Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/25 E. 2022/184 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/25
KARAR NO : 2022/184

DAVA : PATENTİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 15/08/2012
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Patentin Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava konusu … tescil numaralı patentin temelde mometazon furoat ile formoterolün enflamatuar ya da solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanımını açıkladığını, fakat bir kortikosteroid (mometasone furoate) ile bir B agonistin (formoterol) kombinasyonunun uzun zamandan beri bilindiğinden yeni olmadığını, … (EK-1) belgesinde bir B2 agonisti olan formoterol ile bir kortikosteroid olan budesonidin açıklandığını, belgede ayrıca alternatif aktif maddeler arasında mometazon ve formaterolün sayıldığını, WO 98/41193 (EK-2) sayılı patent yayınında tercih edilen etkin maddeler olarak mometazon furoat ve formoterol’e yer verildiğini, burada bahsi geçen ilaç terimine birden fazla etkin maddeyi içeren kombinasyonların dahil olduğunu, Barnes (EK-3) belgesinde astımın kontrol altına alınamadığı durumlarda kortikosteroid (beklametason dipropionat) tedavisine B2 agonist (salmeterol) eklenmesinin açıklandığını, mometazon’un da bunlara benzer şekilde iyileştirilmiş profile sahip olduğunu, yine Pauwels (EK-4) belgesinin B2 agonistler ile kortikosteraidlerin bir arada kullanımı ile astım semptomları ve akciğer fonksiyonlarını açıkladığını, MacKenzie (EK-5) belgesinin alveolar tip-2’deki beta adrenerjik reseptörlerin artışı ile endojen glukokortikoid seviyesi artışı arasında güçlü bir korelasyon bulunmasına değindiğini, bu nedenle bu iki grup ilaç arasında sinerjik etki varlığının açıklanmış olduğunu, Georgitis (EK-6) belgesinin kortikosteroid tedavisinde uzun etkili bronkodilatör ilavesinin astım tedavisinde etkili olduğunu, burada formoterol’ün uzun etkili bir bronkodilatör olduğu hususunun açık olduğunu, ilaveten Adu (EK-7) belgesinin B2 agonistler ile steroidlerin birlikte kullanılması durumunda enflamasyona uğramış hücreler üzerinde sinerjik iyileştirme etkisi oluşturduğu hususunu açıkladığını, bu nedenle dava konusu patentte açıklanan buluşun tekniğin bilinen durumundaki dokümanlarda açıklandığından yeni olmadığını, yenilik incelemesinde tek bir doküman bakımından inceleme yapma gibi bir koşulun bulunmadığını, tekniğin bilinen durumuna dahil olan bir buluşun her halükarda yenilikten yoksun olacağını, ayrıca sonradan sunulan deneysel verilerin bir buluş basamağı göstergesi olarak dikkate alınamayacağını, zira bu deneysel verilerin patente ait tarifnamede yer alması gerektiğini,…tarafından hazırlanan belgede (EK-1) sinerjik etkinin 1:2 ila 1:100 arasında formoterol dozu:mometazon oranı için gösterildiğini, bu oranların bağımsız istemlerde yer almadığını, dolayısıyla istem edilen koruma kapsamındaki teknik etkinin gösterilemediğini, bahsi geçen deneysel verilerin TR ve EP başvurularında dâhi sunulmayıp sadece ABD’de sunulduğunu, diğer yandan davalı tarafın sunduğu karşılaştırmalı testlerin eozinofil seviyeleri bakımından bilgi içerdiğini, ancak sürpriz etkiye ilişkin verilerin enflamatuar ya da solunum yolu hastalıklarının bütün özelliklerine ilişkin olması gerektiğini, ilaveten karşılaştırmalı testlerde sunulan verilerin çok küçük bir fare grubundan üretildiğini, veriler arasında istatistiksel bir korelasyon da bulunmadığını, açıkladıkları sebeplerle; buluş basamağı ve/veya yenilik kriterleri taşımayan … numaralı patentin bütün istemlerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yenilik incelemesi dahilinde korunan istem unsurlarının açık, net ve tartışmasız şekilde (fotografik) tek bir doküman kapsamında yapılması gerektiğini, buluş basamağı incelemesinde ise problem&çözüm yaklaşımının uygun bir yöntem olduğunu, … (EK-1) belgesinin hiçbir yerinde formoterol ve mometazon furoat’ın bir arada kullanımına ilişkin özel bir açıklama bulunmadığını, bu belgenin ayrıca söz konusu etken maddelerin sinerjik etkisine ve sinerjik kombinasyonların nasıl yapılacağına dair açıklama da sunmadığını,… (EK-2) belgesinin de benzer şekilde patent konusu ilaçların bir arada olduğu bileşimleri açıklamadığını, Barnes (EK-3) belgesinin mometason’u halen geliştirme sürecinde olan bir kortikosteroid olarak tanımladığını, ancak bu belgenin yardımcı bir kaynak olarak ele alınamayacağını, dava konusu ilaç bileşiminin bu belgede açıklanmadığını ve teknik alanda uzman kişinin iltihaplı ya da obstrüktif solunum yolu hastalıklarının daha iyi tedavisi ve daha az formoterol dozaj kullanımı için yollar ararken bu belgeye başvurması için bir sebep bulunmadığını, Pauwels (EK-4) belgesinin iki doz budesonid ile formoterolün etkilerini ölçmeye yönelik bir çalışmadan ibaret olduğunu, burada inhalasyonla kullanılan uzun etkili beta-2 agonistlerinin rolünün belirsiz olduğunu, bu belgede de astım ve diğer solunum yolu hastalıklarının tedavisinde buluş konusu kombinasyonun kullanımına ilişkin açıklama bulunmadığını, MacKenzie (EK-5) belgesinin fetal akciğer matürasyonunda glukokortikosteroidler ve diğer ajanların etkisini tanımladığını, belgede mometazon ya da formoterolün açıklanmadığını, Georgitis (EK-6) belgesinin belli inhale kortikosteroidlerin klinik etkileri ve güvenilirliği hakkındaki tartışmaları içerdiğini, yine dava konusu ilaç kombinasyonunun iltihap ve solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanımına dair bir açıklamanın burada yer almadığını, Adu (EK-7) belgesinin ise Britanya Göğüs Derneğine yazılmış bir seri mektup ve yorumu içerdiğini ve fakat burada yer alan mektupların da formoterol ile mometason furoat’ın birlikte kullanımı bakımından sessiz olduğunu beyan etmiştir.
TPMK (eski TPE) kayıtları istenmiş ve HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
05/11/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Takdiri tamamıyla mahkemeye ait olmak üzere dava konusu … numaralı patentin, tescil edilmiş 1-19 numaralı istemleri itibarı ile yenilik vasfını haiz olduğu, ancak 551 sayılı KHK’nın 9. maddesi kapsamında tanımlanan buluş basamağı kriterini karşılamadığı, sonuç olarak patente ait tüm istemlerin 551 sayılı KHK’nın 129-a maddesi uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terki için gerekli koşulların mevcut olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
06/02/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Takdiri tamamıyla mahkemeye ait olmak üzere davaya konusu … numaralı patentin, tescil edilmiş 1-19 numaralı istemleri itibarı ile yenilik vasfını haiz olduğu, ancak 551 sayılı KHK ‘nın 9. maddesi kapsamında tanımlanan buluş basamağı kriterini karşılamadığı, sonuç olarak patente ait tüm istemlerin 551 sayılı KHK’nın 129-a maddesi uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terki için gerekli koşulların mevcut olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
11/05/2022 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporunda özetle: Takdiri tamamıyla Mahkemeye ait olmak üzere davaya konusu … numaralı patentin, tescil edilmiş 1-19 numaralı istemleri itibarı ile yenilik vasfını haiz olduğu, ancak 551 sayılı KHK’nın 9. maddesi kapsamında tanımlanan buluş basamağı kriterini karşılamadığı, sonuç olarak patente ait tüm istemlerin 551 sayılı KHK’nın 129-a maddesi uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terki için gerekli koşulların mevcut olduğu, kök ve ek raporlardan sapmayı gerektiren herhangi bir maddi olguya rastlanmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı patentin, yeni olmadığı ve buluş basamağını taşımadığı iddiasına dayalı patentin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
6769 sayılı SMK 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6769 sayılı SMK’ nın, 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin hükümlerinin uygulanması başlığını taşıyan geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat yükümlerine göre sonuçlandırılır… patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır.” hükmü gereğince, dava konusu patent başvurusu 2001 yılında yapıldığından, hükümsüzlük değerlendirilmesi mülga 551 sayılı KHK ve 551 sayılı KHK Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik doğrultusunda yapılmalıdır.
551 Sayılı PATENT HAKLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME’ye göre;
5. Madde “Yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur.”Yenilik
7. Madde “Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir. Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur.
Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dahildir.”
Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması
9. Madde ” Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.”
Sanayiye Uygulanabilir Olma
10. Madde ” Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.”
Hükümsüzlük Halleri
129. madde “Aşağıdaki hallerde patentin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir:
a – Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. ila 10. maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse;
b – Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse;
c – Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45. madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12. maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse;
d – Patent sahibinin, 11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse.
Patent sahibinin. 11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 . maddesi hükmü uygulanır,
Hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bülümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerin iptali suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez.
Kısmi hükümsüzlük sonucu, patent ile korunan buluşun iptal edilmeyen istem veya istemleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. İla 7. madde hükümlerine uygun olması halinde, patent, bu kısım için geçerli kalır.” hükümleri mevcuttur.
Yenilik değerlendirilmesi yapılırken, patentin istemleri dikkate alınır zira patent başvurusunun kapsamını belirleyen istemlerdir. Tarifname, özet ve resimler istemlerin yorumlanmasında dikkate alınır. Dava konusu patent belgesinin yeniliğinin değerlendirilmesinde, söz konusu patent belgesinin istemlerinde korunan buluşun, başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanıp açıklanmadığının değerlendirilmesi gerekir. Yenilik değerlendirilmesi yapılırken patent istemlerinde korunması talep edilen teknik unsurlar tanımlanır, istemlerde tanımlanan bu teknik unsurlardan, tekniğin bilinen durumuna dahil olan ortak unsurlar tanımlanır. Tekniğin bilinen durumunda tanımlanan unsurlar ile istemlerde tanımlanan teknik unsurlar aynı ise söz konusu istem yeni değildir.
Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı (buluş basamağı olduğu) kabul edilir. Diğer bir ifade ile, teknik alandaki uzman kişi, patentin başvuru tarihi ya da varsa rüçhan tarihindeki tekniğin bilinen durumuna dahil açıklamalardan, istemlerde tanımlanan buluşu ortaya çıkarıyorsa, patent başvurusuna buluş aşikardır.
551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, TPMK (eski TPE) kayıtları, bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı patentin, davalı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
… numaralı patentin; tescil edilmiş 1-19 numaralı istemleri itibarı ile yenilik vasfını haiz olduğu, ancak 556 Sayılı KHK’nın 9 maddesi kapsamında tanımlanan buluş basamağı kriterini karşılamadığı, patente ait tüm istemlerin 551 Sayılı KHK’nın 129/a maddesi uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terkini için gerekli koşulların mevcut olduğu kanaatine varıldığından, davanın kabulüne; TPMK nezdinde davalı adına tescilli … sayılı patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜNE
1-TPMK nezdinde davalı adına tescilli …sayılı patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-Alınması gereken 80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 59,55 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı 21,15 TL başvuru harcı, 21,15 peşin harç , 519,30 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 5.220,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.781,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır