Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/278 E. 2023/89 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/278
KARAR NO : 2023/89

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı/borçlu … A.Ş. hakkında … 35. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile 07/05/2009 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi ve faturalardan kaynaklanan 12.972,01 TL alacağın tahsiline ilişkin olarak 08/03/2019 tarihinde ilamsiz takip başlatıldığını, bunun yanında borçlunun 21/03/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile anapara borcu olan 9.039,09 TL’yi kabul ettiğini, işlemiş faiz miktarının 3.932,92 TL ve faiz oranına itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, borçlu itirazı kapsamında ana para miktarı ve bu miktara isabet eden icra masraflarını ve vekalet ücretini dosyaya ödemiş ancak faiz ile ilgili taleplerini ödemediğini, borçlunun itirazı üzerine söz konusu Lisans Sözleşmesi ve faturalardan kaynaklanan borcun tahsil edilebilmesi için Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi uyarınca dava şartı olarak belirlenen Arabuluculuk kurumuna… başvuru numarası ile 12/12/2019 tarihinde başvurulmuşsa da 07/02/2020 tarihli Hukuki Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağında görüleceği üzere borçlu/davalı ile anlaşma sağlanamadığı, dolayısıyla işbu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğunu, taraflar arasında imzalanan 07/05/2009 tarihli Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi Kapsamında Davalı-Lisans Alanın işbu sözleşmenin konusu olan müzik yayınlarında Meslek Birlikleri koruması altındaki repertuarda yer alan müzik yapıtları ve eserleri için 01.01.2008-31.12.2008 dönemine ilişkin, ödemesi gereken mali hak bedelleri ve buna ilişkin tarife, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki olan EK-I’ de KDV hariç 6.798,61 TL olarak belirlendiğini, borçlu-davalı ve müvekkil-davacının taraf oldugu Lisans özleşmesinin SÖZLEŞMENİN SÜRESİ başlıklı 10. maddesinin 1. bendi uyarınca; “işbu sözleşme 01.01.2008 – 31.12.2008 dönemi için imzalandığını, taraflardan her biri işbu özleşme ile belirlenen hükümlere aykırılık ile oluşacak haklı bir nedenin varlığı halinde sözleşmenin devamı boyunca her yıl sonunda hitamından en az 1 ay öncesine kadar işbu sözleşmenin feshedildiğini karşı tarafa noter vasıtasıyla bildirerek sözleşmeyi Fesih edebileceğini, “Sözleşme yukarıda belirtilen Koşul ile Fesih edilmediği müddetçe kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzar” şeklindeki düzenleme nedeniyle sözleşmenin uzayarak devam ettiğini, davaya konu sözleşmenin müvekkili Meslek birliği ve davalı taraf arasında imzalanmış olduğunu, davalı tarafın söz konusu sözleşmeden kaynaklanan faturalardan ve fatura vade tarihlerinden bilgisi bulunmadığını, açıklaçıkladıkları sebepler uyarınca davalı tarafın itirazının kötü niyetli olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, Sözleşmenin Mali Şartlar başlıklı 5. maddesinin 1. bendi uyarınca;” 01/01/2008 – 31/12/2008 dönemini kapsayacak şekilde Meslek BirliklerininYayın Kuruluşu’na vermiş olduğu yayın izni karşılığında Radyo Erkan Logolu Yayın Kuruluşu 12 aylık sözleşme bedeli olan 6.798,61 TL KDV olan mali hak bedelini ek-l de belirtilen şekilde ve tarihlerde Meslek Birliklerine ödeyecektir.” hükmü bulunduğunu, yine, sözleşmenin (EK-1) başlıklı eki uyarınca; “DEVAM EDEN YILLAR ÖDEME TARİHLERİ : her yılın 01 Mart , 0l Haziran, 01 Eylül ve 0l Aralık tarihlerinde dört (4) eşit taksit halinde hesaba havale yolu ile nakden şeklinde düzenleme bulunduğunu, sözleşmede yer alan bu düzenlemelere rağmen belirlenen bedellerin davalı şirket tarafından belirlenen vadelerde ödenmediğini, yukarıda anlatılan söz konusu düzenlemeler gereği sözleşmenin yenilendiği dönemler için borçlu-davalı tarafından müvekkili … – Birliğine ödenmesi gereken mali hak – bedellerinin faturalarda – gösterildiğini, davalı aleyhine başlatılan davaya konu icra takibinde, sözleşmede belirtilen şartlara göre düzenlenen fatura alacaklarının şu şekilde olduğunu; …tarihli … numaralı 2.806,28-TL bedelli fatura, 16/06/2014 tarihli … numaralı 2.974,38-TL bedelli fatura, 01/10/2015 tarihli … numaralı 3.258.43-TL bedelli fatura olmak üzere: Davalıdan icra takibinin başlatıldığı 08/03/2019günü itibariyle toplam 9.039,09.-TL asıl alacakları ve 3.932,92 TL faiz alacaklarının bulunduğunu, (Takibe konu faturalar ekte sunulmuş.) ancak borçlunun 21/03/2019 tarihinde … 35. İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyaya icra takibine konu olan ana para ve bu miktara isabet eden icra masrafları ve vekalet ücreti kapsamında … 35. İcra Müdürlüğü hesabına 10.500,00 TL ödemede bulunulduğunu, Borçluya 15/03/2019 günü tebligat yapıldığını ve borçlunun 21/03/2019 günü icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun icra takibinin başlatılmasındansonra ana parayı ödediğini ancak icra takibine konu faizi ve buna ilişkin masraf ve vekalet ücreti ile diğer masrafları ödememek adına itiraz ettiğini, davaya konu sözleşme müvekkil Meslek Birliği ve davalı-borçlu taraf arasında imzalanmış olduğunu, davalı-borçlu tarafın söz konusu sözleşmeden kaynaklanan faturalar ve fatura vade tarihleri hakkında bilgisi bulunduğunu, açıklamış oldukları sebepler uyarınca davalı tarafin itirazının kötü niyetli olduğunu kabulünün mümkün olmadığını, sözleşmenin (EK-1) başlıklı eki uyarınca. ” DEVAM EDEN YILLAR ODEME TARİHLERİ : her yılın 0l Mart, 0l Haziran, 0l Eylül Ve 0l Aralık tarihlerinde dört (4) eşit taksit halinde hesaba havale yolu ile nakden ” şeklinde düzenlendiğini, asıl alacağa ek olarak taraflar arasında imzalanan Lisans Sözleşmesi’nin MALİ ŞARTLAR başlıklı 5. maddesinin 3. bendi uyarınca; YAYIN KURULUŞU ödemesi gereken mali hak bedellerini sözleşmede belirlenen vadelerde ödemediği takdirde TL üzerinden yıllık olarak yasal ve ticari faizin ortalaması oranında faiz ödeyecektir. “denildiğini, davalı-borçlu basiretli tacir olarak sözleşmeyi açıkça okuyup, anlamış ve kabul edip imzaladığını, bu düzenleme sebebiyle yasal ve ticari faizin ortalaması oranında gecikme faizi işletilmiş olup, icra takip talebinde hesaplandığı üzere 3.932.92 TL işlemiş faiz alacaklarının bulunduğunu, bu sebeple borçlu-davalının işlemiş faizalacağına itirazını kabul etmediklerini, davalı-borçlu gerek sözleşmenin imzalanması döneminde gerekse faturaları tebliğ aldığında, faturalarla ve mali hak bedelleri ile ilgili hiçbir itirazda bulunmadığını faturalardan ve sözleşmeden gayet haberdar olan borçlu-davalının itirazının kötü niyetli olup kaldırılması gerektiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun Borçlunun temerrüdü başlıklı 117. maddesi uyarınca; başkaca ihtara gerek olmaksızın sözleşmenin açık hükmü ve açık olarak sözleşmede düzenlenmiş vadelerin geçmesiyle birlikte borçlunun temerrüde düştüğünü, sözleşmede belirtilen tarihten itibaren ve sözleşmede belirlenen oranda faiz ödemesi gerektiğini, söz konusu alacaklara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığından, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile söz konusu takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, Yargıtay daireleri ve hukuk genel kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davalarında İcra ve İflas kanununun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra ve inkar tazminatınahükmedilebilmesi için; usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibininbulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icrahakimliğine başvurmadan alacağın mahkemede dava ederek haklı çıkmasıgerekmektedir. Buna göre, icra inkar tazminatı, hakkındaki icra tal itiraz ederek takibi durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş olan bir yaptırım olduğunu, bu yasal koşulların yanında, takibe konu alacağını olması da gerektiğini, Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının bel ya da borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bili gerekmekte olması, böylece borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkünbulunması, başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunun tespit edebilir durumda olması gerektiği, sonuç olarak gerek borç ve gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini, Yargıtay ve Hukuk Genel Kurulunun kararları ve uygulamalarına ilişkin açıklamaları doğrultusunda, davalı/borçludan talep edilen alacak, sözleşme hükümleri gereğince likit olup, bilinebilir nitelikte olması sebebiyle İcra ve İflas kanununun 67. maddesi uyarınca müvekkili Meslek Birliği lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini, müvekkili lehine %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya ilişkin taleplerin zaman aşımına uğradığını, davanın öncelikle bu nedenle reddine karar verilmesini, davacının müvekkilline yapmış olduğunu iddia ettiği 07.05.2009 tarihli yani 11 yıl önceki sözleşmeye dayanak iddialardan bahsettiklerini, bu sözleşmeyi inceleme fırsatları olmadıklarını, sözleşmenin taraflarına tebliğ edilmediğinden sözleşmeye karşı itiraz haklarını saklı tuttuklarını, Yargıtay uygulamalarına aykırı şekilde küçük puntolarla yazılı bu sözleşmenin içeriğine 2020 yılında açılan bir itirazın iptali davasında dayanmanın asıl iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davacının dosyaya sunmuş olduğu ve tek tip niteliğindeki çok küçük puntolarla yazılı sözleşme içeriğinin iyi niyet kurallarına ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı nitelikte olması nedeniyle bu davada dayanılamayacağı kanaatinde olduklarını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, davacının 11 yıl önce dayandığı tek tip okunmayacak derecede küçük puntolarla yazılı sözleşmeye dayanarak faizin sözleşme ile kararlaştırıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olmakla birlikte ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı ve hakkaniyet ilkeleri ile ters düştüğünü, Borçlar Kanunu ve yerleşik uygulamalar dikkate alındığında temerrüt bildirim şartına bağlı olduğunu, dava dilekçesinde bildirim şartına bağlanmayan temerrüde düşme şartları müvekkili açısından gerçekleşmediğini ve dayanaksız olduğunu, şöyle ki; hiçbir fatura müvekkiline tebliğ olmadığı gibi usule uygun bir fatura İhtar ya da herhangi bir evrak müvekkilinin şirketine tebliğ edilmediğinden müvekkilinin temerrüde düştüğü iddiasıyla talep edilen faizler nedeniyle haklı olarak yapmış oldukları itirazlarına karşı açılan iş bu dava hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, icra dosyasına ödemiş oldukları tutarın tamamı fatura bedellerinden ibaret olmayıp ödenen tutara ilişkin icra dosyası masrafları da eklenerek icra dosyasına yatırıldığını, bu nedenle davacının yasal verilerden kaçırıldığı iddiasını da kabul etmediklerini, icra dosyasının yaptıkları itirazda takip öncesi ve sonrasında talep edilen %10,37 faiz oranının neye göre belirlendiğini talep edilen tutarlar önceden likit/ belirlenebilir olmadığını, likit olmayan ve sözleşmede şüpheye yer bırakmayacak derecede belirlenebilir olmadan talep edilen tutarların ilamsız icra takibi ile müvekkili temerrüde düşürmeden istenmesi Yargıtay uygulamalarına ve yasaya aykırılık teşkil edeceğini, davacının dilekçesinde iddia ettiği yasal ve ticari faizin ortalaması maddesine olan itirazlarının kabulü gerektiğini öncelikle 11 yıl önce müvekkilinin imzaladığı iddia edilen sözleşme taraflarınca tebliğ edilmediğine, sözleşmede müvekkilinin imzası ve böyle bir hüküm var olmuş olsa dahi yıllık olarak “yasal ve ticari faizin ortalaması oranında faiz ödeyecektir” hükmünün likit ve belirlenebilir olmadığının açık olduğunu, bu oranlar değişkenlik gösterdiği ve uygulanacağı tarihin belirlenebilir olmadığı gerçeği karşısında icra takibindeki oranın neye göre belirlendiği ve temerrüt tarihlerinin muğlak olduğunu, hatta temerrüdün söz konusu olmadığı gerçeği karşısında talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, hiçbir faturanın müvekkili şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediği için müvekkilinin fatura tutarlarına ve talep edilen tutarlara itiraz şansı olmadığını, bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun davanın usul ve esas yönünden reddine ve icra inkar tazminatı talebinin reddini talep etmiştir.
.. 35.İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyası istenmiş ve HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
22/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: 07.05.2009 tarihinde davacı … ile davalı …A.Ş. … arasında 15 maddeden oluşan Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığını, davacı …’nin dava dönemlerini kapsayan yıllara ait tutması gereken kanuni defterlerinin tasdiklerinin yasal süresi içerisinde gerçekleştiğini, defterlerini açılış kapanışlarının yasal süreler içerisinde yapıldığını, dolayısıyla TTK hükümlerine göre defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğunun delil olduğu, dosya muhteviyatında bulunan davacının iddia ettiği alacağın 2013, 2014, 2015, yıllarına ait telif hakkı bedeli olarak kesilmiş 3 adet faturalar toplamının KDV dahil 9.038.09 TL kadar olduğu, yerinde yapılan incelemede davacı tarafın kayıtlarında davalı olduğu …A.Ş./…’nin 01.01.2013 – 01/11/2021 tarihlerini kapsayan cari hesap ekstresi dökümüne göre davacı …’nin davalıdan KDV dahil 9.038,09.TL alacaklı olduğu, tahsilinin sağlanması için 28.02.2019 tarihli kayıtla … 35 İcra Müdürlüğü vasıtasıyla takibinin yapıldığını, davalı ve davacının tüzel kişi tacir oldukları, davacı tarafın 08.03.2019 tarihinde … 35.İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyası ile toplam 12.972,01 TL üzerinden icra takibi başlattığını, davalı tarafından 21.03.2019 tarihinde ödeme emrinde gösterilen bu borcun 10.500,00 TL dışındaki kısmını kabul etmeyerek kalan kısım ve tüm ferileri yönünden takibin durdurulmasını talep ettiği ve takibin durdurulduğunu, davalı tarafından … 35.İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyası için 22.03.2019 tarihinde 10.500.00 TL ödemenin yapıldığı, 08.03.2019 icra takip tarihine göre 7.660,24 TL telif bedeli + 1.378,85 TL KDV = 9.039,00 TL asıl alacak + 4.132,63 TL faiz Toplam 13.171.72TL alacağın hesaplanarak bulunduğu, faiz oranlarındaki değişiklikler dikkate alınarak ve Adatlandırma yöntemi ile hesaplanarak takip tarihine kadar işleyen faiz miktarının 4.132,63 TL olarak bulunduğunu, nihai takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
26/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Nihai takdir ve değerlendirme yetkisinin mahkemeye ait olmak üzere; davalının zamanaşımı itirazı, borcun temerrüdü, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin geçerliliği bakımından hukuki değerlendirme yapılması hususunda takdir ve değerlendirmenin mahkemenin yetkisinde olduğu, Kök rapordaki tespit ve hesaplamalarla mutabık kalındığı, faiz oranlarındaki yasal değişiklikler dikkate alınarak ve 08.03.2014 tarihinden itibaren 08.03.2019 icra takip tarihi arasındaki süreye göre hesaplama yapıldığında takip tarihine kadar işleyen faiz miktarının 2.287,64 TL olarak bulunduğu, telif bedeli + 865,07 TL KDV =5.670,98 TL asıl alacak + 2.287,64 TL faiz toplam 7.958,63 TL alacağın hesaplanarak bulunduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacı Meslek Birliği tarafından … 35.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan takibe, davalı şirketçe yapılan itirazın iptali ve davalı şirket aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davacı Meslek Birliği ile davalı şirket arasında sözleşmeye dayalı ticari bir ilişki olduğu, taraflar arasında “Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi” imzalandığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu ile Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulan ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, bilirkişi incelemesine göre davacı Meslek Birliğinin ticari defter, kayıt ve dayanağı belgelerin birbirini teyit etmesi nedeni ile T.T.K. 85. maddesi gereğince delil niteliğine haiz olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin “TARAFLAR” başlıklı 1. maddesinde tarafların: …- …, … – …, … – …, … – … ve … olduğu görülmüştür.
Sözleşmenin “MALİ ŞARTLAR” başlıklı 5. maddesinde: “01/01/2008 – 31/12/2008 dönemine ilişkin mali hak bedelinin 6.798,61 +KDV’dir” hükmünün yer aldığı, 5/3. maddesinde:”YAYIN KURULUŞU, ödemesi gereken mali hak bedellerini, sözleşmede belirlenen vadelerde ödemediği takdirde TL üzerinden yıllık olarak yasal ve ticari faizin ortalaması oranında faiz ödeyecektir.” hükmünün yer aldığı, Sözleşmenin “SÜRESİ başlıklı 10/1. maddesinde: “İş bu sözleşme “01/01/2008 – 31/12/2008” dönemine için imzalanmıştır. Taraflardan herbiri, işbu SÖZLEŞME ile belirlenen hükümlere aykırılık ile oluşacak haklı bir nedenin varlığı halinde “SÖZLEŞMENİN” devamı boyunca her yılsonunda hitamından en az 1(bir) ay öncesine kadar iş bu sözleşmenin feshedildiğini karşı tarafa noter vasıtası ile bildirerek sözleşmeyi fesih edebilir. SÖZLEŞME yukarıda belirtilen koşul ile fesih edilmediği müddetçe kendiliğinden 1’er (birer) yıllık dönemler halinde uzar…” hükmünün yer aldığı görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, … 35.İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyası, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kök/ek raporu ve dosyadaki bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde: Davacı Meslek Birliğinin tutulması zorunlu ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış kapanış onaylarının yasal süresinde yapıldığı, defterlerin sahibi lehine takdiri delil niteliğine haiz olduğu, davalı tarafından … 35.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde; anapara borcunun kabul edildiği, 22/03/2019 tarihinde 10.500,00 TL ödeme yapıldığı, ancak işlemiş faiz tutarının kabul edilmeyerek ödenmediği, Sözleşmenin “MALİ ŞARTLAR” başlıklı 5/3. maddesinde; “ödenmesi gereken mali hak bedellerinin, sözleşmede belirlenen vadelerde ödemediği takdirde TL üzerinden yıllık olarak yasal ve ticari faizin ortalaması oranında faiz ödenecektir” hükmünün yer aldığı görülmekle, davanın kabulüne; … 35. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 3.932,92 TL yönünden iptaline, takibin faiz ve icra vekalet ücreti yönünden devamına, talep yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE
1-… 35. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 3.932,92 TL yönünden iptaline, takibin faiz ve icra vekalet ücreti yönünden devamına,
2-Talep yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 268,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 214,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.932,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 191,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.299,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı MİKTAR İTİBARİYLE KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır