Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/252 E. 2023/7 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/252
KARAR NO : 2023/7

DAVA : TESCİLSİZ TASARIMA TECAVÜZÜN TESPİTİ, DURDURULMASI, ÖNLENMESİ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tescilsiz Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili tarafından yapılmış, Türkiye’de ilk kez kamuya sunulmuş ve üretilmiş (dikilmiş) olan kadın tunik elbise tasarımının davalı tarafından üretilmiş ve “…” markasıyla satışı yapılmak suretiyle müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz edildiğini, müvekkilinin tasarımı tescil edilmemiş olsa da, tescilsiz tasarımların SMK, FSEK ve TTK’nın haksız rekabet hükümlerince korunduğunu, … 2. FSHHM’ nin … D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile müvekkilinin tasarım hakkına tecavüzün varlığının tespit edildiğini, tarafların ürün tasarımları karşılaştırıldığında benzerlik olduğunu, bu hususun müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğini ve müvekkili maddi zarara uğrattığını, hazır giyim sektöründe seri üretimin esas olduğunu, seri üretimde üretim için sipariş adedi ve beden dağılımı dikkate alınarak kumaş maliyetini en aza indirmek için kesim işleminin tüm bedenlerin bir arada olduğu şekilde yapıldığını tüm bedenlerin bir arada olduğu şekilde yapıldığını, tüm bedenlerin bir arada olduğu şekilde yapıldığını, tüm bedenlerin uygun olarak yerleşimine pastal denildiğini, pastal kalınlığı kumaşın kalınlığı ve bıçağın kesim yüksekliğinin belirlediğini, genel olarak ortalama 100 kat serim yapılabileceği ve asgari veya 2 pastalda kesim yapıldığını, her pastalda serine kumaş 36-38-40-42-44 beden olmak üzere 5 ayrı bedende kesildiğini, buna göre minimum bir hesaplamayla sadece bir renk kumaştan bir pastal kesim yapıldığı düşünüldüğünde 100 kat x 5 beden x 1 renk = 500 adet ürün kesimi yapıldığının anlaşıldığını, birden fazla kumaş ile birden fazla pastal kesim yapıldığında ise ürün adedinin 500’ün katları şeklinde artmakta olduğunu, ortalama olarak bir tasarımın 2500 – 3000 adet kesim üretim yapıldığının bilindiğini, ürün başına kâr ile 3000 üretim adedinin çarpılması ile mahrum kalınan kârın bulunacağını, davaya konu ürün bakımından müvekkilin cirosunun düşmesi, siparişlerin iptal edilmesi gibi ticari sıkıntılar yüzünden manevi ızdıraba maruz kalarak manevi zarara uğradığını, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesini, şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Bir ürünün tasarım sayılabilmesi için ürünün yeni ve ayırt ediciliğe sahip bir ürün olması gerektiğini, yeni ve ayırt ediciliğe sahip olmayan tasarımların koruma kapsamı altına alınmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, bir tasarımın aynısı daha önce bir başkası tarafından kullanıldıysa veya kamuya sunulduysa artık bu tasarımın yeniliğinden bahsedilemeyeceğini, bir tasarımın yenilik unsuru taşımasının yanı sıra ayırt edici bir yanı da bulunması gerektiğini, davaya konu ürünün hukuken koruma altına alınabilecek nitelikte birer tasarım olmadığını, davacının kendisine ait olduğunu belirttiği ürün tasarımının davacıdan çok daha önce farklı firmalarca üretim ve satışının yapılmış olduğunu; dava konusu ürünün hiçbir yeniliğinin ve ayırt ediciliğinin bulunmadığını, ayrıca bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile önceki bilinen tasarımların kullanıcılarda yarattığı izlenim arasında da belirgin hiçbir farklılığın olmadığını, davacının piyasada zaten satılmakta olan ürünün aynısını ve/veya hiçbir fikri çaba içerisine girmeksizin, mevcut ürünlerdeki yalnızca küçük ayrıntıları eklemek yahut çıkartmak suretiyle “aynı ürün” sonucunu doğuran bir ürün adına hukuki koruma talep ettiğini; davacının maddi ve manevi tazminat talep hakkının yerinde olmadığını, müvekkilinin ticari hayatında ve çevresinde son derece dürüst ve güvenilir bir tacir olarak tanıdığını, kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için davaya konu ürünün davacıya ait tasarım olduğu düşünülse dahi böyle bir kabulde müvekkilin davacıya ait tasarımı bilmediğinden bir kusurunun da bulunmadığını, davacının müvekkil yüzünden gelir kaybına uğradığını somut bir şekilde ispat etmesi gerektiğini, müvekkilin söz konusu ürünü son derece kısıtlı sayıda üretmiş ve satmış olduğunu, ilk satış tarihinin 15.11.2019 olduğunu, davacının ürün adedine yönelik olarak dava dilekçesinde yaptığı hesaplamanın kabul edilebilir hiçbir yanı bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
… 2. FSHHM’ nin … D.İş sayılı dosyası istenmiş ve HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
30/11/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dosyaya delil olarak sunulan tasarım elbise ile tespit dosyasına konu görsellerin karşılaştırılması neticesinde, tespite konu tasarımlar ile dosyaya delil olarak sunulan elbise tasarımın tam benzer olduğu, davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu tarih bilgisi olmayan farklı sitelerin görsellerinde yer alan elbise modelleri ile, davacının … isimli instagram sayfasındaki elbise birebir aynı olduğu, davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu tarih bilgisi olmayan … sitesindeki görselde yer alan geniş manşeti olmayan elbise modeli ile, davacının … isimli instagram sayfasındaki elbisenin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, dava dosyasına davalı vekilinin sunduğu görseller ve Google arama motorunda tespit edilmiş elbise görselleri ve internet üzerinde resen yapılan tasarım araştırması neticesinde, davacı tarafa ait … instagram sayfasındaki görseller ile; Görsel 1, Görsel 2,Görsel 3, Görsel 4, Görsel 5 ve Görsel 6 tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, gerek davacı ve davalıya ait elbise tasarımları benzer/ayırt edilmeyecek kadar benzer olmakla beraber, tescilsiz tasarımların koruma süresi, kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren üç yıl olduğu, davalı vekilince dosyaya sunulan dava dışı üçüncü kişilere ait internet sitelerinde yer alan elbise tasarımları ile davacının … isimli instagram sayfasındaki elbise tasarımının birebir aynı olduğu ancak bu internet sitelerinde tarih bilgisi yer almadığı, heyetçe bilişim konusunda uzman bir bilirkişi bulunmadığından, belirtilen internet sitelerindeki elbise tasarımlarının ne zaman kamuya arz edilmiş olduğu, dolayısıyla davacının hak iddia ettiği elbise tasarımının yeni ve ayırt edici olup olmadığı, dolayısıyla davacının SMK uyarınca tescilsiz tasarım korumasından yararlanıp yararlanamayacağı hususunda bir değerlendirme yapılamadığı, Mahkemece davacının tasarım hakkına tecavüz edildiği kanaati oluşacak olursa davacının talep edebileceği maddi tazminatın 17.862,20 TL olduğu, manevi tazminat miktarını belirleme yetkisinin Mahkemeye ait olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
07/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davacıya ait olduğu belirtilen ürünün ilk olarak “…” isimli instağram sosyal medya hesabında yayınlardığının beyan edildiği, bahsi geçen instagram hesabına ait sayfanın güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, davaya konu ürünün “10 Eylül 2019” tarihinde ilgili hesabın sayfa linkinde yayınlanarak kullanıldığı, davalıya ait olduğu belirtilen ilgili “…” isimli Instagram sosyal medya adresinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, ancak davacının ürününe benzer olarak beyan edilen davaya komu ürüne ait ilgili paylaşımın güncel olarak yayında olmadığı/kaldırıldığı, davaya konu ürüne ait davalının instagram sayfasından “15 Kasım 2019” tarihinde yayınlandığı dosyaya sunulan önceki … D.İş bilirkişi raporun ekran görüntülerinden tespit edildiği, davalı tarafından dosyaya sunuları ve kök raporda tasarım uzmanı tarafından benzer olarak belirtilen “…” internet sitesine ait ürünün ve yine kök raporda resen yapılan tasarım araştırması neticesinde davacı tarafa ait … instagram sayfasındaki görseller ile; Görsel-1, Görsel-2, Görsel-3, Görsel-4, Görsel-5 ve Görsel-6 tasarımlarının benzer olarak belirtilmesi sonucunda, benzet olarak belirtilen sayfaların/linklerinin ne zamandan itibaren yayında olduğunu tespit etmek için web arşiv ilzerinden detaylıca kontrol edildiğinde bahse konu “…”. “Görsel-1, Görsel-2, Görsel-3, Görsel-5 ve Görsel-6” linklerin geçmişte hiç arşivlenmediği, “…” linkinin geçmişte sadece 28 Kasam 2020 tarihinde olmak üzere bir (1) adet arşivlendiğinin tespit edildiği, davacı ve davalılar vekilinin, kök raporda moda-tasarım sektöründeki tespit ve değerlendirmelere itirazları değerlendirilmiş olduğu, söz konusu beyan ve itirazların kök raporda varılan sonuçlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek nitelik taşımadığı, davalı ve davacı itirazları değerlendirilmiş olduğu takdir ve değerlemenin Mahkemeye ait olmak üzere itirazlar doğrultusundaki ihtimaller dikkate alenarak hesaplama yapıldığı, 10.09.2019 – 30.12.2019 tarih aralığı sektör bazlı hesaplamada; yoksun kalınan kazancın 17.862,20 TL olduğu, 15.11.2019 – 27.11.2019 tarih aralığı sektör bazlı hesaplamada; yoksun kalınan kazancın 1.567,86 TL olduğu, 2500 adet * (150 TL-96,96 TL)=-2500 Adet*53,04 TL =132.600 TL olarak hesaplandığı, davacı ve davalılar vekilinin, kök raporda tasarım hukukuna ilişkin açıklamalara karşı beyan ve itirazları değerlendirilmiş olduğu, söz konusu beyan ve itirazların kök raporda varılan sonuçlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek nitelik taşımadığı, dava dosyası kapsamında yapılan teknik inceleme neticesinde, dava konusu elbise tasarımının ilk olarak davacının “@…” isimli instagram sayfasında 10 Eylül 2019 tarihinde yayınlanarak kullanılmış olduğunun tespit edildiği, belirtilen tarihten önce dava konusu elbise tasarımının aynısı/benzerinin kamuya sunulduğunu gösterir bir delil dosyaya ibraz edilmemiş olmakla davacının elbise tasarımı “yeni” ve “ayırt edici” olarak kabul edilebileceği, tescilsiz tasarımların koruma süresi, kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren üç yıl olduğu, dava tarihi itibariyle üç yıllık sürenin dolmamış olduğu, davacının elbise tasarımı ile aynı olan elbise tasarımını davalı tarafından kullanmasının tescilsiz tasarım hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
07/01/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dosyaya davacı tarafından sunulan görsellerden üzerinde yapılan araştırma ve incelemeler doğrultusunda … linkinde bulunan 10 Eylül 2019 tarihli paylaşımdaki görsellere ilişkin ekran görüntülerin sunulduğu, davalıya ait olduğu belirtilen ilgili “…” isimli “…” Instagram hesabında 11.10.2021 tarihinde yapılan incelemeler sonucunda 15 Kasım 2019 tarihli 1 adet paylaşım olduğu, bu paylaşımın dosyaya sunulan önceki … D.İş bilirkişi raporu ekran görüntülerinde tespit edilmiş olduğu görülen ekran görüntüsündeki paylaşım olmadığı, bu nedenle davacı tarafından sunulan, tarihin olmadığı görülen görseller ve … D.İş bilirkişi raporunda tespit edilen 15 Kasım 2019 tarihli paylaşıma ait görseller üzerinden inceleme yapıldığı, davalı tarafından dosyaya sunulan www.yamangiyim.com.tr web sitesi kontrol edildiğinde, dosyaya sunulan ve bir önceki bilirkişi heyeti tarafından benzer olarak belirtilen “….” ürüne ait … linkinde bulunan ekran görüntülerinin sunulduğu, yayınlanma tarihi ile ilgili web sitesinde herhangi bir detayın yer almadığı, Google arama motorunda … linkinde bulunan görsele ilişkin 01.01.2010 – 01.05.2021 tarih aralığı verilerek yapılan arama sonucunda Google Arama Motoru verilerine göre Görsel yüklenme tarihinin 11 Mart 2020 olduğu görülmüş olduğu, … web sitesinde bulunan Facebook ikonu tıklandığında dava konusu ürün ile ilgili görselin bulunduğu 10 Mart 2020 tarihli paylaşımın olduğu görülmüş olduğu, dava konusu tasarımın davacı yan tarafından kamuya sunulduğu tarih olan 10 Eylül 2019 tarihinden önce başkaca kişi veya kurumlar tarafından kamuya sunulduğu tespit edilememesi sebebiyle davacı yanın tescilsiz tasarım kapsamında korumadan yararlanabileceği, dava tarihi dikkate alındığından tescilsiz tasarımların koruma süresi olan 3 yıllık süre içerisinde olduğu, davacı yandan ileri tarihte yayınlayan ve satışa sunan davalı yanın eylemlerinin tescilsiz tasarıma tecavüz teşkil edeceği, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, dava konusu ürünlerin satışından dolayı Davacı tarafın mahrum kalınan kazancın 7.274,17-TL olduğu, mahrum kalınan kazanca isabet eden faiz tutarının 2.020,83-TL olduğu, faiz dahil mahrum kalınan toplam kazancın 9.295,00 TL olarak hesaplandığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
22/09/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davalı yanın itirazları nispetinde “…” adlı instagram sayfası ile davacı yanın ilişkisi ve ilgili paylaşımların davacı yanın sattığı ürünler nispetinde gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak heyetlerince dosya münderecatında ve ilgili instagram sayfasında tekraren inceleme yapıldığı, ancak bu yönde herhangi bir veri tespit edilemediği, bu çerçevede, Mahkeme tarafından “…” adlı instagram sayfasında yapılan paylaşımların davacı yan tarafından satılan ve davacı yana ait ürünlerin paylaşımı olarak yorumlanması halinde davacı yanın tescilsiz tasarımın hakkının yar olduğundan bahsedilebileceği ve kök rapordaki görüşün değişmeyeceği, aksi halde ise davacı yanın tescilsiz tasarım hakkı sahibi olduğunun dosya içerisinden anlaşılamadığının değerlendirilebileceği ve bu halde davalı yanın davacı yanın herhangi bir hakkını ihlal ettiğinden bahsedilemeyeceği, yeniden yapılan mali incelemeler neticesinde ise; davacı tarafın kök rapor öncesinde ibraz etmiş olduğu üretim reçetesi ile ek rapor öncesinde ibraz etmiş olduğu üretim reçetelerinin farklı olduğu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere kök rapor öncesinde ibraz edilen üretim reçetesi ile davalı tarafın 15.11.2019 – 27.11.2019 dönemlerindeki satışları dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacı tarafın mahrum kaldığı kazancın 10.130,19-TL olarak hesaplandığı, kök rapor sonrasında ibraz edilen üretim reçetesi ile davalı tarafın 15.11.2019- 27.11.2019 dönemlerindeki satışları dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacı tarafın mahrum kaldığı kazancın 19.481,73-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından iddia edilen “…davaya konu taklit ürünün minimum 2500 adet üretilmiş olduğunun” kabul edilmesi durumunda toptan satış fiyatı dikkate alındığında davacı tarafın mahrum kaldığı kazancın 102.500,00-TL olduğu, davacı tarafından iddia edilen “…davaya konu taklit ürünün minimum 2500 adet üretilmiş olduğunun” kabul edilmesi durumunda perakende satış fiyatı dikkate alındığında davacı tarafın mahrum kaldığı kazancın 391.450,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacı şirkete ait tescilsiz tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, SMK 151/2-a maddesine göre şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminat ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminatı 132.600,00 TL olarak arttırmış, gerekli harcı yatırmıştır.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 55/4. maddesi:”… Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.”
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi: “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesi: “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nın 59. maddesi: “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nın 81.maddesi: “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nın 149.maddesi: “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nın 151.maddesi: “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümleri yer almaktadır.
SMK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde: Bilirkişilerce yapılan tespitte; Davacının müşterisi olan “…” adlı instagram sayfasında, 10 Eylül 2019 tarihinde dava konusu tasarımın kamuya sunulduğu, davalı tarafından ise “….” adlı instagram sayfasında 15 Kasım 2019 tarihinde davaya konu tasarımın yayınlandığı, dava konusu tasarımın; davalıya ait “….giyim” adlı instagram sayfasında yayınlandığı tarihin, davacı şirketin müşterisi olan “…” adlı instagram sayfasından daha ileri tarihte yayınlandığı, davalı tarafından dosyaya sunulan … internet sitesinde yer alan ürünün de davacının yayın tarihinden sonra yayınlandığı, davacının tescilsiz tasarım hakkı sahibi olduğu tasarımın, davacının müşterisi olan “…” adlı instagram hesabında yapılan payaşım ile kamuya sunmasından önce kamuya arz edildiğine ilişkin herhangi bir veriye ulaşılamadığı, bu nedenle dava konusu tasarımın, davacı şirketin müşterisi vasıtası ile kamuya sunulduğu tarihten önce başka biri/birileri tarafından kamuya sunulmadığı kanaatine varıldığından, davacının “tescilsiz tasarım” korumasından yararlanabileceği ve bu nedenle davalının eyleminin; davacının tescilsiz tasarımına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmiştir.
Davacı maddi tazminat talebini SMK 151/2-a maddesine, yani “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rakebeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelire” göre talep etmiştir.
Tasarıma tecavüz sayılan fiiller, haksız fiil niteliğinde olduğundan maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği bilinmekle; Bilirkişi heyetinin maddi tazminat miktarını net olarak belirleyemediğinden, somut olayın özellikleri ve B.K. 50 – 51.maddeleri hükümlerine göre takdiren 50.000,00 TL maddi tazminatın, delil tespitinin yapıldığı 17/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Tasarıma tecavüz sayılan fiiller aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğu için Türk Borçlar Kanunun 58. maddesinde yer alan haksız fiilin kişilik hakkını zedelemesi halinde manevi tazminata hükmedileceği hükmü SMK bakımından da kabul edilmiştir. SMK kapsamında manevi tazminatın amacı tasarımın haksız kullanımı veya itibarının zedelenmesi sonucu tasarım hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Yargıtay kararlarında, tasarıma tecavüz fiilinin varlığında mutlaka uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, manevi tazminat miktarının tayininde bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmesi gerektiği bilinmekle manevi tazminat talebinin kabulüne, 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 17/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde; taklit ürünlerin davalının işyerlerinde/ mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasına, görüldükleri yerlerde toplatılmasına; taklit ürünlerin internet sitelerinde satışının durdurulmasına karar verilmiştir.
Dava sonucunda davacının haklı çıktığı, dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaat bulunduğu gözetilerek, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davalının eyleminin, davacının tescilsiz tasarımına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne; Borçlar Kanunu hükümlerine göre takdiren 50.000,00 TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 17/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Manevi tazminat talebinin kabulüne; 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 17/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde; taklit ürünlerin davalının işyerlerinde/ mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasına, görüldükleri yerlerde toplatılmasına; taklit ürünlerin internet sitelerinde satışının durdurulmasına,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6- 4.781,70 TL ilam harcından 358,63 TL peşin harç ve 2.606,03 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 2.175,67 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Tescilsiz tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi talepleri yönünden: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yaptığı 44,40 TL başvuru harcı, 358,63 TL peşin harç, 2.247,40 TL ıslah harcı, 153 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 10.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 12.803,43 TL yargılama giderinden; davanın kabul/red oranına göre 6.712,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır