3 ASHM tarafından yapılan keşif sonucu uzman bilirkişi heyetince düzenlenen raporda da kullanımların varlığının belirtildiği, dava dilekçesinde de belirtilen davalının … hesabında ve link sonucu davalı internet sitesinde re’sen araştırma ile elde edilen görsellerde, davalıdan fatura ile satın alındığı iddiasıyla sunulan ürün görselinde; Tescilli ve koruma altında bulunan, esaslı ana unsurları … ve … ibareleri olan tescilli markaların davalı tarafından kullanıldığının görüldüğü, davacıya ait www…..com internet sitesinde de görülen, davacının ticari hayatta ayırt edicilik sağlamak için kullandığını iddia ettiği … isminin yanında bulunan … işaretinin de davalı kullanımlarında mevcut olduğu, dosya içeriğindeki davalıya ait tüm kullanım görsellerinde; … ve … ibareleri marka/ürün adı olarak algılanan esaslı ana unsur biçiminde olduğu, davalı kullanımlarının; Koruma altında bulunan (kullanım yetkisi 6769 Sayılı SMK uyarınca münhasıran marka sahiplerine ait olan) tescillerdeki; Harf bütünlüğü, harf yazım şekli, küçük/büyük harf kullanımı, yazı puntosu gibi unsurlar bakımından da birebir aynı veya ayırt edilemeyecek biçimde benzer oldukları, 23.08.2019 tarihli davalı yan rapora itiraz dilekçesinde ve 01.07.2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde : “ haksız rekabet ve markaya tecavüz amacı taşımadan tespite konu ürünleri … internet sitesinden satın aldıkları, Çin uyruklu şirketin Türkiye temsilciliği olduğu, ürünlerin firmalara aidiyetini bilmedikleri, tespit tarihi itibarı ile kullanıma son vermiş oldukları” belirtildiği, dilekçelerde de görüldüğü üzere; Davacılara ait tescilli ve koruma altında bulunan markaların, davalı tarafından kullanıldığının davalının kabulünde olduğu, 6769 Sayılı SMK Madde 7/(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır” denildiği, Marka ve logoların (tescilleri şekil unsurlarının); üretim, kullanım, lisans vs. Hakları (marka tescilinden doğan haklar) ; 6769 Sayılı Kanun MADDE 7/2 gereği münhasıran marka sahibine ait olduğu, TPMK tarafından dosyaya gönderilen belgelerde de görüldüğü üzere … VE … ibareli marka tescillerinin sahiplerinin davacılar olduğu, söz konusu davalı kullanımlarının, marka sahiplerinden temin edildiğine dair davalı tarafından sunulan bir beyan, iddia, belge, fatura, distribütörlük veya lisans sözleşmesinin mevcut olmadığı, davacı 1- … (Sahip No: …)( ..) ye ait …Volkmanı (….Sınıf) Ticaret Markası, davacı 2- …, (Sahip No: …) (…) ye ait … (… /… /…/… /… Sınıf) Ticaret/Hizmet markası olarak TPMK nezdinde tescilli ve koruma altında bulunan markalar ile genel izlenimde aynı veya ayırt edilemeyecek kadar belirgin benzer olan; aynı veya benzer mal ve hizmet sınıflarındaki davalıya ait kullanımların, emsal Yargıtay kararları, doktrin (her türlü uluslararası mevzuat), 6769 Sayılı SMK uyarınca iltibas yaratabileceği, karıştırılma ihtimali dahilinde ve ihlal niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının, davacıya ait “…” ve “…” ibareli marka tescillerinden doğan haklarını ihlal ettiğinin, davalı fiillerinin davacının tescilli marka hakkına tecavüz – haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, durdurulması, önlenmesi, tecavüz – haksız rekabet teşkil eden ibarelerin iş yerinde ve kartivizit, tabela, broşür, afiş gibi tanıtım materyallerinde, mal ve hizmetleri üzerinde kullanılmasının durdurulması, önlenmesi, bu amaçla üzerinde … ve … markaları bulunan her türlü ürün, araç, her çeşit iş evrakı kartvizit, tabela, broşür, afiş, katalog gibi tanıtım vasıtalarına el konularak imhasına, karar kesinleştiğinde Gümrükler Genel Müdürlüğüne ithalat ve ihracatın durdurulması için yazı yazılması, davalının … ve … markaları üzerinde herhangi bir hak sahibi olmadığının tespiti ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli
marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, … 3.ASHM’nin … D.İş dosyası, … 3.ASHM (FSHHM sıfatıyla) aracılığı ile alınan 03/11/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı “…” ibareli markanın … – … – … – … ve … sınıflarda davacı … adına,…numaralı “…” ibareli markanın 07.sınıfta davacı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
… 3.ASHM’nin … D.İş sayılı dosyasında 03/05/2019 tarihinde yapılan keşifte: “…Yedek parçaların bulunduğu bölüm gezildi. Bir kolinin içinde davacının … tescil numaralı … markalı timsah ağızlı diye tabir edilen iplik bükme – frenleme parçası olduğu,yine bir adet kutunun üzerinde davacının … tescil numaralı … ibareli koli olduğu, kolinin içinde farklı markalı ürün olduğu görüldü…” şeklinde tespitin yapıldığı, tespit/keşif sonrasında düzenlenen 23/05/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Kullanımların varlığının belirlendiği anlaşılmıştır.
Talimat aracılığıyla alınan raporda belirtildiği üzere: Davalının Facebook hesabında ve link sonucu davalı internet sitesinde re’sen araştırma ile elde edilen görsellerde, davalıdan fatura ile satın alındığı iddiasıyla sunulan ürün görselinde; Tescilli ve koruma altında bulunan, esaslı ana unsurları … ve … ibareleri olan tescilli markaların davalı tarafından kullanıldığının görüldüğü, davacıya ait www…..com internet sitesinde de görülen, davacının ticari hayatta ayırt edicilik sağlamak için kullandığı … isminin yanında bulunan … işaretinin de davalı kullanımlarında mevcut olduğu, dosya içeriğindeki davalıya ait tüm kullanım görsellerinde; … ve … ibareleri marka/ürün adı olarak algılanan esaslı ana unsur biçiminde olduğu, davalı kullanımlarının; Koruma altında bulunan -kullanım yetkisi 6769 Sayılı SMK uyarınca münhasıran marka sahiplerine ait olan- tescillerdeki; Harf bütünlüğü, harf yazım şekli, küçük/büyük harf kullanımı, yazı puntosu gibi unsurlar bakımından da birebir aynı veya ayırt edilemeyecek biçimde benzer oldukları, cevap dilekçesinde : Haksız rekabet ve markaya tecavüz amacı taşımadan tespite konu ürünlerin davalı tarafından, … internet sitesinden satın alındığı, Çin uyruklu şirketin Türkiye temsilciliği olduğu, ürünlerin davacılara aidiyetinin bilinmediği, tespit tarihi itibarı ile kullanıma son verildiğinin beyan edildiği görülmekle; Davacılara ait tescilli ve koruma altında bulunan markaların, davalı tarafından kullanıldığının davalının kabulünde olduğu, TPMK kayıtlarından görüldüğü üzere “…” ve “…” ibareli markaların davacılara ait olduğu, davaya konu davalı kullanımlarının, marka sahiplerinden temin edildiğine dair davalı tarafından delil sunulmadığı, bu nedenle davalının eyleminin; Davacıların marka tescilinden doğan haklarına tecavüz – haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmış, marka tescilinden doğan haklara tecavüz – haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, davalının, dava konusu … ve … markaları üzerinde herhangi bir hak sahipliği olmadığının tespitine, tecavüz – haksız rekabet teşkil eden davacının … ve … marka tescillerinin birebir aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan ibarelerin davalı tarafından iş yerinde, kartvizit, tabela, broşür, afiş gibi tanıtım materyallerinde, mal ve hizmetler üzerinde kullanılmasının durdurulmasına, önlenmesine, bu amaçla üzerinde … ve … markaları bulunan her türlü ürün ve araçlar ile her çeşit iş evrakı, kartvizit, tabela, broşür, afiş, katalog gibi her türlü tanıtım vasıtasına görüldükleri yerlerde el konularak imhasına, karar kesinleştiğinde Gümrükler Genel Müdürlüğüne ithalat ve ihracatının durdurulması için yazı yazılmasına, Mahkememizce verilen 30/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına ve hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının eyleminin, davacıların marka tescilinden doğan haklarına tecavüz – haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Davalının, dava konusu … ve … markaları üzerinde herhangi bir hak sahipliği olmadığının tespitine,
3-Tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden davacının … ve … marka tescillerinin birebir aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan ibarelerin davalı tarafından iş yerinde, kartvizit, tabela, broşür, afiş gibi tanıtım materyallerinde, mal ve hizmetler üzerinde kullanılmasının durdurulmasına, önlenmesine, bu amaçla üzerinde … ve … markaları bulunan her türlü ürün ve araçlar ile her çeşit iş evrakı, kartvizit, tabela, broşür, afiş, katalog gibi her türlü tanıtım vasıtasına görüldükleri yerlerde el konularak imhasına ve karar kesinleştiğinde Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne ithalat ve ihracatının durdurulması için yazı yazılmasına,
4-Mahkememizce verilen 30/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 9.000,00 TL bilirkişi ücreti, 374,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 9.483,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacılar vekillerinin yüzlerine karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
30/06/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır