Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/271 E. 2021/16 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/271
KARAR NO : 2021/16

DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete ait dünyaca ünlü … (“…”) markasının iç-dış giyim, aksesuar, güneş gözlüğü, saat, çanta, bavul, cüzdan, ayakkabı, parfüm, kozmetik, kişisel bakım, ev tekstili ve birçok sektörde 1982 yılından beri kullanılan, dünyaca tanınan prestijli ve saygın bir marka olduğunu, müvekkilinin ve davalının markalarının esaslı unsurlarının “…” logosu ile logo üzerinde yarım ay ve altında yatay şekilde konumlandırılmış kelime unsurları olduğunu, logoların çizimlerinin ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarını, her iki markanın da açıkça … sporuna atıfta bulunduğunu, markalarda yer alan “…” kelimelerinin bu algıyı pekiştirdiğinu, bu nedenlerle markaların tüketici üzerinde bıraktıkları ilk izlenim itibariyle karıştırılma ve/veya ilişkilendirilmelerinin kaçınılmaz olduğunu, davalının satışa sunduğu ürünlerde müvekkilinin logosunun birebir aynısını kullanmasının ve dava konusu markayı kendi web sitesi gibi çeşitli mecralarda tescilinden farklı olarak müvekkilinin markaları ile açıkça iktibas yaratacak şekilde kullanılmasının açıkça kötü niyet göstergesi olduğu hususları göz önünde bulundurularak; Davanın kabulüne davalıya ait … ve … tescil numaralı “…” ibareli markaların Sınai Mülkiyet Kanununa aykırı ve kötü niyetli olarak tescil edilmiş olmaları nedeniyle tescilli oldukları tüm sınıflar için hükümsüzlüklerini ve markalar sicilinden terkinini, dava konusu markalara TPMK nezdinde şerh düşülerek markaların 3. kişilere devrinin engellenmesini, dava konusu markaların devrinin engellenmesi adına ilgili tedbirlerin alınmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, SMK 25/6 maddesi gereği başkaca incelemeye gerek olmaksızın davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin markasının tescilinde itibaren 7 yıl geçmiş olup, davacının müvekkili markasından 5 yılı aşkın süredir haberdar olduğu halde itiraz etmediğini, dava açmadığını, Sınai Mülkiyet kanununda hükümsüzlük davasını açma hakkının sınırsız sürede kullanılmasının hukuk mantığı ile bağdaşmayacağının dikkate alınarak hükümsüzlük davalarını açarken riayet edilmesi gereken süreler bakımından da yeni bir kural getirildiğini, 556 sayılı KHK’da net bir şekilde düzenlenmemiş olan 5 yıllık dava açma süresinin daha sonra Yargıtay kararları ile yerleşik içtihat haline geldiğini, SMK’nın AB Hukukunda olduğu gibi “sessiz kalma yoluyla hak kaybı” prensibini açıkça düzenlediğini, bu yeni düzenleme uyarınca önceki marka sahibinin, sonraki tarihli markanın kullanımından haberdar ise hükümsüzlük davası açma hakkını kaybetmekte olduğunu, iyi niyetli olarak tescil edilmiş bir markaya karşı hükümsüzlük davası açma süresinin, önceki tarihli marka sabibinin bu markanın kullanımından haberdar olmasından itibaren 5 yıl içerisinde sona erdiğini, davaya konu müvekkilinin …markasının, müvekkili tarafından 7 yılı aşkın süredir kullanılmakta olup 26.03.2013 tarihinden beri …numara ile TPMK nezdinde tescilli olduğunu, … tescil numaralı markanın ise önceki markasının devamı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin markasının tescilinden ve ilanından dava açılana kadar geçen sürenin 7 yıl olduğunu, müvekkili şirketin 2000 yılından bu güne ithalat ve …bölgesinde kurmuş olduğu seyahat çantaları imalatıyla sektörde faaliyet gösterdiğini, davacının her ne kadar dilekçelerinde Paris Anlaşması kapsamında tanınmış marka olduğunu iddia etse de TPMK sitesinden yapılan sorgulama ile davacı markalarının tanınmış marka olmadığının kolayca tespit edilebildiğini, davacı markasının tanınmış marka olmamasının yanı sıra … ibareli başka markaların tanınmış marka statüsünde olduğunu, 3. Kişi olan …A.Ş.’nin…tescil numara ile … markasını, … tescil numara ile … markasını tanınmış marka olarak sicile kaydettirdiklerini, bu durumun … markasının devacının tekeline bırakılmadığının ispatı olduğunu, davacı markasında … üstündeki … ibaresinden oluştuğunu, davacı markasında … ibaresinin şekil unsurunun altında yer aldığını, müvekkilinin markasında ise gri, kahverenginin baskın renk olarak kullanılmış olup büyük harflerle … ibaresinin altında arkası dönük at ve oyuncu figüründen ve şekil unsurunun altında yer alan 1982 ibaresinin yer aldığını, davacının şekil unsuru olan … yüzünün dönük olup sağa doğru döndüğünü, … üstündeki … yukarı tuttuğunu, müvekkilinin markasında ise .. üzerinde oyuncunun arkasının dönük olduğunu, müvekkilinin markasındaki şekil olan … ve üzerindeki …sola dönük olduğunu, … üstündeki oyuncunun sopasını aşağı-yana doğru tuttuğunu, müvekkilinin markasıyla gerek yazı sitili gerekse şekil kombinasyonu olarak benzerliğin söz konusu olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nun 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
14/06/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı “… “markasının ve … tescil numaralı “… + şekil” markasının, SMK. 25/1 ve 6/1.maddelerinin yaptığı atıf dolayısıyla hükümsüzlüğe konu olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalıya ait … tescil numaralı “…” markasının ve … tescil numaralı “…” markalarının SMK’na aykırı ve kötü niyetli olarak tescil edilmiş olmaları nedeni ile tescilli oldukları bütün sınıflar için hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK.nun 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK.nun 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK.nun 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
SMK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen 14/06/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” markaların davalı adına tescilli olduğu, “…” ibareli markanın davacı adına tescilli olduğu, taraf markaları karşılaştırıldığında; Davacı logosu ile davalı marka logosunun ayırt ediciliğinin olmadığı, bilgilenmiş kullanıcının algısını etkileyebilecek benzerliğe sahip olduğu, davalıya ait … tescil numaralı markada 18.sınıfta tescil edilen malların ve … tescil numaralı markada …, …, ….sınıflarda tescil edilen mal ve hizmetlerin davacının önceki tarihli markalarının tescil kapsamında olması, taraf markalarının şekil unsuru ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olması ve markaların aynı sektörde kullanılıyor olması nedenleriyle taraf markaları arasında iltibasın bulunduğu, davalı tarafça sessiz kalma yoluyla davacının marka hükümsüzlüğünü talep edemeyeceği iddia edilmiş ise de, davacının dava konusu markalardan yayın tarihinde veya tescil tarihinde haberdar olduğunu ispatlayan delil sunulmadığı dolayısıyla davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığının kanıtlanamadığı, davacıya ait “…” ibareli markanın TPMK nezdinde tanınmış marka olduğuna dair kayıt bulunmadığı ancak sektörel anlamda ve tüketici nezdinde tanınmış marka olduğu, davacı markasının birden fazla ülkede tescilli olup, markaların belli bir tanınmışlığın olması, tarafların aynı ticaret alanında faaliyet göstermeleri, hükümsüzlüğü talep edilen markaların davacının tescilli markaları ile nice sınıflarının aynı olması, davalı markalarının özgün, ayırt edici niteliğinin yüksek olmaması göz önüne alındığında davalı tarafın marka tescilinde kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiği, kısacası; Davalının hükümsüzlüğe konu marka şekilleri ile davacının önceki tescilli marka şekillerinin ayırt edilemeyecek benzerlikte olduğu, hükümsüzlüğü istenilen markalarda tescilli mal/hizmetlerin tamamının davacı marka tescilleri kapsamında olduğu, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığının kanıtlanamadığı, hükümsüzlüğü talep edilen …tescil numaralı “…” ve… tescil numaralı “…” markalarının hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE
1-TPMK nezdinde davalı adına tescilli … ve … tescil numaralı markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3- 80,70 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 189,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.297,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır