Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/256
KARAR NO :2023/79
DAVA:TASARIMA TECAVÜZÜN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ. MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:13/01/2020
KARAR TARİHİ:06/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … Tic. Ve San. A.Ş.’nin perakende sektöründe faaliyet gösteren Türkiye’nin neredeyse her şehrinde yüzlerce mağazaları, bayileri bulunan, büyük ölçekli ve herkes tarafından bilinmekte olan, sektörün öncü firmalarından olduğunu, müvekkili … TİC. VE SAN. A.Ş. ile davalı şirket arasında hiçbir bayilik, franchise, ya da lisans anlaşması olmamasına rağmen müvekkiline ait TPMK nezdinde tanınmış olan “…” ve “…” markalarına ait tescilli tasarım ile aynı nitelikteki tasarıma sahip ürünlerin, davalı şirket tarafından endüstriyel tasarım hakkını ihlal eder nitelikte tanıtılıp sergilenerek satışa sunulduğunu, dava konusu davalı şirket tasarımlarının müvekkili şirket adına tescilli tasarıma iltibas teşkil ettiği …. FSHHM’nin … D. İş sayılı delil tespiti dosyası ile de ortaya konulduğunu, müvekkili şirketin bu alanda ürettiği ürünleri “…” markasıyla piyasaya sürdürdüğünü, … markalarının; T/…, 2014/…, 2013/… numaraları ile … markasının; … tescil numaralarıyla TPMK nezdinde kayıtlı, tüm Türkiye genelinde bilinen tanınmış bir marka olduğunu, … markasının kullandığı çaydanlık tasarımının ise… numarası ile müvekkili şirket adına tescil edildiğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında hiçbir hukuki ilişki olmamasına rağmen mağaza yetkilileri tarafından müvekkiline ait … ve … markasının tasarımlarının gerek internet siteleri üzerinden “…” çaydanlık takımı adı altında gerekse de mağaza içerisinde endüstriyel tasarım hakkını ihlal eder nitelikte kullanıldığının tespit edildiğini, mağazaya ait https://…/le;12468 ve https://…/… URL bağlantılı internet sitesi üzerinde de müvekkilinin endüstriyel tasarım hakkına tecavüz edildiği, müvekkiline ait çaydanlık tasarımının haksız bir biçimde taklit edilerek kullanıldığını, müvekkilinin uzman tasarımcı ekiplerinin üstün çabası ile oluşturulan … ve … markasına özgün çaydanlık takımı tasarımıyla aynı görünümde üretilen çaydanlık takımının satışa sunularak tüketicilerin aldatıldığı ve böylelikle hem internet siteleri aracılığı ile hem de mağaza içerisinde haksız kazanç elde edildiğini, davalı şirketin İstanbul … AVM’de yer alan … mağazasında müvekkilinin tescilli tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımda üretilen ürünlerin sergilenip, tanıtılarak satışa sunulduğunu, müvekkiline ait çaydanlık takımı tasarımının haksız bir biçimde kullanıldığının …. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden gerçekleştirilen delil tespiti ile anlaşıldığını, bilirkişinin her ne kadar tasarım hakkına tecavüz niteliğini taşıyan ürünlerin keşif anında davalı şirket mağazasında fiilen satışının bulunmadığını belirtmiş ise de davalı şirketin satışa sunduğu ürünleri yalnızca fiziksel mağazası üzerinden satışa sunmadığını, davalı tarafından haksız kullanıma konu tasarıma sahip ürünlerin tanıtımı ve satışı yapılırken, bu satışların öncesinde veya sonrasında müvekkilinden herhangi bir izin almadığını, bununla birlikte davalı tarafın basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek bahse konu ürünleri tanıttığı ve satışa arz ettiği, ayrıca bu yolla haksız kazanç elde ederek müvekkiline ait tasarımın kullanımını sağladığını, müvekkilinin zararların bir nebze olsun giderilmesi amacıyla davalı tarafa karşı manevi tazminat taleplerinin olduğunu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “Yoksun Kalınan Kazanç” başlıklı 151. maddesine göre yoksun kalınan kazancın müvekkilinin marka hakkına tecavüz eden davalı şirketin elde ettiği net kazanç üzerinden tespit edilmek suretiyle hesaplanmasını talep ettiklerini ve müvekkilinin tasarım haklarına tecavüz eden davalı şirketin gerçekleştirmekte olduğu haksız eylemden ötürü tecavüzün kaldırılması adına ….FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası uyarınca davalı şirket tarafından tasarım hakkına tecavüz oluşturulması sebebiyle davalı şirketin gerçekleştirdiği tecavüzün men’ine, ref’ine, dava tarihten itibaren işleyecek olan en yüksek ticari faizin uygulanmasını ve fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkilinin hak sahibi olarak uğradığı maddi tazminat yönünden zararın değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere HMK 107. maddesi uyarınca şimdilik 500 TL maddi, 10.000 TL manevi olarak tazminine, delil tespiti dosyasındaki giderler de dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin birçok alışveriş merkezinde faaliyet gösteren, … ibareli markası ile Türkiye genelinde tanınan, beyaz eşya, mutfak eşyası ve pratik ev gereçleri pazarlayan bir firma olduğunu, müvekkilinin distribütörü olduğu ürünlerin, … olduğunu, bunun yanında … gibi markaların da satışını yaptığını, müvekkili için çaydanlık satışının özel bir yeri bulunmadığını, ürün gamının tamamlamak için diğer eşyaların yanında pazarlanan alelade bir ürün olarak çaydanlık olup, olmadığı konusunda bir fikrinin ve taklit ürün satma gibi bir amacının bulunmadığını ihtarname ile bildirilmiş olmasına rağmen, davacı şirketin …. FSHHM’ne müracaatla iddialarını yineleyerek tedbir talep ettiğini, tasarımları inceleyen bilirkişinin 4 çaydanlıktan sadece bir tanesinin tasarıma benzer olduğu kanaatini bildirdiğini ve mahkemece tasarımın benzeri olduğu düşünülen çaydanlıkların toplatılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiğini, fakat bu tedbir kararının müvekkiline karşı uygulanamadığını, zira ihtarnamelerinde de belirttikleri üzere söz konusu tasarım çok kısa bir süre sonra, davacının ihtarnamesi üzerine pazarlanmasının durdurulduğunu ve üretici-tedarikçi firmaya iade edildiğini, bununla birlikte üretici firmanın davacıya da çaydanlık sattığını ve tedarikçi olduğunu, dava dilekçesinin 4.2 bendinde de belirttiği gibi davacı şirket tarafından tasarımların incelenmesi için talep edilen keşif esnasında müvekkilinin … AVM’de bulunan mağazasında benzer bir ürüne rastlanamadığını, zira ürünün satışının ihtarname ile birlikte durdurulduğunu ve ürünün tedarikçisine iade edildiğini, fakat davacının; internet üzerinden çok önceden alınmış bir çıktıyı kullanarak ürünün halen pazarlandığını iddia ettiğini ve ısrarını sürdürdüğünü, bununla birlikte tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna da süresinde itiraz edildiğini, davacının markasına tecavüz edildiğini iddia etse de, davacıya ait olduğu iddia olunan tasarımın satışa sunulmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, çaydanlık cinsi tasarımın üretici ve tedarikçisinin müvekkili olmadığı gibi davacının ihtarnamesi sonrası ürünün derhal satışlardan kaldırıldığını ve bu durumun ihtarname ile davacıya bildirildiğini, müvekkilinin … AVM mağazasında yapılan keşifte de davacının tasarımına benzer olduğu iddia edilen çaydanlık cinsi eşyaya rastlanılmadığını, mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararının da benzer ürün satışı yapılmadığı için uygulanmadığını, söz konusu tasarımın benzer olduğu kabul edilse bile müvekkilinin, davacının markasının benzerine satma kastı ve isteği bulunmadığını, söz konusu tasarımlar hakkında tedarikçi firmanın sorumlu tutulabileceğini, daha önce tasarımın benzer olduğu konusunda bilgilendirilmemiş müvekkilinin iddia edilen haksız fiilin sonuçlarını istemediği de göz önüne alınarak sorumluluğunun bulunmadığının ortada olduğunu, müvekkilinin kendi markası dışında kullandığı tüm markaların ya distribütörlüğünü ya da yasal olarak satışını yaptığını, nitekim davacının tasarım sahibi olduğunu iddia etliği ancak dört adet çaydanlık tasarımından sadece bir tanesinin benzer olduğu konusunda bilirkişinin görüş bildirdiği ürünlerin de … adıyla piyasaya sürüldüğünü, bu markanın … Ütün, San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait marka olduğunu ve müvekkilinin marka sahibinin izni ile bu markayı kullandığını, … ibaresi ile başkaca mutfak eşyası, çaydanlık, çatal bıçak setlerinin de pazarlandığını, ileride karışıklığa yol açılmaması için … ibareli marka sahibinin Ensa firması olduğunu ve bu ibareli marka ile çaydanlık da dahil olmak üzere birçok ürünün pazarlandığını, davacının maddi tazminat talebinin ise elle tutulur bir tarafı bulunmadığını, zira müvekkilinin … adı altında bir çok ürün pazarladığı gibi, davacının iddia ettiği tasarımlardan sadece bir tanesinin benzer olduğu yönünde görüş bildirildiğini, diğer üçünün ise benzer olmadığının kabul edildiğini, bu halde davacının benzer tasarım satıldığı ve kar elde edildiği iddiasına dair hiçbir delil ve emare bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası ve TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
05/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı tarafa ait… numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait web sitesinde yer alan … model Çaydanlık arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davalı tarafın, ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafından dava konusu satılan ürünlerin ayrı stok kodlarında detaylı bir şekilde takip edildiği, dava konusu tasarım hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancın 352,83 TL hesap edildiği, talep edilen manevi tazminatın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
31/08/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davacı tarafa ait… numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait web sitesinde yer alan … model Çaydanlık arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacının itirazı üzerine yapılan hesaplamanın mahkemenin takdirine bırakılmak üzere 2 seçenekli yapıldığı, davalı tarafından dava konusu satılan ürünlerin ayrı stok kodlarında detaylı bir şekilde takip ettiği, dava konusu tasarım hakkına tecavüz edenin brüt kazancın 16.266,39 TL hesap edildiği, işletmenin yüklenmiş olduğu giderlerin brüt kardan düşüleceği yönünde ise davalının bu satıştan 514,88 TL zarar ettiğinin hesap edildiği, talep edilen manevi tazminatın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
05/09/2022 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporunda özetle: Dava dosyası içeriğinde yer alan iddia, savunma, sunulan ürün, resim, ticari defter ve belgeler üzerinde hassasiyetle incelenmesi neticesinde davacı tarafın, ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafından satılan dava konusu ürünleri, davacı satmış olsa idi davacının Brüt kazancının 53.574,30 TL hesap edildiği, faaliyet giderlerini düştükten sonra faaliyet karının 28.871,49 TL hesap edildiği, yargıtay içtihatlerinde faaliyet giderlerinin düşülmemesi yönünde olduğu, talep edilen manevi tazminatın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce maddi tazminat miktarı yönünden; 05/09/2022 tarihli 2. ek rapora itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının eyleminin; davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti, men’i, ref’i, belirsiz alacak davası hükümleri ve SMK’nın 151/2-b maddesine göre şimdilik 500 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davacı vekili 02/05/2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat hesap yöntemini; SMK’nın 151/2-a maddesi olarak ıslah etmiş, 03/01/2023 tarihli talep arttırım dilekçesi ile 28.371,49 TL maddi tazminat talep etmiş, gerekli harcı yatırmıştır.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 55/4. maddesi:”… Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.”
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi: “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesi: “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi: “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nın 81.maddesi: “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır.
6769 sayılı SMK’nın 149.maddesi: “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nın 151.maddesine göre: “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
SMK hükümleri, TPMK kayıtları, ….FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası, bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde… numaralı tasarımın davacı … TİC. VE SAN. A.Ş. adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
05/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere: Davacı adına tescilli … numaralı tasarım ile davalı şirkete ait web sitesinde yer alan … model çaydanlık incelendiğinde; dava konusu benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımlar “Çaydanlık” tasarımıdır. Tasarımlar üst gövde demlik, alt gövde ve kapaktan oluşmakta olup, bu öğelerin geometrileri, biçimleri, oranları, yüzey özellikleri ve birbirleri ile ilişkileri sayesinde farklılaşmakta ve ayırt edici nitelik kazanmaktadır. Karşılaştırılan tasarımlarda yer alan öğeler bir araya geldiğinde; ana geometrileri aşağıdan yukarı doğru kavisli bir biçimde daralarak ilerleyen ve en tepede dairesel bir hareket ile biten çizgidedir. Oluşan bu devamlı çizgi alt, üst gövde ile kapakta kesintisiz olarak devam etmektedir. Davacı şirkete ait… numaralı tasarım tescilinde kapak üzerinde yer alan tutma sapı dairesel yapıda iken, … model çaydanlıkta ters üçgen formundadır. Tasarımlarda yer alan kulpların genel geometrileri benzer olmakla beraber, davacıya ait… numaralı tasarımda daha yumuşak çizgidedir. Tasarımlarda yer alan emziklerin geometrik yapıları, kontur çizgileri ve gövde ile ilişkileri son derece benzerdir. Karşılaştırılan tasarımları oluşturan bütün öğelerin, benzer biçim oran ve yerleşimde olduğu görülmüştür. Tasarımlar arasında bulunan farklar, küçük ayrıntılarda olup tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmamaktadır.
Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda: Davacı şirkete ait… tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait web sitesinde yer alan … model çaydanlık arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları kanaatine varıldığından davanın kabulüne, davalının eyleminin; davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, men’ine, ref’ine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde maddi tazminat talebi SMK 151/2-b maddesine yani “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca” göre talep edilmiş, davacı vekili 02/05/2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat hesap yöntemini; SMK’nın 151/2-a maddesine yani “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rakebeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelire” göre talep etmiştir.
Tasarıma tecavüz sayılan fiiller, haksız fiil niteliğinde olduğundan maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği bilinmekle, maddi tazminat talebinin kabulüne; 28.871,49 TL maddi tazminatın, dava tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Tasarıma tecavüz sayılan fiiller aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğu için Türk Borçlar Kanunun 58. maddesinde yer alan haksız fiilin kişilik hakkını zedelemesi halinde manevi tazminata hükmedileceği hükmü SMK bakımından da kabul edilmiştir. SMK kapsamında manevi tazminatın amacı tasarımın haksız kullanımı veya itibarının zedelenmesi sonucu tasarım hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Yargıtay kararlarında, tasarıma tecavüz fiilinin varlığında mutlaka uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, manevi tazminat miktarının tayininde bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmesi gerektiği bilinmekle manevi tazminat talebinin kabulüne; 10.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının eyleminin; davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, men’ine, ref’ine,
2-Maddi tazminat talebinin kabulüne; 28.871,49 TL maddi tazminatın, dava tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat talebinin kabulüne; 10.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-2.655,32 ilam harcından 179,32 TL peşin harç ve 485 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 1.991,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i talepleri yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi Tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi Tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafın yaptığı; 54,40 TL başvuru harcı, 179,32 TL peşin harç, 485,00 TL ıslah harcı, 187,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.505,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-….FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan; 44,40 TL başvuru harcı, 73,10 TL peşin harç, 1.000 TL bilirkişi ücreti, 44 TL posta gideri olan toplam 1.161,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır